Teknoloji, magazin-yaşam, ekonomi haberleri (02.03.2020)

Bu etkinlik “SES” getirecek

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak üzere eşitlik ve dayanışma değerlerini savunmak hedefiyle kurulan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde dernek tarafından düzenlenecek Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliğinde katılımcıların deneyimlerini açık alanda yapacakları yürüyüşte paylaşması ve dayanışmanın oluşması hedefleniyor. Etkinliğe katılmak isteyen kadın liderler, 26 Şubat tarihine kadar başvuru yapabilecek.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak ve bu sayede Türkiye’de ve dünyada eşitliğin, barışın hâkim olduğu bir dünya düzeni için dayanışmayı desteklemek üzere kurulan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın liderlerin deneyim ve bilgilerini paylaşacağı Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliğini düzenliyor.

Dünyada kadın liderliğini desteklemek üzere kurulan Vital Voices Derneği’nin global bir projesi olan Kadın Mentörlük Yürüyüşü, Türkiye’de ilk kez SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği tarafından gerçekleştiriliyor. Kadın Mentörlük Yürüyüşü kapsamında 8 Mart 2020’de dünyanın 80 faklı ülkesinde 165 ayrı etkinlik organize edilirken; İstanbul’daki etkinliğin en geniş katılımlı etkinlik olması bekleniyor.

SES Kadın Mentörlük Yürüyüşü nedir?
SES Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliği kapsamında; yaşamda mücadele sonucunda bir varoluş sergilemiş “deneyimli kadın liderler (mentör)” ile mücadelenin ilk sürecini başarıyla geçmiş ama önünde gidilecek uzun bir yolu olan “gelişme sürecindeki kadın liderler (mentee)”, Nişantaşı Sanat Parkı’nda bir araya gelecek ve yürürken deneyimlerini paylaşacak. Mentör ve Menti olmak isteyen liderler web sitesi üzerinden yaptıkları başvurular sonucunda seçilecek.

Elmor, hayatı kolaylaştıran yeni nesil teknolojilerle 2020 Unicera Fuarı’nda

 E.C.A. ve Serel markalı ürünleriyle sektörün köklü markası Elmor, 2020 yenilikleri ve hayatı kolaylaştıran yeni nesil teknolojileri ile 2020 Unicera Fuarı’nda ziyaretçilerle buluşacak. Elmor, 10-14 Mart 2020’de  CNR Expo’da gerçekleştirilecek olan fuar ile AR-Ge ve inovasyondaki gücünü bir kez daha kanıtlayacak.

Elginkan Topluluğu’nun köklü markaları E.C.A. ve Serel ile yapı sektöründe faaliyet gösteren Elmor; seramik, banyo ve mutfak sektörünün dünyadaki en büyük fuarlardan biri olan Unicera Fuarı’nda ulusal ve uluslararası sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor. 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da bulunan 750 m2’lik standında ziyaretçilerini karşılayacak olan Elmor, “Hayatı Kolaylaştıran Teknolojiler” konseptiyle 2020 Unicera’da yerini alacak.

2020 Unicera Seramik, Banyo ve Mutfak Fuarı kapsamında E.C.A. ve Serel, Ar-Ge mühendisleri ve endüstriyel tasarımcılar tarafından geliştirilen, trendleri takip eden, çevreci, sürdürülebilir ve hayatı kolaylaştıran ürünleriyle fuarda yer alacak. E.C.A. ve Serel’in tasarımları görücüye çıkarken, özellikle yapı uygulamaları profesyonellerine katkı sağlayacak yepyeni çözümler ve ileri teknoloji prototipler de gözler önüne serilecek.

 E.C.A. Concept ile yerli üretimde bir ilk

2020 Unicera Fuarı’na hazırlanan E.C.A. yetkilileri,  E.C.A. Concept ile kişiye ve kuruma özel armatür üretiminin startını verdiklerini açıkladı. Fuar öncesinde, 3D yazıcıyla üretilen inovatif armatür üretimine geçtiklerinin müjdesini veren yetkililer, söz konusu armatürlerin tamamen kullanıcının estetik ve fonksiyon arayışına uygun olarak tasarlandığını ifade ettiler. Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından sunulan bu hizmet, yakın bir zamanda aktif olarak kullanıcılarla buluşacak.

 Banyo Armatürleri Akıllanıyor

Dijitalleşmenin etkisiyle dönüşen ürün gelişimi süreçlerine hızla adapta olan E.C.A.’nın yeni nesil banyo armatürü çözümleri E.C.A. I-San-Tech Unicera’da olacak. 2021’de raflarda olacak ürünlerin içinde dokunmatik ayna, sesli komutla çalışan armatürler, bataryadaki su sızıntısını haber verecek kontol sistemleri yer alacak. Akıllanma kavramını armatür teknolojilerinde şekillendiren E.C.A’nin diğer tüm ürünleri üzerindeki teknoloji ve yenilik etkisi de fuar boyunca gözlemlenebilecek. Armatürlerinde hijyen teknolojisi uygulayan ve mix bataryalarına 20 yıl garanti veren tek marka olarak E.C.A.’nın yeni nesil armatür tasarımları ve eviye bataryalarındaki serileri yine 2020 Unicera Banyo, Mutfak ve Seramik Fuarı’nda olacak.

Mimarların hayatını kolaylaştıran yepyeni bir teknoloji

Ankastre serilerde özellikle mimarların hayatını kolaylaştıracak tek tip sıva altı çözümler üreten E.C.A., bu yepyeni hizmeti ve farklı formlardaki armatür tasarımları  ile 2020 Unicera. Fuarı’nın cazibe merkezi olacak. Mimar ve mühendislerin uygulamalarına katkı sağlayacak bir yenilik olarak karşımıza çıkan ürün,  E.C.A.’nın fonksiyonellik misyonunu da vurgulamış olacak. Mimarlar ve mühendisler, çok sayıda ve çeşitteki ankastre ürün ve model seçeneği içinde farklı arayışlara girmeden E.C.A.’nın tek tip sıva altı çözümüyle kullanışlı ürünlere tanışacak.

Thermo Safe bataryalar ile banyolarda güvendeyiz

E.C.A.’nın özellikle evde yaşlı ve çocukların güvenliğini sağlayacak, otel gibi toplu kullanım alanlarında haşlanma riskini minimize edecek ürünü Thermo Safe armatürler 2020 Unicera Banyo, Mutfak ve Seramik Fuarı’nda kendine yer bulacak. Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından üretilen Thermo Safe bataryalar, su sıcaklığını maksimum 45 C°’de tutuyor. Ani basınç değişikliklerinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerinden koruyan bu sistem sayesinde kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelliler için güvenli ve konforlu kullanım sağlanıyor.

