Kosova, çiçek, yargı…(1)(Köşe yazısı 06.12.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Mümkün olduğunca, köşemde fazla gündeme gelmeyen ilginç konuları, araştırmaları, son verileri ve güncel yorumlarıma yer vermeye çalışıyorum.

5.Uluslararası Sağlık Hukuku Kongresinde sunulan tebliğ ‘1972 yılında Kosova’da başgösteren çiçek hastalığı ve yargının tutumu’ başlıklı. Kosova önceki Adalet Bakanı ve Anayasa Mahkemesi üyesi Altay Suroy, ekli makalede  1972 de Yugoslavya’yı parçalamak amaçlı yapılan Çiçek virüsü biyolojik silah saldırısını gözler önüne sererek, günümüzde Çiçek dahil biyolojik silah saldırılarına karşı hazırlıklı mıyız? sorusunu sordu. İşte o makale.

Giriş ve Amaç: 1970 yılında, Dünya Sağlık Örgütü, çiçek hastalığının ortadan kaldırıldığını ilan edince insanların rahat ve huzur içinde uyuyabileceği söylendi. Çiçek salgını imha edildi diye aşılamalar durdu. Ne hikmetse şeytan uyumayınca, iki yıl sonra çiçek hastalığı Yugoslavya Sosyalist Federe Cumhuriyetinin Kosova Özerk Bölgesinde ortaya çıktı. Bu çalışmanın amacı, bu bölgede çiçek hastalığına karşı yürütülen mücadele ve yargının tutumunu ele almaktır.

Yöntem: Kosovalı olarak 1969-1972 yıllar arasında gazeteci mesleğini yaptığım dönemde beliren çiçek hastalığı ile mücadeleyi ve onun etkisini takip ederken özel arşivimdeki belgeleri inceleyerek sağladığım veriler bu çalışmayı oluşturmaktadır.

Bulgular: Çiçek hastalığının Kosova’da belirip, Sırbistan’a taşınmasıyla daha 194 vatandaşın bu virüse bulaşmasıdır. Sağlık doktorlarından oluşan özel sağlık ekiplerin ilk eylem kararı,  hastalığın yayılmasının önüne geçmek için hastaların karantinaya alınmasıdır. Bu hastalığın bulaştığı kişilerin temasa geldikleri tüm vatandaşlar tespit edilip sağlık kontrolünden geçirilmiş, hastalığın belirdiği yerleşim yerler de bir süre karantina alınmıştır.

Sonuç: Orta Doğu ülkelerine yolculuk yapması için çiçek hastalığına karşı alınan aşının etkileri, karantina önlemleri ve yarım yüzyıldır bir daha bu salgının belirtilerinin kaydedilmemesi, tedavinin etkili olduğunu kanıtlamaktadır. Ölümler getiren çiçek hastalığı iyileşenlerde beliren travmalar ve tenlerinde derin lekeler iz olarak kalmıştır. Ama yargı organlarının duyarsızlığı yüzünden bu virüsün nasıl ve nice Kosova’ya bulaştığı tespit edilmediği için bunun önceden hazırlanmış biyolojik bir salgın olduğu görüşünün de ileri sürülmesine neden olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Çiçek Hastalığı,  Kosova, Prizren, Karantina.

1970 yılında Dünyada Çiçek hastalığının imha edildiği ilan edilmesinden iki yıl sonra Yugoslavya Sosyalist Federe Cumhuriyeti’nde  Özerk bir bölge olan Kosova’da  bu hastalığın belirmesi Dünya Sağlık Örgütünün tespitinin bozulmasına neden olmuştur.  Bu yüzden çiçek hastalığını tamamen imha etmek için Dünya Sağlık Örgütü yeni projeler üretmeye zorunlu kalmıştır.  Çünkü Çiçek hastalığından sadece 20. yüzyılda 300 – 500 milyon insanın öldüğü biliniyor. 20. yüzyılın 50’li yıllarının başında, her yıl dünya çapında yaklaşık 50 milyon çiçek hastalığın (variola vera) vakası kaydedilmiştir. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) raporuna göre, 1967’de 15 milyon insanın çiçek hastalığı salgınına bulaştığını ve 2 milyonunun bu hastalıktan öldüğünü varsaymaktadır. 19. ve 20. yüzyıllarda başarıyla uygulanan bir aşılamadan sonra, hastalığın Aralık 1979’da başarıyla ikinci defa tamamen imha edildiğini açıklamıştır . Çiçek hastalığı bugüne kadar, imha edilen kişilerin ilk bulaşıcı hastalığı olduğu bilinmektedir.

