Ramazan’da sağlık ve ticaret haberleri…

RAHAT BİR RAMAZAN GEÇİRMEK İÇİN ŞEKER DEĞİL BAL KULLANILMALIRamazan ayında vücut direncini düşürmeden ve zinde kalarak oruç tutmak çok önemli. Özellikle Koronavirüs Salgını yaşadığımız bugünlerde doktorlar, bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasını her fırsatta vurguluyor. Oruç tutarken bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve sağlığımızı riske atmamak için besin değeri yüksek, gün boyu tok tutan gıdaları tercih etmemiz gerekiyor. Doğa mucizesi katkısız saf ham balın, hem sahurda hem de iftarda kullanılabileceğini belirten Türkiye’nin Bal Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, iftarda hamur tatlıları yerine ballı yoğurdun daha iyi bir seçenek olduğunu dile getirdi. Türkiye’de geniş bir kesimin sahurda kahvaltılık ürünler tükettiğini söyleyen Ahmet Bağran Aksoy, sahurda yapay şekerli kahvaltılık ürünler yerine bal tüketilmesinin mideyi rahatlatarak uykuya geçişi kolaylaştıracağı ve gün boyu susuzluk hissini azaltacağını ifade etti.

Ramazan’da yaşanan uzun süreli açlık durumunda, sağlığın korunması ve kilo kontrolünün kaybedilmemesi için uzmanlar enerji verirken kan şekerini dengeli biçimde yükselten besinlerin tüketilmesi gerektiğini savunuyor. Ramazan’ı rahat geçirmek için çok eski yıllardan beri bal tüketildiğini belirten Türkiye’nin Bal Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, katkısız ham balın hem sahurda hem de iftarda gönül rahatlığıyla tüketilebileceğinin altını çiziyor. Yapay şekerli ürünlerin metabolizmaya zarar verdiğine dikkat çeken Aksoy, oruç tutarken balın nasıl tüketileceğini anlattı.

AĞIR HAMUR TATLILARI YERİNE BALLI YOĞURT

Ramazan’da bol çeşitli sofraların kurulduğunu hatırlatan Bal Gurmesi Aksoy, iftar sonrası tüketilen şerbetli tatlılara dikkat çekti ve bu tatlıların yerine bal ile hazırlanan hafif atıştırmalıkları önerdi. Pastörizasyon işlemi görmemiş doğal balları öneren Aksoy şu bilgileri paylaştı: “Doğanın gerçek mucizesi ham bal ve yoğurt ile hazırlayacağımız ballı yoğurt, sindirim sistemini düzenleyici rolüyle özellikle ramazan ayında yaşanan mide ağrılarının önüne geçiyor. Basit şekilde hazırlanacak bu tatlı ile rafine şekerden uzak durularak vücudun tatlı isteği en doğal şekilde gideriliyor. Üç yemek kaşığı yoğurt ve üzerine koyacağınız 2 tatlı kaşığı bal ile kararında bir tatlı hazırlayabilirsiniz. Bu tatlı hamur tatlılarına göre çok daha hafif olacaktır. Doktorlarımız yemek üstüne alınan şerbetli tatlıların mide sorunlarına yol açtığının altını her fırsatta çiziyor.”

SAHURDA YENEN BAL GÜN BOYU ENERJİ VERİYOR

Sahurda da bal tüketilmesinin faydalı olacağını sözlerine ekleyen Aksoy, sahur yemeğine başlamadan önce, bir tatlı kaşığı balın su ile karıştırılarak içilmesinin hem mideyi yemeğe hazırlayacağını hem de alınan antioksidanlar sayesinde midenin kuvvetlendirileceğini belirtti. Bal Gurmesi Aksoy şu tavsiyelerde bulundu:

“Sahuru yemek yerine kahvaltılık ürünlerle yapan çok sayıda vatandaşımız var. Kahvaltı şeklinde yapılan sahurlarda mutlaka bal tüketilmelidir. Balın içinde yer alan vitamin, mineral, enzim ve diğer faydalı bileşenler, oruçlu insanların gün içinde ihtiyacı olan enerjinin karşılanmasına yardımcı olur ve şeker ihtiyacını giderir. Yapay şekerli kahvaltılık ürünler, sahur sonrasında uykuya devam edenleri rahatsız ederken bal böyle bir etki yapmaz. Yapay şekerli ürünler gün içinde ani açlıklara ve insülin değerinde değişmelere sebep olabilir. İyi bir ramazan geçirmek için saf, katkısız ve pastörize işlem görmemiş ham balı, hem sahurda hem de iftarda tüketmeliyiz.”

