Tüm okullar tatil edildi, çoğu etkinlik iptal, maçlar seyircisiz.. Milli eğitimden diğer haberler

Koronavirüs Zirvesi Düzenlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen toplantıya kabinenin tüm üyeleri katıldı. Kritik toplantı sonrasında alınan tedbirler açıklandı.Koronavirüse (Kovid-19) karşı alınacak tedbirlerin görüşüldüğü toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda bulundu.

“Vatandaşlarımız panik yapmasın ama rehavete de kapılmasın”

Koronavirüse karşı Türkiye olarak etkin ve başarılı mücadele verildiğine dikkat çeken Kalın, “İlgili birimlerimizin tavsiyeleri ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu tedbirler kararlı bir şekilde uygulandı ve bundan sonra da devam edecek. Sağlık, eğitim, turizm, ekonomi alanlarında başarılı bir şekilde sürdürülmesi için vatandaşlarımızın aktif rol oynamaları, rehavete kapılmadan resmi açıklamaları dinlemek ve tavsiyeleri titiz bir şekilde dinlemek suretiyle bu süreci atlatmak mümkündür” ifadelerinde bulundu.

“Sağlık Bakanımızın tavsiyeleri mutlaka dikkate alınmalıdır”

“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da ifade ettiği gibi, ‘sorun küresel ama mücadele ulusal’ diyen Kalın, bu salgının seyrini izlerken atılacak adımlarla ilgili değerlendirmelerin, Sağlık Bakanlığının tavsiyelerinin vatandaşlar tarafından dikkate alınmasının büyük önem arz ettiğini bildirdi.

“İlk, orta ve liseler 16 Mart’a kadar tatil, 23 Mart’ta evden öğretim”

Yapılan toplantıda, Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde bir dizi karar alındığını söyleyen İbrahim Kalın, “Öncelikle ilk orta ve lise okulları 16 Mart tarihinden itibaren 1 hafta tatil edilecek. Dolayısıyla ara tatil önceye alınmış olacaktır. 23 Mart itibarıyla uzaktan eğitim yöntemiyle internet ve televizyon kanallarından öğrencilerimiz eğitim görecektir” dedi.

“Üniversitelerimiz 16 Mart’tan itibaren 3 hafta boyunca tatil edildi”

Üniversitelerde eğitim kaybı olmaması için gerekli tedbirlerin alınacağını dile getiren Kalın, Üniversitelerimiz 16 Mart’tan itibaren 3 hafta boyunca tatil edilecektir. Bunun nasıl telafi edileceği konusunda YÖK’le koordineli bir şekilde tanzim edilecek” şeklinde konuştu.

“Spor müsabakaları Nisan ayı sonuna kadar seyircisiz oynanacak”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, uzmanların yaptığı tavsiyeler çerçevesinde spor müsabakalarının Nisan sonuna kadar seyircisiz oynanması kararı alındığını, spor faaliyetlerinde kalabalık ortamların oluşmaması açısından bu kararın isabetli olduğunu kaydetti.

“Kamu görevlilerinin yurt dışına çıkması izne tabi olacaktır”

Kamu görevlilerinin yurtdışı ziyaretleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesi imzalandı. Fevkalade bir durum olmadığı müddetçe kamu görevlilerin yurt dışına çıkması izne tabi olacaktır.

“Vatandaşlarımız zorunlu olmadıkça yurt dışına çıkmasın”

Vatandaşların yurt dışına çıkışının değerlendirildiğini belirten Kalın, şunları aktardı:

“Tavsiyemiz fevkalade bir durum söz konusu olmadıkça vatandaşlarımızın seyahatlerini bir müddet tehir etmeleri, ertelemeleridir. Yurt dışından Türkiye’ye gelen vatandaşlarımızın da kendilerini 14 gün tecrit etmeleri büyük önem arz etmektedir.”

Cumhurbaşkanı sözcvüsü Kalın açıkladı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Korona Virüs’e karşı alınacak tedbirlerin görüşüldüğü toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, “Bu süreci el birliğiyle ne rehavete ne de paniğe kapılmadan birlikte atlatma imkân ve kabiliyetine sahibiz. Dünyadaki tabloya baktığınız zaman, şu ana kadar Türkiye’de alınan tedbirlerin son derece etkili olduğunu, netice verdiğini görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen, Korona Virüs’e (Kovid-19) karşı alınacak tedbirlerin görüşüldüğü toplantı sonrasında, alınan kararları düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı.

“KORONA VİRÜS’LE MÜCADELEYİ TİTİZ BİR ŞEKİLDE YÜRÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Kamuoyu ile canlı olarak paylaşılan toplantıda, basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, bakanlarımızın, ilgili kurumlarımızın, başkanlıklarımızın katılımıyla Korona Virüs ile mücadele konusunda kapsamlı bir toplantı yapıldı. Yaklaşık 4,5 saat süren bu toplantıda Korona Virüs’e karşı bugüne kadar alınan tedbir ve bundan sonra alınacak adımlar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.

