Şekersiz Kayseri’ye doğru..(Köşe yazısı 25.12.2014 Kayseri Star Haber)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
Cumhuriyet sonrası Kayseri’de kurulan ilk önemli tesislerden biri de Kayseri Şeker Fabrikası.
Ama birileri bu önemli tesisi de imha etmek için bana göre bir fırıldak çeviriyor.
Kayseri Şeker de kampanya sonu yaklaşırken, Şeker Kurumu Kayseri Şeker’in kotasını bin 400 ton düşürdü. Yani Kayseri Şeker’in 2015-2016 üretim dönemi şeker kotası 310.000 ton oldu.
Yapılan haksız uygulama Kayseri, Yozgat, Sivas, Nevşehir ve Kırşehir illerini etkileyecek.
Çiftçiler şimdi tepkisini çeşitli eylemlere dönüştürecek.
Kayseri Şeker’e bağlı Boğazlıyan Şeker’de kota eksikliğinden 120 çalışma gününü 82 günde noktaladı. Burada kampanya süresince 1 milyon 105 bin ton Pancardan 160.5 bin ton şekerin yanı sıra 32 bin ton melas ve 263 bin ton yaş küspe elde edildi. Süredeki bu azalma ve kotanın suçlusu olarak önceki yönetimler gösterildi.
Kayseri Şeker Fabrikası’nda 60.kampanya açılışı yapılırken;
-Kayseri’de arazi uygulamasında devreye alınan ilk tesis, Kayseri Şeker Süksün güneş enerji santrali
-Pankent poliproplen sentetik çuval fabrikası
-Kayseri Şeker 60.kampanya dönemine, 25 milyon değerinde yatırım yapılarak hazırlandı
-Geçen yıl 87 gün süren Kampanya döneminde 2.150.000 ton pancar alımı yaparak üreticisine 379.132.714 TL ödeme yaptı. Ürettiği 349.300 ton şekerden 782.645.561 TL satış gerçekleştirdi.
-Erozyonu önleyici girişim başlatıldı
-İso/ Türkiye’nin 500 sanayi kuruluşu arasında Kayseri şeker 101. oldu
-500 büyük Anadolu şirketi araştırmasında Kayseri Şeker 30.sırada
-Capital 500 büyük özel şirket araştırmasında Kayseri’de üçüncü, ülke genelinde Gıda ve İçecek sektöründe 31.sırada. 2012’de 251.sırada iken geçen yıl özel şirketler arasındaki sıralamada cirosu ile 220. sıraya yükseldi.
-Ayçiçeği alımı, Mısır silajı alımı, Kadro sınavı, Pancara Türk şekerden 6 tl fazla taban fiyat, Boğazlıyan Şeker isim hakkı, Pancar tohumu üretimi için çalışmalar, Ar-ge merkezi kurulması, İlk günkü milli heyecan ve aynı ruhla kampanya edebiyatları yapıldı.
Konuşmalarda; TBMM’nin gündeminde bekleyen şeker yasası, Yüksek Yoğunluktaki Tatlandırıcı (YYT) kotasının kaldırılması, nişasta bazlı şeker konusu, 2017 yapısal değişikliği gündemegetirildi “Bu hazırlık yapılmazsa bu yarışta geride kalır zararlı çıkarız. Pancar üreticimiz ve ülkemiz zararlı çıkar” denildi.
Şeker Kurumu, kotanın düşürülmesiyle ilgili “Kayseri Şeker Fabrikası’na son beş pazarlama yılında sırasıyla 292 bin 500, 292 bin 700, 297 bin 200, 306 bin 200, 311 bin 400 ton A kotası şeker tahsis edilmiştir. Bir önceki pazarlama yılında, mahkeme kararları ile 2 milyon 260 bin tona çıkan ülke toplam kotası, 2015-2016 pazarlama yılında 10 bin tonluk düşüşle 2 milyon 250 bin ton olarak belirlenmiştir. Yani ülke toplam kotası bir önceki yıla göre binde 4,5 düşmüştür. Kayseri Şeker Fabrikası’nın kotası da yapılan hesaplamalar sonucu bir önceki yıla göre binde 4,5 oranında yani bin 400 ton düşmüştür. Şirketin kotasının artışına etki eden unsurlar ile düşüşüne etki eden unsurların aynı olduğu bilinmesine karşın yanlış ve yanıltıcı haberlere kaynaklık edilmektedir” açıklaması geldi.
