Alkışlamak yetmez… (2) (Köşe yazısı 24.03.2020 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Hafta sonu ve dün çarşıda idim. Alınan önlemlerin etkisi iyi. Kayseri ve ülke genelinde  ‘virüs’e karşı toplu uyumu da alkışlamak gerekir.

***

Bu önlemlere karşı vatandaşın hala cehaleti, bilinçsizliği, eğitimsizliği, ciddiyetsizliği, bu virüsün ne kadar tehlikeli olduğunun çoğunun farkında olmamasına dikkat çekmiştim.

Devlet, bakanlıklar ve Belediyeler, ilk risk grubunda bulunan 60 yaşın evden çıkmaması, ihtiyaçlarının giderilmesi için hem uyarıda bulunuyor hem de önlem alıyor. Ancak ‘kaderci-alınyazıcı, bize bir şey olmaz, Allah’ın verdiği canı Allah alır, korkunun ecele faydası yok’ anlayışındaki çoğu ‘inat’ yaşlı gruba karşı, 65 yaş üstüne ulaşım araçlarının ücretsiz kullanımı geçici kaldırılıyor.

Yaşlıların şehir merkezlerindeki, cami çevrelerindeki, park, bahçelerdeki banklar, oturma grupları sökülüp götürülüyor. Maske, eldiven dağıtılan yaşlılar evlerine taşınıyor. Ama asker uğurlamaları, piknikler, eğlencelerin önü alınamıyor.

Şimdi bu virüsle canla başla mücadele eden ve görev yapan sağlık ekiplerini ve Devleti mi alkışlamak gerek yoksa inatla böyle sorumsuz davrananları mı? Birde direnmeye devam edenleri mi?

***

Şimdide sosyal medyadan seçtiklerime yer vermek istiyorum.

***

Koronavirüsle mücadelede, insan sağlığı için gecesini gündüzüne katıp var gücüyle çalışan sağlık çalışanlarımıza minnettarız! Bu zorlu mücadelede kalplerimiz onlarla birlikte! Kendilerini yürekten alkışlıyoruz (Canan Çetinsöz)

***

4 gündür arkası kesilmeden yağıyor. Bu ayda böyle kış görmedik. Doğada bizi koronadan korumak için çaba içinde. Evden çıkmamızı istemiyor, “oturun oturduğunuz yerde” diyor (Mehmet Peker)

***

Tüm sağlık ordusuna. Bu dönemde gerçek savaşçılar sizlersiniz. Hakkınızı ödemek mümkün değil.. Şu alkışlar ve ışık şöleni sadece simge. Ama sizlere olan teşekkürümüzün bir simgesi olsun. (Ali İhsan Öztürk)

***

Sağlık çalışanlarına alkışla moral eylemini medya; sağlık bakanın çağrısıyla diye haber yapıyorlar. Eylemi insanlar sosyal medyadan 1 gün önce mesajlaşma yolu ile kendi aralarında örgütledi. Yandaş medya alkışı tehdit gördü. Engel olunamayacağı anlaşılınca,  bakan eylemden 1 dakika önce destek açıklaması yaptı ve desteğini bildirdi, 3 günle sınırlandırdı. Bu sivil bir eylemdir gölge etmeyin. Biz sağlık çalışanlarına moral veririz. Siz sağlık çalışanlarının talepleriyle uğraşın. Açıklanan pakette sağlık çalışanlarının, iki kalem taleplerini yerine getirseydiniz en büyük moral o olurdu. Sizin politik çıkarlarınızdan bağımsız olarak alkışa devam. (Hasan Sonbahar)

***

Allah’ım, milletimizi ve memleketimizi her türlü bela ve musibetlerden koru; Camilerimizi ezansız ve cemaatsiz bırakma.(Dursun Ataş)

***

Arkadaşlar ne bu alışveriş çılgınlığı anlamıyorum. Siz olayı yanlış anladınız sanırım. Açlıktan değil, market kuyruğunda virüsden öleceksiniz.(Arzu Bayram Eser)

***

Anlaşıldı ki genelge yayınlamak ile olmayacak bu işler. Fırsatçı şerefsizler pusuda. Denetim şart. Odalar, Meslek Kuruluşları, Belediyeler ve STK’lar göreve.(Aksu Şener)