Tabii küresel bir salgın hâline gelen bu Korona Virüs’e karşı Türkiye olarak bugüne kadar etkin ve başarılı bir mücadele verdik. Uzmanların tavsiyeleri, ilgili kurumlarımızın, Sağlık Kurulu’nun ve ilgili birimlerimizin tavsiyeleri ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla da bu tedbirler kararlı bir şekilde uygulandı, bundan sonra da uygulanmaya devam edecek.

Bu çerçevede bu salgınla mücadelenin; sağlık, eğitim, ulaşım, turizm, ekonomi, savunma ve diğer tüm alanlarda başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için vatandaşlarımızın burada aktif rol oynamaları, rehavete ve paniğe kapılmadan yapılan resmî açıklamaları dinlemek ve tavsiyeleri titiz bir şekilde uygulamak suretiyle bu süreci hep birlikte atlatmamız büyük önem arz etmektedir. Bu mücadeleyi alınan bu tedbirler çerçevesinde de bundan sonra da titiz ve kararlı bir şekilde yürütmeye devam edeceğiz.

Sayın Bakanımız da birkaç defa ifade etti. Sorun küresel ama mücadele ulusal. Dolayısıyla burada bu salgının seyrini izlerken, bir taraftan da ülkemizde atabileceğimiz adımlarla ilgili değerlendirmeleri, ilgili kurumlarımızın, özellikle de Sağlık Bakanlığı’mızın tavsiyelerini vatandaşlarımızın dikkate alması, titizlikle uygulaması büyük önemi haizdir.

Bu çerçevede bugün Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bu tedbirler paketi muvacehesinde bir dizi karar alındı, bunlarla sizlerle paylaşmak istiyorum.

“OKULLAR 16 MART TARİHİDEN İTİBAREN BİR HAFTA TATİL EDİLECEK”

Öncelikle ilk, orta ve lise okulları 16 Mart tarihiden itibaren bir hafta tatil edilecek ve dolayısıyla ara tatil önceye alınmış olacaktır. Daha sonra 23 Mart tarihi itibarıyla da uzaktan eğitim yöntemiyle internetten ve televizyon kanallarından öğrencilerimizin eğitimlerine devam etmeleri imkânı sağlanacaktır. Bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı’mız güzel kapsamlı bir çalışma yaptılar. Bunun nasıl olacağına dair bilgilendirmeyi de Millî Eğitim Bakanlığı’mız, Bakanımız ve ilgili eğitim müdürlerimiz kamuoyuyla paylaşacaklar, ailelerle bunun nasıl olacağını da kendileri paylaşacaklar.

İkinci olarak, üniversitelerimizle ilgili yine 16 Mart tarihinden itibaren üç hafta boyunca üniversitelerimiz de tatil edilecektir. Bu çerçevede bu üç haftalık tatilin nasıl koordine edileceği ve eğitim açısından telafi edileceği konusu da YÖK koordinasyonunda belirlenecek usul ile üniversitelerle istişare etmek suretiyle eğitim programı tanzim edilecek. Böylece bir üniversite eğitiminde kaybın olmaması için gerekli tedbirler de alınacaktır.

“SPOR MÜSABAKALARININ NİSAN SONUNA KADAR SEYİRCİSİZ OYNANMASI KARARI ALINDI”

Üçüncü olarak, spor müsabakaları bildiğiniz gibi gene büyük kalabalıkların toplandığı önemli etkinlikler, burada da gene uzmanların yaptığı tavsiyeler, değerlendirmeler, analizler çerçevesinde spor müsabakalarının Nisan sonuna kadar seyircisiz oynanması kararı alınmıştır. Burada özellikle spor faaliyetlerinde böyle bir kalabalık ortamın oluşmaması açısından bu kararın isabetli olduğunu ifade etmek istiyorum.

Dördüncü olarak da, kamu görevlilerinin yurt dışı ziyaretleriyle ilgili bir Cumhurbaşkanlığı genelgesi hazırlandı. Bugün Cumhurbaşkanımız tarafından da imzalanacak, bugüne göre de fevkalade bir durum olmadığı müddetçe kamu görevlilerinin yurt dışına çıkışı izne tabii olacaktır. Dolayısıyla burada da tedbirlerin titiz bir şekilde uygulanması noktasında kamu görevlileri de üzerine düşeni bu mekanizma vesilesiyle yerine getirmiş olacaklardır.

Tabii vatandaşlarımızın yurt dışına çıkışları konusu da bugün gündeme alınan başlıklardan bir tanesiydi. Bizim tavsiyemiz, yine fevkalade bir durum söz konusu olmadıkça vatandaşlarımızın yurt dışı seyahatlerine bir müddet tehir etmeleri, ertelemeleri yönündedir, bizim tavsiyemiz bu yöndedir. Daha önce Sağlık Bakanı’mızın da ifade ettiği gibi yurt dışından Türkiye’ye gelen vatandaşlarımızın da mutlaka kontrollerini yaptırarak kendilerini 14 gün tecrit etmeleri, yani karantina altına almaları da büyük önem arz etmektedir.

