Gül İstanbul, Özhaseki Kayseri’den aday (Köşe yazısı -24.11.2014 Kayseri Star Haber)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
Cumhurbaşkanlığı referandumu, belediye başkanlığı, muhtar seçimi derken yine yaklaştı genel seçim.
Yeni parti kurmalar hızlandı.
Aday adayları türemeye ve çalışmaya başladı.
Kendi adayını yaratarak ticaret yapanlar tribünde boy gösterdi.
Önüne gelen ‘Ben güçlüyüm. Şu partiden seni aday yapalım’ edebiyatlarını çoğalttı.
Yeni il, ilçe başkan ve yönetimlerine olur-olmaz hayali atamalara ağırlık verildi.
İktidara geldiğinden beri gerilim yaratan, taş taş üstüne koymayanların, seçim yaklaşınca, eteklerinin tutuşması ve kendilerine taraf toplamanın adı zaten seçim.
Peki şu günlerde Kayseri’de ve Türkiye’de gündeme oturan seçim siyasetinde durum ne?
Siyasi arenadaki dedikodulara göre; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra harcandığı ve Kayseri’nin cezalandırıldığının en iyi göstergesi olduğu iddia edilen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün durumu.
Çoğu iktidar yanlısı ‘Artık siyasi hayatı bitti’, ‘Yeni parti kuramaz’, ‘Zaten o istenmeyen adam’ gibi düşünürken AKP’den İstanbul adayı olacağı. Seçimden hemen sonra ise AKP Genel Başkanlığına geçerek yeniden Başbakan olacağı. Şu günlerde bu görüş giderek netleşiyor.
İkinci netleşen durum ise, belediye başkanlığında iyice yıprandığına inanılan Kayseri büyükşehir belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin durumu. Özhaseki’ninde genel seçimde Kayseri 1. Sıra milletvekili adayı olarak TBMM’ye gideceği. Bunada kesin gözü ile bakılıyor.
Üçüncü bir durumda, Türkiye Barolar birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun CHP’nin Kayseri 1. Sıradan aday olacağı.
MHP ve SP’nin birinci sıra adaylarınında yine ünlü isimlerden oluşacağı, böylece AKP’nin kalelerinin birer birer hezimete uğratılması projesi.
Seçimde 24 saat çok büyük bir süre iken, bunları şimdiden konuşmak doğrumu bilmem ama, Kayseri’nin artık kaybettiği siyasi kanı yeniden kazanması şart. 11 yıllık iktidar döneminde Kayseri hem ekonomik, hemde siyasi anlamda çok şeyler kaybetti. Şovlara bakarsanız Avrupa şehri olduk. Şehrin ön yüzü ve reklamı makyajlarla harika, arka tarafı dökülüyor.
Benim için o parti, bu partinin kazanması hiç önemli değil.
Kazanan Türkiye, devlet, millet ve Kayseri olsun.
Becerikli siyasiler işbaşına gelsin.
Sürekli kendileri için düzenleme yapan, kazanan, adeta milletin kasasına kendi çıkarları için boşaltan her kim ve partisi ne olursa olsun, kazanmasını onaylamıyorum.
Önceki genel seçimdeki milletvekillerimizden hiçbirini vatandaş başarılı bulmuyor.
Önümüzdeki günlerde, ülkemiz siyasilerinin sıklıkla başvurduğu kaşarlanmış vaatler yine gündeme gelecek. Böyle bir seçim daha geçecek.
Milletin, devletin parası ile mitingler, seçim gezileri, ev ziyaretleri, vaatler, televizyonlarda hararetli açıkoturumlar herkese ‘yeter artık’ dedirtecek.
Yapılması imkansız gibi gözükenleri, ‘ben gelirsem yaparım’ diyerek kendilerine ‘süpermen’ havası vermelerde artacak.
En görülen çeşitlerinden birisi alt geçit, üst geçit yaparak göz boyama. 20-25 yılda yapmadıkları ne de olsa seçmenin kalbine giden yol geçitlerden geçer. Arkasından heryer ilk önce kazılır, sonra kapatılır. Sonra tekrar kazılır böylece bazı çevrelere para kazandırılır. Bazı çevrelere de ‘çok çalışıyoruz’ imajı verilir.
En güzel örneklerden bir tanesi AKP hükümetinin altın dağıtma taktiği. Okuma yazması olmayan yada yaşlı kesime altın dağıtma yolu ile gayri ahlaki yollardan oy satın alınır. Birde ülkenin geleceğini havasını toprağını suyunu kirletme pahasına kalitesiz kömür yardımları artıyor.Dağıtılan bu kömürler ile halkın çoğunluğu zehirleniyor. Dışarda nefes alınamıyor.Buda yeni bir seçim taktiği.olsa gerek.
Bayrak, kağıt istrafı ve gürültü kirliliği ayrıca vaad kirliliği.
Tüm adayları tek tek inceleyip en iyi olanı seçmek. Parti sitelerine girip vaadlerini okumak. Sanki oy kullanıyormuş gibi yalancıktan bir oy pusulasını kıvırıp bir sandığa sokmaya çalışmak. Bu sonuncusu çok önemli.
Hiçbir zaman doğru sonucu göstermeyen anketler..
İşçiye kıytırık bir zam verilir.
Patronların sırtı sıvazlanır.
Dokunulmazlıklar kaldırılacak denir.
Takımı ikinci ligde oynayan kente birinci lig sözü verilir.
ÖSS ve YÖK kalkacak denir, yeni eğitim sözü verilir.
Bizim paralarımızla, her yere bayraklar, flamalar asılır ( ki seçimden 1 gün sonra hepsi sokaklarımızı daha da kirletecek ) seçim otobüsleri bütün gün abuk müziklerle kafa ütüler, yine bu otobüslerde ki teyp aracılığıyla, herifin biri deli gibi parti vaatlerini çığırtır durur.
Partiler birbirlerine laf atarlar bunla da kalmaz ip atarlar.
Karşılıklı atışmalarla partiler kötülenir. Seçmene ‘en iyisi bu defada boş oy atayım’ dedirtir.
Türkiye şartlarında seçimden galibiyetle çıkmak için yapılması gerekenler.
-Asfaltlara çizgi çekilmesi,
-Park bahçe işlerine hız verilmesi,
-Seçimin son günlerine doğru evlere erzak ve çeyrek altın götürmek,
-Mitinglere diğer illerden insanlar getirterek kalabalık bir görüntü oluşturmak, güçlüyüz görüntüsü vermek ve kararsız kitleyi etkilemek,
-Mitinglere şarkıcı getirmek,
-Medyayı satın alıp, lehine haber yaptırtmak,
-Türban ve imam hatip üzerine yıllardır yapılan siyaseti mitinglerde yapmak, sözler vermek,
-Mitinglerde amigo gibi konuşmak*
-5 yıldır yapılan yanlışları, vatanı satışa getirmeyi cilalayıp badanalayıp, artan borç miktarının 1923’ten bu güne oluşan borcun hemen hemen ikiye katlanması olduğu gerçeğini gizleyip yalanlarla bezeli icraatlari anlatmak.
-Bir de yüzü bile kızarmadan, 5 yıl önce verdiği vaatleri tekrar vermek, bir 5 yıl daha istemek.
Seçim startı verilmedi ama şimdiden sizlerde isteklerinizi, beklentilerinizi, nasıl hesap soracağınızı, gerekirse sizi kandıranları kovma yöntemini yazın.
Belki Kayseri kaybettiklerini böyle geri alır.

Bir yanıt yazın