Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
Gazetecilikte ‘Savaş’ ve ‘Polis adliye’ muhabirliği oldukça önemli.
Herkes yazdıklarını kelime kelime, satır satır okur. Sonra yanına bin katar, kimi duymuş, kimi görmüş gibi anlatır. Öyle ki bu sonradan, halk arasında ‘korku, panik, endişe’ yaratacak ‘şehir efsanesi’ne bile dönüşür.
O nedenle benim gibi polis adliye muhabirliğinde ve gazetecilikte 40 yılını doldurmuş insanlar, konuşmalarına, kalıcı yazılarda daha dikkatli-duyarlı, konuşmalarında daha seçmece-sağduyulu, konferanslarda ise uyarıcı-mesaj verici olmak zorundadır.
Kadına, çocuklarına, çocuklara, ailesine, çevresine, bazen erkeklere şiddet konusunda ilginç olaylara tanıklık ettim, bazılarını çalıştığım gazetelere haberleştirdim.
Haberleştirirken, bazen mesleğim ile vicdanım arasında sıkışıp kaldığımız o kadar çok olay oldu ki, ‘ne zaman yazayım, nasıl yazayım, ne kadar gerçeği yazıya dökeyim, hangi başlık tahrik etmez, topluma nasıl faydalı olurum?’ gibi bir çok sorunun yanıtını verdikten sonra haber yaptım. Bu haberlerden, pek çok ödülde kazandım.
Tabi, üçüncü sayfa ya da polis-adliye muhabirliğinde geçen sürede, bizim ekmeğimize yağ süren olayların çoğu ‘Genetik yapımız, bulunduğumuz coğrafyadaki kötü örnekler, feodal yapı, eğitim seviyesinin düşük olması, erken-çocuk yaşta evlilik, akraba evlilikleri, şark kültürü, evde kaldım korkusu, aile-çevre baskıları, parçalanmış ve sorunlu aileler, sevgisizlik-iletişim kopukluğu’na dayanıyordu.
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Türkiye genelinde yürütülen “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi” projesinin 19. durağı Kayseri oldu.
Temmuz 2015’te sona erecek olan 2 milyon 915 bin Avroluk proje ile,12 bin personele toplumsal cinsiyet, kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele, bu alanda jandarmanın görevi; sorumlulukları ve uygulanacak prosedürler ile 6284 sayılı yasa ve işleyişinde eğitimler verilecek.
-Şiddet hayatın bir parçası değildir
-Şiddetten uzak bir yaşam her kadının hakkıdır,
-Kayseri, kadına yönelik aile içi şiddete ‘dur’ demek için bir araya geldi
Gibi başlıklarla konunun özetlendiği toplantıya, Kayseri Valiliği, Cumhuriyet başsavcılığı, İl Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü, Aile ve sosyal politikalar il Müdürlüğü, basın kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlar, baro, Sanayi ve Ticaret odaları, Üniversiteler, Sivil Toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar ile kalabalık bir davetli katıldı.
Kadına yönelik şiddet kapsamında sadece Kayseri’de,3 yıl içerisinde 9 bin 523 kişiye tedbir kararı alınarak uygulandığına belirten Vali Orhan Düzgün, tedbir sonrasında kararı ihlal edenlerin sayısının 420 olduğunu ve yüzde 95 oranında alınan tedbir kararlarının başarısına dikkat çekti.
“Aile içinde de de kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi adına çalıştay yapılması, sorunların tespiti ve ortak akılla giderilmesi adına çalışma olması çok önemlidir” diyen Vali Düzgün, “Aile içindeki şiddetin aslında temel nedeni, toplumumuzda, dünya genelindeki ülke toplumlarında var olan erkeğin kadına göre üstün olarak kabul edilmesidir. Erkeğin kadına yönelik bir baskı ve zorlama uygulamasının kendisinde hak olarak görmesidir. Bilinçaltındaki bu yargı yok edilmelidir. Kadınında, erkekle birlikte eşit birey olduğunun kabul edilmesi önemlidir. Toplumda kadına karşı uygulanan şiddetlerin kabul edilmemesi, yabancı bir erkeğin kadına işyeri ya da sokakta herhangi bir mekâna yönelik yaptığı şiddet ne kadar yadsınıyorsa ve cezalandırılması kabul ediliyorsa, aile içinde de aile bireyler tarafından şiddetlenmesi cezalandırılmalı. Toplum kabul etmemelidir. Ailesinden, eşinden şiddet gören kadınların devlet tarafından korunma altına alınması, erkeğin eve yaklaşmaması ve bazı tedbirlerin alınması da önemliydi ve çok ciddi başarılı çalışmalar elde edildi. Kadına şiddetin engellenmesi için evlilik okulu açılmalı. Belediyeler ya da halk eğitim merkezleri aracılıyla açılacak evlilik okullarında hem eşlerin birbirlerine olan saygısı artırılacak, hem çocuk yetiştirme de önemli katkı sağlayacak hem de eşlerin uygulayacağı şiddetle ilgili yasal düzenlemeleri öğrenecek, bilgi sahibi olması caydırıcı olacak” dedi.
Jandarma Kurmay Albay Ahmet Özyurt, Jandarma Genel Komutanlığı’nın, kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi kapsamında attığı öncü adımla ilgili bazı bilgileri şöyle verdi.
“Temel hedefimiz, kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik çıkartılan kanunun, jandarmaya verdiği görevleri profesyonel bir anlayışla yerine getirmek ve şiddet mağduru kadınlarımıza daha kaliteli bir hizmet sunmaktır. Jandarmanın şiddetin önlenmesi ve oluştuktan sonra en önemli rol oynamaktadır. Aile içerisine girip, aile içindeki konuları düzenleme gibi bir sorumluluğumuz yok. Onu diğer kamu kurum ve kuruluşlarımız ciddiyetle yerine getirmeye çalışıyor.”
Proje kapsamındaki toplantıda, Uluslararası hukukta kadına yönelik şiddet konusunda yaptırım gücü olan sözleşme niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye tarafından şartsız imzalandığı tekrarlandı. Ayrıca, bu sözleşmenin, taraf ülkelere şiddeti önleme ve gerekli yasal önlemleri alma, kadın erkek eşitliğini sağlama, her türlü şiddetle mücadele etme ve bu konuyu resmi eğitim ve öğretim müfredatlarına yerleştirme yükümlülüğünü getirdiği kaydedildi.
Jandarmanın projesinde, İl Jandarma Komutanı Albay Halil Uysal, kadına yönelik aile içi şiddetin boyutları, bununla mücadele, yasal gelişmeler ve başvuru mekanizmaları gibi konulara değinirken, Jandarma Kurmay Binbaşı Hasan Ali Gider ‘Kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi projesi ve Jandarmanın faaliyetleri’ ile ilgili bilgi sundu.
Umarım, Türkiye genelinde uygulanan bu proje ile önce ‘aile içi her türlü şiddet’, sonrada ‘sokaktaki, spordaki, okuldaki, trafikteki, mahalledeki, eğlencelerdeki, kutlamalardaki, mezuniyetlerdeki, aklınıza nerde ki gelirse oradaki şiddet ‘son bulur.
Çeşitli nedenlerle her alanda artan ‘şiddet’e karşı toplum olarak, tek yürek olmalıyız. Bunun başka izahı ve açıklaması yok.
Eğer bu şiddeti önleyemezsek, gelecek kuşaklar hem sorunlu olacak hemde bizi iyi anmayacak.