Mustafa Aslan’dan sonra Ümit Özer’de CHP il başkanlığına aday oldu

CHP İl Başkanı Ümit Özer basın toplantısı düzenleyerek kongrede yeniden aday olduğunu açıkladı. Emrivaki ile alana sürülen bir aday olmadığını belirten Özer,  “Örgütümün desteği ve özgür irademle Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarına katkı sunmak için adayım.” dedi.

 CHP’de Mustafa Aslan’dan sonra ikinci aday mevcut başkan Ümit Özer oldu. Özer, adaylığını il binasında partililerin yoğun katılımıyla duyururken toplantıya diğer aday Mustafa Aslan da katıldı. Özer toplantıda şunları söyledi.

Türkiye artık, parti devleti olmanın da ötesine geçen uygulamalarla, bir aile ve onun çevresindeki küçük bir azınlığın çıkarları doğrultusunda her gün daha kötü bir tabloyla karşı karşıya kalıyor. Aileler toplu halde intihar ediyor. İnsanlar valiliklerin önünde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kapısında kendini ateşe veriyor.İktidar mensuplarının çocukları milyar dolarlarla oynarken ataması yapılmayan gençler intihar ediyor.

Ülkeyi yönetenlerin itibar diye pazarlamaya kalktığı israf düzeni yüzünden devletin kasası boşalmış, yoksulluk içindeki milyonlar gibi devlet de borç batağına saplanmış…Eğitimden sağlığa, ekonomiden tarım ve hayvancılığa elinizi nereye atsanız elinizde kalıyor.Sorunu çözmesi gerekenler aslında sorunun ta kendisi olmuş.Halk iş, aş beklerken ülkeyi yönetenler Arap aileleriyle el birliği ile ülkenin son kaynaklarını da hiç etmenin peşindeler…Türkiye çıkarlarını unutup, Müslüman Kardeşlerin çıkarları peşinde koşan AKP, Türkiye’yi uluslararası arenada da yalnızlaştırdı.

Sabah söylediğini akşam yalanlayan; bir gün ABD’nin bir gün Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmekten öteye gidemeyen AKP’nin yerli ve milli olma iddiası ise iç siyasete dönük hamasetten başka bir şey değil. Evet hem içeride hem de dışarıda Türkiye kan kaybediyor. Ama umutsuz değiliz. Çünkü çaresiz değiliz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi var:

Türkiye’nin sorunlarının çözüm adresi rantı değil halkı düşünen; yandaş için değil vatandaş için var olan; Atatürk devrimlerinin savunucusu; kurtuluşun ve kuruluşun Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir…

Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, Türk halkının var olma iradesinin adıdır.Bağımsızlık aşkıdır,Özgürlük sevdasıdır,Cumhuriyet Halk Partili olmak demek;Devrimci olmak demektir,Alın teri demektir. Kul hakkı yememek demektir. Cumhuriyetin kurucusu, demokrasinin öncüsü olmak demektir.Cumhuriyet Halk Partisi olmaz ise çocuk istismarlarında ses çıkaranları bulamazsınız,Kadın cinayetlerine müdahale edenleri bulamazsınız,Şeker fabrikaları satılırken direnenleri bulamazsınız,Silah fabrikalarını Başka devletin ordularına peşkeş çekilirken ses çıkaran kimseyi bulamasınız…Ben her zaman buna inandım.

Bunun için 1997 yılında “Yarın hangi göreve seçilirim” kaygısıyla değil, Atatürk Türkiye için ne yapabilirim diyerek Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye oldum.

Ne mutlu ki bana partimin her kademesinde görev aldım.Örgütüm tanıktır ki, görev almasam da, her zaman ve her koşulda Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısı için alanlarda mücadele ettim.Günü geldi eşimi, çocuklarımı ihmal ettim ama hiçbir zaman partimi ihmal etmedim.Günü geldiğinde ise örgütüm bana il başkanlığı görevini ve onuru layık gördü.Bugün yine örgütümün desteği ile buradayım ve bu onurlu göreve bir kez daha talibim…

Ben, “O olmadı bari şu olsun” denilerek emrivaki ile alana sürülen bir aday değil, örgütümün desteği ve özgür irademle Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarına katkı sunmak için adayım.