 Banyo mobilyaları Serel konforuyla Unicera’da

Serel’in 2019 Unicera’da sergilemiş olduğu banyo mobilyası koleksiyonları bu yıl yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Mobilya çözümleriyle birlikte trend olan ince kenarlı ürünler ve mat renk koleksiyonlarına atıfta bulunan yeni seriler ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

Sıra Dışı Aydınlatmalarda Enza Home İmzası

Yaşam alanlarına şıklık katmak isteyenlerin tercihi Enza Home, dikkat çeken tasarımlara sahip Wire Gold Aydınlatma Serisi ve Aperture Lambader ile hem içinizi hem de yaşam alanlarınızı aydınlatmaya devam ediyor.

Çağı yakalayan tasarımlarıyla dikkat çeken Enza Home, Wire Gold Aydınlatma Serisi ile modernizmin ışıklarını yaşam alanlarınıza getiriyor. Göz alıcı altın rengiyle baş döndüren Wire Gold Aydınlatma Serisi; kafes formunda, ipliksi metal pirinç başlığıyla yalın bir tasarım sunuyor. Sarkıt ve abajur olmak üzere beş farklı seçeneği bulunan Wire Gold, uzunluğu ayarlanabilen kablosuyla da arzu ettiğiniz her yerde kullanılabiliyor.

Enza Home, Aperture Lambader ise modern ve endüstriyel tasarımları birleştirerek ezber bozuyor. Sıra dışı formuyla fark yaratan Aperture Lambader, cam kaplamalı gri metal başlığıyla alışılmışın dışında bir şıklık sergiliyor.

TEKSTİL ZİRVESİ’NDE SEKTÖRÜN GELECEĞİ TARTIŞILDI.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Topluluğu tarafından ilk kez düzenlenen Tekstil Zirvesi (TEXSUM’20) Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde başladı.

Türkiye’nin farklı şehirlerinden tekstil ve hazır giyim sektörünün temsilcilerinin üniversite öğrencileriyle bir araya geldiği programın açılış törenine; BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Şişman, İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Nur Hepyüksel Keçik, BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu, Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

“Bilim ve teknoloji anlamında ciddi atılımlar yaptık”

Programın açılış konuşmasını yapan, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Üniversitemiz, bilim ve teknoloji anlamında son zamanlarda ciddi atılımlar yaptı. Özellikle ülkemizin prestij projelerinden biri olduğunu düşündüğüm TÜBİTAK tarafından başlatılan Sanayi Doktora Programı’nı çok önemsiyoruz. Üniversite olarak da bu programın içerisinde mümkün olan en yüksek seviyede yer almak adına gayret gösteriyoruz” dedi.

Konuşmanın ardından oturum bölümüne geçildi. 1. Oturumda yer alan ‘Sektöre Yön Verenler’ panelinde, UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Şişman, İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Müge Hepyüksel Keçik, BUÜ Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut moderatörlüğünde, tekstil sektörüyle ilgili son gelişmeleri aktardılar.

“Tekstil sektörü önemini yitirmedi, aksine gelişiyor, çeşitleniyor”

Oturumda konuşan UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, tekstil sektörünün önemini yitirmediğini, aksine ülkemizde ve dünyada gelişerek, çeşitlenerek ve evrilerek devam ettiğini vurguladı.

Engin şunları söyledi: “Türkiye tekstil anlamında çok güçlü bir konumda. Avrupa’nın en büyük üreticisiyiz. Sadece standart ve klasik ürünler üreten bir ülke değiliz, sektörümüz gerçek anlamda çok çeşitlendirilmiş bir sektör. Ayrıca kendi kaynakları ile üretim yapabilen ve üretim zincirinin her kademesinde gerçek anlamda kaliteli ürünlerin çıkarıldığı bir sektöre hizmet veriyoruz. Bu anlamda çok şanslıyız. Dünyada tekstil ihracatında 7. sıradayız. Avrupa’nın da 3. büyük konfeksiyon tedarikçisiyiz. İstihdam konusunda da çok güçlüyüz. Hazır giyimle birlikte 1 milyondan fazla istihdam sağlıyoruz. Hatta dolaylı sektörleri de düşünürsek 1 milyonun da çok üstüne çıkıyoruz. Yine hazır giyimle birlikte en fazla dış ticaret fazlası veren sektörlerden birisiyiz. Bu ülke ekonomimiz için çok değerli bir durum.”

“Teknik tekstiller konusunda daha da gelişmeliyiz”

İyi bir durumda olduğumuzu ancak yapılması gereken çok şeyin de olduğunu vurgulayan Engin, bu anlamda donanımlı kendini geliştirmiş tekstil mühendislerine de çok ihtiyaçları olduğunu ifade etti. Özellikle teknik tekstiller konusunda gelişmek gerektiğini belirten Engin, “Bu konuda daha fazla araştırma ve üretim yapmalıyız, katma değerli ürünler üretip ihraç etmeliyiz. Türkiye’deki teknik tekstil kilogram değerimiz 2019 verilerine göre ihracatta ortalama 2,9 dolarken ABD 11.5, Japonya 12,7 dolar. Bu bize daha gidecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor. Bu zirve beni çok ümitlendirdi. Sektörümüze yeni katılacak gençlerimizi görmek beni çok sevindirdi. Gelecek bu arkadaşlarla güzel gelecek” diye konuştu.

“Bursa, değişen trendlere çabuk ayak uyduruyor”

UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir de, “Hazır giyim sektörü son yıllarda ciddi bir başarı trendine girdi. 2018 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 15 artış oranı, 2019’da da bir önceki yıla göre yüzde 8 artış oranı yakaladık. Türkiye genelinin yüzde yarım arttığı bir yılda, Bursa ve çevresinin yüzde 8 oranını yakalaması bu kentin ve çevresinin değişen trendlere daha iyi ayak uydurabildiğini gösteriyor. 2020’ye de iyi başladığımızı söyleyebilirim. Türkiye geneli yüzde 5 artarken, Uludağ Hazır Giyim olarak yüzde 16’lık bir artış yakaladık. Bu trendin devam edeceğini ön görüyoruz. Bu yıl 750 milyon dolarlık bir hedef belirledik” ifadelerini kullandı.