Paylaş! Sofralar Bereketlensin…

İnsan Vakfı olarak “Paylaş! Sofralar Bereketlensin…” sloganıyla Ramazan ayı gelmeden başlattığımız yardım seferberliğiyle binlerce ihtiyaç sahibinin duasına ve mutluluğuna ortak oluyor.

İnsan Vakfı, 29 yıllık tecrübeyle her Ramazan hayırseverlerin yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.

Tüm dünyanın etkilendiği Korona virüsü sebebiyle insanlık madden ve manen zor günler geçiriyor.

İnsan Vakfı olarak kronik hasta, yaşlı ve ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırıyor. İçinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini barındıran mübarek Ramazan ayı birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğimizin artmasına vesile olacak. Bu Ramazan da başta ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak için hazırlanıyoruz. Sizler de zekâtlarınızı, fitrelerinizi, kumanyalarınızı ve bayramlık hediyelerinizi bu iyilik kervanına katabilirsiniz.

İnsan Vakfı olarak “Paylaş! Sofralar Bereketlensin…” sloganıyla Ramazan ayı gelmeden başlattığımız yardım seferberliğiyle binlerce ihtiyaç sahibinin duasına ve mutluluğuna ortak oluyor.

Ramazan’da Türkiye’deki yardım çalışmaları nelerdir?

Sizlerden gelen Kumanya Bağışı, Zekât, Adak – Akikâ Şükür Kurbanı, Fitre ve Fidye yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak.

Ramazan’da Yurt Dışı yardım çalışmaları nelerdir?

Başta Suriye, Yemen, Gazze’de binlerce ihtiyaç sahibi yoksul kardeşlerimize gıda, fitre ve zekât yardımlarını gerçekleştirmek.

Ben ne yapabilirim?

Zekât, fitre, fidye, sadaka, her türlü ayni ve nakdi yardımlarınızla kampanyamıza destek olabilir, bağışlarınızla Ramazan’da birçok mazlumu sevindirebilirsiniz.  Bankaların internet sitelerinden, web sitemizden bağış yapabileceğiniz gibi 0212 534 41 61 numaralı çağrı merkezimizden de bağışta bulunabilirsiniz. Aynı zamanda Ramazan yazıp 1471’e 1 SMS göndererek 10 TL tutarında bir SMS ile destek olabilirsiniz.

Salgın Günlerinde Oruç Tutmanın Psikolojik Faydaları

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi uzmanlarından Klinik Psikolog Ayşe Handan Özkan ramazan ayında oruç tutmanın psikolojik faydaları üzerine değinndi.

Dünya, koronavirüs salgınının gündemi epeyce meşgul ettiği günlerden geçmektedir. Bu süreçte oruç tutmak ve ramazanbayramının nasıl geçeceğine dair sorular zihinlerimizi meşgul edebilmektedir. Salgın döneminde oruç tutmak isteyen çalışanlar ve öğrenciler bu ramazanı evde dinlenerek, aile bireyleri ile geçirebilecekleri güzel bir ay olarak değerlendirmelidir. Okul döneminde olan çocuklarına oruç tutmak konusunda model olmak isteyen aileler için bu dönemi fırsata çevirmek kaçınılmazdır.

Ayrıca koronavirüssalgını neticesinde bütün Dünya’nın çaresiz kaldığı bir dönemde uzmanlar sıklıkla sakin kalınmasını tavsiye etmektedir. Bu süreçte oruç tutmak ve dua etmek oluşabilecek endişe, kaygı ve depresyon gibi rahatsızlıkların üstesinden gelmek için kolektif bir pozisyon ve duruş oluşturabilmektedir.

Oruç, her senenin 1 ayını kapsayan ibadettir. Bu zaman dilimini, İslam inancı olan ve hayatlarını İslam’a göre yaşamayı seçenler oruç tutarak geçirmek isterler. Oruç ise insanın kendine haz ve zevk veren birtakım unsurlardan vazgeçmesi demektir. Bunların en başında da insanın kendi isteği ve arzusu ile günün belli bir zaman dilimi içinde yemekten ve içmekten vaz geçmesi gelmektedir. Örneğin; uzmanların sıklıkla uyardığı, koronavirüssalgını sürecinde sigara gibi bağımlılık yapan yüksek risk faktörlü maddelerin içilmemesi konusundaki kurallar ile oruç tutarken sigara gibi zararlı maddelerden uzak durulmasına dair kurallar aynıdır. Her iki durumda da insanın sağlıklı ve zinde olmasını ön planda tutan uygulamalar aynıdır.

Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi (hücrenin kendisini sindirmesi *Autophagy teziyle 2016 da Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştı.) oruç tutmanın sağlık üzerindeki etkilerini ve faydalarını araştırarak şu sonuca ulaşmıştır; hücrelerin yenilenmesi için yaşlı hücrelerin parçacıklarının imha edilmesinin gerektiğini bununda, uzun süre aç kalarak olduğunu belirterek Nobel Tıp Ödülünü almaya hak kazanmıştır. Oruç ve İslami kuralların hepsi bir bütünlük içermekte ve yaşamsal fonksiyonların sağlıklı gelişimi ve işleyişi için bir yol haritası da oluşturmaktadır.

Sonuç olarak toplumun kendini çaresiz ve endişeli hissettiği salgın günlerinde, oruç tutmak bir takım zararlı maddelerden uzak durulmasını sağlamaktadır. +++++++++Salgın günlerinin ramazan ayına denk gelmesini manen ve maddeten daha sağlıklı yaşamak için bir işaret olarak düşünebiliriz. Paylaşımda bulunmak, yardım etmek insanlarda huzur ve mutluluk oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar, yardımlaşma neticesinde kişilerde oluşan huzur ve mutluluk halininin, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermektedir. Kültürümüz göre Ramazan ayı paylaşım ayıdır. Bu dönemde yapılan paylaşımlar ve yardımlar barış içinde yaşayabilmenin en güzel yollarından biri olduğu gibi bağışıklık sistemi üzerinde olumlu derecede etkilidir. Salgın günlerinin rahat ve huzurlu geçirmek için oruç tutmak, bol bol dua etmek, paylaşımda bulunmak, bu endişe verici günleri rahat ve huzurlu geçirmemizi sağlayacaktır.

E-Ticaret Ramazan’a Hazır

Covid-19 pandemisi nedeniyle milyonlarca kişinin tercihi haline gelen E-Ticaret sektörü, Ramazan’da artan talebi karşılamak için hazırlıklarını tamamladı.

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, koronavirüs tehdidi yüzünden zorunlu olarak evde kalanlarla, Ramazan dolayısıyla kalabalıklaşan market ve pazarlardan uzak durmaya çalışanların sanal mağazalara yöneldiğini söyledi.

Özellikle gıda ve hazır yemek sektöründe Ramazan süresince talep yoğunluğu yaşanmasının beklendiğini kaydeden Kayral, “Sanal marketler ve yemek şirketleri, siparişlerin hazırlanması ve müşteriye ulaştırılması aşamasında yaşanabilecek aksaklıkları gidermek amacıyla personel alımları yaptılar. Pandeminin ilk günlerinde talep yoğunluğu nedeniyle sanal market siparişlerinin teslimatı 4-5 gün sürebiliyordu. Personel takviyeleri sonucu, teslimatlar eskiden olduğu gibi kısa sürelerde yapılıyor. Teslimat süresini birkaç saate düşüren firmalar bile var. Hazır yemek firmaları da özel menülerle Ramazan sofralarını zenginleştirmenin çabası içerisindeler” diye konuştu.

DİJİTAL RAMAZAN YAŞANACAK

Ramazan aylarının manevi duyguların en yoğun yaşandığı dönemler olduğunun altını çizen Güçlü Kayral, “Türkiye zor günlerden geçiyor. İşini kaybeden, evini geçindirmekte zorlanan insanlar var. Bu kişilere yardım etmek gerekiyor. Sanal marketler, bu yıl her bütçeye uygun Ramazan kolileri hazırladılar. 40-50 TL’lik koliler de var, 500-600 liralık koliler de var. Bu yıl alışverişi de yardımları da ağırlıklı olarak dijital ortamda yapacağız. Kısacası dijital Ramazan yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Ramazan alışverişlerini ve yardımlarını online yapmanın avantajları olduğuna değinen Güçlü Kayral, şunları söyledi:

“Ramazan’da fırsatçılar ortaya çıkabiliyor. Fiyatlar çok değişken olabiliyor. İnternette alışveriş yapmadan önce alınacak ürünlerin fiyatlarını karşılaştırma siteleri aracılığıyla öğrenmek mümkün. En uygun fiyatlı ürün hangi dijital dükkânda biliyorsunuz ve oradan alıyorsunuz. Ayrıca, alışverişleri ve yardımları yapacağınız siteye Avantajix.com üzerinden giderseniz, alacağınız para iadesiyle yeni alışverişler yapmanız, bir kişiye daha yardımda bulunmanız mümkün olacak.”