“HAYATIMIZDA PANİK HAVASI YARATMADAN BU SÜRECİ HEP BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİZ”

Bu süreci el birliğiyle ne rehavete ne de paniğe kapılmadan inşallah birlikte atlatma imkân ve kabiliyetine sahibiz. Dünyadaki tabloya baktığınız zaman, şu ana kadar Türkiye’de alınan tedbirlerin son derece etkili olduğunu, netice verdiğini görüyoruz. Yine bu kararlılıkla hayatımızda bir panik havası yaratmadan, ama rehavete de kapılmadan tedbirleri uygulamak suretiyle bu süreci hep birlikte yürüteceğiz. Burada kamu yanında vatandaşlarımızın genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, işçisiyle bu tavsiyeleri titiz bir şekilde hayata geçirmeleri, dikkat etmeleri son derece önem arz ediyor, bunu da kamuoyuyla saygıyla paylaşıyorum.

Bu konularla ilgili bakanlıklarımızın, başkanlıklarımızın, kurumlarımızın sürecin akışına göre dönem dönem farklı bilgilendirmeleri olabilir. Bunu da zaten ilgili kurumlarımız, bakanlıklarımız ihtiyaç hâsıl olduğunda kendileri yapacaklardır.”

“ÖĞRENCİLER BİR HAFTA EĞİTİMLERİNE İNTERNET VE TELEVİZYON ÜZERİNDEN DEVAM EDECEK”

Soru: “16 Mart’tan itibaren bir hafta süreyle erkene alınıyor okulların ara tatil ama 23 Mart itibariyle de uzaktan online eğitime geçilecek sanıyorum. Peki, 23 Mart’tan sonrası bir tatil kapsamına mı giriyor üniversiteler gibi?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Evet, tatil devam ediyor, çocuklarımız gene evlerinde olacaklar, ama evden eğitim suretiyle internet ve televizyon kanalları üzerinde evden eğitimlerini almaya devam edecekler. Okula gitmeyecekler, evde kalacaklar, ama eğitimlerine internet ve televizyon üzerinden devam edecekler.”

Soru: “Ne kadar sürelik bu süreç çocuklar için?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın : “O da bir hafta olarak planlandı.”

Soru: “Yurt dışından gelen yabancı öğrenciler için, onlar için yine ülkelerinde online eğitim düşünülüyor mu? Tiyatro, konser vesaire bu anlamdaki etkinliklere ilişkin bir tedbir düşünülüyor mu onların da yine bir süre etlenmesi kapsamında?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Kültür ve Turizm Bakanımız bu konuyu çalıştıklarını ifade ettiler, bununla ilgili bütün değerlendirmeleri yaptıktan sonra kendileri bir açıklama yapacaklar.”

“İTALYA’DAN TAHLİYE PLANIMIZ ŞU ANDA YOK”

Soru: “İtalya’da virüsün yayılmasından sonra orada bulunan Türk vatandaşlarının Türkiye’ye getirilmesi için bir Çin’dekine benzer tahliye operasyonu planlanıyor mu acaba? Bir kişide virüs tespit edilmişti, Sağlık Bakanı onun çevresindeki kişilerin de gözlem altına alındığını belirtmişti. O kişilerde virüs tespit edildi mi ya da onların sağlık durumu ve o kişinin, kimlik bilgileri paylaşılmıyor hâliyle ama, sağlık durumu nedir acaba?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Bu kişinin sağlık durumu iyi, etrafında onunla birlikte karantinaya alınan kişilerle ilgili de herhangi bir sorun söz konusu değil, zaten bu karantina tedbir amaçlı bildiğiniz gibi. Yapılan testler sonucunda sadece bir kişide bu biliyorsunuz pozitif olarak çıktı. Bu karantinanın da ve tedavi sürecinin de netice vermesini bekliyoruz, umut ediyoruz.

İtalya’dan böyle bir tahliye planımız şu anda yok, vatandaşlarımızın tabi orada olmaları halinde kendilerini koruma altına almaları son derece önemli. Ama Türkiye’ye gelmeleri halinde de mutlaka prosedürleri izlemeleri Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyeleri doğrultusunda testlerini yaptırmaları, kendilerini tecrit etmeleri son derece önem arz ediyor.”

Soru: “İlköğretim ve üniversiteler ini böyle bir uygulama var ama kreş ve gündüz bakımevleri için bir uygulama olacak mı?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Kreş ve gündüz bakımevleri konusu gündeme gelmedi ama burada tabii velilerin, ebeveynlerin bir tercihte bulunmaları söz konusu olacak. Yani bununla ilgili bir düzenlemeden ziyade, kendilerinin bir inisiyatif alarak bu yönde adım atmalarını tavsiye ediyoruz.”

“ŞU ANA KADAR TESPİT EDİLEN TEK BİR VAKA VAR”

Soru: “Tek bir vaka gördük biz ama bu hâlâ geçerli mi? Yani merak edilen şey, bunun bir salgın hâline gelip gelmediği mi, hâlâ tek bir vakayla mı sınırlı?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Şu an itibarıyla tek vaka, Sağlık Bakanı’mız da toplantıda bilgi verdiler, şu ana kadar tespit edilen tek bir vaka var.”

