Dünya kadınlar günü etkinlikleri ve yeni mesajları

Kadın platformu olarak düzenlenen etkinliklerde;
ADD-Türk kadınlar-Türk Anneler-Kigder-Eğitim-sen -SES-Kesk ve diğer bazı STK’ların ortak açıklamaları şöyle.
BİZ KADINLAR; Eşit, Özgür, Savaşsız ve Şiddetsiz Yaşam İstiyoruz… 8 Mart 1857’de New York’ta bir dokuma fabrikasında kadınlar çalışma yaşamında yaşadıkları zorluklar sebebiyle bir grev başlatma kararı aldı. Daha iyi koşullarda çalışmak, 10 saatlik iş günü, eşit işe eşit ücret kazanmak için başlatılan grevde, 8 Mart 1857’de 129 dokuma işçisi kadının şüpheli yangında can vermesinin anısına bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak ilan edildi. Tarihçesinden de anlaşılacağı gibi bugün bizlere ne erkekler tarafından atfedildi ne bir çırpıda elde edildi. Bugün ne kozmetikte indirim yapılsın diye ne de sadece çiçek dağıtılarak kutlansın diye kazanıldı. Bugün, bürolarda emekçi kadınların, öğrencilerin, aydın kadınların, tarlalarda fabrikalarda çalışan işçi kadınların, annelerimizin, kız kardeşlerimizin emeğinin ve damla damla süzülen alın terinin günüdür. Bugün bizlerin günüdür.
163 yıl geçti üzerinden. Bugün yasalarda; çalışma süresi haftalık 45 saat… Seçme seçilme hakkımız var… Kadın-erkek eşit… Çalışmamız koca iznine bağlı değil… Evlenince soyadımızı da kullanabiliyoruz… Boşanma hakkımız var… Tecavüz suç… Şiddet uygulamak suç… Barış istemek suç değil… Ama bütün bunlar kağıt üstünde ne yazık ki. Ve bunların yanı sıra halen yasalarda olmayan taleplerimiz de var… Biz bugün kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak, yasalarda tanımlanan haklarımızın pratik yaşamda da karşılığının olmasını sağlamak ve taleplerimizi dillendirmek için buradayız! Kadın istihdamını arttıracak düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Bu kapsamda kadınların çalışma yaşamına katılmasına önayak olacak kreşlerin açılmasını ve yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Esnek, güvencesiz, kayıt dışı, sendikasız, taşeron çalışmak istemiyoruz. Ayrımcılığa, tacize, mobbinge uğramadığımız çalışma yaşamı istiyoruz. İnsanca çalışmak, insanca ücret almak ve insanca yaşamak istiyoruz. Cinsiyetçi eğitim son bulmasını istiyoruz. Okul müfredatlarının kız ve erkek çocuklara yüklediği toplumsal cinsiyet rollerinden temizlenmesini istiyoruz. Eğitimin parasız, bilimsel, ulaşılabilir ve nitelikli olmasını, cinsel istismar skandallarının en çok yaşandığı çeşitli adlarla faaliyet yürüten yurtlar, okullar ve sübyan mekteplerinin kapatılmalısını istiyoruz. Çocuk, hasta, yaşlı bakımının üzerimize yıkılmaması için kreş başta olmak üzere kamu hizmetleri istiyoruz. Çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi ve mağduriyetin etkilerinin azaltılması açısından yaygın, ulaşılabilir ve mağdurun korunmasını ve güçlendirilmesini sağlayacak merkezler açılmasını talep ediyoruz. Şiddetsiz bir hayat, şiddete uğrayanlar için güvenli danışma merkezleri ve sığınaklar istiyoruz. 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin bütün yükümlülüklerinin yerine getirilmesini talep ediyoruz. Çocuklarımız için evlenme yaşının 18 olarak korunmasını ve 18 yaş öncesi hakim-veli izni ile evlenmeye olanak sağlayan kanun maddesinin düzenlenmesini istiyoruz. Çocuk istismarı, kadına şiddet, taciz, tecavüz suçlarına indirim istemiyoruz. Önlem almanın yolunun idam, hadım değil, toplumsal iyileşme halini yaratacak politikalar olduğunu biliyoruz ve uygulanmasını istiyoruz. Kriz dönemleri toplumsal yaşamda ilk olarak biz kadınları etkiliyor. Halihazırda çalışma yaşamında dezavantajlı konumda olmamızın yanı sıra bu süreçte ekonomik şiddetin hedefine konmaya devam ediyoruz. İşten ilk çıkarılan çalışanlar olmak ve işsizliğe mahkum edilmek istemiyoruz. Kriz bahanesiyle çalışma koşullarının kötüleştirilmesine boyun eğmek zorunda kalmak istemiyoruz. Krizin faturasının krizi çıkaranlara kesilmesini talep ediyoruz.
BİZLER YAŞAMIN YARISIYIZ! Bugün bu alanda böyle gitmeyecek ve değiştireceğiz diyen kadınlar olarak toplandık. Emeğimize, bedenlerimize yönelik saldırılara karşı haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmak için buradayız. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR DİYORUZ! Yaşamın her alanında tam eşitlik istiyoruz.

