Kosova, çiçek, yargı…(2)(Köşe yazısı 07.12.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bulaşıcı hastalık korkusu Belgrad’ı felç etti. Daha sonra dünya medyasında, dünyada korunan iki laboratuvarda, biri Amerika Birleşik Devletleri’nde (Atlanta) 451 ve diğeri Rusya’da  (Koltosov), 571 ampulünün variola vera virüsü ile depolandığı ortaya çıktı. Bununla birlikte, biyolojik silahlar için virüslerin potansiyel kullanım korkusu her gün artmaktadır. Bu korku yüzünden gelişmiş ülkeler, fonların bir bölümünü çiçek hastalığı salgını için aşı depolarının oluşturulmasına yatırım yapmaktalar.

Sağlık kurallarına göre, üzerinde bulaşıcı hastalığı olan veya bulaşıcı hastalığı taşıdığına şüphe eden hasta, tıp doktoru tarafından derhal izole edilip bulaşıcı hastalıkların tedavi edildiği bir sağlık kurumuna göndermelidir. Veba,  çiçek hastalığı ve viral hemorajik ateşler (böbrek sendromlu hemorajik ateş dışında) ve bilinmeyen epidemiyolojik enfeksiyon gibi bir hastalığa yakalandığından şüphe edilen kişilerin izole edilip sağlık kurumunda tedavi edilmesi gerekir.

Hastaya tam teşhisin konulmasında yapılan gecikme bulaşıcı hastalığının yaygınlaşmasına neden olması yüzünden yargıya taşınmamış ve yargıda tartışma konusu olmamıştır. Yargı tarafından soruşturmanın yapılmaması delillerin toplanmasına imkân yaratılmamıştır.  Nedeni Dünya Sağlık Örgütü 1970 yılında Dünyada Çiçek hastalığının imha edildiğini ilan etmesidir. Bu bulaşıcı hastalığın dünyada imha edildiği gerekçesiyle bu hastalığa karşı tedbirlerin alınmasına gerek kalmayınca bu davranış suç olmaktan çıkmıştır. Hastanelerde bu hastalık için uzman bulundurmak veya yeni uzman yetiştirmeye gerek kalmamıştır.  Ceza kanununda  ‘İnsan sağlığına karşı suçlar’  bölümündeki bulaşıcı hastalıkların bulaşması  değişerek, yeni hükmü hastaya karşı uygulanamaz duruma getirilmiştir. Çünkü bu kanun hükmü şöyle düzenlenmişti: “Bulaşıcı bir hastalığın kişiye bulaşması suç sayılmaz. Ancak sorumluluğun oluşması için bulaşıcı hastalıkların bastırılması veya önlenmesi ile ilgili düzenlemelere, kararlara veya emirlere uymayan kişi üç yıla kadar hapis ya da ciddi bir şekilde yaralanmalara veya sağlığın ciddi şekilde hasar görmesi halinde (mahkeme tıbbi uzmanlık temelinde karar verir) ve hastalığın bulaştığı kişinin ölümü halinde – 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır”. Bu yüzden çiçek hastalığını nereden, nasıl ve nice ülkeye taşınıp insanlara bulaştığına ait gerekçeli bir belge yayımlanmamıştır.

32 yıl sonra onaylanan 15.05.2008 tarihli ve Yasa N0. 02/L-109’lu Salgın Hastalıkların Engellenmesi ve Yok Edilmesi Yasası Cezai hükümlerinde bulaşıcı hastalığını bulaştıran özel kişilerin 1.000 € – 2.000 € arası parasal cezaya, tüzel kişilerin ise 3.000 € ila 8.000 € parasal cezaya çarptırılacağını düzenlemiştir.

Bulaşıcı hastalığa kapılmak suç olmadığı kesin iken, bulaştırıcı hastalığı bulaştırmak kabahati için sadece para cezasının verilmesi caydırıcı tedbir kararı olmaktan çıkmıştır.

1 Ocak 2013 yılında yürürlüğe giren Kosova Cumhuriyeti Ceza Kanunu

“İnsanlar veya hayvanlarda bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek veya engellemek amacını taşıyan sağlık alanındaki yetkili kamu organın hükümleri veya talimatlarına göre herhangi bir kimse faaliyet göstermezse ve bununla insanlarda bulaşıcı hastalığın yaygınlaşmasına sebep olursa, para cezasına veya üç (3) yıla kadar hapis cezasına çarptırılır”  diye düzenlemektedir.

45 yıl önce Yugoslavya’da insanlara ölüm teri döktüren çiçek hastalığı nerden geldiği ve nasıl bulaşıldığı bugün bile kesin bilinmektedir.  Otobüsle hacdan dönen 26 kişilik hacı arasında bulunan İbrahim Hoti’nin haça gitmeden önce aşı aldığı, ailesinden kimsenin bu virüse bulaşmadığı ve yapılan kan tahlilleri sonucu kanında bu virüsün bulunmadığı,  bir ay içinde ülke nüfusunun %90’nın (18.000.000 insanın) aşılandığı ve bu salgına karşı mücadelenin Mart ayının ikinci yarısından Mayıs ayının başlarına kadar sürdüğü, 66 kişinin bu salgından öldüğü bilinmektedir.

1972 yılında Yugoslavya’da beliren Çiçek hastalığının biyolojik bir salgın olduğu ve biyolojik salgınının geleneksel silahlardan çok daha ölümcül olduğu görülmüştür. Soruşturmanın yapılmaması ölümcül bir salgın hastalığının ülkeye yayılmasının tarihçesi kesinlik kazanmadan 40 kişinin ölümüyle 2 ay süre içinde kapanmış ve diğer gelişmeler sırlara karışıp, ülkede haziran ayında turizm sezonu sorunsuz başlayıp sonuna kadar sürmüştür.