Soru: “Yurt dışı çıkışlarıyla ve girişleriyle ilgili uyarılarınız oldu, Sayın Cumhurbaşkanın yurt dışı programlarını etkileyecek bir durum söz konusu mu?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Cumhurbaşkanımızın da yurt dışı programlarını bir müddet erteliyoruz.”

Soru: “Dershanelerin durumu ne olacak, dershaneler tatil olacak mı, yoksa kendi inisiyatiflerine mi bırakıldı?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Bu yönde de tavsiyemiz, onların okullarla ve üniversitelerle ilgili bu ara verme, tehir etme takvimine kendilerini uydurmaları.

16 Mart itibarıyla ilk, orta öğretim tatile giriyor, tatil devam ediyor, 23 Mart itibarıyla öğrencilerimiz evlerinden eğitimlerini almaya devam edecekler.”

“MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI UZAKTAN EĞİTİM ALTYAPISI HAZIRLADI”

Soru: “Okullar iki hafta tatil mi olacak?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Evet. Millî Eğitim Bakanlığı’mız bununla ilgili bir televizyon, internet, uzaktan eğitim altyapısı hazırladı. Bunların detayları ailelerle, öğrencilerle paylaşılacak, dolayısıyla eğitimin inkıtaa uğramaması için, zaman kaybı olmaması, ama öbür tarafta da bu salgınla mücadelede herhangi bir zaafa mahal vermemek için böyle bir formül geliştirildi. Ve göreceksiniz gerçekten detaylarına baktık, çok başarılı bir yöntem, dünyada ilk defa uygulanacak bu şeklide, inşallah çok başarılı bir süreç yönetimi olacağını düşünüyoruz.”

Soru: “Kamu çalışanları arasında kronik rahatsızlığı olanlar için bir izin durumu söz konusu olabilir mi?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Kendileri bu izni kullanabilirler, böyle durumda olanlar, hissedenler varsa tabii ki derhal bunun gereğini yapmalılar. Bununla ilgili bir genelge söz konusu değil, ama mutlaka testlerini yaptırsınlar, mutlaka semptom tespit edilmesi, teşhis edilmesi hâlinde de bunun gereğini yapsınlar, bunun için gerekli izinleri de alsınlar mutlaka.”

Soru: “Bu uygulama bu hafta itibarıyla mı başlayacak spor müsabakalarıyla ilgili?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Şu anda, evet, Spor Bakanımız da toplantıydı zaten, kendisi de bunu Futbol Federasyonuyla ve ilgili birimlerle görüşecek, tabii ki bunun bu hafta sonu itibarıyla başlaması önem arz ediyor.”

“ÖĞRETMENLERİMİZİN DURUMUYLA İLGİLİ MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPACAK”

Soru: “Okullar tatil, üniversiteler tatil, öğretmenler ve üniversitelerdeki idari kadrolar da idari izinli mi sayılacak bu dönemde?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Üniversitelerdeki idari kadrolarla ilgili şu anda böyle bir planlama yok. O YÖK tasarrufunda planlanacak, bazı üniversiteler tabii kendileri de bu konuda karar verebilirler. Öğretmenlerimizin durumuyla ilgili de Millî Eğitim Bakanlığı’mız gene bu konuda bir açıklama yapacak.”

BAKAN  SELÇUK UZAKTAN EĞİTİMİ ANLATTI

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, koronavirüse karşı alınan önlemler çerçevesinde ilk, orta ve liselerin 16 Marttan itibaren 1 hafta tatil edileceğini,  23  Mart Pazartesinden itibaren uzaktan eğitim başlayacağını belirterek,”Çocuklarımızın eğitimlerinin aksamaması için ne tür tedbirler gerekiyorsa fazlasıyla almış durumdayız. Haftalık ders programları yapılandırılarak, EBA ile internet üzerinden, TRT ile televizyondan gerekli telafi eğitim desteği sunulacak. Eğitim Bilişim Ağı kullanımında bütün operatörlerden ücretsiz 3 GB internet erişimi sağlanacaktır. Eğitim Bilişim Ağının tümüyle yenilenen yüzüyle bu süreçte de önemli bir rol üstlenerek ders ortamını evlere taşıyacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretsiz olarak sunduğu uzaktan öğrenme sistemiyle dünyada ilk kez ulusal ölçekte özel olarak hazırlanan televizyon, internet ders programlarıyla model ülke olmaya hazırdır. Öğrencilerin eğitimlerinin aksamaması için her türlü tedbir fazlasıyla alındı. Öğrencilerin sınavları dahil hiçbir şekilde mağdur olmamaları için gereken her türlü senaryolar hazır. Bakanlığa bağlı tüm ana sınıf ve kreşler de koronavirüs önlemleri kapsamında tatil edildi” dedi.

KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ KAPSAMINDA OKULLARDAKİ SOSYAL ETKİNLİKLER İPTAL EDİLDİ

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında okullardaki tüm sosyal etkinlikler iptal edildi.