“Yeni pazarlar için çalışıyoruz”

Bu yıl ilk kez kilogram başına dolar miktarı kırıldı, bu çok sevindirici bir durum” diyen Gündemir sözlerini şöyle noktaladı: “Aşağı doğru giden bir ivme vardı. Bu yıl ilk defa bunu tersine çevirdik. Demek ki katma değerli özgün ürünler üretip satabiliyoruz. Bunu yapabiliyorsak önümüzde çok daha güzel bir yol olacağını düşünüyorum. Bu ihracatın yüzde 80’i Avrupa Birliği’ne yapılıyor. Birçok ülke birçok yeni Pazar açmak için de çalışmalarımız sürüyor.”

“Sıra teknik tekstilde” 

İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Şişman da, Ar-Ge’nin önemine vurgu yaptı. Ahmet Şişman şunları söyledi: “Ciromuzun yüzde 12-13’ü Ar-Ge sayesinde bulduğumuz ürünlerden oluşuyor ve oran her yıl artıyor. Artık bunlara dayanarak yatırım yapmaya başladık. Yeni dönemde öğrencilerle daha yakın çalışacağız. Üniversite sanayi iş birliği artmaya başladı ülkemizde. Tekstil bence ileride çok daha güzel yerlere gidecek. Avrupa’dan biz bu konfeksiyonu aldık sırasıyla, şimdi sıra teknik tekstilde. Büyük fırsat var, yeni bir kapı açacak. Ancak ne kadar erken alabilirsek o kadar iyi. Çünkü bizde de bir uyum süreci olacaktır. Sektörümüz dönüşüyor, bu dönüşüme de ihtiyaç var.” diye konuştu.

Eğitim vurgusu…

İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Müge Hepyüksel Keçik ise şöyle konuştu: “Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı bu yıl 17,8 milyar dolar seviyesinde. Dünya hazır giyim ve konfeksiyon ticaretinin de 2 trilyon dolar olduğunu düşünürsek ve dünya nüfusunun 2023 yılında 8,5 milyar nüfusa geleceğini varsayarsak insanlığın her zaman için bu sektöre ihtiyaç duyacağını söyleyebiliriz. Bu konuda her zaman umutluyuz ve sektörümüzün çok daha iyi noktalara gideceğini düşünüyoruz.”

LCW, Koton ve Hugo Boss yetkililerinden önemli sunumlar…

2.Oturumda LC Waikiki Marka Müdürü Nihal Bahçıvancı, ‘Tekstil’de Katma Değerli İş Serüveni’ konu başlığında öğrencilere sektörle ve LCW’nin son durumu ile ilgili bilgiler verirken, tecrübelerini de paylaştı.

3.Oturum ise ‘Girişimcilik Paneli’ adı altında yapıldı. Bu oturumda, Thierry Diniz Genel Müdürü İpek Yalçın, V.G.E. Tekstil Genel Müdürü Veda Girgin Eroğlu, Festival Tekstil Kurucusu Ufuk Coşkunsel girişimcilik hikâyelerini konuklarla paylaştı. 3. Oturum kapsamında Koton Kumaş Tedarik Müdürü Aykut Üstün de ‘Kumaş Satın Almanın Püf Noktaları’ konusunda yaptığı sunumla önemli bilgiler verdi.

Tekstil Zirvesi’nin ilk günü, 4. Oturumla sona erdi. 4. Oturum; ‘Mesleğini Zirveye Taşıyanlar’ konu başlığında Emre Fidan, Aşkın Kandil, Seda Gündoğan ve Erkan Ekici’nin deneyimlerini öğrencilerle paylaştığı ve Hugo Boss Üretim Mühendisliği Lideri Nur Dinçer Turan da yaptığı ‘HUGO BOSS Endüstri 4.0 dönüşümü’ isimli sunumuyla sona erdi.

Etkinlik süresince alanlarında uzman konuşmacıların bilgi paylaşımıyla sektörlerin ve tekstilin  gelecekte öğrencileri nasıl etkileyeceği konusunda profesyonel destek sağlanacak. Ayrıca Mete Cengiz Kültür Merkezi fuaye alanına tekstil sektöründen firmaların açtığı stantlardan, öğrenciler, birinci ağızdan bilgi sahibi olacaklar. Yanı sıra öğrenciler CV’lerini bizzat bu firmalara vererek staj ve iş imkânları konusunda da fayda sağlamış olacaklar.

İslami Otel ve Villalarda erken rezervasyon fırsatı


Erken rezervasyonlar başlar başlamaz yerli ve yabancı tatilciler tatil planlarını yapmaya başladı. Özellikle muhafazakar aileler için tatil yapmak için İslami kurallara uygun bir konsept otel bulmak artık www.islamiotel.com ile çok kolay. Yüzlerce oda, onlarca otel ve villa konseptini tek tıkla ulaşabilen tatilciler erken rezervasyonun avantajlarından kolaylıkla yararlanabilecek. Elçi tur Yönetim Kurulu Başkanı Tahir başarır, “Geçen yılı 34 milyar 520 milyon dolarlık rekor gelirle kapatan turizm sektöründe, bu yıl gelirin 40 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Muhafazakar tatil konsepti de ülkemizde her yıl biraz daha büyüme gösterirken tatilciler güncellediğimiz  ve www.halalvilla.com siteleriyle tek tıkla yüzlerce odayı karşılaştırma imkanı bulacaklar.

Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan turizm sektörü 2020 yılında 40 milyar gelir bekleniyor.  Her geçen yıl hem turist sayısı hem de turizm gelirleri artarken, muhafazakar konseptli otel ve villalarda büyük ilgi görüyor. 2020 yılına erken rezervasyonlarla birlikte yüzde 30 dolulukla başlayan muhafazakar oteller, erken rezervasyonlarla birlikte yüzde yüz doluluk oranı bekleniyor.

