Elektronik sigara öldürür, içmeyin

Sağlık Bakanlığı elektronik sigara ürünlerinin piyasada yoğun bir şekilde kaçak olarak yer almaya başlamasını halkın sağlığı açısından kaygı verici bulduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre ülkemizde elektronik sigara konusunda ithalat izni verilmiş veya ruhsatlandırılmış herhangi bir ürün bulunmuyor. Yetkililer, kansorejen olarak değerlendirdikleri elektronik sigarayla ilgili şunları söyledi:
“Bu ürünlerin ülkemize kaçak yollarla girmesinden dolayı içeriğinin denetlenmesi hiçbir şekilde yapılmamaktadır. Ancak ele geçirilen ürünlerden elde edilen izlenim sonucunda bunların insan sağlığını son derece olumsuz etkileyebileceği hatta ölümüne yol açabileceği düşünülmektedir.
FDA (ABD Gıda ve İlaç Daeris( Elektronik sigara ile ilgili olarak yaptığı açıklamada 2009 yılında piyasada yer alan iki firmaya ait 18 çeşit e-sigaranın kartuşu incelendiği ve bu incelemeler sonucunda;

DİKKAT! KANSER YAPIYOR

+ Kanserojen olduğu bilinen ve tütünde de yer alan nitrosamine’leri içerdikleri örneklerin yarısında görülmüştür.
+ İnsanlar için toksik olduğu bilinen dietilen glikol %1 oranında saptanmıştır.
+ Çoğu örnekte tütünde de yer alan ve insan sağlığına zararlı olduğu daha önce ispatlanmış olan anabasine, myosmine ve beta nikotryine tespit edilmiştir.
+ Nikotin içermediği belirtilen örneklerin hepsinde düşük seviyede de olsa nikotin tespit edilmiştir.
+ Nikotin içeren ve içerdiği miktarlar üzerlerindeki etiketlerde aynı olarak yazan örneklerin hepsinde 26.8-4.2 mcg/100mL puff arasında değişen değerlerde nikotin tespit edildiği bilgisine yer verilmiştir.”
FDA tarafından bu araştırmalar sonunda e- sigaraların gösterildiği gibi masum olmadığı ve bu konuda yapılan sağlık uyarılarının yetersiz olduğunun raporlandığının ifade edildiği açıklamada, “Mart 2009 tarihinde Kanada Sağlık Ajansı tarafından e-sigaraların nikotin zehirlenmesine yol açma veya nikotin bağımlılığını tetikleme gibi olumsuz etkilere yol açabilecekleri raporlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) e-sigaraların ‘sigara bırakma tedavisi’ olarak toksisite çalışmaları da dahil yeterli çalışma yapılana kadar kabul edilemeyeceğini vurgulamıştır” diye konuştu.

Bir yanıt yazın