Kayseri Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nilay Karahan, Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri Atatürk anıtına çelenk koydu ve şu açıklama yaptı

“Cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ortamda her şey daha da güzel olacak. Birleşmiş Miletler Genel Kurulu 1977 yılında 8 Mart’ın ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak anılmasını kabul etmiştir. Kadınlar, Dünya nüfusunun yarısını oluşturmasına rağmen, yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmasında, politikada, kadınlar oranında temsil edilmemektedir. Bu yüzden burada ilk kadın avukatımız Süreyya Ağaoğlu ile ilk kadın hakimimiz Adalet Yılmaz’ı saygı ve rahmetle anmak istiyoruz. Ne yazık ki her geçen gün yüzlerce kadının psikolojik, fiziksel şiddet gördüğü hatta öldürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Kadın hakları Günü’nde dahi kadınların uğradığı şiddet ve can kayıpları haberini alıyoruz. Cinsiyet eşitliği sağlanmış bir çalışma yaşamının çok daha demokratik, rekabetçi ve başarılı olacağına inanıyoruz. Kadın aile kurumunun yapı taşı, temelidir. Tarihimizde neleri başardığımızı unutmayarak gelecek günlerin de güzelliğine inanıyoruz. Basın açıklamamızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir” sözleriyle tamamlıyor ve tüm kadınlarımızın gününü kutluyoruz.”

Kadın örgütleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle ortak bir açıklama yaptı.

Cumhuriyet Meydanında bulunan Atatürk anıtı önünde toplanan kadın örgütleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ümit Özer, “Örgütlü mücadelenin gücünün en önemli göstergesi olan bugün, ülkemizde geri  plana atılmaktadır. Oysa kadınlarımız Kurtuluş Savaşımız olmak üzere ülkemizin en zor süreçlerinde en önemli sorumlulukları görev edinmiş edindikleri görevleri ise,  en iyi şekilde yerine getirmişlerdir” dedi.

Kadınlar Gününü, kadına şiddet olaylarına tepki göstererek andıklarını da ifade eden Özer, “Kadınlarımızın önemli bir hakkı elde ettiği günden ziyade, kadın cinayetlerinde yitirdiğimiz kadınları andığımız, tecavüz ve tacizlerle örselenen kadınlarımızla dayanışma içinde olduğumuz, kadınlarımızın elinden alınmaya çalışıldığı  haklarını bir kez daha en yüksek şekilde dile getirdiğimiz bir güne dönüşmüştür. Oysa ne kültürümüzde ne de bu ülkenin temellerinde kadın  erkekten farklı farklı görülmemiştir” diye konuştu.

Kadın örgütleri basın açıklamasının ardından vatandaşlara karanfiller dağıtarak, bir alışveriş merkezi önüne kadar yürüdü.