Ne mutlu ki bana örgütümden, sizlerden aldığım güç ile bu onurlu göreve seçildim.Örgütümün, sizin desteğinizle bugün buradayım.İnşallah yine örgütümden, sizlerden aldığım destek ile yarın da burada olacağım.

Çünkü ben biliyorum ki, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşı Cumhuriyet Halk Partisinin yürekli üyeleri yeri ve zamanı geldiğinde en güzel kararı verdi, yine verecektir. Bunun için buradayım ve örgütümün adayıyım. emal Atatürk’ün ışığının sonsuza kadar bu ülkenin yolunu aydınlatması için adayım;

Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı hak, hukuk, adalet yürüyüşünün izinden giderek, iktidar yürüyüşünü Kayseri’den başlatmak için adayım;

Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarını örgütlemek için adayım;

Sokakta, meydanda, tarlada, fabrikada, madende, inşaatta emeği sömürülen işçiler, emekçiler için adayım.

Çocuk tacizlerine, kadın cinayetlerine karşı durmak için adayım. Evet, iki yıllık bir görev sürecini geride bıraktık. Kayseri örgütü tarihinde ilk olan işlere imza attık, güzel çalışmalar yaptık.Elbette kusursuz değiliz, eksiklerimiz, yanlışlarımız da olmuştur.

Ama üzülerek görüyorum ki, yönetimimize yapılan eleştirilerin çok büyük bir bölümü Kayseri’nin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısından soyutlanmış, parti içi siyasi kaygılarla yapılan eleştiriler.

Amiyane tabiriyle üzüm yemek için değil bağcıyı dövmek için yapılan eleştiriler. Bizi başarısız bulanların dönemi ile bizim dönemimiz kıyaslandığında da bu çok net bir şeklinde görülecektir.

Partinin Kayseri’de imajının olmadığını söyleyenler unutmasınlar ki, Cumhuriyet Halk Partisi imaj partisi değil bu ülkenin kurtuluş ve kuruluşuna imza atan gerçeklerin partisidir.

Ama sadece seçimden seçime partinin kapsını çalıp, sıralamasını beğenmeyince alanlardan kaçanların bu gerçekle yüzleşmeye yürekleri yeter mi bilmiyorum.

Ben bizi eleştirenlere soruyorum, yüzde 9,83 ile zorlukla bir milletvekili çıkardığımız bir durumdan, HDP ve İYİ Parti gerçeğine rağmen, yüzde 12,4 oy ile ikinci milletvekilliğini kıl payı kaçırdığımız bir duruma gelmek mi başarısızlık.

Elbette biz kendimizi çok başarılı görmüyoruz ama eleştirinde bir ahlakı, bir vicdanı olması gerektiğini söylüyoruz.

Ben burada tüm partililerimize seslenmek istiyorum; gün enerjimizi parti içi mücadele için harcama günü değil, gün AKP karanlığına karşı omuz omuza mücadele etme günüdür. Gün laf değil, icraat günüdür. Gün dostluk, barış, sevgi ve dayanışma günüdür. Gün Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşıyacak yolda el ele, omuz omuza birlik olma günüdür.

Ben şimdi burada geçmişte yaşanan tüm olumsuzlukları, kırgınlıkları daha da önemlisi küçük hesapları bir kenara koyarak hep birlikte sizleri iktidar yürüyüşünü Kayseri’den başlatmaya davet ediyorum.Şu an salonda bulunan yürekli yoldaşlarımın gözlerinde bu inancı, kararlılığı ve mücadele azmini görüyorum. Ben sizlerin gözünde ufuktaki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını görüyorum…Gelin halkın iktidarı birlikte kuralım…

Çocuklarımızın aydınlık geleceği için; adaletli, demokratik, huzurlu, özgür bir Türkiye için sizleri gücümüze güç katmaya, bu zor ama onurlu mücadeleye omuz vermeye davet ediyorum.Büyük Usta Nazım Hikmet’in dediği gibi;“Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim….Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim…”Gelin davetimize ses verin, hasretimiz son bulsun…

Bir yanıt yazın