Kovid-19’u, DSÖ ‘küresel salgın’ ilan ederken diğer açıklama ve önlemler

Tüm Dünyayı ve yaşamı  alt üst eden,  insanlar arasında korku, panik ve endişeyi de beraberinde getiren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili açıklama yapan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu  salgını küresel salgın anlamına gelen pandemi boyutuna ulaştığını açıkladı. Şu ana kadar 110 ülkede 4 bine yakın kişinin ölümüne neden olan  salgınla ilgili yapılan açıklamada,  Kovid-19’un son  iki haftada, Çin dışında vaka sayının 13 kat, etkilenen ülke sayısının da 3 kat arttığına dikkat çekti virüsün yayılma ve şiddetinden derin endişe duyduklarını, virüse karşı yeteri kadar harekete geçilmediğini  belirterek “Bu nedenle ‘Kovid-19’un bir pandemi olarak nitelendirilebileceği değerlendirmesi yapıldığını açıkladı.

KAYSERİ’DE VAKA YOK

Kayseri İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli “Kayseri’de henüz tespit edilmiş vaka yok” dedi.

Bazı televizyon kanallarındaki Kayseri plakalı bir ambulansın görüntülerinin yer almasına dikkat çeken Benli, televizyon kanallarındaki görüntü ile “Kayseri’de koronavirüs var” algısı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, şunları söyledi.

“Havaalanında, yurt dışından gelen hastalarımız ön hekimlerimizin muayenesinden geçirilmektedir. Riskli olacağı düşünülenler yine mahallinde enfeksiyon hastalıkları uzmanları tarafından değerlendirilip muayene edilmektedir. Şüpheli vaka olarak belirlenenler 112 ambulansımız ile referans hastanemize korunmalı bir şekilde taşınmaktadır. Sonuçları da Bakanlığımız paylaşmaktadır. Bu görüntü geçen hafta çekilmiştir. Kayseri’de henüz tespit edilmiş vaka yoktur.”

AB’nin Covid-19 (koronavirüs) hakkındaki açıklamaları

Avrupa Komisyonu, COVID-19 salgınıyla mücadele çabalarını desteklemek için tüm cephelerde çalışıyor.

Bu çalışmalar arasında bilgi paylaşımı, ihtiyaç değerlendirmesi ve AB çapında tutarlı bir tutum ve karşılık oluşturmak adına Üye Devletlerle süren koordinasyon çabaları da yer alıyor. Bununla birlikte Komisyon araştırmalara fon sağlıyor , AB Sivil Koruma Mekanizması aracılığıyla destekler sunuyor ve salgını kaynağında ele alabilmek için de Çin’e acil tıbbi malzeme desteği veriyor.

Çin’de COVID-19’un patlak vermesinden bu yana Komisyon ne yapıyor?

1) Komisyon Sınır Ötesi Sağlık Tehdidi Kararı uyarınca AB düzeyinde Üye Devletlerle üç temel mekanizma yoluyla koordinasyon sağlamaktadır:

1.     Erken uyarı ve yanıt sistemi

2.     Sağlık güvenlik komitesi

3.     Sağlık güvenlik komitesi İletişimciler Ağı

Bu araçlar işbirliğini, hızlı bir bilgi alışverişini, hızlı bir izlemeyi ve hazır bulunuşluğun koordinasyonu ile COVID-19’a karşı uygulanacak tedbirlerin eşgüdümünü desteklemektedir.

2) Komisyon, başta ECDC-Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, EMA-Avrupa İlaç Ajansı ve EASA-Avrupa Havacılık Güvenlik Ajansı olmak üzere ilgili AB kuruluşlarının da desteğiyle şu hususlarda teknik yol göstericilik yapmaktadır: risk değerlendirme; teşhis için vaka tanımı ve şüpheli ve teyit edilmiş vakalarda uyumlu raporlama; sağlık kuruluşlarında enfeksiyonlarınönlenmesi ve kontrolü; yolculuğa çıkacaklar için tavsiyeler; tedavi ve aşı konusunda güncel bilgilendirme; uçaklarda temas takibi; giriş noktalarının yönetimi ve havacılık sektörü tavsiyeleri.

