Kentlerdeki betonlaşmayı Mimar Sinan’a şikayet etti

Çorum Alaca Mimar Sinan Ortaokulu öğrencisi iki kardeş, Mimar Sinan’a mektup yazdı. Kardeşler yazdıkları mektupta kentlerdeki betonlaşma, kibrit kutusuna dönen şehirlerde yaşamın zorluğuna dikkat çekerek onun bilgisine yada onun gibi kendisini feda edecek birine ihtiyaç olduğunu dile getirdiler. Öğrencilerin mektubunun içeriğine dikkat çeken Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Serdar Altuntuğ, mektubun bütün mimarlık fakültelerine gönderilerek buradaki öğrenciler tarafından okunması gerektiğini ifade etti.

Mimar Sinan ölümünün 435’inci yılında törenlerle anıldı. Mimar Sinan için doğum yeni olan Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Ağırnas Kasabası’nda tören düzenlendi. Tören Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete’nin açılış konuşmasıyla başladı. Mete, Mimar Sinan’ın torunu olmaktan Ağırnas olarak gurur duyduklarını ve Koca Sinan’ın halen ayakta duran eserlerinin bugün bile konuşulduğuna dikkat çekti. Mete, Mimar Sinan anma programının Cumhurbaşkanlığı himayelerine alınmasından dolayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile programa katılanlara teşekkür etti.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Serdar Altıntuğ, Mimar Sinan’ı anma programının Cumhurbaşkanlığı himayelerine alındıktan sonra ciddi çalışmaların yapıldığını ifade ederek, “Mimar Sinan ile ilgili sadece Türkiye’de değil dünyanın değişik kentlerinde ve üniversitelerinde ciddi araştırmalar yapılıyor. Halen bunların devam ettiğini biliyoruz. Bu önemli bir gelişme. Bizim de bu araştırmalara katkı sağlamamız gerekiyor. Geçen yıl önemli isimler, yabancı araştırmacılar Mimar Sinan’ı Kayseri’de anlattılar” diye konuştu.

Kayseri Vali Vekili Halil İbrahim Çomaktekin, üç padişah döneminde baş mimarlık yaptığına dikkat çekerek, “Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen Mimar Sinan’ın çok sayıda eseri halen ayakta. ÜÇ kıtada eserleriyle hizmet etmiştir. Eserlerini nasıl yaptığı ile ilgili yapılan araştırmalarda Mimar Sinan’a hayranlıklar artarak devam etmektedir” diye konuştu.

Törende Çorum Alaca Mimar Sinan Ortaokulu öğrencisi iki kardeş Ayşe ve Serhat Karabacak’ın yazdığı mektup Ayşe Karabacak tarafından okundu. “Koca Sinan Dedeciğim” başlığı ile kaleme aldıkları mektupta, Mimar Sinan’ın yaptığı eserler ve bu eserlere olan hayranlıkların devam edildiğine işaret edildi. Ayşe Karabacak, mektubun son bölümünde ise kentlerdeki betonlaşma ve çevre kirliliğini şikayete ederek, şu ifadelere yer verdi:  “Şöyle etrafımdaki insanlara bakıyorum da; hepsi yaşıyor. Yiyor, içiyor ve gezip dolaşıyorlar. Günleri gelince de ölüyorlar. Bir zaman sonra unutuluyorlar. İnsan nasıl unutulmaz olur? Bunu kendime sordum. İşte o zaman sen çıktın karşıma. Eserlerin çıktı. Dünya durdukça adı anılmak Koca Sinan Dedem gibi olur işte dedim başımı dikerek. İşte o zaman başım senin yaptığın kubbeye değdi sanki. Bunun yolu nasıl bulunur? Diye sorunca da; cevabını bulamadım. Annem babam öğretmenlerime veya büyüklerimden henüz ismini bilemediğim birisi çıkar da karşıma bu işin yolunu gösterir. Fakat şunu anladım; Bir insan herhangi bir işte “Büyük” olmak istiyorsa, senin gibi “Koca” olmak istiyorsa, o işe kendini adaması ve o işe kendisini kurban etmesi gerekiyormuş.”

Karabacak, yazdığı mektubun son bölümünde ise, “Senden sonra neler mi oldu buralarda?” ifadesiyle başladığı mektubun da, çevremizin kibrit kutusu gibi beton binalarla dolduğunu, çevremizin kirlendiğini, sularımızın içilmediği, havamızı soluyamaz olduğumuzu yönündeki şikayetlerinde bulundu. Karabacak, şu ifadelerle tamamladı: “Ormanlarımız yanıyor, ufuklarımız karardı. Koca Sinan Dedeciğim. Bugün yaşıyor olsaydın, bunlarla ilgili sana onlarca soru sorardım. Şimdi büyüklerimizden çare gelecek diye bekliyorum. Ya yaşayan büyüklerimiz bir çare bulacak yada senin gibi kendini işine adayarak yaşamış ve bu dünyadan gitmiş olanlarımızın ruhlarından bir haber gelecek. Başka bir çaremizde kalmadı. Çünkü bizler yaşanabilir bir ev, yaşanabilir bir mahalle, yaşanabilir bir şehir, yaşanabilir bir vatan ve yaşanabilir bir dünya istiyoruz. Rahat, sakin, huzurlu ve ferah.”

Tören halk oyunları gösterisi, programa katkıda bulunanlara plaket verilmesi ve sinsin oyunu gösterisiyle son buldu. Daha sonra Mimar Sinan’ın doğduğu ve müze haline getirilen ev gezildi. Çocukların Mimar Sinan’ın yaptığı eserlerin resimlerinden oluşan sergi açıldı.

Bir yanıt yazın