SEYYİDLİK VE DEVELİ’DEKİ “SEYYİDLER”ARAŞTIRMASI YAPILDI

Seyyid: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kızı Fatıma’dan olan torunları Hasan, Hüseyin, Zeynep ve Ümmü Gülsüm’ün soyundan gelenler için kullanılan bir tabirdir. Erkekler için  “Seyyid” Hanımlar için “Seyyide” sıfatı kullanılır.

Hz. Hüseyin’in soyundan gelenlere “Seyyid”, Hz. Hasan’ın soyu’ndan gelenlere de “Şerif” denilmektedir.

Osmanlılar zamanında Seyyid aileler’in birliğini “Nakibu’l-Eşraflık” kurumu sağlardı. Peygamber soyundan gelmekle beraber onun inanç sistemine bağlı olmayan kişiler Ehli Beyt’ten sayılmazlardı.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan Develi nüfus defterlerinden H. 1250 (M.1834) tarihli Develi Nufus Defterinde de pek çok ismin yanında “Es-seyyid” veya “Seyyid” ibaresi bulunmaktadır. Bunların bir kısmı Seyyidlere bir saygı ifadesi olarak “Seyyid Ali”, “Seyyid Ahmed”, “Seyyid Mehmed” gibi isim olarak kullanılmıştır. İsminin başında “Es-seyyid” sıfatı bulunanlar ise gerçek Seyyidlerdir.

Malazgirt zaferi ile başlayan Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde Develi’ye gelip yerleşen, 1200’lü yıllarda yaşamış olan Emîr Es-seyyid ….. (Dev Ali)’nin türbesinin, Rufaî Şeyhi Seyyid Şerif Rufaî’nin türbe ve zaviyesinin, Harzemli Seyyid Mahmud oğlu Seyyid İmâdeddin Mahmud’un (Hızır İlyas) (Ö.1252) türbesinin, 1300’ün ilk yarısında yaşamış olan Şeyh Ümmî’nin zâviyesinin Develi’de bulunması, ayrıca Develi’de bulunan vakıfların vakfiyelerinde ve Develi Şer’iyye Sicilleri’nde pekçok Seyyid kaydının bulunması Develi’de pek çok sayıda Seyyid’in bulunduğu görüşünü desteklemektedir.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi Uzmanlarından hemşehrimiz Hacı Osman Yıldırım tarafından yapılan araştırma sonucuna göre  Seyyidlik ve Develideki Seyyidler araştırmasının ön plana çıktığı çalışma için yararlanılan 1834 tarihli bu nüfus defteri, O günkü Develi kazasının merkezi olan Câmi-i Kebîr, Yedek, Güney ve Kopçullu mahallelerinden oluşan ve bugün Yukarı Develi diye bilinen yer ile bugünkü Develi’nin Müslim Everek, Fenese ve Ayküsten köyleri (o tarihte köy) ile Müslim Everek köyünün Yenice Mahallesi ile; Tonbak, Faraşa, Ebce, Fraktın, Madazı, Ayvazhacı, Çomaklı, İncesu, Soysallı, Senderemeke, Yuvallı, İlipınar, Sarıca, Gaziköyü ve Öksüt köyleri olmak üzere toplam 23 yerleşim yerinin (5 mahalle ve 18 köy) nüfus kayıtlarını ihtiva ediyor.

Yıldırım; Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan Develi nüfus defterinde erkek nüfusun sırasıyla hâne numarası, sıra numarası, görevi veya varsa kişinin mesleği (suyolcu, çiftçi, neccar), boyu, sakal ve bıyığının durumu ve rengi (uzun boylu, kumral sakallı), aile lakabı ve ismi (Develüzâde Es-seyyid Halid ibn-i Ahmed ) ve en son alt satıra da yaşının belirtilerek kaydedildiğini, o dönemde fotoğraf olmadığından, kişinin eşkalinin ayrıntılı olarak belirtildiğini, hâne reisinden sonra sırasıyla aynı ailenin diğer fertlerinin (oğullar, kardeşler, torunlar, yeğenler, manevî oğullar) yazıldığını bildirmiştir. Yine doğan erkek çocuklar, ölümler, askerde olanlar veya askerden gelenlerin ve gurbete gidenlerin kayıtlarının da daha sonraki tarihlerde yapılan nüfus yoklama defterleri dikkate alınarak (“Asâkir-i Mansûre’de”, “Der-Aliyye’ye gitmiştir” gibi) kırmızı renkli yazı ile kişinin nüfus kaydının üst ve altına farklı karakterde yazılmış olduğunu belirtmiştir.

Başkan Recep Özkan; Bu çalışmanın Develi ve köylerinde yaşayan hemşehrilerimizi 178 yıl öncesine, 1834 yılında yaşayan ecdadına ulaştıracak kayıtları ihtiva edecek bir eser olmakla kalmayıp Develi ve köylerinin sosyal ve demografik tarihi açısından büyük bir boşluğu kapatacak ve geçmişin bir dönemine ışık tutacağını ifade etmiştir.

Bu çalışma, bizleri 178 yıl önce bu coğrafyada yaşayan ailelerin lakap ve isimleri, muhtarları, imamları, seyyidleri, şehidleri, askerleri, gençleri, yaşlıları ve özürlülerinin tarihe düşen kayıtlarına acı bir tebessümle ulaşabilme heyecanını yaşatacaktır.

Üzerinden 178 yıl gibi büyük bir zaman dilimi geçmesine rağmen, nüfus sayım çizelgesinde adı geçen köy, mahalle, soy ve lakab isimlerinin birçoğunun günümüzde hâlen kullanılıyor olması ve sanki bugün kayıt yapılmış gibi intiba bırakması dikkate şayân bir husustur. Defterdeki aile lakaplarına baktığımızda; nesilleri devam eden ailelerin unvan ve lakaplarının çoğunun bugün de mahalle ve köylerinde aynen kullanılmakta olduğunu görüyoruz. Hatta bazı ailelerin bu lakapları soyadı olarak kullandığını da görmekteyiz. (Cebecioğlu, Celayiroğlu, Çakıoğlu, Çekemoğlu, Dandik, Dedemenoğlu, Develioğlu, Kapusuzoğlu, Kozanoğlu, Köseoğlu, Köylüoğlu, Maşlak, Mavioğlu, Pusatlıoğlu, Sipahioğlu, Tokluoğlu, Zilelioğlu vs. gibi.) Bu lakaplardan hareketle dedelerimizin dedesi olabilecek 7-8 nesil öncesine kadar olan atalarımıza ulaşmış olacağız dedi.

Bir yanıt yazın