Bununla birlikte AB tarafından fonlanan Üye Devletler Ortak Eylem Sağlıklı Kapıları (Joint Action Healthy Gateways) giriş noktalarında alınacak tedbirler konusunda; bir başka Ortak Eylem olan SHARP (Avrupa Birliği’nde kuvvetlendirilmiş uluslararası sağlık düzenlemeleri ve hazır bulunuşluk) da laboratuvarların hazırlıklı olmasıyla ilgili yol göstericilik yapmakta ve eğitimler vermektedir.

3) Komisyon, AB Üyesi Devletlerin düzenlediği eve geri dönüş uçuşlarının nakliye masraflarını finanse etmenin yanı sıra Çin’e yardım sağlanması çalışmalarını da koordine ediyor.

4) Virüse karşı küresel düzeyde hazırlıklı olunması, virüsün önlenmesi ve kontrol altına alınması çalışmalarının arttırılması amacıyla farklı sektörlere 232 milyon Avro tutarında yeni fon sağlanacaktır:

– Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ye özellikle küresel hazırlıklı olma ve müdahale planı için 114 milyon Avro destek sağlanacaktır. Böylece sağlık sistemleri güçlü olmayan ve dayanıklılığın düşük olduğu ülkelerde halk sağlığı acil hazırlıklılık ve müdahale çalışmalarının arttırılması hedeflenmektedir. Bu fonun bir kısmı AB’nin bütçe yetkililerinin onayına tabidir.

– 15 milyon Avro’nun hızlı teşhis ve epidemiyolojik sürveyans gibi tedbirlerin desteklenmesi amacıyla Senegal’deki Dakar Pastör Enstitüsü dahil, Afrika’ya tahsis edilmesi planlanmaktadır.

– 100 milyon Avro acilen teşhis, tedavi ve önleme araştırmalarına aktarılacak, bunun 90 milyon Avro’luk kısmı AB ve eczacılık endüstrisi arasındaki bir ortaklık olan Innovative Medicines Initiative (Yenilikçi İlaç Girişimi) aracılığıyla aktarılacaktır. *

– 3 milyon Avro AB vatandaşlarının Wuhan, Çin’den ülkelerine dönmelerinin sağlanması amacıyla AB Sivil Koruma Mekanizmasına tahsis edilmiştir.

AB COVID-19’un yayılmasının önlenmesine hazırlıklı mıdır? 

Üye Devletler Komisyon’u sürekli bilgilendirmekte ve hazırlıklılık seviyelerine ilişkin bilgi paylaşmaktadır.

Ulusal yetkililerin verdiği bilgilere göre, AB’deki vakaların tedavisi ve AB içerisinde hastalığın daha fazla yayılmasının önlenmesine dönük müdahale tedbirleri bulunan ülkelerde hazırlıklı olma düzeyi genelde yüksektir.

13 Şubat’ta düzenlenen olağanüstü EPSCO Sağlık Konseyi, COVID-19 salgınının yayılmasının sınırlandırılmasına dönük tedbirlerin koordine edilmesi ve geleceğe dönük hazırlıklı olma tedbirlerinin ele alınması amacıyla, tüm Üye Devletleri siyasi düzeyde bir araya getirmiştir.

Bu toplantıda alınan Konsey Kararları çerçevesinde Komisyon’un takip etmekte olduğu başlıca faaliyetler arasında risk değerlendirme ve seyahat tavsiyelerine ilişkin rehber; salgının sonraki aşamaya geçmesi halinde hazırlık düzeyinin arttırılması; COVID-19’a hazırlıklı olma ve müdahale konusunda Üye Devletlerin desteklenmesi için mevcut fonların aktive dilmesi yer almaktadır.  Diğer önemli faaliyetler potansiyel koruyucu ekipman ihtiyacına dönük ortak satın alımların incelenmesi ve virüse, tespit edilmesine ve ekipman kullanımına vb. ilişkin AB genelinde uyumlu bilgilerin verilmesi için Sağlık Güvenlik Komitesi’ne verilen desteğin arttırılmasını kapsamaktadır.

AB Çin’e destek olmak için ne yapıyor?

Avrupa Komisyonu, AB Sivil Koruma Mekanizması aracılığıyla Çin’e acil tıbbi malzeme sevkiyatını koordine ediyor.

21 Şubat itibariyle, Çin’e Fransa, Almanya, İtalya, Letonya ve Estonya tarafından 30.5 tonu aşkın kişisel koruyucu ekipman sağlanmıştır. Nakliye masrafları eş-finansman yoluyla AB Sivil Koruma Mekanizması tarafından desteklenmiştir.

