ADD ve CHP : Tüm Devrim ve demokrasi Şehitlerini özlemle anıyoruz

CHP il başkanı Ümit Özer:Biz yas tutmadık, tutmayacağız

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, emeği sömürülen, geleceği çalınan geniş kitlelerin aydınlanmasının her devirde karanlıktan beslenenler tarafından engellendiğini belirterek, devrim ve demokrasi Şehitlerini bu konuda özlemle andıklarını açıkladı.

Ümit Özer’in bu konudaki açıklaması şöyle.

“Bu engellerin karşısında ise gerçek aydınlar gerçek yurtseverler Büyük Usta Nazım Hikmet’in “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” sözündeki gibi aydınlanma ışığını topluma aktarmak isteyen güzel insanlar, toplumu karanlıktan kurtarmak için kendilerini “yanmıştır”.  Tıpkı Çetin Emeç gibi, tıpkı Bahriye Üçok gibi, tıpkı Abdi İpekçi gibi, tıpkı Gaffar Okan gibi, tıpkı Mustafa Kulkuloğlu gibi, tıpkı Hayrettin İstanbullu gibi, tıpkı Ömer Yılmaz gibi…

Tıpkı “İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar? Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor? ” diye soran ve “Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” diyerek yaşadığımız tehlikeye yıllar öncesinden işaret eden Uğur Mumcu gibi…

Bugün Türk Basın tarihinin en önemli isimlerinden merhum Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü ama biz yas tutmadık, biz yas tutmayacağız. “Zafer, ‘zafer benimdir’ diyebilenin; başarı, ‘başaracağım’ diye başlayanın ve ‘başardım’ diyebilenindir” sözleriyle bize ışık tutan Ulu Önderimiz, Ebedi Başkomutanımız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı aydınlanma yolunda mücadelemizi güçlendireceğiz. Çünkü gün yas tutma günü değil, karanlığa karşı durma günüdür. Tüm devrim ve demokrasi şehitlerini özlemle anıyorum.”

ADD Kayseri Şube Başkanı Kemal Ceylan: TÜRKİYE’DE AYDIN KATLİAMI

Türkiye Cumhuriyeti, ulus ve üniter devlet modeliyle tüm mazlum milletlere örnek olmuştur. Milli Mücadele öncesinde var olan saray ve hanedanlık yönetimi;  Cumhuriyetle birlikte, yerini, ulus egemenliğine ve parlamenter sisteme bırakmıştır.

Laik, sosyal ve hukukun üstünlüğü esasları üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir çağdaşlaşma devrimidir. Devrimin yaratıcısı,Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.Atatürk’ün kurduğu ulus ve üniter devlet sistemi, O’nun daha hayatta iken Kubilay’ın şehit edilmesi ile başlayan devrim karşıtı eylemlerle başlatılmış ülkenin çeşitli yerlerinde ayaklanmalar olmuş ancak Türk milletinin dik duruşuyla önlenmiştir. Cumhuriyet’in getirimleri yok edilmeye çalışılmıştır. Siyasetin işbirlikçi kadroları eliyle Cumhuriyet karşıtı tutumlar desteklenmiştir.

Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için öncelikle, Atatürkçü aydınların ortadan kaldırılması gerekliydi. 1990’lar Atatürkçü aydınların,devleti yönetenlerin gözleri önünde katledildiğiyıllardır.

31 Ocak 1990’da Kurucu Genel BaşkanımızProf. Dr. Muammer Aksoy’un katledilişiyle başlayan süreç; Turan Dursun,Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetleri ile sürdü… Çetin Emeç, Onat Kutlar, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkansuikastleri de aynı karanlık odakların hain planlarıdır.Bu yönüyle bakıldığında suikastlerin asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olduğu açıktır. Esas milli beka sorunu bu suikastlerin arkasındaki güçlerin, bir türlü gün yüzüne çıkarılamamasıdır.

24 Ocak 1993’de bombalı suikast sonucu aramızdan alınan Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’nunkatillerinin aradan geçen 27 yıla rağmen bulunamaması, cinayetin aydınlatılamaması ya da aydınlatılmak istenmemesi bu bağlamda düşündürücüdür. Ne acıdır ki Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerimize dil uzatan, onların aziz hatıralarını karalamaya çalışan siyasi zihniyet tarafından yönetilmekteyiz. Mücadelemiz işte bu zihniyete yöneliktir.

Adalet ve Demokrasi Haftası’nda hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykıracağız.Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 27. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz.

Ocak ayı, toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır. Ocak ayı, acıları bal eyleyerek Atatürk Devrim ve ilkelerine, üniter devlet yapımıza, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkma zamanıdır.

Tüm yurtsever kurum ve kuruluşları, yurttaşlarımızı Atatürkçü Düşünce çatısı altında güç birliği yapmaya, karanlık güç odaklarına karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.

Bir yanıt yazın