RAMAZANLA BİRLİKTE SON ÇAĞRI

Kalabalık sofraları sevdiklerimizle paylaşmanın mutluluğunu yaşadığımız bu günlerde ağız bakımımız için dikkat etmemiz gerekenleri Diş Hekimi Pertev Kökdemir açıkladı.

İftar ve sahur arasında geçen zamanımızı çok iyi planlamalı ve bu dönemde ağız sağlığımıza daha da fazla önem göstermeliyiz.

Oruca bağlı olarak, ağız kuruluğu oluşabilmektedir. Ağız kuruluğu da beraberinde ağız kokusu, çürük ve diş eti problemlerini getirebilir.

Ufak detaylarla bu sıkıntıları kontrol altına alıp sağlıklı bir dönem geçirebiliriz.

İşte dikkat edilecek noktalar:

* İftar ve sahur arasında bol sıvı tüketimi ( özellikle su ),

* Yemeklerden sonra dişlerin, diş etlerinin ve beraberinde dil yüzeyinin de mutlaka fırçalanması,

* Soğan, sarımsak ve ağır baharatlı yiyeceklerden kaçınılması,

* Maydanoz gibi yeşilliklerin bol tüketilmesi,

* Sigara kullanımının azaltılması,

* Çay ve kahvenin az tüketilmesi,

Ayrıca, Ramazan ayına girmeden ağız ve diş kontrollerinizi yaptırmanız ve gerekli tedavileri tamamlayarak sağlıklı bir ağız ile oruca başlanmasını öneren Dt.Kökdemir, alkol içermeyen ağız gargaralarının kullanımın da ağız kokusu ve ağız kuruluğunu gidermede etkili olabileceğini paylaştı.

KAŞIBEYAZ LEZZETLERİ RAMAZANDA EVLERE GELİYOR

Yeme içme sektörünün en büyük oyuncularından Kaşıbeyaz, bu sene ramazanın korona sürecine denk gelmesiyle lezzetlerini paket servisle evlere taşıyor.

İstanbul’da kebabın marka ismi haline gelen ve yıllar içerisinde sektörünün öncü markalarından biri olan Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, 7 şubesinde kaliteden ödün vermeden misafirlerini en iyi şekilde ağırlıyor. Korona süreci nedeniyle tüm şubelerini kapatan Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, bu ramazanda da lezzetlerini misafirleriyle buluşturacak. Bunun için Kaşıbeyaz Florya’da paket servis ve baklava servis, Kaşıbeyaz Yeniköy’de paket servis ve baklava servis, Kaşıbeyaz Etiler Baklava Shop’ta baklava servisi sunulacak. Çorbadan kebaba, tatlıdan mezeye kadar tüm lezzetler için 0850 441 20 40 telefon hattını aramak yeterli olacak. Hijyen için temassız ödeme sistemi kullanılacak. Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Kaşıbeyaz, “Ülkemizde ilk korona vakasının görünmesiyle birlikte sektörde ilk önlemi alan firmalardan biri olduk. Hem kendi personelimizin sağlığını korumak hem de misafirlerimizin evde kalmaları için şubelerimizi kapattık. Evde kaldığımız bu süreçte ramazan ayını da yaşayacağız. Mecbur olmadıkça dışarıya çıkmazken, herkesin ramazanı daha keyifli yaşaması için ramazan boyunca Kaşıbeyaz lezzetlerinin evlere konuk olması için paket servise başlıyoruz. Florya, Yeniköy ve Etiler şubelerimiz üzerinden lezzetlerimizi ulaştıracağız. Lezzetlerimizin şubeden eve kadar hijyenik bir şekilde ulaşması için gerek şubelerimizde gerekse de motorlarımızı sürekli dezenfekte edeceğiz. Bunun dışında çalışanlarımızın da hijyenlerini sağlıyoruz. Temassız ödeme sistemini kullandığımız için misafirlerimiz güven içerisinde siparişlerini verebilirler.” açıklamalarında bulunurken, Kaşıbeyaz Baklava Shop’larla ilgili yeni franchise’lar verdiklerini korona akabinde bunların da hizmete gireceğini belirtti.