Vatan Partisi Kayseri İl Başkanı ve MKK Üyesi Prof.Dr. Eyüp Selahattin Karakaş’ın mesajı
8 MART DÜNYA ÇALIŞAN KADINLAR GÜNÜ KUTLAMASI
 İçinden çıktıkları toplumun değerlerinden uzaklaşmış, 8 Mart’ı bu değerlere isyan günü sanan kadınların;
 Mehmetçik katillerini yandaş edinmiş, kol kola girip 8 Mart’ı kutlamaya kalkanların;
Emperyalizmin tuzağına düşmüş, Al Bayrak’ın “Al”ını unutmuş, Batı’nın turuncusuna, moruna bürünmüş olanların;
8 Mart’ı seksüel arzularının, tercihlerinin teşhiri edildiği gün sananların;
Değil ama,Vatan uğruna şehit olmuş kahraman Mehmetçiklerimizin, polislerimizin analarının, bacılarının, eşlerinin;
Çocukları, eşleri, nişanlıları ve yiğitleri kutsal vatan toprağına verilirken, onları, ayakta “Vatan sağ olsun” diyerek Mehmetçik selamı ile uğurlayan kadınlarımızın;
 HDP’nin kandırıp dağlara götürdüğü, çocuklarını HDP’den geri isteyen ve isterken de “Diyarbakır’da genç bırakmadınız ya cezaevinde ya da toprağın altında”, “Çocuklarımızı ABD uşaklığına gönderiyorsunuz”, “Başlarım sizin Kürdistan davanıza” diye haykıran Diyarbakır analarının;
 Vatan savaşında, hain PKK’lılara karşı Mehmetçiklerimizle birlikte, omuz omuza çarpışan kadın askerlerimizin, polislerimizin;
 Tarlada, bahçede, sıcak, soğuk, yağmur, çamur demeden çalışan, aklında emziremediği bebeği, elinde çapası ile ter döken kadınlarımızın,
 Fabrikadaki, atölyedeki iş yerine gitmek için gün ağarmadan, sabahın ayazında, eli yüzü dona dona belediye otobüsü, bekleyen kadınlarımızın,
 Esnaflık erkek işidir demeyip, dükkanlarında, atölyelerinde işyerlerinde üreten, satan esnaf kadınlarımızın,
 Uzak-yakın, köy-şehir, doğu-batı, gece-gündüz demeden yurdun her köşesine sağlık ve eğitim hizmeti götüren hemşirelerimizin, doktorlarımızın, öğretmelerimizin;
 Üniversitelerde, yüksek okullarda, bilgi üreten, gençlerimizi eğiten, bilimin aydınlığı ile toplumu aydınlatan öğretim görevlisi kadınlarımızın;
 Ofislerde, bürolarda, halka hizmet götüren beyaz yakalı kadınlarımızın;
 Mehmetçiklerimizi, Ayşeciklerimizi doğurup, büyüten ve vatan hizmetine sunan analarımızın;
 Ülkemiz için fabrikalar kuran, üretim yapan, satan, yöneten iş kadınlarımızın;
 Özetle, ülkemizin ve milletimizin birliği, dirliği ve refahı için alın teri akıtan, göz nuru döken, canını, oğlunu, eşini vatan bütünlüğü için feda eden, emperyalizmin kirli oyunlarına karşı direnen tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Hepsinin üreten ellerinden öpüyorum. Biz sizlerle var olduk, sizlerle var olmaya devam edeceğiz. Minnet size, şükran size…
Vatan partisi Kayseri İl Başkanlığı Öncü Kadın Başkanı Feride Sarıkaya’nın mesajı
19. Yüzyılın son çeyreğin de yani, sanayileşmenin  başladığı toplumlar da, erkekten çok daha ağır çalışma koşullarına mahkûm edilen ve toplumsal hakları görmezden  gelinen kadın işçilerin cesaretle öne atılarak, haklarını  aramaya başlaması yanı, hak ve eşitlik mücadelesi, emekçi kadınların isyanına neden olmuştur.Bu isyan, “8 Mart Dünya Emekçı Kadinlar Günü  “ile simgelenmiştir.   Gelißmiş ve gelißmekte  olan  ülkeler de, insan haklarının ve demokratik hakların  elde edilmesin de,  kadın mücadelesi başat rol oynamıştır.        “Kadınlarını geri burakan toplumlar, geri kalmaya mahkûm dur,” diyen büyük önderimiz Atatürk’ün uygulamaya koyduğu, Cumhuriyetin kazanımlari ve devrimleri ise, Anadolu kadınlarını, yerden kaldırıp,yükseklere taşıması, eşdiz bir kazançtır.   Oysa bu gün, Cumhuriyetimizin ve kurumlarının yıpratılmış olması, çalışma ve iş hayatında ki, zor çalışma koşullarıı, kadına yönelik şiddet ve tecavüzün artması, çocuk yaşta evlilikler gibi, kadını aşağıya iten bir çok hak kayıplarına   neden olunmaktadır.       Ancak şu da bir gerçektir ki, tek başına kadın kurtuluşunun da olmadığıdır. Kadının en nihayetin de,kaybetmekte olduğu haklarını elde edebilmek için, Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarına sahip çıktığın da,ezilen tüm insanların da kurtuluşu ile birlikte,  özgürleşecektir. Bu umutla, tüm  kadınların, 8 Mart Dünya Emekci  Kadınlar Gününü kutluyorum.

