Jandarma’nın ve Astsubay Çavuş Zehra Yıldız’ın depremde verdiği mücadele ve halkın bağrına basması

Deprem Sonrası Halk Jandarmayı Bağrına Bastı

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak saat 20.55’te meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından yürütülen arama kurtarma çalışmalarının ardından deprem bölgesindeki iyileştirme çalışmaları da son sürat devam ediyor.

Bakanlığa bağlı AFAD Başkanlığı koordinasyonunda Elazığ ve Malatya’da devam eden iyileştirme çalışmaları kapsamında jandarma ekipleri de afetzedelere yönelik sürdürülen çalışmalara destek oluyor.

Afetzedelerin İhtiyaçları Havadan Ve Karadan Gideriliyor

Jandarma ekipleri, afetzedelerin barınma ihtiyaçlarının giderilmesinden tutun da kırsal alandaki afetzedelere havadan ve karadan yiyecek, giyecek, ısınmaları için battaniye, ısıtıcının yanı sıra çocuk bezi, mama ve oyuncak dağıtımına devam ediyor.

Gece gündüz demeden yürütülen bu özverili çalışmayı da Jandarma Genel Komutanlığı twitter hesabından, “Jandarma Teşkilatı olarak halkımızın yanında olmanın verdiği huzurla, çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” şeklinde duyurdu.

Paylaşımda vatandaşların bu hizmetleri yüzünden jandarmayı bağrına bastığı görüldü.

Yüsra bebek ve annesini kurtaran JAK ekipleri, o anları gözyaşlarıyla anlattı Elazığ’da, 6.8’lik depremde yıkılan binanın enkazında kalan Ayşe Yıldız ile kızı Yüsra Yıldız’ı (2,5) kurtaran Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, o anları anlattı. Kurtarma anını anlatırken, gözyaşı döken Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız, “Bir baba, eşine ve çocuklarına siper olmuş bir vaziyetteydi. Üslerinde kolon ve çelik kapı vardı. Bu manzarayı görünce çok duygulandım. Fakat Ayşe ve kızına bunu hissettirmemeye çalıştım. Soğukkanlılığımı korudum. Hayatta kalması için elini tuttum. Ona da zaten ‘Seni almadan buradan çıkmayacağım’ dedim” şeklinde konuştu.

Merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki depremde, Elazığ merkezde bulunan Mustafa Paşa Mahallesi’ndeki 5 katlı apartman çöktü. Binada bulunan Yıldız ailesi de enkaz altında kaldı. Baba Hüseyin Yıldız ve oğlu Onur’un hayatını kaybettiği depremde, yıkıntı altında kalan Ayşe Yıldız ve kızı Yüsra yaralandı. Enkazdan kurtarılmayı bekleyen anne ve kızı ile arama-kurtarma ekiplerinin diyaloğu ise herkesi duygulandırdı.

Jandarma Yüzbaşı Yusuf Mataracı ve Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız, enkaz altındaki anneye, “Seni kurtaracağız, seni almadan buradan çıkmayacağız” diyerek, umut verdi. JAK ekipleri, hem anneyi hem de 2,5 yaşındaki kızını depremden 24 saat sonra enkazdan çıkardı. Mucize kurtuluşun kahramanları, o anları anlattı.

Jandarma Binbaşı JAK Tabur Komutanı Burak Özer, “Biz 60 kişilik ekiple hazırlandık. Uçaklarla buraya geldik. Hemen harekete geçerek enkaza müdahale ettik. Daha sonra her grup komutanı kendi kararını verdi. Enkazda açtığımız kuyu ile 3 tane ablamıza ulaştık” diye konuştu.

