PROSTAT KANSERİNİN ERKEN TANISINDA 50 YAŞ SONRASI DÜZENLİ MUAYENE ÖNEMLİ

Prostat kanseri dünya üzerinde erkekleri en sık etkileyen ölümcül kanser türüdür. Erkekleri, çok sık karşılaşılan bu sinsi ve tehlikeli düşmana karşı eğitmek gerekmektedir. Bu nedenle prostat kanseri ile ilgili insanları bilinçlendirmek amacıyla “15 Eylül Dünya Prostat günü” olarak ilan edilmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 50-60 yaş aralığında yüzde 40’larda olan iyi huylu prostat irileşmesi 60’lı yaşlarla beraber yüzde 70’lerin üzerine çıkıyor. 50’li yaşlarda yüzde 10 oranında görülen prostat kanseri ise 60’lı yaşlarla beraber artıyor ve yüzde 40’lara kadar çıkıyor.

Bu nedenle Amerikan Üroloji Derneği bünyesindeki Amerikan Kanser Topluluğu, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkeklere 40 yaşından, diğer erkeklere de 45 yaşından itibaren yılda bir defa parmakla rektal muayene ve serum PSA düzeyinin kontrolünü öneriyor.

15 Eylül Dünya Prostat günü nedeniyle açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç.Dr.Mustafa Sofikerim şunları söyledi:” Prostat her erkekte bulunan ve üreme fonksiyonu üzerinde önemli rolü olan bir salgı bezidir. Her organın olduğu gibi prostatın da bazı hastalıkları vardır. Bunlar prostatit, iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseridir.

Erken Teşhis Çok Önemli Prostat hastalıklarının görülme sıklığı erkeğin yaşı ilerledikçe yükselir. Daha önceden erken teşhis yöntemleri yaygın değilken, birçok hastaya hastalığın ileri evresinde tanı konulabiliyordu. Bu nedenle hastalar teşhisten birkaç sene sonra yaşamlarını yitiriyorlardı. Ancak bugün pek çok hastaya erken teşhis yöntemleriyle kolayca tanı konulabiliyor. Bu nedenle erkeklerin 40 yaş üzerinde şikayeti olsun veya olmasın yılda bir defa üroloğa başvurmaları oldukça önemlidir. Çünkü birçok kanser türünde olduğu gibi prostat kanseri de erken evrelerde pek bulgu vermez. Hastalığa bağlı şikayetler görüldüğünde birçok hasta için erken tanı zamanı çoktan geçmiş demektir. Zaten tam tedavi şansını elde ederek prostat kanserini yenen hastalar çoğunlukla şikayet olmaksızın check-up yaptıran ya da rastlantısal olarak prostat kanserine yakalanmış olduğu belirlenen hastalardır.

Ürologa başvuru sırasında hastaların en çok çekindiği konu prostatın parmakla muayenesi ve prostat ameliyatı oluyor. Bugün artık muayeneden önce kan tetkiki (TPSA) yapılıyor ve ondan sonra duruma göre muayeneye geçiliyor.

Hastalığın belirtileri Hastalığın belirtileri,

İdrar kuvvetinin azalması,

İdrara başlamakta güçlük,

Kesik kesik tazyiksiz idrar yapma,

İdrarın sonunda fazla damlama,

İdrarı tam boşaltamama hissi,

Sık sık gündüz ve gece idrar yapma,

İdrar yaparken yanma, acil idrar yapma hissi ve bazen idrar kaçırma olarak sıralanır. Erkekler prostat büyümesini sadece idrar yapma şikayetiyle değerlendiriyorlar. Ancak gerek iyi huylu gerekse kötü huylu büyümede şikayet olmadan da bir takım tıbbi bulgular olabilir.

İnsan ömrü giderek uzamaktadır. Buna bağlı olarak ömrü uzayan ve yaşlanan erkek nüfusun en önemli hastalıklarından biri prostat büyümesi olacaktır. İyi huylu prostat irileşmesi ilerleyici bir durum sergiler. Yapılan çalışmalar, iyi huylu prostat irileşmesi olan hastaların eğer tedavi almazlarsa, şikayetlerinde 5 yılda yüzde 17 oranında kötüleşme olacağını gösteriyor. Günümüzde prostat büyümelerini önlemek adına uygulanan ilaç tedavilerinde yüzde 30’a varan bir küçülme elde edilebilmektedir. Dolayısıyla her prostat hastasına doğrudan ameliyathane yolu gözükmemektedir. Kaldı ki artık prostat ameliyatları da sorunsuz hasta konforu ön planda tutularak yapılabilmektedir. 50 Yaşa Dikkat 50 yaşından sonra yılda bir düzenli prostat kontrolü yaptırılması oldukça önem taşımaktadır. Ailede prostat kanseri öyküsü olanlar ve daha garantici olmak isteyen erkekler için bu yaş sınırı 45’e çekilebilir. Prostat kontrolü temel olarak prostat muayenesi ve PSA diye bilinen kan testi ile kişinin yılda sadece 20-30 dakikasını almaktadır. Prostat kanseri erken tanındığında tam tedavi edilebilen bir kanser türüdür.”

 

Bir yanıt yazın