POLİSTEN SOBA ZEHİRLENMELERİNE KARŞI UYARI

İnsan oğlunun temel ihtiyaçları arasında bulunan barınma ihtiyacını karşılarken vücut ısısını koruyabilmek amacıyla yaktığı soba ve benzeri cihazların kullanımı esnasında bazen yanlış bildiği bazen de doğrusunu bildiği halde uygulamadığı kurallar vardır ve bu kurallara riayet edildiği takdirde hayat kurtarıcı bir yönü olduğu bilinmektedir.

Kömür, petrol, doğal gaz ve odun gibi yapısında karbon bulunduran yakıtların tam olarak yanmaması sonucu oluşan yada meydana gelen yanmada duman içerisinde tespit edilen bir gaz türü olan karbon monoksit gazı ülkemizde ısınma amaçlı yakılan soba ve benzeri cihazlarda, araçlarda ve çeşitli sanayi kuruluşlarında yakıtların gerekli özen gösterilmeden kullanılması nedeniyle yanmanın olması gerektiği şekilde tam olarak gerçekleşememesi durumunda ortaya çıkan kokusuz, renksiz tespiti edilmesi zor ve bir o kadar da ölümcül bir gazdır.

Karbon monoksit gazı sosyal hayatta birçok alanda karşı karşıya kalınan bir etkendir ve en çok itfaiye çalışanları, trafik polisleri, kapalı garajlarda çalışanlar, kalorifer kazanı yakanlar, demir çelik üretiminde çalışanlar ve otomobil tamircileri ile astım bronşit rahatsızlığı olanlar ve özellikle evlerinde soba ile ısınma ihtiyacını soba ile karşılayan vatandaşlarımız bu etkiye maruz kalmaktadır.

Her yıl havaların soğumasıyla birlikte soba kullanımına bağlı olarak artan sobadan zehirlenme diye tabir edilen ancak esasında karbon monoksit gazının neden olduğu zehirlenme vakaları ile karşılaşılmaktadır.

Karbon monoksit zehirlenmeleri solunum esnasında akciğerlere dolan zehirli gazın kana karışması sonucu kanın dokulara oksijen taşıyan kısmı olan hemoglobin isimli molekülü ile karbon monoksit molekülünün karışması sonucu “karboksihemoglobin” olarak ifade edilen yeni bileşiğin oksijen taşınmasını engellemesi nedeniyle gerçekleşmektedir.

Zehirlenme belirtileri her birey için tam olarak aynı olmamakla beraber şunlardır:

Şiddetli baş ağrısı, güçsüzlük ve halsizlik, baş dönmesi, görme kaybı, unutkanlık, solunum zorluğu ve dudaklarda morarma, vücutta uyuşma, bayılma, denge bozukluğu, huzursuzluk

Kişide yukarıda belirtilen etkilerin gerçekleştiğinin görülmesi üzerine öncelikle bulunulan ortam havalandırılmalı mümkünse zehirlenen şahıs ortamdan açık havaya çıkarılmalı, kazazede yürütülmemeli ve gereksiz hareketlerden kaçınılarak vücudun oksijen ihtiyacı artırılmamalı, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı ve olayın nasıl olduğu,  zehirlenen kişinin uğraş alanları hakkında bilgiler aktarılarak en uygun müdahale şeklinin belirlenmesine yardımcı olunmalıdır.

En değerli varlığımız olan ailemiz ve diğer sevdiklerimizi riske atmamak için 4 ana başlık altında toplanan şu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

1.  Soba ve yakıtlarla ilgili dikkat edilecek hususlar;

-Soba kullanılan evlerde sobanın yerleştirildiği alan belirlenirken etrafa zarar vermemesi için en uygun yer belirlenmeli, soba duvardan en az 50 cm ve en çok 150cm uzaklığa kurulmalı,

-Yanan yada yanmış sobalara üstten kömür takviyesi yapılmamalı,

-Ev içinde ve kapalı diğer alanlarda kesinlikle bacasız ısınma sistemleri kullanılmamalı (elektrikli ısıtıcılarda dahi oda havalandırılmasına dikkat edilmeli ve çocukların zarar görmemesi için tedbirler alınmalı)

-Yakıt olarak kalorisi yüksek ve kaliteli yakıtlar tercih edilmeli kumaş atığı, kauçuk, lastik, elyaf, atık yağ vb. maddeler kullanılmamalıdır.

1.  Baca ve borularla ilgili dikkat edilecek hususlar;

-Yeterli duman çıkışı sağlamak için borular baca deliğine doğru 10 derecelik açı ile takılmalı,

-Çok fazla dirsek ve boru kullanımı bacanın çekim gücünü azaltacağından fazla boru ve dirsek kullanılmamalı,

-Boruların delik olmamasına dikkat edilmeli, dirsek ve boruların eklem yerlerinin tam olarak birbirine geçmesine dikkat edilmeli,

-Bacaların her yıl düzenli olarak uzman kişilerce bakımının yapılması sağlanmalı,

-Bacalar çatıdan 1 metre yüksekte olmalı ve en yakın binadan 6 metre uzaklıkta kurulmalı,

-Borular baca yerine duvar, kapı yada pencerelerden dışarı çıkarılmamalı,

-Soba borularının uç kısımlarının baca deliğine fazla girmesi önlenmeli,

-Mümkün olduğunca borulara kurutma aparatı takılmamalı

1. Kombi ve şofben kullanımında dikkat edilecek hususlar

-Mümkün olduğunca iç mekanlarda bu cihazların kullanılmaması,

-İç mekana kurulumu zorunlu olanlarda havalandırma menfezleri bulundurulması ve sürekli açık tutulması,

-Bacalı sistemler yerine hermetik (yanma odası atmosfere tam kapalı dışarı ile bağlantısı bulunmayan) sistemli çalışan cihazlar tercih edilmeli,

-Banyo ve mutfakta kullanılan şofbenlerin ortamdaki oksijeni tüketmesi nedeniyle havalandırma pencerelerinin açık tutulması,

-Karbon monoksit gazının gözle tespiti mümkün olmadığından ev içerisinin sık sık havalandırılmasının alışkanlık haline getirilmesi,

-Kombi ve şofbenlerin yetkili ve uzman kişilerce düzenli olarak bakımlarının yaptırılması,

-Cihazların elektrik ve gaz bağlantılarının uzman personel tarafından yapılması,

-Aile fertlerinin banyo ihtiyacını karşılarken giriş ve çıkışlarda birbirlerini haberdar etmeleri olumsuzluklara karşı tedbir almaları,

-Kapalı mekanlar için erken uyarı sitemi niteliğindeki duman yada gaz detektörleri taktırılması

1.  Kapalı otopark, garaj, uzun tünel alanlarında dikkat edilecek hususlar;

-Yeterince havalandırması bulunmayan kapalı otopark vb. yerlerde uzun süre kalmaktan kaçınılmalı

-Araçlar bu alanlarda çalışır durumda bırakılmamalı,

-Çocukların oyun oynamak için bu gibi yerleri kullanmalarına engel olunmalıdır.

Sevdiklerinizle daha mutlu ve daha sağlıklı bir yaşam sürmek sizin ellerinizde; alacağınız küçük önlemlerle büyük pişmanlıkları hayatınızdan çıkarabilirsiniz.

Bir yanıt yazın