Unuttuklarım..(Köşe yazısı 19.02.2020 Kayseri Star haber)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Kayseri’de yaklaşık 45 yıldır gazetecilik ve polis-adliye muhabirliği yaptığımı bilmeyen yok.

Bu süre içinde ne haberlere imza atmadık ki!

Bunu bırakın kitapları, ansiklopediler bile almaz desek yalan olmaz.

Ama bu şehrin bazı artistleri, şovmenleri, taklacıları, sirk maymunları, o haberleri yaptıkça ‘Şehre zarar veriyorsunuz’ deyip durdu.

Sorumlu gazetecilik’ çerçevesinde, farkındalıkta yaratarak  yapılması ve yazılması gereken haberleri ‘risk ve bedel ödeyerek’ yaptık.

O dönemde ‘yapmayın’ diyerek kaşı çıkan artistler bugün, bizim unuttuklarımızı konuşuyor.

***

O haberler içinde neler yoktu ki!

Ensest  ve swinger ilişkiler, bunun sonucu doğumlar, ardından parçalanan aileler, beklenmedik olaylar,

Cinsel sapıklıklar, korkular, panikler, endişeler,

Tarikat-cemaat yapılanmaları ile ülkeye ve topluma zarar verilmesi,

İlginç dolandırıcılıklar, hırsızlıklar, yöntemler, bunların yer, gün ve saatleri,

Hazır ve kolay para kazanmak isteyenlerin gençlere yönelik tuzakları,

Uyuşturucu kaçakçılığı, üretimi, torbacılığı, içiciliği, operasyonları,

Terör yapılanmaları, bunların STK yani dernek, birlik, cemiyet, vakıf gibi çoğalmaları,

Ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyen misyonerler ve işbirlikçilerin arazi, konut almaları,

Toplumdan gizlenmeye çalışılan cinsel ve diğer hastalıklar,

Eğitimsiz ve bilinçsiz toplumda artan dedikoduların-elalem korkusunun yarattığı kirlilik,

Gösteriş, şov, gelenek-görenek adıyla yapılan harcamaların verdiği zararlar,

Yaban av hayatının, meraların, verimli arazilerin, park-bahçelerin, çevrelerin yok edilmesi,

Daha ne haberlere imza attık.

O dönemde bunlara imza atarken, birileri kalemşörlük yaptı, üç maymunu oynayanlar bugün konuşur, güya gündem yaratır hale geldi. Çok yazık.

***

Dikkatinizi çekerse, bizim 25-30 hatta 40 yıl önce gündeme getirdiğimiz, o dönem az bilindiği için herkesin ‘iftira’ dediği olaylar şimdi sık haber olunca ‘yayın yasakları’ gündeme geliyor.

Kişi hak ve özgürlükleri öğrenildikçe insanlar daha atağa geçiyor.

Kişisel verilerin korunması kanununun aktifleşmesi, şaşkınlıkları da beraberinde getiriyor.

Teknolojinin iyi ya da kötü yönde gelişmesi, Dünyanın ‘küçük kutu’nun içinde buluşması,

Yasal düzenlemeler, güncel yaptırımlar, alınan önlemler ise herkesi bocalatıyor.

Bence ‘aile doktoru, mahalle polisinden sonra aile avukatı’ da kaçınılmaz hale geldi.

Bunun için devletin maaşlardan aldığı verginin sembolik bir bölümü kesilerek avukatlara verilmeli, aileler, toplum rahatlatılmalı, sonrasında geçimsiz, sorunlu, kavgalı, çekişen, karıştıran, öldüren, yaralayan, birbirine zarar veren toplum olunmamalı.

***

Bugün gazetecilik mesleğinin zor durumda olduğuna dikkat çeken ‘özgürlük’ isteyen, basın kanunlarını yeni hatırlayanlar, meslek örgütlerini ‘cemaat yapılanması’ gibi dönüşümlü yönetimde nöbet tutanlar ‘holding ve patron kanunlarını’ uygulayanlar hala akıllanmadı.

Cemiyet kültürünün merkezi ve örneği olması gereken yerlerden çoğu uzak, sosyal yaşamı bile unutmuş kültüre doğru ‘sen-ben-bizim oğlan’ oynuyor.

Sonuçta hem gazetecilik mesleği hem de Kayseri ve ülke kaybediyor.

***

Ekonomik sıkıntılar, diplomalı işsizlik, dış politikadaki yanlışlıklar, yabancılaşan şehirler, iş ve çalışma hayatındaki sorunlar, dağılan yuvalar, bozulan aile yapısı, yapıcı eleştiri yerine yıkım kültürünün gelişmesi de sorunlarımızı arap saçına çeviriyor.

Yeni nesil ya da dijital-internet gazeteciliği zaten hepsinin önüne geçti.

Yeni dönemi kabullenemeyip hala eski kültürde yaşayan meslek mensuplarına ‘unuttuklarımızı konuşmayın, yazmayın. Bundan 50-100 yıl sonrası mahallenizi, Kayseri’yi, Türkiye’yi, hatta sınırların kalktığı Dünyayı konuşun’ önerisinde bulunuyorum.

***

‘Üç maymunu’ oynayan bazı politikacılar, bürokratlar, koltuk için güvercinleri bile kıskandıran taklacılar, bizim mesleğin ‘kalemşörleri’ kendilerini resetlemezlerse tarih hiç birini affetmeyecek.

İyisi mi, artık  benim unuttuklarımı, yıllar önce yazdıklarımı yeni gibi ısıtıp gündeme getirmek yerine, ‘yeni nesil gazetecilik, yeşil şehirler, akıllı mahalleler, eğitimde yeni sistem, çağın hastalığı stres ve hareketsizliğe, hastalıklara karşı neler yapılmalı, ne gibi önlemler alınmalı bu konuları konuşarak topluma yararlı olalım.

Kopyala yapıştır, çal konuş, dedi ki-demiş ki, elalem korkusu ile bu işlerin üzerine gitmeyin.

Zaten yeni ‘kişisel verilerin korunması kanunu’ böyle giderse kalan basının ipini de çekecek, mezara erken gömecek.

Benden hatırlatması.

Bir yanıt yazın