20 Saniye’ye mücadelelerini sığdırdılar

Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde rol oynamış 10 kadın 1 erkek, başarılarını 20 saniyeye sığdırdı. Pecha Kucha bu sefer kadınlar ve kız çocukları dedi!

Kendi alanlarında toplumsal cinsiyet kalıplarının ötesine geçebilmiş, toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda mücadele vermiş ve daha yaşanabilir bir dünya için çalışan 10 kadın ve 1 erkek, 20 fotoğraf, 20 saniye formatında eşitlik serüvenlerini İstanbullularla paylaştılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi ve Beşiktaş Belediyesi iş birliğinde Ortaköy, Kethüda Hamamında gerçekleşen Nesiller Boyu Eşitlik Seninle Başlar etkinliğine çok sayıda izleyici katıldı.

Etkinlik kapsamında rol modeller Pecha Kucha formatında 20 fotoğraf sunarken her fotoğrafta 20 saniye konuşarak anlatımlarını gerçekleştirdi. Oyuncu, Yönetmen ve Senarist Gupse Özay, Türkiye’nin ilk kadın ağır vasıta şoförü Leyla Ağaçkoparan, emzirmeyi kolaylaştırıcı kıyafetler tasarlayan Ilgın Yazgan gibi farklı alanlarda uzman konuşmacılar, kendi hikayelerini anlatırken kadın ve kız çocuklarının güçlenmesine de nasıl katkıda bulunduklarını izleyicilerle paylaştılar.

Beşiktaş Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Zeynep Karaman ve BM Kadın Birimi Ülke Direktörü Asya Varbanova’nın açılışını gerçekleştirdiği etkinlik, geçmişten günümüze Türkiye’de kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği kazanımlarını sunan Türkiye’de Nesiller Boyu Eşitlik Sergisiyle devam etti. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin Beşiktaş Belediyesinin desteği ile hazırladığı Türkiye’de Nesiller Boyu Eşitlik interaktif sergisi 11 Mart’a kadar İstanbulluların ziyaretine açık olacak.

Kendi hikayeni paylaş

Kronolojik bir sırada Osmanlı’dan bu yana kadın hakları alanında elde edilen kazanımları sunan interaktif sergi, ziyaretçileri sergiyi tamamlamaya davet ediyor. Kadın, erkek, kız ve oğlan çocuğu, sergiye gelen herkesin kendi hikayelerini paylaşmaları için boş bir alanın bırakıldığı sergi panelleri üzerine ziyaretçiler kendi eşitlik yolculuklarına dair anılarını yerleştiriyor. Bu yolculuklarında kendilerine eşlik eden objeler, anılar, fotoğraf ya da hatıralarını iliştirebileceği sergi 11 Mart Çarşamba gününe kadar açık olacak.

Nesiller Boyu Eşitlik

Kadın ve kız çocuklarının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bir dönüm noktası olan 2020 senesi boyunca Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Kampanyası kapsamında tüm nesilleri ortak umut olan eşit bir geleceğe ulaşmak için birlikte hareket etmeye davet ediyor. Kadın hakları alanında gelmiş geçmiş en vizyoner yol haritasını çizen Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformunun 25. yıldönümü olan 2020 senesi süresince tüm  dünyada farklı nesiller, coğrafyalar, kültürlerden gelen kadın ve erkeklerin bir arada toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmak için yol haritası çizeceği etkinlikler düzenlenecek.

“Nesiler Boyu Eşitlik için değişim zamanı!”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan BM Kadın Birimi Ülke Direktörü Asya Varbanova, kadın hakları konusunda son 25 yılda önemli gelişmeler olduğunu ancak bugün toplumsal cinsiyet eşitliğini tam anlamıyla gerçekleştiren hiçbir ülke olmadığını söyledi. Varbanova, “Nesiller Boyu Eşitlik için değişim gerekli. Bu ancak hep birlikte güçlerimizi birleştirirsek, kararlılık ve cesaretle hareket edersek mümkün. Kadın ve kız çocukları için ve hepimiz için eşit bir geleceği birlikte inşa edebiliriz” dedi.