Elçi Tur Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Başarır, www.islamiotel.com ve www.halalvilla.com sitelerimizi hayata geçirdik ve bu site sayesinde erken rezervasyon yapmak isteyen turistler yüzlerce odayı tek tıkla görüp karşılaştırıp rezervasyonlarını yapabilecekler. Muhafazakar villa ve otel konsepti son yıllarda Türkiye’de büyük ilgi görüyor. Özellikle villaların dört bir yanının korunaklı olması diğer villalar tarafından görünmemesi ve 4 dilde hizmet vermesi muhafazakar villa konseptini tercih edilir kılıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen aileler İslami kurallara uygun otellerde gönül rahatlığıyla tatil yapma konforunu yaşıyorlar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Türkiye’de muhafazakar otel konsepti yüzde 30 bir büyüme gösterdi. Bu yıl geçtiğimiz yıllara oranla daha fazla bir artış bekliyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlıyor

Muhafazakar tatil konsepti Türk turizminin can damarı yabancı turistlerin de dikkatini çekmiş durumda..  Turizm sektörünün bu yeni kolu, döviz girdisi bakımından hem ülke ekonomisine hem de sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Avrupalı Müslüman aileler Ege bölgesini tercih ederken, Orta doğudan gelen turistler genelde Akdeniz bölgesini tercih ediyor. Yeni hayata geçen www.halalvilla.com sitesinden turistler hem erken rezervasyon indirimlerinden hem de birinden lüks ve konforlu muhafazakar villalara, rezervasyon yapma imkanı buluyor. Site 4 dilde verdiği hizmet kalitesiyle yerli ve yabancı tatilcilerin yoğun ilgisini çekiyor.Site içerisinde bulunan villaların en büyük özelliği korunaklı olması. Bu sayede Villada konaklayan aileler kendilerini daha güvende ve daha özgür hissedecekleri kişisel bir alan oluşturmuş oluyorlar.

Her bütçeye uygun tatil imkanı

İster villa olsun ister bir otel, herkesin kendi hayat tarzında göre tatil yapması en büyük hakkı. Toplamda 32 adet özel havuzlu villayla hizmet veren Alya Villa Grubu, bu talepler doğrultusunda hayata geçirdiği Muhafazakar villa ve otel konseptiyle, her kesimden  ve her bütçeden tatilciye hitap ediyor. Marmaris ve Bodrum destinasyonlarında bulunan tesislerin en dikkat çekici özelliğiyse yeşille maviyi buluşturuyor. Tüm villalardan deniz ve orman manzarası izleme konforunu yaşatıyor. Aynı zamanda isteğe bağlı sabah kahvaltı ve akşam yemeği hizmeti, günlük temizlik, 7×24 güvenlik ve restoran hizmetiyle de ailelere eşsiz bir tatil yapma fırsatı sunuyor.

UN SEKTÖRÜNÜN KALBİ, 16. KEZ ANTALYA’DA ATACAK

Dünyanın ihracat şampiyonu un sektörünün en önemli temsilcisi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF), 12-15 Mart tarihleri arasında Antalya Titanic Mardan Palace’ta 16. Uluslararası Kongre ve Sergisi’ni düzenlemeye hazırlanıyor. Yerli ve yabancı 1000 delegenin ağırlanacağı kongrenin bu seneki teması ise “Buğday ve Un: Üretim, Ticaret ve Sürdürülebilirlik.” Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ve Toprak Mahsulleri Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın katılım göstereceği kongrede, buğday ve un piyasaları, tarımda sürdürülebilirlik dinamikleri, dünya tahıl politikaları ve ticaret gibi pek çok konu, uzman isimlerin panelistliğinde masaya yatırılacak.

2019 yılında 3.3 milyon ton un ihracatıyla 1 milyar 100 milyon Dolar gelir sağlayarak, 7 yıldır Türkiye’nin dünyanın un ihracat şampiyonu olmasında büyük katkı sağlayan TUSAF, her yıl olduğu gibi bu yıl da 12-15 Mart tarihleri arasında Antalya Titanic Mardan Palace’ta “TUSAF Uluslararası Kongre ve Sergisi”ni düzenlemeye hazırlanıyor. Un sektörüyle ilgili dünyada düzenlenen ilk 10 kongrenin içerisinde yer alan, bu sene 16. düzenlenecek kongrenin ana konusu ise “Buğday ve Un: Üretim, Ticaret ve Sürdürülebilirlik” olarak belirlendi. Yerli ve yabancı yaklaşık 1000 delegenin ağırlanacağı bu dev kongrede, aynı zamanda 50 sergi alanı da bulunacak. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, Toprak Mahsulleri Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın ve hem bürokrasiden hem STK temsilcilerinden hem de sektör paydaşlarından birçok önemli ismin katılacağı kongreyle ilgili açıklama yapan IAOM (Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği) Avrasya ve TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy: “18 milyar TL büyüklüğe sahip un sanayi sektörü, Türkiye’yi dünya liginde birinciliğe taşıyan nadide sektörden bir tanesidir. Sanayicilerimiz şu anda 163 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Un sanayisi, 11,6 milyon tonluk dünya un ticaretinin yüzde 30’unu gerçekleştiriyor. Başka bir deyişle dünyaya satılan her 3 kg unun 1 kg’ını Türkiye satıyor. Dünyanın ihracat şampiyonu un sanayicilerimiz, 2019 yılında da yeni bir dünya rekoruna imza attılar. 2019 yılında 3.3 milyon ton ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin kasasına 1 milyar 100 milyon Dolar girmesini sağladılar. TUSAF olarak çalışmalarımızı daha yakından anlatmak, dünyanın dört bir yanından konuklarımızla birlikte sektörümüzü değerlendirmek adına 15 yıldır ‘TUSAF Uluslararası Kongre ve Sergisi’ni düzenliyoruz. Bu sene 16.’sını düzenlediğimiz kongrede, un üreten ve un ticareti yapan Türk firmaları, Avrupa, ABD, Karadeniz, Ortadoğu ve Afrika Bölgeleri un ithalatçıları ve hububat ihracatçılarının yanı sıra un üretim makinaları alanında önemli firmaların, tedarikçilerin, mühendislik şirketlerinin, bankaların, borsaların, tüccarların ve diğer pek çok firma da katılım gösterecek” dedi. Kongre programı hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için www.tusaf2020.org internet adresi incelenebilir.

DÜNYACA ÜNLÜ BARİTON SEDAT ÖZTOPRAK ANILDI

Gönüllü Hizmet Vakfı ve DO RE Müzik’in sponsorluğunda 18 Şubat Salı gecesi Gönüllü Hizmet Vakfı Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde “Bariton Sedat Öztoprak Anısına Opera Starları Konseri” gerçekleştirildi. Kadıköy Kültür Sanat Derneği tarafından organize edilen gecede, opera sanatçıları sahne alırken Gönüllü Hizmet Vakfı’nın İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber hayata geçirdiği “1000 Enstrüman 1000 Umut’’ projesi hakkında da bilgi verildi.