***

Şehrin merkezinde oturmadığım için alkışları duyamadım, bu duyguları yaşayamadım bugün ama sevgili Ertan hocam o kadar güzel anlatmış ki.  Yine meslek seçecek olsam doktor olurdum. Biz sizin için hastanedeyiz, siz lütfen evinizde kalın (Sema Karaoğlu)

***

Buyur buradan yak hacaabi. Gıda ve temizlik ürünlerindeki kdv aynı kalırken önlem için evde kalmamız ve seyahat etmememiz gerekirken uçak biletlerindeki kdv nin % bire inmesinin ve konut alışlarındaki peşinatın %10 çekilmesinin virüsün yayılmamasını önlemek arasında nasıl bir bağlantı var anlamak zor (Mehmet İncialan)

***

Dünya s.o.s veriyor. An itibarıyla Katar’ın Başkenti Doha’da 30 derece sıcaklıkta şiddetli dolu ve sel gibi yağış şoku yaşanıyor. Yarın ve öbür gün de şiddetli fırtına uyarısı yapılmış. Bu arada Mekke’de de sabah saatlerinde şiddetli fırtına, yağış ve sonrasında sel olmak üzere doğal afetler yaşanmış. Önce virüs, yetmedi şimdi de doğal afetler. Dünyanın doymak bilmez egemenleri ve aç gözlü insanlık daha başka nasıl uyarılabilir ki !.. (İbrahim Erdoğan)

***

Ölümünde hayırlısı varmış; Bugün okudum. Bu virüsten ölmüş olanlara aileleri yaklaşmak istemiyormuş. Cenazeyi yıkayan kişide yaklaşmak istemiyormuş. Çünkü cenazenin astronot elbisesi ile bile yıkanması virüsün bulaşmasına engel değilmiş. Bu durumda “yıkanmadan defnedilmesi caiz ve gereklidir.” diye fetva verilmiş. İnşallah bulaşıcı hastalık nedeniyle şehit hükmünde muamele görürler. Ne kadar acı değil mi? Son yolculuğa çıkarken bir kova su ve birkaç metre bez parçası bile nasip meselesi. Ailen, eş, dost ve çocukların bile senden kaçıyor. Kalan tek ve ölümsüz gerçek. Emanetin sahibi Cenab-ı Hakk’ın rahmeti ve sahip çıkması. Tefekkür ediyorum. Gerçi ruh bedeni terkedince, ceset yıkansa ne olur? Yıkanmasa ne? Veya; ruhu emanetin sahibine kirli ve bozulmuş olarak teslim edenin. Çürüyüp toprak olacak bedeni yıkansa ne? Yıkanmasa ne? Bu su onu temizlemeye yeter mi? Büyükler ne güzel dua etmişler. Hayatın ve mematın (ölümün) hayırlısını lütfet Ya Rabb. diye!! Emaneti hakkıyla teslim eden. Cesedinden kaçılmayan. Arkasından iyi bilirdik, diye şehadet edilen kullarından olmayı lütfet Ya Rabb… (Fevzi Konaç)

***

Yaşayan herkes bir gün 65 yaşında olacak. Dünya var olduğu sürece coronalarda bitmeyecek. 65 yaş üstünü öcü gibi görme, gösterme (Oğuz Gümüşkaynak)

***

65 yaş üstü dışarı çıkması durumunda 3150 TL idari para cezası var. Para belki caydırır. (Mustafa Erdem)

***

Diyanetin Bütçesi 12 Milyar Tl, Sağlık Bakanlığı 2.7 Milyar Tl, Doktor sayısı 107 Bin, İmam sayısı 275 Bin, Hastane sayısı 1250, Cami sayısı 85.000, Doktor açığı 105 Bin, İmam Fazlası 115 Bin, Her yıl 9 bin doktor Mezun, Her yıl 60 bin imam Mezun. İşte Türkiyemizin acı gerçeğinin tablosu (Adnan Bulut-Alıntı)

***

Sağlık çalışanlarımız, polisimiz, askerimiz görevinin başında. Her türlü uyarılar yapıldı, evde kalın deniyor. Dışarıda ne geziyorsun emmioğlu…(Fatih Kağan Ulu)

Bir yanıt yazın