Beşiktaş Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Zeynep Karaman Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin kamusal alanda kadınlara yönelik şiddete son vermeyi hedefleyen ateş böcekleri ile ‘Karanlığı Aydınlat’ kampanyasına Beşiktaş Belediyesi olarak destek verdiklerini ve interaktif haritada işaretlenen sokakları aydınlattıklarını söyledi. BM Kadın Birimi ile işbirliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Karaman konuşmasına şöyle devam etti: “8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların hayatın her alanında verdikleri mücadelenin günü. Bugün dünyayı saran mor dalga, hem toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin vahametinin hem de kadın dayanışmasının daha da büyüdüğünü gösteriyor. Dünyanın farklı ülkelerinde kadınlar, eşit işe eşit ücret için, eşit hak ve fırsatlar için, taciz ve şiddetin, kadın bedeni üzerinde erkek tahakkümünün son bulması için mücadele ediyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın mücadele tarihinde emek vermiş tüm kadınları saygı ve minnetle anıyorum.”

Konuşmacılardan mesaj var!

Kendi serüvenlerini anlatan 11 rol modelden başta kadınlar olmak üzere herkese mesaj var,

Oyuncu, Yönetmen ve Senarist, Gupse Özay: Savaşmak yerine, barışmayı seçen kadınlara selam olsun!

İnandığı Yoldan Vazgeçmeden Yürüyen Avukat, Canan Arın: “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin mutlaka hayata geçirilmesi gerekir.”

Milli Atlet, Olimpik Sporcu, Kadın Erkek Eşitliği Savunucusu, Eda Tuğsuz: “Kadın ve kız çocuklarının desteklenmeye #YerdenGöğeHakkıVar”

Yarının Kadınları Komitesi Üyesi, Gönüllü, Hak Savunucusu, Gayed Sened: “Anneler çocuklarına güçlü olmayı öğrettiklerinde dünyanın daha iyi bir yer olacağına inanıyorum. Önümüze bakmalı, geleceğe uçmalı ve ateş böcekleri gibi etrafımızı aydınlatmalıyız.”

Kadın Hakları Aktivisti, YAKA-KOOP Gönüllüsü, Gülmay Gümüşhan: “Erken yaşta evliliklerde makas kesmez, iğne dikmez.”

İlgili Babalık, Eşitlik, Her Çocuk İçin Eşitlik Aktivisti, Hasan Deniz: “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında erkekler kendilerini dönüştürmeli.”

Girişimci, Kadın, CEO, Ilgın Özdemir Yazgan: “Her şey güçlü ve mutlu bir anneyle başlar. Çünkü onun yetiştireceği mutlu bir çocuk değiştirebilir dünyayı. Yıkın kalıpları, dışarı çıkın! Kendinizi besleyemezseniz çocuğunuzu besleyemezsiniz.”

Türkiye’nin İlk Kadın FIFA Hakemi, İlk Kadın Futbol Antrenörü, Akademisyen, Doç. Dr. Lale Orta: “Sağlık ve üst düzey performans için spor ve fiziksel aktiviteye katılımda eşit fırsatlara sahip olmak her kadının hakkıdır.”

Türkiye’nin İlk Kadın Ağır Vasıta Şoförü, Leyla Ağaçkoparan: “Engel olmaya çalıştılar, 15 kere sınava girdim, ehliyeti öyle verdiler. Yılmayın, eşitlik gelecek.”

SADA Kadın Kooperatifi Üyesi, Aktivist, Girişimci, Nazire Öztürk:  Biz kadınların bir araya gelerek kadın dayanışması için güçlenmesi mümkün.