Çiçek hastalığı (Variola Vera Major ) virüsünün ölümcül ve bulaşıcı olması duyarlı ve titiz davranılmasını gerektirir. Yaygın olarak “siyah” ya da “büyük” çiçek olarak bilinen Variola vera major, virüslü kişilerin % 20-40’ında ölüme neden olan tehlikeli bir türdür ve hayatta kalanlarda, genellikle kalıcı uyuşukluk, leke, çukur veya körlük bırakır. Bu virüs, hastanın eşyalarıyla, hastaya yaklaşmayla, sineklerle ve virüslü havanın solunmasıyla bulaşır. Kuluçka dönemi 10-14 gün sürdüğü için bu dönemden sonra kişinin çiçek hastalığı virüsüne bulaştığı teşhisi konulabilmektedir. Ani ve şiddetli belirtilerle başlayan hastalıkta baş ve sırt ağrısı, kusma, kas sertleşmesi ve 39-40 °C’ye varan ateş görülür. 3-4 gün süren bu başlangıç dönemini vücutta kırmızılık izler, ateş düşer. Önce yüzde, ardından baş, göğüs, sırt, kol ve bacaklarda sert kabartılar durumunda küçük kırmızı lekeler belirir.

Hasta 6 hafta karantinaya alınır. İlaç tedavisi uygulanırken, hastaya yaklaşmış kişiler de aşılanarak gözetim altında tutulmalıdır.

Çiçek hastalığının ana virüsü sadece insandır. 1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün çabalarıyla bu virüsün  ikinci defa ortadan kaldırıldığı kabul edilip insanlar artık bu virüse karşı aşılanmamaktadır.

14 Mart 1972 günü Kosova’dan gelen haber Çiçek hastalığının  Cakova Belediyesinin Damyan köyünde belirip Novi Pazar (Yeni Pazar), Çaçak ve Belgrad’a yayıldığını uyarıyordu.

Çiçek hastalığı virüsünün Hacdan dönen İbrahim Hoti tarafından Kosova’ya taşınıp bulaştırıldığına ait devletin resmi görüşü hiç doğrulanmadı. Tamamı devletin olan yayın ve basın çiçek hastalığı salgınının karayoluyla hacdan Irak’ın başkenti Bağdat üzerinden dönen hacı tarafından ülkeye getirildiği söyleminin kafalara kazılması, hac adayların haça karayoluyla gidilmesine yasak çıkarılmasına ve bu yasağın Yugoslavya’nın dağılıp tarihe kavuşmasına kadar sürmesine neden olmuştur.

Ülkede çiçek hastalığının işaretlerini ilk olarak 1972 yılının Şubat Ayının ikinci yarısında etraf köylerin birinden hastaneye getirilen hastanın suratında garip bir döküntünün,  ateşin ve kızarıklığın olduğunu gören doktor bunun çiçek hastalığı olduğu teşhisini koyar. Doktorun bu teşhisi salgın alarmı olur. Çiçek hastalığının Kosova’da belirmesi dünyaya yayılan baş haber olur. İlk yapılan eylem hastayı karantina alıp başkalarına bulaşmasını önlemekti. Ardına ülke karantina altına alınıp ülkeden çıkışlar ve ülkeye girişler yasak edilir. Tedbir amaçlı Yugoslavya’da 18 milyon insana aşı yapılır.

İlkin Kosova’da belirdiği sanılan çiçek hastalığının bundan önce Yeni Pazar’da teşhisi konulmamış hastanın Çaçak devlet hastanesine gönderilmesi ve oradan Belgrad’a sevk edilip orada çiçek hastalığı teşhis edildiği ortaya çıkmıştır. Hastanın Belgrat’ta kaldığı hastanede tüm doktor ve hemşirelere aşı yapılmış ve hastayla en uzak teması olan tüm hastalar ayrı bir sağlık merkezine götürülüp karantina altına alınmıştır.

Bu virüse karşı iki ay süren şiddetli mücadeleden sonra, istatistikler Kosova’da 123 kişinin bulaştığını ve 26 kişinin öldüğünü gösterdi. Sırbistan’da bu virüs salgınına 194 kişi bulaştı. Bunlardan iki hemşire ile birlikte 40 kişi öldü. Hamile annelerin aşılanmasından sonra ölen bebek sayısını herhangi bir istatistik göstermedi.

Bir yanıt yazın