BAĞIMSIZ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ FEDERE DEVLET Mİ OLUYOR?

Rahmetli prof. Dr. Ayhan Songar’ın Bayrak yayınları arasında yayınlanan makaleler serisinde Kıbrıs’la ilgili şu görüşlere yer vermektedir: “şimdi Kıbrıs’a ağzı sulananlar var ve Türk milleti onlara hak ettikleri cevabı verecek bir Keçeçizade’yi hasretle bekliyor… Kar istemez beyler… Tekrar aldığımız fiyatına… O kadar şehidin, askerlerimizin, mücahitlerin ve gazilerin kanları pahasına… Almaya heveslenenler varsa buyursun gelsin…” diyerek Kıbrıs’la ilgili feryadını hissediyor gibiyim. Aziz okuyucularım Türkiye’de seçim oldubittileriyle; iktidar – cemaat çekişmeleriyle, iktidar- muhalefet restleşmeleriyle zamanımız geçerken, millet boş yere bu cambazları seyrederek oyalanırken Kıbrıs konusu sessizce masa başında görüşmelerle çok tehlikeli bir viraja girmiş bulunmaktadır. Atalarımız boşuna söylememişler: “su uyur düşman uyumaz” şu asla unutulmamalıdır ki hem tarihte hem de bugün Türkiye’nin en tehlikeli ve barış kabul etmez komşusu aynı zamanda düşmanı olan devlet Yunanistan’dır… Zaman zaman bazı köşe yazarları, bazı siyasiler, bazı iş adamları Türk- Yunan dostluğundan bahsetseler de bunların hiçbiri Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı tutumunu ve vasfını asla değiştirmez. Bu devlet Türklerden ezeli hıncını alabilmek, 1071’in rövanşını yapabilmek için asırlardır fırsat kollamaktadır. Türkiye’den ve Türklerden en ufak bir kıpırdama ve hareket görseler, “Türkler geliyor” diye ortalığı velveleye verip, kendi iç çekişmelerini, ekonomik dar boğazlarını kapatmak için dış düşmana karşı birleşmeyi hep yaparak gelmişlerdir. Buda yetmiyormuş gibi, Yunan meclisi Ege’deki kara sularını 12 mile çıkarmak için kanun tasarısı hazırlamış ve onaylamıştır. Ve bunun genişletilerek yürütülme yetkisi cumhurbaşkanlarına verilmiştir. Ve bu kararını Birleşmiş Milletlere de resmen bildirme kararı almıştır. Türkiye’nin gümrük birliğine ve Avrupa birliğine girebilme uğruna her türlü fedakârlığı alacağı düşünülerek; Yunanlı veto etmesinde bu yolda Kıbrıs’ı da göden çıkarırız, Ege denizini de oldubittilere kurban edebiliriz, görüşünde olanların sayısı bir hayli kabarıktır. Ancak Türk milletinin vicdanı ne Kıbrıs’ın ne Ege denizinin yok pahasına Yunanlıya teslim edilmesine müsaade etmez. Bu millet istiklal savaşında, en yakın Kıbrıs harekâtında o Yunanlıya ve Türkiye’deki iş birlikçilerine gereken dersi vermiştir. Sırtını birkaç kez yere getirmiştir. Bunu unutmasınlar. Yunan palikaryalarının bu durumları gözden uzak tutmamalarını dilerim. Ve temenni ederim ki yeni bir denemeye girişmeye kalkışmasınlar.

BAĞIMSIZ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ FEDERE DEVLET Mİ OLUYOR?

Son zamanlarda Kıbrıs adasında ilginç ve ani gelişmeler olduğu basına yansımaktadır. Her iki kesimin Avrupa birliğinden eşit şekilde faydalanması ve bir tek devlet olması nedenleri öne sürülerek karşılıklı tavizler verilerek bir sonuca gidileceği duyurulmaktadır. Bilindiği gibi daha önceden ABD- İngiltere tarafından müştereken bir plan hazırlanmış, bu plana göre;

1-    Bir Türk ordusu Kıbrıs’tan tamamen çekilecek. Yerine Makedonya benzeri küçük bir ABD askeri birliği yerleştirilecek.