Sonuç:

Hukuka göre hastalanmak suç değildir. Hastalığı başka birine kasten veya taksirle bulaştırmak suçtur. Hele ölümcül bulaşıcı hastalık söz konusu ise yargı organları kayıtsız kalamaz. Suç hukuka aykırı, kusurlu bir insan fiilidir. Hukuk kanunla düzenlenir. Ceza kanununa göre suç, kanunun bir emrini ihlal eden insan davranışıdır. Kanun tarafından emredilen davranışı yapmamak veya ihmal etmek suçtur. Ama kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için ceza verilmez ve güvenlik tedbiri uygulanmaz.

Bu çelişkiler zan altına almak gereken kişinin lehine işler. Çünkü yargı organları zanlının lehine olan kanun hukuk kurallarını uygulamaya zorunludur.

1972 yılında baş gösteren çiçek hastalığı ölümlere neden olmasına rağmen, ceza kanununda hastalığı bulaştıran kişinin değil,  bulaşıcı hastalıkların bastırılması veya önlenmesi ile ilgili düzenlemelere, kararlara veya emirlere uymayan kişinin cezalanacağını düzenlemektedir.

Doktorun hastaya hastalık teşhisi koyması tedavi süreci başlar. Doktor tarafından düzenlenen sağlık raporu ile hastanın bir süre dinlenmesi, insanlarla temas kurmaması emredilmesine rağmen bunu ihmal etmesiyle hastalığın üçüncü kişiye bulaşması ve ölümlere neden olması durumunda bile yargılama sürecinin başlamamasının nedenlerini izah etmek zordur.

Hastaneye getirilen hastanın bulaşıcı virüs taşıdığı doktor teşhisi hemen emniyet birimlerine bildirilmeli. Bulaşıcı hastalık bireyden çok tüm toplumun sağlığını, hayatını tehdit etmesi yüzünden yargının da devreye girmesini gerektirir. Yargı organı soruşturma başlatıp, salgının hastaya nerede, nasıl ve nice bulaştığını tespit etmesi için önemlidir. Hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla koordineli bir biçimde ne gibi ittihattı tedbirlerin alınması gerektiği kararı alınır. Zanlı varsa soruşturma derinleşir ve suçu oluşturan unsurlar tespit edilirse iddianame kaldırılır. Böyle davranılmadığı için hastalığın olası bir biyoloji salgınının ön senaryosu olmadığına inanmakta zorluklar vardır.

1972 yılında çok sayıda kişinin ölümüne neden olan bulaşıcı çiçek hastalığını (Variyola Vera) teşhis etmesi nedeniyle Prizrenli (Kosova) hekim Dr. Durmiş Çelina  dönemin Yugoslavya Cumhurbaşkanı Yosip Broz Tito tarafından Altın Yıldız Ödülü ile takdir edilmiştir. Şimdi Dünya Sağlık Haftası nedeniyle Kosova Türk Sağlık İşçileri Sağlıklı Yaşamı Destekleme Derneği tarafından her yıl en iyi hizmet veren sağlık işçisine  ‘Prim. Dr. Durmiş Celina adını taşıyan ödülü vermektedir.

***

[1]Altı Cumhuriyet ve iki Özerk Bölge’den oluşan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti, cumhuriyetlerin bağımsızlıklarını ilan etmesiyle 1992 yılında tarihe kavuştu.

2 Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra 17 Şubat 2008 de Kosova  Sırbistan’dan Bağımsızlığını ilan etmiştir.

3 Yoğun aşılama ve sürveyans (verilerin sistematik olarak toplanması) çalışmaları ile eradikasyon hedefine ulaşılmış; DSÖ Belgelendirme Global Komisyonu 1979 Aralık ayında yaptığı açıklama ile bu başarıyı dünyaya duyurmuştur. Komisyon bu açıklamasında: “Dünyanın her yerinde çiçek hastalığı eradikasyonunun başarıldığını” ve “Çiçeğin endemik bir hastalık olarak geri dönebileceğini gösterir bir dayanağın olmadığını” belirtmektedir. 8 Mayıs 1980 tarihinde toplanan Dünya Sağlık Asamblesi’nde (WHA)’nde bu karar onaylanmış ve tüm dünyada çiçek aşısı uygulaması durdurulmuştur.

4 Kosova Salgın Hastalıkların engellenmesi ve yok edilmesi kanun na göre: Salgın hastalık – Hasta olan kişiden veya hastalık etkenini taşıyan kişiden sağlıklı kişiye veya hayvanlar ve hayvan ürünlerinden insanlara dolaylı veya dolaysız olarak taşınan mikroorganizma veya hastalık etkenleri olan parazitler tarafından meydana gelen hastalık anlamını taşır.

5 Karantina – salgın hastalığın tehlikeli etkenlerine kapılma olasılığa elverişli olan sağlıklı kişilerin devinim özgürlüğünün kısıtlanması anlamını taşır.

6 Kosova Sosyalist Özerg Bölgesi Cezah Kanunu No.011-25/77.

7 Madde 255

8 1912 yılından sonra Kosova’da ilk Türk hekimi olan Dr. Durmiş Celina, 1935 yılında Kosova Türk tiyatrosunun ilk tiyatro eseri olarak kabul edilen ‘Büyük Kapı Kızı’nın yazarı ve Türk tiyatrosunun ve 1951 yılında da Kosova’da Türk dilinin varlığının yaşatılmasında önemli rol oynayan Doğru Yol Türk Kültür ve Sanat Derneği’nin kurucularındandır.

Bir yanıt yazın