BOYACIKÖY’ÜN SOYADI TRAJEDİSİ

Kayseri Kocasinan İlçesi Boyacıköy Mahallesi’nde yaşayan halkın bir bölümünün, soyadları ile başı dertte. Boyacıköy halkından bazı kimselere verilen anlamsız ve lügât dışı soyadlar hâlâ yöre halkının başına dert açmaya devam ediyor.

Soyadı Kanunla beraber 1934 yılında Boyacıköy halkından bazı kimselere verilen anlamsız ve lügât dışı soyadlar hâlâ insanların başına dert açmaya devam ediyor.

Özellikle alfabetik olarak ‘T’ harfi ile başlayan ve o günün nüfus memurlarınca zorla verilen anlamsız soyadlar şunlar: Tendik, Tensi, Tım, Tun, Tık, Teğrak, Tenik, Tergek, Tevhim, Tıkansak, Tıkık, Tıkız, Tıbtay, Tınç, Tırman, Tız, Tıdım, Tıgrık, Tıgıs, Tevkur, Tengiz, Tevis, Tiğriğ, Tilev, Yalçı, Dansak, …

“kendi soyadını tercih eden neredeyse yok”

Konuya dikkatleri çeken Boyacıköy Mahallesi Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkanı Osman Gerçek; köylerde bilinçli olarak kendi soyadını tercih edenlerin neredeyse olmadığını söyleyerek; “Bu soyadlar, daha çok devletin görevlendirdiği nüfus memurlarınca takdir edilmişler. Bazen hakaret anlamı içeren soyadlar olduğu gibi bazen de hiçbir anlamı olmayan soyadlar verilmiş insanlara.

Günümüz Türkçesinde kullanılmayan ve hiçbir anlamı da olmayan bu soyadların devlet tarafından niçin ve neden verildiği ile ilgili yaptığımız araştırmalar sonucunda, bu soyadların anlamları ve hangi dilden kaynaklandığı ile ilgili 2010 yılında Türk Dil Kurumu Başkanlığına yazdığımız maille ilgili verilen açıklamada da maalesef tatminkâr bir cevaba ulaşamadık.

Soyadı kanunla ilgili tarihi vesikalar ve olayın tanıkları çerçevesinde yaptığımız araştırmalarda, nüfus memurlarının ellerinde bulunan listelerden ve küçük kitapçıklardan insanlara sırayla soyadlar verdikleri bilgisine ulaştık” dedi.

“Soyadlar halkın başına bela oldu”

Gerçek, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 1932 yılında kurulan Türk Dil Kurumu’nun o yıllarda akademik çevrelere yaptırttığı kelime derleme ve yeni kelimeler ‘uydurma’ ile ilgili çalışmalarında bir kısım lügât çalışmalarına tanık olduklarını kaydederek; “Türkçe’denOsmanlıca’ya Cep Kılavuzu’, ‘Karşılıklar Klavuzu’, ‘Tarama Dergisi’, ‘Divan-ı Lügât-i Türk’ten derlenen öz Türkçe kelimeler, halk tarafından anlamı bilinmese de, hiç kullanılmasa da, listeler halinde neşredilerek, görevli nüfus memurlarının eline verilmiş ve onlarda gittikleri yerlerde, denk gelen sayfadan sıra ile kelimeleri vatandaşa soyad olarak yazmışlar. Bu bahsettiğimiz kelime derleme çalışmalarında hepsinin bir anlam karşılığı olsa da meşhur ve nadir bir kullanımı olmadığı için, çoğunun Türkçe sözlüklerde bir karşılığı bulunmamaktadır.

Soyadların kanunen ‘öztürkçe’ olma zorunluluğu, tüm görevlileri anlamını bilmeseler bile bu fasiküllere ve listelere yöneltmiş, herkes kadere kısmet çıkan soyadına katlanmak zorunda bırakılmıştır.

Boyacıköy Mahallesi’nde verilen bu güncel anlamı bilinmeyen soyadlar, zaman içinde farklı şekillerde resmi işlerde yazılarak halkın başına bela olmuştur. Hukuken uzun uğraşlar sonucu kendilerine verilen bu anlamsız soyadları zaman içinde birçok gücü yeten vatandaş değiştirmiştir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

 

Bir yanıt yazın