Almanya, Avusturya, İtalya, İsviçre, Belçika, Hollanda, Macaristan gibi birçok ülkede opera temsilleri ve konserler yapan ve uluslararası pek çok yarışmada birinciliği bulunan dünyaca ünlü Bariton Sedat Öztoprak’ı kaybetmiştik. Sanatçının anısına 18 Şubat Salı gecesi Kadıköy Kültür Sanat Derneği tarafından, Gönüllü Hizmet Vakfı ve Do Re Müzik’in sponsorluğunda Gönüllü Hizmet Vakfı Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde “Bariton Sedat Öztoprak Anısına Opera Starları Konseri” gerçekleştirildi. Sanat yönetmenliğini Efsun Öztoprak’ın yaptığı gecede, piyanist Fügen Yiğitgil eşliğinde Mezzo Soprano Aylin Ateş, tenor Bülent Külekçi, bas Göktuğ Alpaşar, soprano Hande S. Ürben, bariton Murat Güney, soprano Otilia İpek, soprano Perihan Nayır Artan, tenor Sedat Can Öztoprak sahne aldılar. Katılımın yoğun geçtiği gecede, öğrencilerin sadece eğitim hayatlarında değil, sosyal hayatlarında da başarıyı sağlayabilmeleri için Gönüllü Hizmet Vakfı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile çocukları gitar ve kemanla buluşturan “1000 Enstrüman 1000 Umut” projesi hakkında da İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müzik Projeler Koordinatörü İlksen Kodal bilgi verdi. Projenin 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 3 bine çıkarılacağını belirten Kodal, hem Gönüllü Hizmet Vakfı Başkanı İnal Aydınoğlu’na hem de Do Re Müzik yetkililerine teşekkür etti.

Hyundai i20: Etkileyici Tasarım İleri Teknolojiyle Buluşuyor.

  • Yeni i20, segmentinde en gelişmiş teknolojilere sahip bir model olarak öne çıkıyor.
  • Yepyeni bir tasarımla gelen otomobil, kullanıcısıyla duygusal bağ oluşturmayı hedefliyor.
  • i20’de verimlilik için ilk kez 48-volt yarı hibrit (mild hybrid) aktarma organları kullanılıyor.

Hyundai’nin Yeni i20 modeli, markanın yeni “Sensuous Sportiness” yani “Duygusal Sportiflik” tasarım dilini takip eden bir devrim niteliği taşıyor. Alışılmışın dışında bir dizayn felsefesi ile gelen Yeni i20, aynı zamanda sınıfının en iyi bağlantı özelliklerini sunuyor. Hyundai i20, B segmetindeki sunduğu en kapsamlı güvenlik paketiyle de standartları yeniden belirliyor.

Yeni i20, ilk kez 2008 yılında satışa sunulmuş ve Hyundai’nin Avrupa’daki en başarılı modelilerinden birisi olmayı başarmıştı. Baştan sona yenilenen gövdesiyle üçüncü jenerasyonu temsil eden yeni model ise kalite, güvenilirlik ve pratiklik kriterlerini en iyi şekilde yerine getiriyor. Bu temel kriterlere ek olarak, kullanıcılarına dinamik bir stil de sunuyor. Hyundai’nin İzmit’teki fabrikasında üretilecek olan Yeni i20, hem iç hem de ihracat pazarlarında yine sınırları zorlayacak.

Yeni i20, tasarımının haricinde bir dizi teknolojik gelişmelere de yer veriyor. Gösterge tablosundaki birleşik dijital ekranla kullanıcısını karşılayan otomobil, aynı zamanda dokunmatik ekranında navigasyon sistemi de sunuyor. Kokpitteki bu iki adet 10,25 inç ekran ile dikkat çeken otomobil, segment lideri Hyundai SmartSense güvenlik paketiyle de hem araç içindekileri hem de yayaları korumaya öncelik veriyor. Daha fazla güvenlik için yaya ve bisikletli tespit sistemi ve navigasyon tabanlı “Akıllı Seyir Kontrolü-(NSCC)” sunan yeni nesil i20, ayrıca “İleri Çarpışma Önleme Yardımı (FCA)” da içeriyor.

Duygusal Sportiflik: Hyundai’nin yeni, ilham veren dış tasarım dili.

Yeni i20, Hyundai’nin Avrupa’da        “Duygusal Sportiflik” tasarım dilini kullanan ilk otomobili konumunda. Bu tasarım felsefesini Sonata modeliyle başlatan Hyundai, dört temel unsur arasındaki uyum ile tasarımı karakterize ediyor. Oran, mimari, stil ve teknolojiyi bir yerde toplayan Hyundai, öncelikli olarsak duygusal değer yaratmak ve modellerine farklı bir görünüm kazandırmak istiyor. Selefi ile karşılaştırıldığında, daha dinamik hale getirilen otomobil aynı zamanda daha pratik konfor öğeleriyle donatılıyor. Görselliğe daha fazla önem veren Hyundai mühendisleri, 30 mm artırdıkları genişlik ve 5 mm uzunluğukla otomobili ölçüsel anlamda da geliştirmiş. Ayrıca önceki modele göre dingil mesafesi de 10 mm artırılmış. Yeni i20, 24 mm alçaltılmış tavanıyla da son derece sportif bir yapıya kavuşmuş.

Yeni i20’nin rakiplerinden daha farklı karakteri, dinamik görünümlü ön ve arka tamponlarından kaynaklanıyor. Bu sportif tamponların yanı sıra yeni radyatör ızgarasıyla tasarım felsefesi vurgulanırken, yan görünüm de daha cesur bir çizgiyle oluşturulmuş. Benzersiz C sütunu tasarımıyla güçlendirilen hatlar, bumerangı andıran bir stil sunuyor. Ayrıca, arkaya doğru uzayan yan çizgi, aracın genişliğini ve duruşunu da vurguluyor. Bu dış özelliklerle birlikte Yeni i20 modernliğini ortaya koyarken aynı zamanda kullanıcıları için birinci sınıf bir his veriyor.

Hyundai i20’de seriye yeni eklenen Mavi, Alev Kırmızı, Turkuaz, Kumsal Gri ve Mika Siyah ile birlikte 10 farklı gövde rengine yer verilecek. Ayrıca, Yeni i20’de daha fazla kişiselleştirme için siyah tavan rengi de opsiyonel olarak sunuluyor.

Yüksek kaliteli yepyeni bir iç mekan

Çeşitli donanımlarla geliştirilen Yeni i20, iç mekanda yenilikçi ve teknolojik çözümler sunarak farklı bir görünüm sunuyor. İç mekan, yerini aldığı modelden çok daha çekici görünürken kokpit içinde geniş ve ferah bir his uyandırılıyor. Tasarım anlamında kesintisiz ön göğüs ve kapı döşemeleriyle öne çıkan otomobil, daha belirgin gösterge paneliyle de farkını ortaya koymaya başlıyor. Yeni i20’nin kapı içi döşemeleri ise doğada bulunan şekillerden esinlenilerek tasarlanmış. Ayrıca, LED ambiyans ışığı sayesinde özellikle geceleri estetik bir iç aydınlatma elde ediliyor. Buna ek olarak; Siyah Mono, Siyah & Gri ve Sarı Yeşil iç mekan trim renkleri de tercih edilebilecek.