2,5 yaşındaki kızıyla enkaz altında kalan Ayşe Yıldız’a seslenen Jandarma Yüzbaşı JAK Bölük Komutanı Yusuf Mataracı da şunları söyledi: Bizim için çok meşakkatli 12 saat geçti orada. Yaklaşık 5 metre derine indik. Daha sonra ses aldığımız noktaya doğru 3 metrelik yatay hareket sergiledik. Orada Ayşe hanımın sesini duyduk. 12 saat boyunca kendisi ile olan diyaloğumuzu kaybetmedik. Kendisini motive ettik. O sırada sağlık durumu ile ilgilenildi. Bütün personel dişiyle tırnağıyla kazıyarak kendisini oradan çıkarttı. Çok şükür, hem kendisi hem de 2,5 yaşındaki Yüsra bebek sağ salim sağlık ekiplerine teslim edildi. 2’sinin hayatta olması bizler için en büyük sevinç kaynağı oldu.

Kurtarma anlarını anlatırken, gözyaşı döken Jandarma Astsubay Çavuş Zehra Yıldız ise şöyle konuştu: Yaklaşık 5 metre derinliğe indiğimizde sürünerek devam ettik. Sürünerek ilerlediğim sırada, profesyonelliği bir kenara bırakıp insani duygularıma kesinlikle hakim olamayacağım bir manzarayla karşılaştım. Bir baba, eşine ve çocuklarına siper olmuş bir vaziyetteydi. Üslerinde kolon ve çelik kapı vardı. Bu manzarayı görünce çok duygulandım. Fakat Ayşe ve kızına bunu hissettirmemeye çalıştım. Soğukkanlılığımı korudum. Hayatta kalması için elini tuttum. Ona da zaten ‘Seni almadan buradan çıkmayacağım’ dedim. Benim sesimi duyduktan sonra üstündeki taşları temizlemeye çalıştı. Daha sonra içeride kendisine tıbbi destek sağladık. Bir kadın astsubay olarak böyle bir görevde bulunmaktan onur ve gurur duyuyorum. Gerçekten ne kadar profesyonel olsak bile duygularımızı gizleyemeyeceğimiz, sesimizi titreten, yüreklerimizi paramparça eden bir andı bizim için. (Kaynak:İçişleri Bakanlığı)

Jandarma Teşkilatı Elazığ’ın yaralarını sarmaya devam ediyor

Elazığ’da meydana gelen deprem felaketinde,  JÖAK 58 personel, 5 arama kurtarma köpeği ile deprem bölgesine hızlı bir şekilde hareket etmiş ve enkaz altından çok sayıda depremzedenin kurtarılmasında büyük rol oynamıştır. Bununla beraber deprem bölgesinde öncelik gerektiren her türlü faaliyetin sorunsuz yürütülmesi maksadıyla Tunceli ve Elazığ JÖH Birlikleri ile Ergani, Bingöl ve Elazığ J.Komando Taburlarından görevlendirilen personel de hızlı bir şekilde bölgeye intikal etmiştir.

Aynı zamanda 7 helikopter, 1 Anka, 3 JİHA, 1 JİKU da görevlendirilerek,  depremden 25 dakika sonra bölgeye ait görüntüler canlı olarak Ankara ve ilgili komuta merkezlerine aktarılmış ve  yardım faaliyetlerinin doğru bir şekilde koordine edilmesine katkı sağlanmıştır.
Arama kurtarma faaliyetlerine paralel olarak, valilik ve yardım kuruluşları tarafından bölgeye gönderilen gıda malzemeleri, çadırlar ve battaniyelerin, Jandarma ekiplerince  depremzedelere dağıtımına başlanmış, yaralı vatandaşlarımız hastahanelerde ve evlerinde ziyaret edilmiştir.
Jandarma Teşkilatı olarak, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor, depremi hisseden, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza ve aziz milletimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Tüm imkan ve ekipmanlarımızla birlikte, her zaman halkımızın yanında olacağımıza söz veriyoruz!

Jandarma İHA ve İKU Deprem Bölgesinde

Elazığ’da gerçekleşen depremden 25 dakika sonra 3 İnsansız Hava Aracımız (İHA) ve 1 İnsanlı Keşif Uçağımız (İKU), bölgeye ait görüntüleri canlı olarak Ankara ve ilgili komuta merkezlerine aktarmaya başlamış, 200 saatten fazla uçuş süresiyle kesintisiz keşif faaliyeti icra etmiştir. (Kaynak:Jandarma Genel Komutanlığı)

Bir yanıt yazın