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzasıyla illere gönderilen yazıda, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan şehrinde ortaya çıkan yeni koronavirüs vaka sayısının komşu ülkeler de dahil olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde arttığı ifade edildi.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından da yeni virüsün hızla yayıldığı yönünde bilgiler verildiği vurgulanan yazıda, bu kapsamda Türkiye’de ilgili makamlarca gerekli koruma ve kontrol tedbirlerinin alındığı hatırlatıldı.
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumlarda da alınması gereken önlemlerin sıralandığı yazıda, şu ifadelere yer verildi: “Bu kapsamda virüsün etkilerinden korunmak amacıyla resmi ve özel okul ve kurumlarda öğrenci, öğretmen ve okul yöneticilerinin katılımıyla yapılması planlanan il ve ilçe, ulusal ve uluslararası düzeydeki toplantı, çalıştay, sempozyum, konferans, forum, ödül töreni, spor müsabakası, yarışma gibi sosyal etkinlikler tedbiren iptal edilmiştir.”
Yazıda, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine yapılacak sosyal etkinlik müracaatlarına izin verilmeyeceği ve konuyla ilgili tedbirlerin valiliklerce alınacağı kaydedildi.

LİSE KONTENJANLARI YÜZDE 110’A ÇIKARILDI

Bu yıl liseye başlayacak öğrencilerin 600 bin artması nedeniyle okulların kontenjanları da yeniden düzenlendi. Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, lise kontenjanlarının yüzde 110’a çıkarıldığını açıkladı.

2020 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) süreci ile ilgili yoğun mesai devam ediyor. 4+4+4 sistemi kapsamında bu yıl 600 bin fazladan öğrencinin liseye başlayacak olması nedeniyle herhangi bir infialin yaşanmaması için liselerin kontenjanları o ildeki öğrenci sayısının yüzde 110’u olacak şekilde düzenlendi. Çalışmalarla ilgili bir gazetenin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer “İllerde öğrenci sayısından daha fazla kapasite oluşturduk. Tüm lise türlerinde dengeli dağılıma büyük özen gösterdik” dedi. Özer sınavla öğrenci alan Anadolu liselerinin olmadığı 21 ilde de bu türde lise açtıklarının müjdesini verdi. İşte 2020 LGS’yle ilgili merak edilen sorular ve yanıtları:

2020 LGS ile ilgili olarak il müdürleri ile yaptığınız toplantıları bitirdiniz. Tüm önlemleri aldınız mı?

Büyük oranda kapasite geliştirme ile ilgili ana süreci tamamladık ve çözüm üretemediğimiz bir il kalmadı. Sınavlı okullar ve kapasiteleri belirlendi. Sınavsız yerleşecek öğrenciler için ek kapasiteyle ilgili önlemlerimiz de planlandı. Tabi ki sınavsız okullarla ilgili alınan önlemlerin sahada uygulamaya konulmasını takip ediyoruz.
İllerde kapasiteyle ilgili bir sorun kalmadı diyebilir miyiz?
Genel olarak tüm illerimizde sınavlı ve sınavsız öğrenci kapasitesinin toplamı o ilde 8’inci sınıf öğrenci sayısının yüzde 110’u olacak şekilde planlama yaptık. Yani illerde öğrenci sayısından daha fazla kapasite oluşturduk. Tabi bunu sadece bir lise türünde ciddi kapasite artırarak yapmadık, tam tersine tüm lise türlerinde dengeli dağılıma büyük özen gösterdik.
Bu çok ciddi bir artış. Zaten öğrencilerin yaklaşık yüzde 90’ı sınavsız yerleştiriliyor. Böylece 2020 LGS yerleştirmesi rahatlayacak diyebilir miyiz?
Evet. Oluşturduğumuz kapasitede zaten tüm öğrenciler sınavsız yerleşecekmiş gibi kapasite oluşturmaya özen gösterdik. İlaveten yaklaşık yüzde 10’luk da sınavlı kapasite oluşturmaya çalıştık.
Sınavlı okullarla ilgili de bir iyileştirme yaptınız. Bu iyileştirme ile ilgili tüm illerde sınavla öğrenci alan en az bir Anadolu lisesi olacak. Neden böyle bir adım attınız?
2019 LGS kapsamında illerimizde özellikle tarihi Anadolu liselerini sınavla öğrenci alma kapsamına almıştık. Bu adımı tüm illerimize yaygınlaştıramamıştık. Anadolu lisesinin olmadığı 21 ilimiz kalmıştı. Sınavla öğrenci alan okulların illerde adil dağılımını sağlamak ve bu anlamda erişimi kolaylaştırmak için 21 ilimizde bir Anadolu lisesini sınav kapsamına aldık.
Sınavlı okullarda nakillerde taban puan uygulaması var. Ancak boş kapasite olmasına rağmen taban puan uygulamasından dolayı okullarda boş kontenjanlar doldurulamıyor. Bu da mağduriyetlere yol açıyor, bize de bu konuda şikâyetler geliyor. Bu konuda bir iyileştirme yapmayı planlıyor musunuz?
Bu konuda bize de bazı illerimizde velilerimizden şikâyetler geldi. Taban puan uygulamasından dolayı kendi yaşadıkları ilde boş kontenjan kalmasına rağmen aynı okul türünde komşu illerde çocuklarına yer bulmaktan şikâyet ediyorlardı. Birinci yerleştirmeden sonra yerleştirmeye esas nakillerde eğitim-öğretim başlayana kadar taban puan uygulaması dikkate alınmıyordu. Bu uygulamayı 2020 LGS’de Eylül ayının sonuna kadar uzatacağız.
2020 LGS yerleştirmeleri ile ilgili süreci daha verimli yönetmeye yönelik başka bir önleminiz var mı?
Sürecin verimliliğini ve memnuniyeti artıracak şekilde her türlü iyileştirmeyi yapmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bir değişiklik daha yapacağız. Bildiğiniz gibi mesleki eğitim merkezleri ve açık liselere kayıtları yerleştirmeye esas nakillerden sonra yapıyorduk. İller buralara gitmek isteyen öğrencilerin yerleştirmeye esas nakillerde genellikle tercih yapmadıklarını ve sistemin açılmasını beklediklerini ifade ettiler ve sistemin açılmasının öne alınmasını teklif ettiler. Biz de bu önerileri verilere dayalı olarak inceledik ve 2020 LGS’de birinci yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonra mesleki eğitim merkezlerine ve açık liseye kayıt imkânı vermeye karar verdik. İsteyen öğrencilerimiz bu imkânlardan da beklemeden yararlanabilecekler.