• İlk 12 ton, Ocak sonunda Fransa ve Almanya’dan gerçekleştirilen ilk geri dönüş seferleri kapsamında, ilk acil yardım adımı şeklinde ulaştırılmıştır.

• 14 Şubat’ta İtalya, Pekin’de Çin Kızılhaç’ına 1.5 ton koruyucu önlük ve maske göndermiştir.

• 19 Şubat’ta Fransa Wuhan’a içinde 20 ton cerrahi maske, eldiven, termometre ve dezenfektan bulunan bir uçak yollamıştır. Bu kargo aynı zamanda Letonya ve Estonya’dan gönderilen malzemeleri de içermiştir.

• 23 Şubat’ta bir Avusturya uçağı içinde maske, eldiven, koruyucu kıyafet ve dezenfektandan oluşan koruyucu ekipmanlarla Viyana’dan yola çıkmıştır.

Komisyon Çin’e ilave destekte bulunmaya hazırdır.

Avrupa Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi yakın dönemde Çin’e gönderilebilecek kişisel koruyucu ekipmanlarla ilgili potansiyel katkıları tespit etmek üzere Üye Devletlerle temasta olmaya devam etmektedir.

Avrupa’da COVID-19 ile ilgili halk sağlığı riski nasıl değerlendirilmektedir?

Hastalığı salgın istihbarat faaliyetleri yoluyla izleyen Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), AB Üye Devletlerine ve Avrupa Komisyonu’na müdahale faaliyetlerinde yol göstermek için risk değerlendirmesi sunmaktadır. Salgının değerlendirilebilmesi için ECDC Avrupa Komisyonu, AB’ye Üye Devletlerdeki halk sağlığı yetkilileri, Çin ve diğer ülkelerin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü ile sürekli temas halindedir. ECDC aynı zamanda AB vatandaşları için günlük özetlerve risk değerlendirmeleri yayımlamaktadır.

KTO PERSONELİNE KORONA VİRÜS EĞİTİMİ

Çin’in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı tedirgin eden Korona virüsü ile ilgili Kayseri Ticaret Odası iş yeri hekimi Latif Gülpınar tarafından tüm personele eğitim verildi.

Kayseri Ticaret Odası çalışanlarına yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle virüsten korunma ve virüse karşı alınacak önlemler ile ilgili sağlık eğitimi verildi. Kayseri Ticaret Odası Hizmet Binası Eğitim Salonu’nda düzenlenen ve kurum doktoru Latif Gülpınar tarafından verilen eğitime tüm oda personeli katıldı. Hekim Gülpınar bulaşıcı virüslerin çeşitlerine değinerek tüm dünyada tehlike oluşturan Korona virüse karşı alınacak önlemleri anlattı.

“BAĞIŞIKLIĞIMIZI GÜÇLENDİRMELİYİZ”

Virüsün yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için büyük bir tehlike oluşturduğunu belirten Dr. Gülpınar, “Dengeli beslenmemiz ve bağışıklığımızı güçlendirmemiz çok önemli.  Dış ortamda 24 saate kadar yaşayabilen covid-19 virüsüne karşı ellerimizi 20 saniye boyunca ve sık sık yıkamamız,  yüzeylerle temas sonrası hiçbir şekilde yüze, ağza ve göze temas ettirmememiz ve  özellikle riskli kişilerin maske kullanması gerekir. Kalabalık mekanlar ve toplu taşımalarda mümkün olduğunca yakın temastan kaçınmalıyız “ dedi.

Yeni Korona virüsün nasıl bulaştığı konusunda bilgiler veren Dr. Gülpınar, “Öksürme, hapşırma, hava yolu ve para ile bulaşır. Maske öneriyoruz. N95 maskeler koruyor. Odamızda her yeri dezenfekte etmemiz mümkün değil. Özellikle gişelerimizin olduğu bölümde dezenfektanlarla el hijyeni konusunda önlemler alınabilir.” diye konuştu.

KTO personeline ilk yardım, temel yaşam desteği hakkında da detaylı bilgiler veren Dr. Gülpınar, eğitim sonunda konuyla ilgili soruları da cevaplandırdı.