Artık çok daha konforlu ve teknolojik

Yeni i20’nin dinamik oranları, önceki nesle göre daha fazla ferahlık ve genişletilmiş dingil mesafesi sunuyor. Bu, arkadaki yolcular için daha fazla oturma alanı anlamına geliyor. Bagaj hacmi 25 litre arttırılarak toplam 351 litreye ulaşıyor.

Kablosuz olarak sunulan Apple CarPlay ve Android Auto, iOS ve Android akıllı telefonlarla uyumlu bir şekilde çalışıyor. Ayrıca, orta konsoldaki kablosuz şarj özelliği de kullanıcıların şarj için kablo kullanmasına gerek olmadığı anlamına geliyor. Yeni i20’de arkadaki yolcular da unutulmamış. Teknolojik aygıtların şarj edilebilmesi için USB portu yerleştirilmiş. Daha fazla araç içi multimedya keyif için Bose ses sistemine yer veriliyor. Subwoofer dahil kabinde yer alan sekiz adet hoparlör ile yüksek kaliteli bir müzik dinleme olanağı sunuluyor.

Verimli motorlar ve etkili performans

Hyundai, iki motorla beraber üç şanzıman seçeneği sunuyor. Modelin en dikkat çeken motor seçeneği 1.0 litrelik T-GDi ünite. Bu motorda 100 ve 120 beygirlik iki farklı güç çıkışı mevcut. Ayrıca Hyundai, i20 modelinde ilk kez 48-volt yarı hibrit aktarma organına yer veriyor. Bu yeni system sayesinde yüzde 3 ila 4 oranında yakıt sarfiyatı ve aynı zamanda emisyon oranlarında azalma elde ediliyor.

Yedi ileri DCT ve yeni geliştirilen 6 ileri manuel (iMT) şanzımanla kombine edilen 48-volt yarı hibrit, hızlanma esnasında da performansa katkıda bulunuyor.

Bu motorun haricinde 1.2 litrelik MPi, 4 silindirli benzinli üniteye de yer veriliyor. Beş ileri şanzımanla sunulan bu motor, 84 beygir güç üretiyor. Selefi ile karşılaştırıldığında yüzde 4 ağırlığı azaltılan Hyundai i20, sürüş keyfinden ödün vermeden daha ekonomik bir yakıt tüketimi elde ediyor.

İzmit’teki Hyundai Assan fabrikasında üretilecek olan araç, 45’ten fazla ülkeye ihraç edilerek ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edecek. Hyundai i20, 3 Mart’ta Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtıldıktan sonra yılın ikinci yarısında Avrupa’da satışa sunulacak.

Toyota, Start-up Ödülleri’nin Finalistlerini Açıkladı

Toyota’nın mobilite kavramını oluşturan “Herkes İçin Hareket Özgürlüğü” konseptine uygun olarak düzenlenen “Toyota Start-up Ödülleri” için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 45’ten fazla ülkeden 195 start-up başvurusu geldi. Bu başvurular arasından; Toyota Motor Europe (TME) ve iş okulu ISDI ile birlikte oluşturulan uzman jüri, 8 start-up projesini finalde yarışmaya değer buldu. Dünya çapında yapılan bu yarışma ile insanların daha özgürce hareket etmelerini ve günlük yaşamlarını kolaylaştıracak yenilikçi çözümler sunan şirketler hedeflendi.

Toyota, 8 finalistin mobilite çözümlerini sergilemesi adına, 25 Şubat’ta Barselona’da özel bir organizasyon düzenleyecek. Finalistler burada yatırımcılar, medya ve yöneticilerden oluşan katılımcılara çalışmalarını gösterme fırsatı da bulacaklar. 8 finalist, Barselona’da son bir saha yarışmasına girecekler ve jürinin değerlendirmesiyle aralarından üç start-up belirlenecek.

Finale kalan 8 start-up arasından seçilecek son üç girişim,  ISDI tarafından desteklenen Toyota Hızlandırıcı Programı’na geçişle ödüllendirilecekler.

 Yüksek performanslı start-up’lar

Finale kalan 8 start-up arasında görme ve duyma engelli olanlara yenilikçi çözümler sunan 4blind, fiziksel sağlık sorunları olanlar için insanların hareketliliğini artıran hafif ve satın alınabilir teknolojiler geliştiren ABLE Human Motion, sosyal destek robotu geliştiren Loro, insanların daha kolay hareket etmesini sağlayan kıyafet geliştiren MotorSkins, az-orta gelirli ülkelere rehabilitasyon sağlayan ProsFit, görme engelli insanlara yapay zeka teknolojisiyle çalışan EyeGuide ile yardımcı olan Seamless Vision, engelli insanları topluluklarını güvenle keşfetmeleri için cesaretlendiren SociAbility ve tekerlekli sandalyeli araç kiralama sitesi Wheeliz yer alıyor.

Üniversite- sanayi iş birliğinde önemli bir adım

Bugünün gençleri geleceğin teknolojisiyle iş hayatına hazırlanıyor

“Fanuc ile Gelecek Şimdi”  projesi İstanbul, Ankara ve İzmir’den start aldı

 Otomasyon sektöründeki nitelikli eleman ihtiyacına çözüm olmak için yola çıkan Japonya merkezli lider CNC, Robot ve Makine üreticisi Fanuc, üniversite- sanayi iş birliğinde önemli bir adım attı. Bugün ülkemizdeki tüm sektörlerin en önemli sorunun nitelikli eleman eksikliği olduğunun farkındalığıyla Fanuc, önemli bir Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi hayata geçirdi. “Bugünün yetenekli gençlerini, geleceğin teknolojisiyle yarının iş modellerine hazırlıyoruz” mottosuyla ‘Fanuc ile Gelecek Şimdi’ diyen marka, gençlere teorik ve pratik eğitimler vermeyi amaçlıyor. Proje kapsamında ilk yıl için 3 pilot bölgede, 14 üniversite ve sektörün önemli firmalarını partner olarak belirleyen Fanuc, gençlere toplamda 48 saatlik Robot ve CNC Temel Seviye Programlama Eğitimi verecek.  Fanuc Akademi kapsamında verilecek eğitimler sonrasında öğrenciler,  partner firmalarda staj yapma şansı yakalayacak.