TÜM BİLSEM’LERE 1000’ER KİTAPLIK KÜTÜPHANE KURULACAK

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, altı ay içerisinde tüm Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) en az 1000 kitaptan oluşan kütüphanelerin hizmet vermeye başlayacağını söyledi.

Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) özel yetenekli öğrenciler için okuldaki eğitimlerine ek olarak eğitim programları uygulanıyor.

Yaklaşık 63 bin öğrencinin eğitim aldığı Türkiye genelindeki 174 BİLSEM’de kapasite ve imkanların artırılması için çalışmalar hızlandırıldı. Bu kapsamda, 2019’da İstanbul, Adana, Antalya, Amasya, Batman, Çorum, Gaziantep, Rize, Tokat ve Tekirdağ’da seçilen 10 BİLSEM’de Kültür ve Turizm Bakanlığının kurduğu 1000 kitaplı kütüphane uygulaması 2020’de tüm BİLSEM’lerde hayata geçirilecek.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, BİLSEM’leri güçlendirmek için 2019’da iki adım attıklarını anımsattı.
BİLSEM’leri güçlendirme kararı çerçevesinde hem tasarım beceri atölyeleri hem de kütüphane kurduklarına işaret eden Selçuk, şunları kaydetti: “Bu imkanları diğer okullarımızın öğrencilerine de açtık. BİLSEM’ler kendi fonksiyonlarını yerine getirirken hafta içi boş saatlerde çevrede bulunan okullarımızdan yaklaşık 6 bin öğrenci de bu imkanlardan yararlandı. Projeye kütüphane kurulumu ile destek verecek olan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Kütüphanelerimiz çok beğeni aldı, öğrencilerimiz tarafından aktif bir şekilde kullanıldı. 2020’de pilot kütüphane projesini 174 BİLSEM’in tamamını kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Böylece altı ay içerisinde tüm BİLSEM’lerde en az 1000 kitaptan oluşan kütüphaneler hizmet vermeye başlayacak. Bu kütüphanelerden diğer öğrencilerimiz de yararlanabilecekler. BİLSEM’lerin güçlendirilmesine yönelik yeni projeler de hazırlıyoruz.”

HÜKÜMLÜLERE MESLEKİ EĞİTİMLE İŞ KAPILARI AÇILACAK

Millî Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı arasında imzalanan protokolle, hükümlü ve tutuklular, cezaevlerinde açılacak mesleki eğitim merkezleriyle aktif öğrenci statüsüne kavuşturularak tahliyelerinin ardından kalfalık ya da ustalık belgeleriyle iş bulma ve iş yeri açma imkanına kavuşacak.

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından imzalanan cezaevlerinde lise ve mesleki eğitim merkezleri açılmasına imkan veren “Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü”ne göre, ceza infaz kurumları bünyesinde mesleki eğitim merkezleri kurulacak.