KTO Başkanı Ömer Gülsoy, personele verilen eğitimin önemli olduğuna dikkat çekerek, “Küresel bir salgın, küresel bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıyayız. Sağlık bakanımızın açıklamalarıyla ülkemizde alınan tedbirlerle sayesinde Korona virüs salgını ilk kez bir yurt dışından gelen biri kişide görüldü. Bizlerde kurumlar olarak tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Odamız personelinin bilinçlendirilmesi bu manada çok önemliydi. Kişisel tedbirlerde büyük önem arz ediyor. “ ifadelerini kullandı.

Öte yandan Kayseri Ticaret Odası’nda Korona virüs konusunda da gerekli tedbirler alındı. Ticaret Sicil, Oda Sicil, Tır Karnesi Birimlerinde çalışan personelin bulunduğu noktalara dezenfektanlar yerleştirildi. Bankolar, Sıramatikler, asansörler, lavabolar, kapı kolları, çay makinaları günde sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 kez temizlenmesi kararlaştırıldı. Lavabolara sensörlü sabunluklar konuldu. Elle  temas edilen noktaların daha çok dezenfekte edilmesi için temizlik personeli bilgilendirildi.

DEVELİ BELEDİYESİNDEN KORONA VİRÜSÜNE KARŞI DEZENFEKTE SEFERBERLİĞİ
Develi Belediyesi tüm dünyayı sarsan korona virüsüne karşı, ilçedeki; camiler, okullar, toplu taşıma araçları gibi önemli toplanma ve kullanım alanlarında dezenfekte seferberliği ilan etti.
Öncelikle şehir içi dolmuşlarda dezenfekte çalışmalarının ivedi bir şekilde tamamlandığını belirten ve gerekli görülen tüm noktalarda dezenfekte işleminin gerçekleştirilmesine yönelik ekiplere talimatlarını ileten Develi Belediye Başkanı Mehmet Cabbar “Tüm dünyada etkisini gösteren korona virüsünden hemşerilerimizin etkilenmemesi için Develi Belediyesi toplu taşıma araçlarında, okul servislerinde, şehir içi dolmuşlarında, okullarda, kamu kurumlarında ve vatandaşlarımızın yoğun kullandığı alanlarda dezenfekte
seferberliği başlatmıştır. Tamamen zararsız bir ürünün kullanıldığı dezenfekte çalışmaları şehir içi dolmuşlarda ve diğer toplu taşıma araçlarında ve okullarda da hızlı bir şekilde uygulanacak. Hemşerilerilerimizin bu virüse karşı bilinçlenmesini ve genel hijyen kurallarınaözen göstermesini önemle istirham ediyorum” açıklamalarında bulundu.

YAHYALI’DA KORONAVİRÜS TEHDİDİNE KARŞI OKULLAR DEZENFEKTE EDİLİYOR

Yahyalı Belediyesi, Koronavirüs tehdidine karşı ilçeki tüm okul ve yurtlarda dezenfekte çalışmalarına başladı.

Belediyeye bağlı ekipler tarafından, okul ile yurtların bahçe ve girişten başlayarak, sınıflar, koridorlar, merdivenler, tuvaletler özel solüsyonlarla temizliyor.

Çalışmaları yerinde takip eden Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk, konu ile ilgili yaptığı açıklama da “ Belediyemiz Veteriner İşleri Müdürlüğüne bağlı dezenfektan ekibimizle ilçemizdeki yurt ve okullarda dezenfekte çalışmalarına başladık. Dünyamızda ve ülkemizde koronovirüs tehlikesi geçene kadar çalışmalarımız devam edecek. Bu konu da belediyelerimize önemli iş düşüyor. Vatandaşlarımızın da kişisel hijyenlere önem göstermeleri gerekiyor. Özellikle insanların yoğun olarak kullandığı yurt gibi, okul gibi, konferans salonu gibi yerlerde çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Veteriner İşleri Müdürümüz ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. İnsalarımız lütfen telaşa kapılmasınlar. Tedbir bizden, takdir ise Allah’tan. Biz kul olarak sebebine tevessül edeceğiz. Bugünlerde bakanlığımızın ve hekimlerimizin uyarıları doğrultusunda sağlığımıza dikkat edeceğiz. Bu konuda Sağlık Bakanlığımızın hazırladığı çok güzel broşürler bulunuyor. İnşaallah havaların ısınmasıyla birlikte Çin’de başlayan ve diğer ülkelere yayılan bu salgının en kısa zamanda sona erecek. Okullarımıza, camilerimize, hastanelerimize her türlü hizmeti verme yolunda gayretlerimiz var. Bugün, İmamhatip Erkek Öğrenci yurdunda dezenfekte çalışması yapıyoruz. Ekibimiz, tüm yatak odalarını, etüt salonlarını, banyo ve tuvaletleri dezenfekte edecekler. Ekiplerimize kolay gelsin diyorum.” ifadelerini kullandı.