Bugün ülkemizdeki tüm sektörlerin en önemli sorununun nitelikli eleman eksikliği olduğu artık aşikar bir konu. Japonya merkezli lider CNC, Robot ve Makine üreticisi Fanuc, bu farkındalıkla otomasyon sektöründeki nitelikli eleman ihtiyacına çözüm olmak için önemli bir Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesine imza attı. “Bugünün yetenekli gençlerini, geleceğin teknolojisiyle yarının iş modellerine hazırlıyoruz” mottosu çerçevesinde  ‘Fanuc ile Gelecek Şimdi’ diyen marka, gençlere teorik ve pratik eğimler vermeyi amaçlıyor.

Proje kapsamında ilk yıl için 3 pilot bölgede, 14 üniversite ve sektörün önemli firmalarını partner olarak belirleyen Fanuc, gençlere toplamda 48 saatlik Robot ve CNC Temel Seviye Programlama Eğitimi verecek. Fanuc Akademi kapsamında verilecek eğitimler sonrasında öğrenciler, partner firmalarda staj yapma imkanı yakalayacak.

“Amacımız; yetkin öğrenciler yetiştirmek”

Otomasyon sektörünün ihtiyaçlarını tespit etmek, bu soruna en uygun çözümler üretmek ve ülke ekonomisine destek sunmak için yola çıktılarını söyleyen Fanuc Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefinde olan Türkiye için otomasyon ve robot kullanımının zorunluluk haline geldiğinin altını çizdi. Bu noktada proje kapsamında otomasyon ve robot kullanımı konusunda yetkin öğrenciler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Yiğit, Türkiye’nin geleceğinin sanayide otomasyon kullanım yoğunluğunun artmasına ve buna bağlı olarak vasıflı eleman sayısının da artmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.

“Üretim, gelişmişliğin ve iyi ekonomilerin özü”

Proje kapsamında Fanuc’un otomasyon sektöründeki en önemli probleme fokuslandığını söyleyen Yiğit, “Fanuc’ta geleceğin teknolojisini, geleceğin mesleğini yönettiğimiz iş süreçlerimizde bu eksikliğin nasıl giderilebileceği noktasında çıkış yolunun üniversite eğitimlerinin teoriden çok pratik eğitim ile desteklenmesi gerektiğini gördük. Daha okurken öğrencilere pratik eğitimler vererek aslında gençlerin iş hayatında çok daha iyi yerlere gelebileceğini biliyoruz. Dolayısıyla da istihdama yapılan böylesi bir katkı ile de Türkiye ekonomisinin daha güçlü olacağını biliyoruz. Üretim, gelişmişliğin ve iyi ekonomilerin özü. Biz de nicelikten çok niteliğe önem vererek bu yıl ‘Fanuc ile Gelecek Şimdi’ projemizi hayata geçiriyoruz” dedi.

 “Üründe kalite, üretimde verimlilik’ felsefesiyle hareket ediyoruz”

Projenin özünün üniversite öğrencilerine yönelik bir mesleki eğitim ve staj programı olduğunu söyleyen Yiğit, “Fanuc olarak amacımız; ‘üründe kalite, üretimde verimlilik’ temelinde yükselen yeni dönemin üretim şekli, otomasyon ve robot kullanımını Türkiye’de yaygınlaştırmak. Bunun için de öğrencilerin uluslararası nitelikte, tempolu bir teknolojik ortamda, son teknoloji endüstriyel robotları programlama ve çalıştırma konusunda birinci elden deneyim kazanmasına olanak sağlamak.” şeklinde konuştu.  Kendilerini fabrika otomasyonları alanında geliştirmek isteyen ve bu sektöre hevesle bakan gençleri tespit edeceklerini belirten Yiğit, “Fanuc olarak proje kapsamında heyecanına inandığımız öğrencilere toplamda 40 saatlik 5 tam gün sürecek Robot ve CNC Temel Seviye Programlama Eğitimi vereceğiz. Bu eğitimler kendi bünyemizde bulunan 30’u aşkın eğitim paketini içinde barındıran Fanuc Akademi üzerinden olacak. Bu akademiden eğitim alan öğrencileri staj yapmak istedikleri bölüm doğrultusunda öğrenciyi bulunduğu bölgedeki firmalardan birinde programa dahil edeceğiz. Bu süre zarfında da firmanın Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yakından tanık olacak. Akabinde, öğrencinin gösterdiği performans ve firmanın ihtiyacı doğrultusunda süreç şekillenecek“ dedi. Proje sonunda öğrencilerin hem deneyim elde edeceklerini hem de uluslararası bir markadan sertifika alacaklarını söyleyen Yiğit, projenin hem firmalara hem de öğrencilere katma değer sağlayacağını vurguladı.

Dogaltaş sektörü 20 Şubat’ta Afyon’da buluşuyor

Ege Maden İhracatçıları Birliği, 2019’daki 4,3 milyar dolarlık maden ihracatına katkı sağlayan üyelerini Maden İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde bir araya getiriyor.

Ödül töreninin ilk durağı 20 Şubat’ta dünyaca ünlü Afyon beyazı mermeriyle doğal taş ihracatının merkezi Afyonkarahisar.

Afyon’dan madene yüzde 70 katkı

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Akrones Otel’de 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 40 firmanın başarısının taçlandırılacağını söyledi.

“Egeli madenciler olarak 946 milyon dolarlık ihracat yaparak, 2019’u yüzde 3’lük artışla kapattık. Afyonkarahisar’da geçen sene toplam 363 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Madencilik sektörü ise 201 milyon dolarlık ihracatla Afyon’un toplam ihracatının yüzde 55’lik kısmını tek başına göğüsledi. Bayrağımızı dünyanın dört bir tarafında dalgalandıran 40 ihracatçımız 142 milyon dolarla Afyonkarahisar’ın maden ihracatına yüzde 70 katkı sağladı.”

152 firmaya ödül dağıtılacak

Kaya,geçen sene 500 bin dolar ve üzeri ihracat yapan 189 firmaya ödüllerini verdiklerini hatırlattı.

“Muğla, Denizli, Afyonkarahisar, İzmir ve Bursa’da 5 tane ödül töreni yaptık. Bu sene ise ihracatımızdaki olumlu ivmeyle beraber 6 tane ödül töreni yapacağız. Afyonkarahisar’dan sonra ikinci durağımız 5 Mart’ta Denizli olacak. 31 Mart’ta İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ile beraber ilk defa Ustalara Saygı Töreni’ni yapacağız. Sektöre uzun yıllar emek vermiş 70 yaş üzeri ihracatçılarımızı ödüllendireceğiz. 17 Nisan İzmir-Manisa, 4 Haziran Muğla-Aydın ve son olarak da Bursa’da Blok Mermer Fuarı’yla eş zamanlı olarak final yapacağız ve 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan 152 firmaya ödül vereceğiz.”