Protokolle cezaevlerinde 309 yeni mesleki eğitim merkezinin kurulması planlanıyor. İlk defa bu ölçekte mesleki eğitim merkezi açılmasıyla merkezlerin sayısı 634’e çıkmış olacak.
Hükümlü ve tutuklular, açılacak yeni mesleki eğitim merkezlerine aktif öğrenci statüsünde devam ederek 4 yıllık eğitim sonunda ustalık belgesi alabilecek ve tahliyelerinin ardından kalfalık ya da ustalık belgeleriyle iş bulma ve iş yeri iş yeri açabilme hakkına sahip olabilecek.
Hükümlü ve tutuklular, haftada bir veya iki gün mesleki eğitim merkezlerinde eğitim alırken diğer günler tutukevleri iş yurtlarında beceri eğitimi alabilecek.
“Hükümlü ve tutuklular da mesleki eğitim imkanlarından yararlanabilecek”
Mesleki ve teknik eğitimden sorumlu Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer,  konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Bakanlık olarak ülke genelinde mesleki eğitim merkezlerini yaygınlaştırmanın ve güçlendirmenin üzerinde durdukları en önemli konulardan birisi olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda yapılan çalışmalar sonunda bu yıl mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının yüzde 62 arttığını bildiren Özer, şunları kaydetti: “Adalet Bakanlığı ile yaptığımız yeni protokolle mesleki eğitim merkezlerimizin kapasitesi artacak. Artık hükümlü ve tutuklular da mesleki eğitim imkanlarından yararlanabilecek. Zaten Adalet Bakanlığına bağlı iş yurtlarında ciddi üretim yapılıyor. Dolayısıyla buralarda tutuklu ve hükümlülerin beceri eğitimini düzenleyebilme imkanı var. Bu kapsamda, ceza infaz kurumlarında mesleki eğitim merkezleri kurulabilecek veya bir mesleki eğitim merkezine bağlı eğitim programları açılabilecek.”

CEZAEVLERİNDE 309 MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ AÇILACAK, BİNLERCE KİŞİ MESLEK SAHİBİ OLACAK

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül cezaevlerinde lise ve mesleki eğitim merkezleri açılmasına imkan verecek iş birliği protokolünü imzaladı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, cezaevlerinde lise ve mesleki eğitim merkezleri açılmasına imkan veren “Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü”nü imzaladı.