Yapılan çalışmalardan dolayı Başkan Esat Öztürk’e teşekkür eden Mustafa Barut’ta “Sayın belediye başkanımız her zaman, her konuda yanımızda oldu. Okulumuzun çevre düzenlemesinde, duvar yapımında, demirlerin yapımında bize destek oldu. Bugünde hijyen konusunda verdiği desteğe teşekkür ediyor ediyoruz.” diye konuştu.

KOCASİNAN BELEDİYESİ PERSONELİNE KORONAVİRÜS EĞİTİMİ

Kocasinan Belediyesi, personeli için yeni tip koronavirüs hakkında bilinmesi gerekenlerle ilgili eğitim semineri düzenledi. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, sağlık alanında toplumu bilinçlendirmeyi ve böylece sağlıklı bir toplum oluşturmayı amaç edindiklerini söyledi.

Belediyecilik faaliyetlerinin yanı sıra eğitim ve sağlık gibi alanlarda hassasiyetle çalıştıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar; “Gayemiz; daha sağlıklı ve bilinçli toplumlar oluşturmaktır. Bu kapsamda düzenli olarak çalışmalar yürütüyoruz. Bu doğrultuda vatandaşlarımız ve çalışanlarımız için bilinçli toplumlar oluşturmak adına eğitim programlarımız devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Belediye hizmet binası seminer salonunda gerçekleştirilen eğitime; Belediye Başkan Yardımcısı İlyas Yıldırım, birim müdürleri ve belediye çalışanları katıldı. Virüsten korunma ve virüse karşı alınacak önlemleri hakkında bilgiler veren Kocasinan Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Nuh Çetin Haspaylan, Koronavirüs’ün hapşırma sonrası damlacık yoluyla bulaştığını belirterek, “Kalabalık çalışma ortamlarının sık sık havalandırılması gerekiyor. Özellikle ellerimizi sık sık yıkamamız lazım. Hijyen temizliğine dikkat edildiğinde virüsün bulaşmasını en aza indirebiliriz. Ayrıca virüs 55 yaş üstü insanlarda ve bağışıklık sistemi düşük kişilerde daha yaygın görülmektedir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve sağlıklı beslenmeliyiz. Hastalık belirtileri olan kişilerin cerrahi maske takarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekmektedir.” diye konuştu.

Çalışanlar tarafından büyük bir beğeniyle takip edilen seminer, soru-cevap bölümü ardından sona erdi.

YENİ TİP KORONAVİRÜS (2019-NCOV) NEDİR?

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre; Yeni tip Koronavirüs (2019-nCoV), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunan kişilerde tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ardından ise birçok ülkeye yayılmıştır.

Türkiye, Libya’ya orta vadede 10 milyar dolar ihracatı yakalayabilir

 Korona virüsü Libya ve Afrika’ya ticaretin rotasını değiştirebilir

 Libya’nın toplam ithalatı içinde % 25’i aşkın bir paya sahip olan Çin ve İtalya, korona virüsü ile önemli pazarlarından birini daha kaybetme noktasına geldi. İki ülkenin Libya ile ticari ilişkinin salgın nedeniyle ciddi şekilde sekteye uğradığını dile getiren DEİK Türkiye – Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Türkiye’nin Libya’ya üç günlük deniz yolu mesafesinde bulunduğunu, bu özelliğinden ötürü Çin ve İtalya’dan doğru oluşan boşluğu doldurmada en güçlü aday durumuna geldiğini ifade etti.  Çin’in Libya’ya ihracatının 2 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu da aktaran Karanfil, “Türkiye 2019 yılında Libya’ya 1,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bunu 3 milyar doların üstüne çıkarmak mümkün” dedi.