Zaten Kayseri şeker’de Kayseri aleyhine bir çekişme olduğu nizamiyedeki girişlerden başlayıp, kişilere özel basın toplantısı ve açıklamaları ile bir korkunun olduğu kesin.
Her genel kurulu olaylı, tartışmalı, basına malzeme. Katılan çiftçiler, ellerini neye kaldırıyor belli değil. Yemek ve eşantiyonlar bazılarına yetiyor.
Kayseri şeker elden gidiyor, arazileri satılıyor, yeşili betonlaşacak, sonrasında fabrika başka bir yere taşınacak, kapatılacak kimsenin umurunda bile değil.
O kadar şeker üretiliyor, ama Kayseri piyasası başka illerin şekerleri ile dolu. Hatta şekerin tadının , pancardan değil, şeker kamışından elde edilen şeker tadında olduğunu yıllardır söyleyende var. Bir dönem, katırcıların kaçak şekerlerinin ambalajlanıp satıldığını da.
Şimdi, Kayseri Şeker’in geleceğinden endişe duyan üreticiler, ama doğru ama yanlış şunları konuşuyor. Ve yönetimden bunlarla ilgili açıklamada bekliyor.
1.Aksaray ve Çevre illerden gelen kaçak pancarı engellemeyip gerçek üreticinin kotasını kısarak ürettiği fazla pancara daha ucuza almak için c kotası cezası neden uygulanıyor.
2.Son dört yıldır bölgedeki kantarların birçoğu kapatılmış. Daha önceleri bölgesindeki kantarlardan hayvanları için küspe alan çiftçi bu kantarların kapatılması ile küspeyi fabrikadan büyük nakliye masrafları ile almak zorunda bırakmıştır. Küspe maliyetinin oldukça yükselmesi ise zirai faaliyetin yanı sıra besicilik yapan çiftçinin besiciliği terk etmesi planlımıdır?
3.Dört yıl öncesine kadar çiftçiye 10 veya 11 sefer avans ödemesi yapılırken son yıllarda bu avans 3 veya 4 adede düşürülmüştür (Miktarın çokluğu veya azlığından çok avans sayısının fazlalığı çiftçinin harcama dengesini oluşturmakta idi.)
4.Çiftçinin Sulama Birliklerinden Temlik Kredisi almaya mecbur bırakılması sonucu, Çiftçi faiz yükü altına sokularak sesi kasıtlı mı kısılmaktadır?
5.Önceleri düğün, nişan, hac parası, hasta olanlara destek, kampanya ortasında traktör taksiti desteği ve pancar ekmesi için büyük arazi kiralayanlara fabrika imkânlarıyla faizsiz nakdi avans ödemesi gibi ödemeler yapılırken bu ve benzeri destekler neden kaldırıldı?
6.Pancar ekiminde aradığını bulamayan ve C kotası cezası gibi cezalardan bıkan çiftçi, Fabrika yönetiminin pancar harici alternatif ürünleri de satın alacağı taahhüdüne güvenerek daha az ön harcama gerektiren ve daha karlı olacağını umduğu ay çekirdeği üretimine yönelmiştir.
Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay’ ın basın açıklaması ile Ay Çekirdeğini piyasa fiyatlarının üzerinde alacağını taahhüt edip çiftçiyi ezdirmeyeceğini söylemesi ay çekirdeğine yönelmeyi daha da hızlandırmıştır. Hüseyin Akay’ın bu tür açıklamaları nasıl olsa Pancar Ekicileri Kooperatifi piyasa fiyatı üzerinden ay çekirdeği alacakmış düşüncesine kapılan tüccar da diğer ürünlerin ticaretine yönelerek ay çekirdeği piyasasından çekilmiştir.