İmza töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk her bireyin yeteneklerine uygun fırsatlara sahip olmasını çok önemsediklerini, hangi ortamda olursa olsun herkesin eğitim ihtiyacının karşılanmasının devletin vazifesi, Milli Eğitim Bakanlığının hususi görevi olduğunu söyledi.
Mesleki eğitimin önemine dikkati çeken Selçuk, insanın hayatını kazanmasının meslek kazanmakla doğrudan ilişkisinin bulunduğunu vurguladı.
Selçuk, kalfalık ve ustalık belgeleri alarak Türkiye’nin her yerinde, hatta yurt dışında mesleğini devam ettirmenin hayata yeni bir pencere açılması anlamını taşıdığını belirterek, şöyle konuştu: “Cezaevlerindeki eğitim hizmetlerini çeşitlendirmek, yaygınlaştırmak üzere güzel bir iş birliğini tesis etmiş bulunuyoruz. Cezaevlerinde 309 mesleki eğitim merkezinin kurulması, binlerce meslek sahibi olabilecek kişi demektir. Ceza infaz kurumları bünyesinde lise, mesleki eğitim merkezi ya da şubelerinin açılması, bu merkezlerde lise diplomasına erişim programlarına katılım sağlanması, halk eğitim merkezleri aracılığıyla kurslar, sosyal etkinliklerin düzenlenmesi bu çerçeve içinde yer alıyor.
Protokolle ceza infaz kurumları bünyesinde mesleki eğitim merkezleri kurulması amaçlanıyor. Böylece hükümlü ve tutukluların mesleki eğitim merkezlerine kayıtlarının yapılması, kalfalık, ustalık, usta öğreticilik belgesi alması, diploma sahibi olması ve hayatının herhangi bir döneminde bunlardan yararlanması söz konusu olacak.
Hükümlü ve tutukluların kaldığı ceza infaz kurumlarında 9, 10, 11. sınıflara devam edemeyen çocuk ve gençlerin örgün lise eğitimine devam edebilmeleri için ceza infaz kurumları içinde müstakil lise veya uygun görülen bir liseye bağlı şubeler açılmasıyla bu faaliyetimizi de gerçekleştirmiş olacağız.”
Bakan Selçuk, iki bakanlık olarak çocuklar, gençler ve tüm bireyler için ele ele vererek atılan adımın insana ait maddi, manevi, mesleki, ahlaki, milli ve evrensel değerlerle kuşanmış nesiller yetiştirme çabalarının yeni bir göstergesi olacağını kaydetti.
Bakan Gül ise tutuklu ve hükümlünün eğitim-öğretim hakkının hiçbir engelle karşılaşmaması gereken, Anayasa’dan kaynaklı temel bir hak olduğunu ifade etti.
Cezaevinde bulunanların hayata hazırlanmalarının, bir meslek ve zanaat edinerek yeniden hayata kazandırılmalarının kendileri için öncelikli bir konu olduğuna dikkati çeken Gül, cezaların iyileştirici, ceza infaz kurumlarının da rehabilite edici işlevinin ancak eğitim faaliyetleriyle hayat bulabileceğini söyledi.
Gül, tutuklu ve hükümlülerin ortaöğretim ve yükseköğrenim haklarının yanı sıra iş ve meslek kursları, sosyal kültürel kurslar, dini rehberlik hizmetleri, kütüphane çalışmaları gibi iyileştirici faaliyetlerden yararlandıklarını belirterek, “Ceza infaz kurumlarında 2 bini hükümlü, 16 bini tutuklu olmak üzere toplam 58 bin kişiye eğitim imkanı verilmektedir. Yine kurumlarımızda 2019-2020 eğitim öğretim döneminde 6 bin 373 hükümlü ve tutuklu okuryazarlık eğitiminden yararlanmıştır.” diye konuştu.
Geçen yıllarda 82 bin hükümlü ve tutuklunun meslek edindirme kurslarına katıldığına işaret eden Gül, şöyle devam etti: “Tutuklu, hükümlü ve eski hükümlülere sunulan hizmetlerin iyileştirilmesi ve kişisel sosyal gelişmelerin korunması amacıyla bir protokol çizilecek, böylece ceza infaz kurumlarında eğitim kalın şekilde çizilecek önemli bir başlık haline gelecektir. Hükümlülerden okuryazar olmayanların okuryazar haline gelmesi, örgün eğitimine devam etmeleri, mesleki eğitim merkezlerinin ya da şubelerin açılması, halk eğitim merkezleri tarafından kurslar, sosyal etkinlikler düzenlenmesi bu konuda yine önemli bir katkı sağlayacaktır. Kalfalık, usta öğreticilik belgesi, diploma sahibi olunması da yine çok önemli bir boşluğu kapatacaktır. Yine açık öğretim okullarının imkanlarından yararlanmasına yönelik ihtiyaçlar da göz önünde bulundurularak burada bir adım atılacaktır.”
“Hükümlünün istihdamı çok önemli”
Herhangi bir sebeple cezaevine girenlerin cezası bittikten sonra hayata hazırlanmasının, sağlıkı bir birey olarak topluma kazandırılmasının herkesin infazdan beklediği temel bir yarar olduğuna dikkati çeken Gül, “Elbette cezaevi açmak, cezaevinde hükümlü ve tutukluların bulunması kimseyi mutlu etmez ancak hayatın bir realitesi olarak ve suçla mücadele anlamında böyle bir şey meydana geldiğinde, orada da insanca muamele edilmesi, tekrar bu kişinin topluma kazandırılması gerektiği hususu asla aklımızdan çıkmaması gereken temel bir yaklaşımdır. Bugün yaptığımız protokolün temel yaklaşımı da bu çerçevede hazırlanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Gül, “Cumhuriyet tarihinde ve infaz kurumu tarihinde de ilk defa bir mesleki eğitim merkezi açılmış olacak, bu da ülkemiz için cezaevinde bulunan hükümlü, tutuklu insanımız için önemli bir hizmettir. Böylece artık mesleki eğitim merkezinde bir zanaat edindirme imkanı, kalfalık belgesi alma imkanı olacaktır.” dedi.
Hükümlünün cezaevinden çıktığında bir mesleğinin olmaması halinde kötü fiiller işlemeye devam edebildiğini belirten Gül, suç tekrarının önlenmesi bakımından hükümlünün istihdamının çok önemli olduğunu dile getirdi.
Gül, Sincan Ceza İnfaz Kurumları kampüsü içinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olacak ve hükümlü ve tutuklulara hizmet verecek mesleki eğitim merkezini gelecek ay ortalarında bitireceklerini aktararak, “İnşallah tüm bu çalışmalarla artık eğitim öğretimin her alanda, her vatandaşımıza ulaşmasına katkısı olacaktır. Hükümlü de tutuklu da olsa cezasını çekip, topluma kazandırılmak üzere meslek öğrenecek.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından iki bakan protokolü imzaladı.
Protokol neleri kapsıyor?
İki bakanlık arasında tutuklu, hükümlü, yükümlü ve eski hükümlüler ile annesinin yanında kalan 3-6 yaş grubu çocukların iyileştirme çalışmaları kapsamında kişisel, sosyal ve mesleki gelişimleri sağlanacak. Bu kapsamda okuryazar olmayanların, okuryazar hale getirilmesi, örgün eğitim dışında kalanların eğitimlerine devam etmelerinin sağlanması, okul öncesi, lise, mesleki eğitim merkezi ya da şubelerinin açılması, mesleki eğitim merkezlerinde lise diplomasına erişim programlarına katılım teşvik edilecek. Ayrıca, halk eğitimi merkezleri tarafından kurslar ve sosyal etkinlikler düzenlenecek.
Tutuklu, hükümlü, yükümlü ve eski hükümlülerin belirli bir mesleki alana dair geçmiş öğrenmelerinin değerlendirilecek. Faaliyetlerde görev alacak eğiticilere, Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu personeline ve diğer personele hizmet içi eğitimler düzenlenecek.
Hükümlü ve tutukluların mesleki eğitim merkezlerine kayıtlarının yapılarak kalfalık, ustalık, usta öğreticilik belgesi ve diploma sahibi olmalarının sağlanacak.
Çocuk ve genç hükümlü ve tutukluların kaldığı ceza infaz kurumlarında 9-10-11 ve 12. sınıflara devam edemeyen çocuk ve gençlerin örgün lise eğitimine devam edebilmeleri için Ceza İnfaz Kurumları içerisinde müstakil lise veya uygun görülen bir liseye bağlı şubeler açılacak.

Bir yanıt yazın