Roma Kralının hassas Kızı Elbiz’in şifa bulması için yaptırdığı Elbiz havuzu

Develili  Emekli Müzeci ve Arkeolog  Mehmet Kadri Sayılgan  tarafından yapılan araştırmada İlçenin simgesi haline gelen Elbiz ile ilgili ilginç detaylar ortaya çıktı.Elbiz isminin nereden geldiği ve Romalılar döneminde Elbiz su kaynağının  şifa kaynağı olarak kabul edildiği belirtiliyor.

Kadri Sayılgan’ın araştırmasına göre;Develi’nin  tarihi simgesi olan Elbiz ve Köşkpınar mesire yerlerinin asırlardır değişmez bir tadı ve lezzeti vardır. H.1325 tarihli Ankara Vilayet-i Salnamesinde antik havuzların Hükümdaran-i Sabıka-i Rum’ dan birinin kızının ismi ile inşa ve yad olunduğu, kızının mes’udluğu için kaynak suyuna bir kulübe kondurulduğu hususunda kayıtlara rastlanır. 1922 tarihinde bu havuzda toplanan suların ve bir buçuk saat mesafedeki Çomaklı Köyünden çıkarak üzeri örtülü bir halde gelen , künklerle çeşmelere taksim edilen suyun içme suyu olarak kullanıldığından bahsedilmektedir. XIX. yy. sonlarında Kayseri’ ye gelen seyyah Henry Fanshawe Tozer yazdığı mufassal eserinde bu havuzlarla ilgili geniş bilgi verir. Her iki havuzun Roma döneminde inşa edildiğini öne süren seyyah , Erciyes Dağı eteklerinden çıkan sularla beslendiğini ve halkın içme suyu olarak Elbiz ve Köşkpınar’ da toplanan suları kullandığını ifade eder. Batı yönde ve merkeze 1 km. mesafede olan Antik Elbiz Havuz ve mesire bahçesine Erciyes(Argaios) dağından gelen kar sularının bir kolu bu havuzunda kaynar. Kış-yaz çok soğuk olan kaynak suyunun bünyesinde kireç yok denecek kadar azdır. Daha bol akan Erciyes’ in diğer bir kolu da Sultan Sazlığı’ nı besleyen ve kayalar arasından sürekli akan (Büyüleyen ) suyudur.

Geç Roma, Erken Bizans Dönemine (1050) ait olan Elbiz Antik Havuzunu , Bizans krallarından biri, tek kızı için kuşatarak imar eder. Kralın (Elbiz) isimli kızı çok hassas olup sık sık hastalanmaktadır.  Üzüntülü günlerine platonik aşkın hüznü de eklenince erimeye yüz tutan narin vücudu , ailesini telaş ve endişeye sevketmektedir. Havuzun orta kısmına gelecek şekilde kızına şirin bir dinlenme kulübesi yaptıran babası, kulübenin bir ayağını kuzey- güney doğrultusunda uzanan ve su kaynağının hemen üzerinde bulunan, horasan harçla sabitlenmiş dikdörtgen şeklindeki siyah bazalt taşın üzerine oturur şekilde planlamıştır. Narin kızın elinde lir ve çeşitli musiki aletleriyle kuş yuvasını andıran kulübesine sık sık gittiği, nağmeler ve söylenen şarkıların ahengiyle gönlünce hoş dakikalar geçirdiği, üzüntü ve sıkıntılarını hafifletmeye çalıştığı yönündeki bilgiler antik mitolojik kaynaklarda yerini bulur.

Bir yanıt yazın