Bölge Çiftçisi bu güvence üzerine 150.000 Ton civarında ay çekirdeği üretimi gerçekleştirmiş, ancak kooperatif ürün alım zamanı geldiğinde sudan bahaneler üreterek ve çok katı bir ekpertiz uygulayarak çiftçinin ay çekirdeğini almamak için kırk dereden kırk su getirmiş ve sadece kendisine yakın olduğu iddia edilen çiftçilerden 400 Ton gibi sembolik bir rakamda ay çekirdeğini alıp sezonu kapattığını açıklamıştır.
Bu durum çiftçinin ürününü geçen yılın yarı fiyatı olan 2.5 TL ye elden çıkartmasına sebep olduğu gibi aynı zamanda gerçek tüccarların piyasadan çekilmesi sonucu çiftçi büyük miktarlarda mal verip parasını alamadığı tüccarların eline bırakılmıştır.
Ay çekirdeği piyasasında çiftçi geçen yılın yarı fiyatına malını elden çıkartırken ay çekirdeği kuruyemiş tezgahlarında 8 TL ye satılmakta, bu yıl 10 – 25 TL arasında alıcı bulmaktadır. Piyasadaki bu alım satım dengesizliği bizzat Pancar Ekicileri Kooperatif Başkanının açıklamalarından kaynaklanmıştır. Vicdanen rahatmıdır?
7.2002 yılı öncesi pancar nakliyesi çiftçinin lehine değerlendirilirken kurulan nakliye kooperatifleri çiftçinin traktörü ile gerçekleştirdiği nakliye faaliyetine son vermiştir. Bu durum ile kendi pancarını kendi traktörü ile taşıyarak bir nevi nakliyecilik işlemini de gerçekleştirerek gelir elde eden çiftçinin nakliyeden elde ettiği karın yok olmasına sebep olmuş, bu kar nakliye kooperatiflerine aktarılmıştır.
8.Fabrikanın kampanya döneminde şeker üretimi ve polar gibi problemlerle ilgilenileceğine bol bol yurtdışı seyahatler ve Fabrikanın ana faaliyetleri dışında festivaller ve eğlenceler düzenlenerek çiftçinin emeği ile adeta alay edilmiştir. Zarar ve borçlar böyle mi kapatılmaktadır?
9.Spor kulübüne yüksek miktarlarda para aktarılmasına rağmen dengesiz harcamalar başarı getirmemiştir. Bazı amatör branşlarda amatör sporculara usulsüz paralar aktarılmıştır. Yurt dışından Türkiye’ ye getirtilen ve Kayseri’nin haritadaki yerini dahi gösteremeyecek sporcular büyük paralarla Kayseri Şeker Spora transfer edilmiş, bunlar Kayseri dışında bir haftalık süre ile misafir edilerek yine Kayseri’ ye getirilmeden ülkelerine yolcu edilmiştir. Kayseri Sporuna, Şeker Fabrikasına ve Kayseri sporcularına teknik ve taktik açıdan hiçbir katkı sağlamayan bu sporculara oldukça yüklü miktarda ödemeler neden yapılmaktadır.
Kayseri şeker’in hemen yanındaki Orman işletmenin arazisinin nasıl satıldığı, ağaçlarının nasıl kesildiği, ilerisindeki verimli tarım arazilerinin betonlaştığını bilmeyen, görmeyen yok. Sümer ve Hava İkmal arazisi gibi, şimdi de Şeker arazisi için bol soru işaretli pazarlıklar yapılmıyorsa, kaybeden hep neden Kayseri oluyor?
Peki Kayseri’nin milletvekillerinin ismini ve ne iş yaptığını bilen var mı?

Bir yanıt yazın