İş hayatında kadın, ekonomik kalkınmanın anahtarıdır…

Yaşamın her alanında erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesini başlatan emekçi kadınları saygıyla anıyoruz.
Kadınların karar mekanizmalarında daha fazla yer alması, kadına yönelik her türlü şiddetin son bulması için toplumda cinsiyet eşitsizliği ile ilgili sorunların yalnızca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde değil her gün dile getirilmesini dileriz.
İş hayatında kadın, ekonomik kalkınmanın anahtarıdır. Yapılan araştırmalara göre, cinsiyet eşitliğine önem veren firmalar sektör ortalamalarından yüzde 15 daha fazla getiri sağlıyor. Kadınların sağlığı, hakları ve refahı için harcanacak her 1 dolar, ekonomiye 20 yılda 30 dolar olarak geri dönüyor. Kız çocuklarının ilk ve orta öğrenimine eklenecek her 1 yıl, ileride onların gelirini yüzde 15-25 artırarak ülkenin GSMH artış oranına da katkı yapıyor. Türkiye’de kadınların ortalama eğitim süresi 6 yıl, bu sürenin artması hayati öneme sahip.
Kadınların sahip oldukları empati kurma, duygusal zekâ, başkalarıyla iş birliği yapma gibi özellikler, şirketlerin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Kadının üretime daha fazla katıldığı toplumların gelişmiş toplumlar olması, geri kalmış ülkelerde kadının toplum hayatında ve ekonomide daha az yer alması tesadüf değildir. Kadın elinin değdiği işlerin daha estetik olduğuna ve insanlığın gelişimine olumlu katkı sağladığına şahit oluyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine erişmek için ortaya konulan çözüm yollarından hareketle, eğitimin bireysel ve toplumsal açıdan önemi de ortaya çıkıyor. Eğitim aracılığı ile cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi, erkek egemen normların dönüştürülmesi mümkündür ancak eğitim sisteminde cinsiyetçi kalıp ve yargılar yıkılmadıkça cinsiyetçi yönelim de devam edecektir.
Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliğinde 153 ülke arasında 130. sırada yer alması, kadınların çalışma hayatında, karar mekanizmalarında yeterince yer alamadığını ortaya koyuyor. Ülkemizde kadınların eğitime, ekonomik fırsatlara ve üretken girdilere erkeklerle aynı düzeyde erişebilmesini sağlayacak adımlar atılmalı, bu konuda sivil toplum kuruluşları ve şirketler üzerine düşeni yapmalıdır.
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi üyelerinin yüzde 44’ü, onur kurulu üyelerinin tamamı ise kadın. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” sözünü hatırlıyor, başta medya olmak üzere, kadın istihdamının artmasını, tüm dünyada kadın ve erkek eşitliğinin hakim olmasını diliyoruz.

Kadına hakkı İslâm’la verildi

“Peygamberimiz (asm), kadının toplumda yer almasında öncü olmuştur” ifadesini kullanan Hollanda Kadın Platformu (HKP) Genel Sekreteri ve Kadın Dergisi editörü Özlem Özyol, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklamada bulundu.

Özyol, üniversitelerde kadın öğretmen, akademisyen, personel ve diğer eğitim çalışanlarının sayısının erkeklere oranla eşitsizlikçi bir fotoğraf oluşturduğunu, kamudaki en nitelikli ve eğitimli iş kolu olan eğitim ve bilim işkolunda dahi erkek ağırlıklı bir yönetim anlayışının bulunduğunu söyledi.

Kadının kurtuluşu Hz. Muhammed (asm) ile başladı

Toplumun çoğu kesimlerinde kadınların önünün tıkandığını belirten Özyol, “Bu sebeple 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, dünya kadınlarının ‘Kadının İnsan Hakları’nı hatırlama ve hatırlatma günü olması gerektiğini” ifade etti. Aslında kadının kurtuluş tarihinin İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (asm) ile başladığını bildiren Özyol, Hz. Peygamber (asm) kadının toplumda yer almasının öncüsü olmuştur” dedi. Türk kadınlarının gerek kamu, gerek özel sektör ve hukuk alanlarında elde ettiği hakların, toplumsal hayatta geçerliliği ile ters orantılı geliştiğini söyleyen Özyol, “Türk kadınlarının, kadın eğitimcilerin, dünya kadın hareketine örnek olması ve evrensel sürecin kadınlar lehine işleyişine katkısı, kadınlarımızın hak ve hukuklarına, çağdaş toplumsal kimliğine sahip çıkmasıyla ve mücadelesini dayanışma içinde sürdürmesiyle mümkün olacaktır. Bu nedenle kadınlarımız bu günü, eşitsizliğe, ayrımcılığa, sömürüye karşı durmak, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkmak, tepkisizliği, boyun eğmişliği aşmak, istediklerini dile getirmek için el ele verdikleri bir gün olarak kutlamalıdır” şeklinde konuştu.

