Sorunumuz: Kitap Okumama (Köşe yazısı 31.12.2014 Kayseri Star Haber)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Hurafelerin, kulaktan dolma bilgilerin, misyonerlerin, hainlerin cirit attığı Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, kitap okumama.
Kısa adı DESAM olan Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan Ar-Ge raporuna göre; Türk halkı, günde 6 saat televizyon izliyor, 3 saat internete giriyor fakat kitap okumaya ancak yılda 6 saat vakit ayırıyor.
Kısaca, Türk halkı olarak kitap okumuyoruz!
Türkiye’de okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. AB ülkelerinde yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiye’de sadece yüzde 0.01.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumunun (UNESCO) Dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre, Türkiye, kitap okuma oranında Dünya ülkeleri arasında 86’ncı sırada; Gambiya, Fildişi Cumhuriyeti gibi Afrika ülkeleriyle aynı sırada bulunuyor.
Türkiye’de kitap okuyan on binde bir kişinin okuduğu kitaplara baktığımızda yani en çok okunan kitaplar ise genelde; Fıkra kitapları, Namaz hocası ve Dua kitapları ile aşk kitapları.
Ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 213 lira ayıran 4 kişilik bir Türk ailesi, kitaba ise ayda değil yılda sadece 6,5 lira ayırıyor.
Türkiye’de internet kafeler ve cep telefonu satış ofisleri ve bayilerinin sayısı çığ gibi artarken kütüphaneler sinek avlıyor.
Türkiye’de çoğu AB standardını taşımamakla birlikte, bin 118 kütüphaneye çoğu ders çalışmaya giden öğrenciler olmak üzere yılda 18 milyon kişi giriş yapıyor.
16 bin kütüphanesi bulunan ABD’de kütüphanelere yılda 1 milyar 400 milyon giriş yapılıyor.
Bin 118 kütüphaneye karşın Türkiye’de 600 bini aşkın kahvehane bulunuyor.
Türkiye’de 1 milyon 25 bin kütüphane üye sayısına karşın 71 milyonun üzerinde cep telefonu abonesi var.
Yapılan bir araştırmada gençler en önemli ihtiyaçlarının akıllı cep telefonu olduğunu dile getirirken BM İnsani gelişmişlik raporuna göre, Türkiye’de kitap 235. sırada yer alan bir ihtiyaç malzemesi. Türkiye’de yılda kişi başına sigara tüketimi 1399 iken kişi başına 7 kitap düşüyor.
Yapılan bir araştırmada deneklerin 5/3’ ü son okuduğu kitabın adını hatırlamıyor. Ama futbolcu ve şarkıcıların künyelerini, sevgililerini bile ezbere sayıyor.
DESAM Başkanı Gürkan Avcı, raporla ilgili değerlendirme yaparken bu konuda önerilerde bulundu.
“Oysa kitap okumak kişisel gelişimin yanı sıra beyin gelişimi açısından da oldukça önemli. Bu nedenle özellikle çocuklara mutlaka kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekiyor. Kitap okuyan insanlar hem şanslı hem de farklı. Türkiye biran önce kitap okuma ve okutma politikası oluşturmalı. Çünkü Türkiye için rakamlar çok vahim ve tehlike çanları çalıyor. Türk halkı için okumak, temel yaşam ihtiyacı gibi algılanmalı.
Bundan 40 – 50 sene önce Türkiye için okur -yazar olmak önemliydi. Ancak günümüzde sadece okur-yazar olmak değil, okumak ve yazmak gerekiyor. Bu Türkiye’nin önüne koyduğu hedefler doğrultusunda gelişim ve değişimi için zorunlu olduğu gibi çağdaş, güçlü ve saygın bir ülke olması için de şart.
Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Bakanlıkları ortak politikasıyla, başta gençler ve çocuklar olmak üzere tüm halkımız gün içinde 10 sayfa kitap okumalı. Bu hedefle Türk halkında yaratacağı kültürel gelişim ve değişimi hiçbir politik uygulama gerçekleştiremez. Günde 10 sayfa kitap okuyan biri, yılda 3650 sayfa, ayda 300 sayfalık bir kitap okumuş olur. Ayda bir kitap okuyan bir insanın yaşadığı entelektüel, demokratik, insani, vicdani ve kültürel değişimi hiçbir devlet politikası sağlayamaz.
Türkiye’de kitap okunmamasının yapısal nedenleri var. Okul öncesi dönemden üniversite eğitimi sonrasına kadar kitap okumak stratejik bir konu olarak ele alınmalı. Kültür, eğitim ve bilim merkezleri olması gereken ilgili bakanlıkların kurumlarının Türkiye’de kitap okutma stratejileri yok. Kitaplar halen e-kitap haline getirilemedi. Oysa çağımızda kitap, okurun evine, otomobiline, ayağına kadar götürülmeli. Günümüzde otomobilde, yolculukta, tatilde kitap okumanın önü açılmalıdır. Bunun için sesli kitaplar da yapılmalıdır. Klasik, eski kitap okuma alışkanlıklarımızı geliştirmeliyiz. Özellikle gençliğe farklı bir stratejiyle kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Aksi takdirde okumayan bir gençlik ile büyük ve aydınlık hedeflere yürünemez.
Başta anne babalar olmak üzere herkesin, hediye ve ödül listenizin en başında mutlaka kitaplar olmalı.
Evimizde mutlaka bir kütüphane veya kitap köşesi bulunmalı. Televizyon izleme veya dizi, film seyretme saatlerimiz olduğu gibi muhakkak kitap okuma saatleri de oluşmalı.
AVM ve çarşılara gittiğimizde kitapçılara da uğramalı ve alışveriş listelerinde yiyecek içeceklerin yanında kitapta bulunmalı.
Bu arada mahkemeler, kimi para cezalarını kitap okuma cezasına çeviren örnek uygulamalarını artırmalı.

Bir yanıt yazın