EMİB’ten Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne hediye

Türk doğaltaşının yurt dışında yer almasında analiz ve raporlamanın rolünün büyük olduğunu anlatan Mevlüt Kaya, Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarının öneminden bahsetti.

“Afyon Doğaltaş Analiz laboratuvarı, 2008’de Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü işbirliğiyle kurduğumuz Türkiye’nin en kapsamlı doğaltaş ve agrega laboratuvarlarından birisi. Taşlarımız burada analiz ediliyor ve dünyadaki birçok inşaat yatırımı projesinde yer alıyor. Laboratuvardaki cihazların hepsini Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne bağışladık. Afyon programımız sırasında cihazların hibe edilmesi ile ilgili protokol imzalayacağız.”

Maden pazarı derinleşiyor

Mevlüt Kaya, başta Çin, ABD, Irak, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi.

“Çin, 695 milyon doları doğal taş olmak üzere 1 milyar 345 milyon dolarlık ihracatla en büyük pazarımız. Madencilik sektörünün de ihracat yaptığı 198 ülke arasında açık ara birinci sırada. Hızla yayılan coronavirüs salgını yüzünden ticaretimiz sekteye uğradı ama sürdürülebilir kalkınmayı yeni pazarlarla güçlendireceğiz. Ticaret Bakanlığı destekli iki adet URGE Projesi yürütüyoruz. Hindistan ve Katar’a Sektörel Ticaret Heyeti organize ettik, görüşmelerimiz verimli geçti. İhracatçılarımız dünyanın her yerinde boy gösteriyor. Onlar Türkiye’nin dünya ticaretine açılan kapısı, küresel rekabetin önemli birer oyuncusu.”

Ayrıca ödül töreninde Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer konuşma yapacak. İZFAŞ da 1-4 Nisan’daki Marble fuarıyla ilgili katılımcıları bilgilendirecek.

Fiber alçı teknolojisiyle üstün performans

Yüksek performans taleplerinin gerçeğe dönüştüğü tüm iç cephe uygulamaları için Knauf mühendisleri tarafından özel olarak geliştirilen, fiber alçı teknolojisiyle üretilen Vidipan®, pürüzsüz yüzeyi sayesinde kuru şap zemin ve duvar uygulamaları için mükemmel bir çözüm sunuyor. Yüksek değerlerde ses yalıtımı ve nem dayanımı özellikleriyle öne çıkan Vidipan®, selüloz katkılı özel içeriğiyle üstün performansı tek bir plakada sunuyor.

Knauf mühendisleri tarafından son teknoloji kullanılarak geliştirilen Vidipan®, sahip olduğu üstün özellikleri sayesinde konut, otel, ofis gibi her bina tipinde yüksek performans taleplerini karşılamak için ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor.

 Yüksek değerlerde ses yalıtımı sağlayan, fiber alçı teknolojisi ile üretilen, selüloz katkılı özel Alçıpan® çeşidi olan Vidipan®, kullanıcısına büyük kolaylık sunuyor. Neme dayanıklı olarak geliştirilen teknolojisiyle yaşam alanları için ideal bir seçenek olan Vidipan®, işçilikten, zamandan, alandan ve nakliyeden tasarruf sağlamasıyla da kullanıcıların ilk tercihi oluyor.

Toyota, Cenevre Otomobil Fuarı’nda B-SUV’unun Dünya Prömiyeri’ni Yapacak

Toyota, 2020 Cenevre Otomobil Fuarı’nda önemli yeniliklerle ses getirmeye hazırlanıyor. Tüm dünyanın yakından takip ettiği fuarda Toyota, gerçekleştireceği dünya prömiyeri ile tamamen yeni B-SUV modelinin örtüsünü kaldıracak. Sınıfına yeni bir soluk getirecek B-SUV modeli, Toyota’nın eşsiz SUV mirasıyla B segmentindeki deneyimini bir araya getirecek.

Yeni B-SUV modeli, yerden yüksek yapısıyla birlikte akıllı dört tekerlekten çekiş sistemine ve Toyota’nın son hibrit teknolojisine sahip olacak.

Toyota aynı zamanda, Yeni Nesil Yaris ve Yeni RAV4 Plug-in Hybrid modellerini de ilk kez Avrupa’daki bir fuarda ziyaretçilerle buluşturacak. Bununla birlikte Avrupa’da ilk kez sergilenecek tamamen yeni Mirai modeli de, özel bir alanda sergilenerek Toyota markasının hidrojenli geleceğe olan inancının altını çizecek.

Cenevre’de GAZOO Racing alanında ise, Yeni GR Yaris ile beraber yeni GR Supra 2.0, 2020 yılında parkurlarda yarışan Yaris WRC ralli aracı ve Fernando Alonso’nun Dakar’da yarıştığı Hilux da sergilenecek.

Toyota’nın, B-SUV’unun örtüsünün kaldırılacağı Cenevre’deki basın toplantısı, 3 Mart tarihinde 4. Salon’da Türkiye saati ile 13:15’te, yerel saat ile 11:15’te gerçekleştirilecek.

Sıra Dışı Aydınlatmalarda Enza Home İmzası

Yaşam alanlarına şıklık katmak isteyenlerin tercihi Enza Home, dikkat çeken tasarımlara sahip Wire Gold Aydınlatma Serisi ve Aperture Lambader ile hem içinizi hem de yaşam alanlarınızı aydınlatmaya devam ediyor.

Çağı yakalayan tasarımlarıyla dikkat çeken Enza Home, Wire Gold Aydınlatma Serisi ile modernizmin ışıklarını yaşam alanlarınıza getiriyor. Göz alıcı altın rengiyle baş döndüren Wire Gold Aydınlatma Serisi; kafes formunda, ipliksi metal pirinç başlığıyla yalın bir tasarım sunuyor. Sarkıt ve abajur olmak üzere beş farklı seçeneği bulunan Wire Gold, uzunluğu ayarlanabilen kablosuyla da arzu ettiğiniz her yerde kullanılabiliyor.

Enza Home, Aperture Lambader ise modern ve endüstriyel tasarımları birleştirerek ezber bozuyor. Sıra dışı formuyla fark yaratan Aperture Lambader, cam kaplamalı gri metal başlığıyla alışılmışın dışında bir şıklık sergiliyor.

Bir yanıt yazın