Ramazan’da Metabolizmanızı Hızlandıracak 11 Öneri

Ramazan ayı ile birlikte öğün sayısı azalmasına rağmen birçok insan maalesef kilo problemi yaşıyor. Çünkü öğün sayısı azalsa bile beslenme alışkanlıklarındaki hatalar kilo artışını beraberinde getiriyor. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, yapılan en önemli hatanın yeterli ve dengeli olmayan beslenme planı olduğunu söylüyor ve Ramazan’da metabolizma hızını artıracak önerilerde bulunuyor.

SAHUR VE İFTARDA BUNLARA DİKKAT EDİN!

  • Gün boyu aç kalacağınız için sahurda yavaş sindirilen, mide ve bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli besinleri tercih edin. En güzel lif kaynaklarından biri yulaftır. Süt, yulaf ve elma rendesini pişirerek bir yulaf lapası hazırlayabilir, içine badem, muz ve az fıstık ezmesi ekleyerek lezzetli bir sahur mönüsü hazırlayabilirsiniz.
  • Sahurda iftardan kalan yemekleri tüketmeyin. Peynir, yumurta, zeytin, domates, biber, salatalıkla kahvaltı daha sağlıklı ve tok tutucu olur. Süt, ayran ya da az şekerli komposto tüketebilirsiniz. Sahur, iftar ve arasındaki sürede süt ve süt ürünlerinin tüketimini 2 su bardağının altına düşürmemeye çalışın. Süt ve süt ürünlerini yağsız ya da yarım yağlı tercih edin. Bu, daha az kalori almanızı sağlar. Beyaz ekmek yerine tam buğday ya da çavdar ekmeği tercih edin.
  • Gün boyu susuz kalacağınız için orucunuzu su ile açın. Ardından kremasız bir çorba için. Tarhana ya da sebze çorbaları olabilir. İftarda yavaş yemeye ve iyi çiğnemeye dikkat edin.
  • İftarda renkli bir salata sofranızda olsun. Salata, iftar sonrası yaşanabilecek mide rahatsızlıkları engelleme ve aşırı tatlı isteğinizi önleme konusunda yardımcıdır. Özellikle salatanıza ekleyeceğiniz kuru kayısı, kuru üzüm, kuru erik gibi kuru meyveler tatlı krizlerini önlemeye yardımcı olur. Salatalarınızda limon, sirke kullanın; ama mısır ya da hazır garnitür eklemeyin.
  • İftarda ana yemeğiniz etli ise yağsız pişirin. Et yemekleriniz için ızgara, buğulama, haşlama ya da fırın yöntemlerini kullanabilirsiniz. Sebze yemeklerinizi en fazla 1 yemek kaşığı zeytin yağ koyarak pişirmeye çalışın.
  • Ramazan boyunca rafine ürünleri dolaba kaldırın. Çünkü bu ürünler hızlıca kana karışırlar ve kilo almaya neden olurlar. Bu rafa kaldırılacak besinlerin başında pirinç, makarna, şeker, bal, reçel baş sıralarda yer almalıdır. Tüketecekseniz esmer pirinç ya da kepekli makarna gibi besinlere yer verin.
  • Beyaz et konusunda hakkınızı sıklıkla balıktan yana kullanın. Haftada 2-3 kere balık tüketmeye çalışın. Kırmızı et tüketimini Ramazan boyunca en fazla 3-4 kez yapın.
  • Şerbetli tatlı hakkınızı bayrama bırakın ve öncelikle kayısı, incir gibi meyve gruplarını tercih edin. Eğer tatlı tüketilecekse iftardan en az 1 saat sonra süt grubu tatlıları küçük porsiyon olarak tercih edin. 3 top dondurma da yenebilir.
  • Vücuttan toksinleri uzaklaştırmak için iftar ve sahur arasında 10 bardak su içmeye çalışın. Sahur ya da iftardan sonra bir bardak soda veya yeşil çay da içebilirsiniz. Bu, sindirim konusunda da sizi rahatlatır.
  • Her gün kendinize bir saat belirleyin ve ev içinde 30 dakikalık tempolu egzersizler yapın. Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişiler oruçluyken de bunu yapabilir.
  • ‘Sahura kadar uyumayacağım’ diyerek uyku düzeninizi bozmayın. Uyku düzeninin bozulması metabolizma hızına etki eder. 7-8 saat kaliteli bir uykuya özen gösterin.

Bir yanıt yazın