 DEİK Türkiye – Libya İş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, korona virüsü salgınının küresel ekonominin seyrini etkilediğini belirterek; Türkiye-Libya,  Çin – Libya ve İtalya – Libya ilişkilerini değerlendirdi. Libya’nın en büyük üç ithalatçısının İtalya, Çin ve Türkiye olduğunu dile getiren Karanfil, “İtalya, Çin ve Türkiye’nin ayrı ayrı Libya ithalatından aldığı pay yüzde 12 ile 13 arasında değişmekte. Üç ülkenin toplam Libya ithalatından aldığı pay ise yüzde 39 civarında. Türkiye’nin Libya’ya ihracatı 2019 itibariyle 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çin, çok talihsiz ve büyük bir trajedi yaşıyor, şimdi İtalya’da da benzer bir tablo ortaya çıktı. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Öte yandan Çin dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve salgına bağlı oluşan tablo küresel ekonomiyi etkiledi. Boşluklar ortaya çıktı. Libya ile Çin arasındaki ticari ilişkiler durma noktasına geldi. Oluşan boşluğu dolduracak pazar arıyorlar, son gelişmelerle birlikte İtalya da denklemden çıktı. İki ülkenin Libya’ya ticari faaliyetinin sekteye uğraması ve oluşan pazar arayışında biz neden daha etkin rol almayalım?” diye konuştu.

Türkiye’nin deniz yolu ile Libya’ya üç günlük mesafede bulunduğunu aktaran Karanfil, şunları kaydetti: “Korona virüsünden ötürü Çin ve İtalya’nın ulaşım kanallarında meydana gelen tıkanıklığı avantajlı konumu nedeniyle Türkiye doldurabilir. Virüsün tedavisi bulunsa bile bütün dünyada oluşan psikolojik travmanın ortadan kalkması zaman alacaktır. Libya’nın toplam ithalatında Çin’in payı yüzde 13 civarında. Aynı şekilde İtalya’nın da… Çin’in hem Libya hem de Afrika ülkelerindeki payını, Libya’ya üç günlük mesafede oluşumuzun avantajlarını kullanarak ve süreci doğru yöneterek pekâlâ lehimize çevirebiliriz.”

Libya’da her on kişiden yedisinin üzerinde Türk giyim markaları var

Türk işinsanlarına yönelik açıklamalarda da bulunan Murtaza Karanfil, gelişmiş bir sanayi ve üretim altyapısı olmadığından Libya’ya hemen bütün temel ihtiyaç maddelerinin, bir ülkenin ihtiyaç duyabileceği her şeyin ihraç edilebileceğini söyledi. Karanfil sözlerini şöyle sürdürdü: Bugün Libya’ya gittiğinizde her on kişiden yedisinin üzerinde Türk giyim markalarını görürsünüz, aynı şekilde her on evden yedisinde Türk mobilyası var. Şirket olarak 1987 yılından bu yana Libya ve Afrika pazarıyla çalışıyoruz. Ülke olarak kat ettiğimiz yolun en yakın tanığıyım. Çok daha fazlasını yapabiliriz ve bunlar iki ülkenin de yararına olacak bir ekonomik tablo ortaya çıkarabilir. Nitekim, 2020 yılını çok daha umut verici bir sene olarak görüyoruz. Bu rakamın, 2020’de 2019’a göre yüzde 50’lik artışla 3 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz. Sadece 2020 Ocak ayında Libya’ya 132 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik.

 Libya, Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı olabilir

Türkiye’nin jeopolitik konumunun “maliyet, ulaşım kolaylığı ve ürün teslim süreleri” üzerinde yarattığı avantajların yeteri oranda bilinmediğini de aktaran Karanfil, “ Libya’ya deniz yolu ile üç günlük mesafedeki Türkiye’den Orta Afrika’ya gönderilen ürünlerin lojistik maliyeti normal maliyetin üçte birini oluşturuyor. Normal şartlarda Orta Afrika’ya bir buçuk ayda gidebilecek ürünler, Türkiye – Libya hattı üzerinden Orta Afrika’ya bir haftada ulaştırılabiliyor. Yani bu yol kullanıldığında hem zamandan hem de yakıttan tasarruf ediliyor” diye konuştu. Karanfil, Türkiye’nin Orta, Batı ve Doğu Afrika’ya açılan kapısının Libya olabileceğini kaydetti. Bunun gerçekleşmesi halinde orta vadede 10 milyar doları bulan ihracat tablolarının oluşabileceğini de sözlerine ekledi.

Bir yanıt yazın