2-    Maraş tamamen Rumlara teslim edilecek, buna karşılık Lefkoşa hava alanı milletler arası hava alanı hale getirilecek.

3-    Federal tek bir cumhuriyet kurulacak, Türklere azınlık statüsü verilecek.

4-    Kuzey Kıbrıs otonomi yönetimine %24 toprak statüsü verilecek, Güzel Yurt bölgesine Güneyden getirilecek 40.000 Rum yerleştirilecek.

Bu planın maddeleri kabul edilebilir mi?  Bugün bayrağı, parlamentosu, bağımsız devleti, milleti ve ordusu mevcut bir devletin federal ve azınlık statüsüne razı olması mümkün mü? Buna ne Türkiye Türkleri ne de Kıbrıs Türkleri asla razı olamazlar. Çünkü bugün Batı Trakya’daki Türk azınlığına Yunanlının reva gördüğü baskı, yok sayma, inkâr etme, dışlama politikaları unutuldu mu? Bunları hiç kimse görmemezlikten gelemez. Aynı zamanda Kıbrıs meselesi Türkiye’nin milli bir davası olarak görülmektedir. Biz Türkiye olarak Kıbrıs adasında “yeni bir Batı Trakya” görmek istemiyoruz. Buna razı olmamız mümkün değildir. Çünkü eninde sonunda Kıbrıs’taki Türkler son ferdine kadar ya katledilir ya kırılır ya da sürgün edilir. Bunu yetkililerimiz asla unutmasınlar. Ve olupbittilere razı olmasınlar. Eğer razı olurlarsa; bilsinler ki ne tarih ne de Türk milleti onları affetmeyecektir. Bir devletin bir milletin yok edilmesi hiç kimseye fayda getirmeyecektir. Kıbrıs’ın tehlikeye girmesi anavatan Türkiye’nin tehlikeye girmesi demektir. Çünkü Kıbrıs’ta başlatılacak bir macera Anadolu’ya sıçrar bu da Türkiye’nin hayrına değildir. Bu vesileyle eski Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti kurucu cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ı rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhu şad olsun.  Türkiye de binlerce makale yazarak, “ Türkiye’nin Kıbrıs politikası ne olmalıdır?” adıyla bir kitap yazan ve Kıbrıs Türklerinin Osmanlı’nın bir mirası ve yadigârı olduğu, çok sahipsiz, korumasız bırakıldığı görüşüne sahip Millet Partisi genel başkanı Sayın Aykut Edibali’yi de bu vesileyle selamlıyorum. Binlerce yeniden milli mücadele dergisinin hem kapağı hem de başyazısı Kıbrıs’la ilgili olmuştur. Kıbrıs’ın feda edilemeyeceği vurgulanmış, Yunan insafına terk edilmesine şiddetle karşı çıkılmıştır. Herkesin korktuğu bir dönemde, şaşırdığı bir durumda yeniden milli mücadeleciler: “Türk ordusu Kıbrıs’a!” diyerek hedef göstermiştir. Konya caddeleri,sokakları buna şahittir.

DÜNYADAKİ FEDERASYONLAR VE SONUÇLARI

Dünyadaki federasyonla idare edilen devletler eninde sonunda dağılmış veya parçalanmışlardır. En yakın tarihin şahit olduğu Yugoslavya Federasyonu olmuştur. Dağılmış ve birbirleri ile savaşarak parçalanmışlardır. Hiç kimse federal devlet yapısı istemez, ama Kıbrıs söz konusu olursa herkes bir ağızdan “çözüm Federasyondur” diye bağırır…üstelik Kıbrıs adasında barış vardır,her iki kesim iyi geçinmektedir.Bu ikili standart bizleri şaşırtmaktadır.Bunlara ne inanılır nede güvenilir.Peki çözüm nedir? Derseniz, şunu öneririm: İki kesimli, iki bağımsız devlet, Yok olmaz derseniz, K.K.T.C’nin anavatan Türkiye ile birleşmesi(entegrasyon)dur. Yaşasın bağımsız Kıbrıs Türk cumhuriyeti !Selam olsun Kıbrıs Türklerine!

Bir yanıt yazın