İstanbul’da yüzlerce kadın deneyimlerini yürürken aktardı
Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak ve bu sayede Türkiye’de ve dünyada eşitliğin, barışın hakim olduğu bir dünya düzeni için dayanışmayı desteklemek üzere kurulan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiği Kadın Mentörlük Yürüyüşü, 350 mentör ve mentinin katılımıyla gerçekleşti.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak üzere eşitlik ve dayanışma değerlerini savunmak hedefiyle kurulan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın liderlerin deneyim ve bilgilerini yürüyerek paylaştığı SES Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliğini düzenledi.
SES Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliği kapsamında; yaşamda mücadele sonucunda bir varoluş sergilemiş “deneyimli kadın liderler (mentör)” ile mücadelenin ilk sürecini başarıyla geçmiş ama önünde gidilecek uzun bir yolu olan “gelişme sürecindeki kadın liderler (menti)”, Cemal Reşit Rey konser salonunda bir araya gelip Nişantaşı, Maçka, Harbiye sokaklarında ve Nişantaşı Sanat Parkı’nda yürürken deneyimlerini paylaştı.
Dünyada kadın liderliğini desteklemek üzere kurulan Vital Voices’un başlattığı Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinlikleri kapsamında 8 Mart 2020’de dünyanın 66 faklı ülkesinde 160 etkinlik organize edildi.
İstanbul’da düzenlenen mentörluk yürüyüşü etkinliğine mesleğinde başarılı olmuş iş kadınları, yöneticiler, akademisyenler, sanatçılar, sivil toplum aktivistleri, deneyimlerini üniversite öğrencileri ve iş yaşamına yeni başlamış genç kadınlar ile paylaştılar ve birbirlerinden ilham aldılar.

Şişli Belediye Belediyesi Başkanı Muammer Keskin; “Kadınlar özgür değilse, toplumlar özgür değildir. Ve kadınlar ne kadar güçlenirse, toplumlar o kadar güçlenir, gelişir. Biz, sosyal demokrat bir yerel yönetim olarak kadınların yaşam koşullarının iyileşmesini öncelikli politikalarımız arasında görüyoruz. Eğitimden sağlığa kadar yaşamın her alanında onları güçlendirecek hizmetler üretiyoruz. Kadınlara yönelik mesleki kurslarımız ve özel sağlık hizmetlerimizle her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Birbirimizden ilham alıyoruz”
Birlikte yürümenin, eşitliğin de temeli olduğunu söyleyen SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç; “Ne mutlu bize. Biliyoruz ki çok ortak noktamız, paylaşacak ve konuşacak çok konumuz var. Kol kola, yan yana yürümeye başladığımızda İstanbul daha güzel bir şehir olacak. Biz konuşup birbirimizden ilham aldıkça Türkiye ve dünya daha güvenli bir yer olacak. Bu dayanışma ağını genişletebilirsek dünyanın nasıl bir yer olacağını hayal edin” dedi.
13 yıldır Uluslararası Kadınlar Günü anısına düzenlenen Vital Voices Küresel Mentörlük Yürüyüşleri, mevcut ve potansiyel kadın liderleri kendi toplumlarında yürümeleri için bir araya getiriyor. Kadınlar bu yürüyüşte, kişisel ve mesleki zorluklarını ve başarılarını paylaşıyor.
Yürüyüşler bu yıl Arnavutluk, Arjantin, Avustralya, Azerbaycan, Bangladeş, Benin, Bolivya, Brezilya, Kamboçya, Kamerun, Kanada, Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Danimarka, Mısır, El Salvador, Fiji, Fransa, Gana, Yunanistan, Guatemala, Guyana, Haiti, Honduras, Hindistan, İrlanda, İsrail, İtalya, Jamaika, Ürdün, Kenya, Kosova, Lübnan, Liberya, Malezya, Meksika, Nepal, Hollanda, Nikaragua, Nijerya, Filistin, Panama, Paraguay, Peru, Filipinler, Polonya, Katar, Sırbistan Cumhuriyeti, Sierra Leone, Güney Afrika, İspanya, İsveç, İsviçre, Tanzanya, Trinidad ve Tobago, Türkiye, Uganda, Ukrayna, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Uruguay, Vanuatu, Yemen, Zambiya ve Zimbabve de ülkelerde gerçekleşti.

Bir yanıt yazın