DÜNYA ASTIM GÜNÜ

Her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü Dünya Sağlık Örgütünce  ”Dünya Astım Günü” olarak kabul edilmiştir.Bu yılın sloganı  ”Rahat bir nefes, aktif bir yaşam” olarak belirlenmiştir.

Astım, solunum yollarının devam eden  bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle zaman zaman daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığıdır. Nöbetler halinde gelen nefes darlığı, kuru öksürük tarzı şikayetlerle ortaya çıkan özellikle gece uykudan uyandıran veya efor esnasında öksürük nefes darlığı şeklinde krizlerle kendini gösterir.

Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık çocukluk döneminde daha sıktır. Dünyada ve Ülkemizde bu hastalığın tedavisi ile ilgili gereken her türlü ilaç ve tedavi bulunmaktadır. Türkiye’de astımlı hastaların yalnızca %1,25’inde bir yıl boyunca tam kontrol sağlanabilirken bu oran Avrupa’da %5 civarındadır.

Korunma için risk faktörlerinin belirlenmesi ve maruziyetin önlenmesi önemlidir. Tüm hastaları etkileyen ortak faktörler olduğu gibi kişiye özgü faktörler de söz konusudur. Kışın genelde tüm astımlıların yakınmaları artarken baharda sadece polen alerjisi olanlar etkilenir. Ev içi hava kirliliğinin en önemli nedeni sigara olsa da ülkemizde temizleyici madde kullanımı ile etkilenimler çok fazladır.Allerjenler çevremizde yaygın olarak bulunan, genellikle zararsız olan ve herkesi etkilemeyen  ancak duyarlı kişilerde sorunlara neden olabilen maddelerdir. Bunlardan önemli olanları: Polenler, ev tozu akarları, küfmantarı sporları, hamamböceği, hayvan tüyleri, bazı besinler (Süt, yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi…)

Dış ortamlarda ani nem ve ısı değişiklikleri, hatta rüzgar bile astım belirtilerini başlatabilir. Genellikle kışın ve yağışlı havalarda yakınmalar artar. Dış ortamda hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde gereksiz aktivitelerden kaçınılmalı, evin pencereleri kapalı tutulmalı ve gerekmiyorsa dışarı çıkılmamalıdır.Astımlı bireylerde basit bir grip, nefes darlığına yol açabilmektedir.

Astım tedavisinde amaç; hastanın şikayetini kontrol altına alarak normal günlük hayatına dönmesini sağlamak, solunum fonksiyon testlerini mümkün olduğu kadar normale yakın düzeyde tutmak, atakları önlemek, ilaçların yan etkilerini önlemek, tetikleyici faktörlerle mücadele etmesi konusunda hastaya gerekli eğitimi vermek ve mortaliteyi engellemektir.

Bir yanıt yazın