Şaşırdığım olaylar…(Köşe yazısı 18.12.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Dün Kayseri için ‘kara bir günün’ yıldönümü idi. Terörle mücadelede, adını tarihe altın harflerle yazdıran Kayseri 1. Komando Tugayı’ndan 3 yıl önce çarşı iznine çıkan askerlere yönelik bombalı hain saldırının günü idi. 15 Askerimiz şehit olmuş, 54’ü yaralanmıştı. Biz o Şehitlerimizi ve gazilerimizi, komandomuzu unutmadık, unutturmayacağız. Bir kez daha ruhları şad olsun. Tüm Güvenlik güçlerimizi Allah bu tür hain saldırılardan korusun, hainleri de beter etsin.

***

Zaman zaman Kayseri, Türkiye ve Dünyadaki bazı gelişmelerle ilgili ‘güncel konuları’ bu köşemde ele alıyorum. Bugünde not aldığım konulardan ‘şaşırdıklarıma’ yer vereceğim.

***

Önce, işsizliğin resmi rakamlarda bile rekor kırdığı bir dönemde gündemde olan çalışanlarla ilgili bir konuyu gündeme getirmek istiyorum.

Özellikle belediyelerde ‘sözleşmeli’ olarak çalışan, geçmiş yıllarda işten çıkartılıp mahkeme kararı ile yeniden işine dönenlerle ilgili bu yıl sözleşmelerin yenilenmeyeceği, bu konuda ‘tasarruf tedbirleri, personel fazlalığı, ihtiyaç kalmadığı’ gibi nedenlerle bu kişilerin yeni yılda işsiz kalacaklarına dikkat çekiliyor.

Bu konuyu bilmeyen yok. Yazılar yazılmış, takdir başkanlara bırakılmış. Yeni yılda işsizler ordusuna , belediyelerde çalışan ve sözleşmeleri yenilenmeyenlerde, eş ve çocukları, yanlarında kalanlarla eklenince epey gündem olacak gibi. Bu konuda bir kez daha düşünmelerini öneririm.

***

Asansörlerle ilgili karmaşa ‘kırmızı, mavi, sarı bakım, denetim etiketleri’ devam ediyor.

Bir ara TSE ile belediyeler arasında ‘Sen bakacaksın, ben bakacağım, kontrol edeceğim’ sorunu yaşandı. Sonrasında sular duruldu.

Ehliyetsiz, yetkisiz, kaçak kişilerin çalışmaları yüzünden asansörlerde sorun bitmiyor. Belli kişiler bu işi elinde toplayınca bence ciddi sorunlar var. Geçmişe göre biraz iyi olabilir ancak, bu konuda önlem alınması için neyin beklendiğini bilemiyorum.

***

Bu konuda bir örnek vermek istiyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu Sivas caddesi üzerinde bulunan yıldızlı bir otelde, bir kamu bankasının hizmetiçi bölgesel toplantısı yapılıyor.

Daha yeni hizmete giren bir otel. Ama asansörü sorunlu.10 kişilik asansöre bu kamu bankasından 8 kişi biniyor. Asansör katlar arasında bozulup kalıyor. İmdat-yardım düğmesine basılıyor.

Görevliler geliyor, sonrasında yetkili ve ilgili asansör firması yetkililerini arıyor.

Bu arada asansördeki bayanlı erkekli 8 kişi, ‘hemen sorunu çözüyoruz’ denilmesine karşın aradan geçen neredeyse bir saate yakın sürede kendileri kurtarılmayınca 13.44’de 112 ihbar hattından ve itfaiyeden yardım istiyor.

Olay yerine itfaiye geliyor. Ancak otel yetkilileri ‘bu asansör dijital, siz dokunmayın. Hakı b…k’unu geçer’ diyerek itfaiyenin müdahalesine engel oluyor. İtfaiye bekliyor, otel yetkilileri içeri almıyor. Tam 83 dakika sonra otele ilgili asansör firması ekibi gelip asansördeki 8 kişiyi kurtarıyor. Asansörden kurtarılanların tepkilerine ‘biz elimizden geleni yaptık’ demekle yetiniliyor.

İyi de bu asansördeki 8 bankacı yaşamını kaybetse ya da hastanelik olsa ne olacaktı? Bunun sorumluluğunu kim alacaktı. Ben olsam, geçmişte firmaları benzer nedenle batıran bu konuda yargı hakkımı kullanırdım ama dua etsinler, kamu bankasında çalışanlar bu yola başvurmamış.

Ama asansörler konusunda buna benzer rezillik çok..’Üç maymunu oynayan’lar duymuyor sadece.

***

Bundan birkaç ay öncesine kadar ekmek üretenler, fırıncılar ‘zam istiyoruz, yoksa battık, işyerini kapatacağız’ diyordu. 1 Liralık ekmek 1,25  kuruşa yükseldi. Gramajı aynı kaldı. Şimdi taze ekmek büyük marketlerde 45 kuruşa kadar, hayvanlar-besiciler için 25 kuruşa kadar düştü. Bu fiyatlara rağmen üretim devam ediyor, fırıncı-ekmek üreticileri esnaflığa devam ediyorsa kafalarda çok soru işareti var. 1,25 kuruşu satılan ekmek nasıl 25 ya da 45 kuruşa düşer buna resmi açıklama yapılmalı.

***

Geçtiğimiz ay Kayseri ve Türkiye için en ciddi sorunlardan biri ‘pastırma savaşları’ idi.  En kaliteli pastırma ve pastırmanın anavatanı Kayseri. Bunu kimse tartışmamalı. Ama, 10 Tl’ye ‘Kayseri sucuğu’ denilerek  et ürünü satılıyorsa, bu da ekmek gibi çok komik oluyor. Pastırmada da benzer tartışmalı fiyatlar ve kalite yok değil.

***

Dün Kayseri’de yoğun sis ve kirli havanın etkisi gözlerden kaçmadı. Sokağa çıkanlar nefes almakta zorluk çekti. Yer yer 10 metreye kadar düşen sisle birlikte çöken kirli havanın  en iyi görüntüsü ise araçlar üzerindeki ‘kurum kirliliği’ oldu. Hala bu hava kirliliği, işsizlik, Kayseri’nin kamu hizmetlerinden mahrum edilmesi değil, birilerinin rantı konuşuluyorsa düşünün bu şehrin geldiği hali..

***

Büyükşehir belediye Meclisi’ndeki sunumda, Ulaşım A.Ş.’nin faaliyetleri meclis üyesini tanıtıldı. Kayseri’nin  500 bin bisiklet ile model ve örnek olduğu iddia edildi. Halen bisiklet yolları, bisikletlerde kask ve ışık sistemleri bile yok. Bu olsa olsa kötüye örnek olur.

***

Tramvaylarda vatmanların acımasız araçları kullanması devam ediyor. Sürekli toplu ulaşım aracını kullanan biri olarak, artık yaptıkları reklamla övünenler, bu araçlara değişik saatlerde bunup, vatmanları denetlemeli. Birbirini idare ederken, kullanılan araçların ömürleri de gidiyor, hakaretlerde artıyor.

Bir yanıt yazın