FESTİVALE MUHTEŞEM GALAYLA VEDA

Talas Kültür ve Sanat Festivali kapsamında ilk kez düzenlenen belgesel film yarışması görkemli bir galayla sona erdi. Birbirinden ünlü konukların yer aldığı gecede Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki hain saldırı kınanırken, sinemanın birleştirici özelliği vurgulandı.

Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi’ndeki gala gecesine sinema ve tiyatronun ünlü yönetmen ve oyuncuları katıldı. Renkli görüntülerin yaşandığı gece, Talas’ın tanıtıldığı kısa film ile başladı.

Galanın açılış konuşmasını yapan Talas Belediye Başkanı Rifat Yıldırım, 3 gün süren Talas Kültür ve Sanat Festivali’nin dolu dolu geçtiğini belirterek, “Kültürümüzü, sanatımızı, tarihimizi, medeniyetimizi, bizim ne değerimiz varsa ortaya çıkarmaya çalışıyoruz” dedi. Başkan Yıldırım, Hatay’daki hain saldırıyı da kınayarak millet olarak birlik ve beraberliği kimsenin bozamayacağını söyledi. Talas’ın 2 bin yıllık bir medeniyet kenti olduğunu ifade eden Başkan Yıldırım, “Öyle bir tabiat ve kültür zenginliğimiz var ki 2 bin yıllık medeniyetin bütün eserlerine sahibiz. O zaman çalışmalarımızı turizm odaklı yapmaya başladık. Kültür sanat insanın en mutlu anıdır. İşte bu yüzden bu festival gerekliydi. Film atölyesinden başlayarak sinemanın değerli üstatlarının katkısıyla bu yürüyüş Anadolu’dan başlıyor.” diye konuştu.

Hatay’daki saldırıyla şer odaklarının hiçbir şey elde edemeyeceğini kaydederek konuşmasına başlayan AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, “Türk milleti inadına sanat, kültür, burada toplandığımız gibi medeniyet diyecek” dedi. Bakır, “Onlar yıkacak biz inşa edeceğiz. Onlar öldürüyorlar biz yaşatacağız. Onlar tahrip ediyor biz restore edeceğiz” şeklinde konuştu. Festivalin Talas’ın bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Bakır, “Uluslararası arenada film endüstrisinin bulunduğu önemli şehirler var. Ben Talas’ın önümüzdeki yıllarda Kann gibi önemli film festivaliyle anılacağına inanıyorum” ifadesini kullandı.

Belgesel film yarışması jüri başkanı Prof. Dr. Sezer Akarcalı ise, Türk’ün ateşle imtihanının hiç bitmeyeceğini anlatarak, “Ama Türk Milleti ateşle imtihandan hep galip çıktı” dedi. Umudu yitirmeden barışı korumanın, hoşgörü üzerinden sanatın onarma gücünü kullanarak dünyaya her şeyi açıklamanın zamanının geldiğini belirten Prof. Akarcalı, şunları söyledi: “Sinemanın etiğini çok uzun tartıştıktan sonra emeğe saygı göstererek, her film üzerinde sinemasal ilkeleri masaya yatırarak, adil bir oylama yaparak bu sonuca vardık. Festivalin galibi yarışmaya katılan bütün filmlerdir.”

Festival yönetmeni Hasan Basri Özdemir de, “Yedi genç arkadaşla uluslararası yarışmalarda 54 ödül aldık ama hala sesimizi duyuramamıştık. Bizim sesimizi duyan ve bize güvenen Rifat Yıldırım başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

Konuşmaların ardından 82 film arasından finale kalan 13 belgeselin kısa tanıtımı izlendikten sonra ödüllerin verilmesine geçildi. Gecede en iyi film, yönetmenliğini Halil Aygün’ün yaptığı ‘Dom’ olurken, jüri özel ödülüne Sevgi Çoban’ın yönettiği ‘Kefenin Cebi’, Talas Belediyesi özel ödülüne Caner Özdemir’in yönettiği ‘Termik İstemeyük’, en iyi görüntü ödülüne Mehmet Emre Gül’ün yönettiği ‘Gölün Kıyısında’ ve en iyi konsept ödülüne Halit Cihan Şengezer’in yönettiği ‘Siyah’ filmi layık görüldü. Ödülleri usta sinemacı ve oyuncuların verdiği gala gecesi en iyi film seçilen ‘Dom’un izlenmesinden ardından sona erdi.

Bir yanıt yazın