-“Buğdayda 1,7 milyon ton, arpada 500 bin ton, çeltikte 20 bin ton düşüş tahmini yapılıyor”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2012 yılı birinci tahmin rakamlarının Türkiye’de kuraklığın tarıma etkisini göz önüne serdiğini bildirerek, “Kuraklık özellikle tahılda üretim rakamlarını etkilemiştir. Tahıl üretiminin 35,2 milyon tondan 33,4 milyon tona gerilemesi beklenmektedir” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2012 yılının ilk tahmininde bir önceki yıla göre üretim miktarlarında tahıl ürünlerinde yüzde 5,2 oranında azalış, sebzelerde yüzde 1,4 ve meyvelerde yüzde 6,4 oranında artış beklendiğini bildirdi. 2012 yılında üretim miktarlarının yaklaşık olarak tahıl ürünlerinde 33,4 milyon ton, sebzelerde 27,9 milyon ton ve meyvelerde 18,3 milyon ton olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu üretim dönemini tabii afetler önemli ölçüde etkiledi. Özellikle buğday üretiminin yüzde 39’unu karşılayan İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan kuraklığın, tahılda geçen yıla göre 1,8 milyon tonluk bir üretim düşüşüne neden olduğu tahmini yapılıyor. 2012 yılının ilk tahmininde tahıl ürünlerinde üretim miktarlarının bir önceki yıla göre yüzde 5,2 oranında azalarak yaklaşık 33,4 milyon ton olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.

Bir önceki yıla göre buğday üretiminin yüzde 7,8 oranında azalarak 21,8 milyon tondan 20,1 milyon tona, arpa üretiminin yüzde 6,6 oranında azalarak 7,6 milyon tondan 7,1 milyon ton, çeltik üretiminin yüzde 2,2 oranında azalarak 900 bin tondan 880 bin tona inmesi beklenirken, dane mısır üretiminin yüzde 9,5 oranında artarak 4,2 milyon tondan 4,6 milyon ton çıkacağı tahmin ediliyor.”

-Tahılda 3 kalem dışında bütün ürünlerde üretim düşüşü var-

Buğdayda 1,7 milyon ton, arpada 500 bin ton, çeltikte 20 bin ton düşüş tahmini yapıldığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“Dane mısır üretiminde 400 bin ton artış öngörülüyor. Mısır (dane), çavdar, tritikale dışında bütün hububat ürünlerinde üretim düşüşü olması sıkıntıyı gösteriyor. Buğdayda yüzde 7,8, arpada yüzde 6,6, çeltikte yüzde 2,2, yulafta yüzde 3,7, kaplıcada yüzde 3,8, darıda yüzde 8,2, kuşyeminde yüzde 93,3, mahlutta yüzde 1,5, sorgumda yüzde 36,7 düşüş, mısırda yüzde 9,5, yulafta yüzde 1,2, tritikalede yüzde 1,2 artış var.

Baklagillerin önemli ürünlerinden nohutta yüzde 9,7, kırmızı mercimekte yüzde 7,9 oranında artış bekleniyor. Yumru bitkilerden patatesin üretiminin yüzde 3,9 oranında artış göstererek yaklaşık 4 milyon 613 bin tondan 4 milyon 794 bin tona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Yağlı tohumlardan ayçiçeği üretiminin yüzde 2,6 oranında artarak 1 milyon 335 bin tondan 1 milyon 370 bin tona çıkacağı öngörülüyor.

Tütün üretimi yüzde 66,7 oranında artarak 45 bin tondan 75 bin tona çıkacağı, kütlü pamuk üretimi yüzde 10,9 oranında azalarak 2 milyon 580 bin tondan 2,3 milyon tona, şeker pancarı üretimi yüzde 2,3 oranında azalarak 16 milyon 126 bin tondan 15 milyon 750 bin tona ineceği tahmin ediliyor.”

-Sebze ve meyvede üretim artışı var-

Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden domateste yüzde 3,6, sivri biberde yüzde 1,6, dolmalık biberde yüzde 4,9, salçalık biberde yüzde 8,9, havuçta yüzde 9,5, kavunda yüzde 3,7, karpuzda yüzde 4,6 oranında artış, kuru soğanda yüzde 14,2, patlıcanda yüzde 4,9, sakız kabakta yüzde 7,7 oranında azalış tahmin edildiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“2012 yılının ilk tahmininde meyve ürünlerinin üretim miktarının bir önceki yıla göre yüzde 6,4 oranında artarak yaklaşık 18,3 milyon ton olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Yaş çay üretiminin yüzde 2,5 oranında azalarak 1,2 milyon ton civarında gerçekleşmesi beklenmektedir.

Hem üretim düşüşü hem de yüksek miktarda üretim artışı çiftçi için sorun oluyor, sıkıntı yaratıyor. Her iki durumda da çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor, borçlanıyor. Tarımın, dağınık, parçalanmış, verimsiz işletme gibi yapısal sorunları çözülmeli, 31 bin kilometkareyle Belçika’dan daha büyük olan sulanabilir alanlar, bir an önce yatırımları tamamlanarak sulamaya açılmalı, çiftçinin borç, sigorta sorunları çözülmeli, girdi fiyatları makul düzeye indirilmeli, ürün planlamasına gidilmeli. Bunlar yapılabilirse çiftçi devamlı, makul bir gelire sahip olur. Tabii afetlerden ve ürün bolluğunda yaşanan fiyat düşüşlerinden daha az etkilenir.”

Bir yanıt yazın