KAYSERİ’DE FIRINCI FAZLALIĞI VAR…!

Türkiye ortalamasına göre Kayseri de fırın işletmesinin diğer illere göre fazla olması nedeniyle, her geçen gün ilimizde ekmek üreticilerinin sıkıntıları da artmaktadır. Diğer sektörlerde de olduğu gibi arzın talepten fazla olduğu iş alanlarında rekabet bununla orantılı olarak fazlasıyla artmakla ve kalite de aynı oranda düşmektedir.  Aynı şekilde arz fazlalığı nedeniyle fırıncılıkta da kalite düşüşü yaşanmakta olup, bu alana yatırım yapmak isteyen yatırımcı adayının öncelikle batan fırınları, sektördeki maddi sıkıntıyı göz önüne alarak piyasayı iyi analiz etmesi gerekmekte, yetkililerin de bu konuda yeterli piyasa analizi yapması için yatırımcı adayını uyarması gerekmektedir.

KTO Meclis Üyesi ve Türkiye Endüstriyel Fırıncılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Undane Ekmek Fabrikası’nın da sahibi olarak tanıdığımız Sayın Selim AÇIK yapmış olduğu açıklamada şehrimizdeki fırıncı fazlalığına karşı bir an önce tedbir alınması gerektiğini dile getirdi. Sayın AÇIK; Yeni bir fırın işletmesi ihtiyacı olmayan Kayseri’de her geçen gün fırıncılık sektörü sıkıntıya girmekle birlikte, bu sıkıntılar ne yazık ki vatandaşlara da yansımaktadır. Şehir merkezinde 380 adet ruhsatlı işletme bulunmakta ve bu işletmelerin de 295’i faal olmakla birlikte bu faal fırınların 250 kadarı vergi,sgk prim borcu gibi zorunlu kamu harcamaları dahi yapamaz duruma gelmiştir. Yine kalan 85 fırın ise atıl vaziyettedir. Ayrıca daha önce ruhsatlandırılmış fakat faaliyetine ara vermesinden dolayı ruhsatı iptal edilmiş 100’e yakın fırında kapalı ruhsat alınabilir vaziyette beklemektedir.

Faal olan işletmelerinde kapasitesinin ancak %40 oranında verim ile çalışması işletmeleri fazlasıyla zorlamakta, bu kapasite düşüklüğü de vatandaşa sunulan ekmeğin kalite çıtasının düşmesine neden olmaktadır. Türkiye genelinde yeni faaliyete geçecek fırın işletmeleri için ruhsat alımı zorlaştırılarak hem faaliyette olan fırın işletmelerin ayakta kalması hem de müşterilerine daha kaliteli ekmek üretmesinin sağlanması için tedbirler alınmalıdır. Sektörün sorunları gitgide daha da artarken gelirleri de azalmaktadır. Fırıncılık sektöründe yaşanan sıkıntıların artmasıyla beraber, tüketiciye sunulan ürünün de kalitesi, hijyeni, sevkiyatı ve lezzeti gibi olmazsa olmazları da, üreticinin gelir düşüşüyle orantılı olarak düşmektedir. Bu düşüşün önüne geçilmesi için öncelikle alınması gereken tedbirlerin başında yeni ruhsatlandırmanın önüne geçilmesi yer almaktadır. Çünkü ihtiyaç fazlası fırın, rekabet doğuruyor, rekabet ile ekmek fiyatı düşüyor, düşüşün ardından bu durum kaliteye yansıyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi nüfus artışına göre yeni ruhsatlandırılma yapılmalı ihtiyaç olan şehirlere yeni yatırımcıyı yetkili kurumlar yönlendirmelidir. Bu yönlendirme hem fırıncılıkta hem de ihracat şansı olmayan diğer sektörlerde olmalıdır. Ülkemizde işyeri açmanın kolay fakat işletmesinin zor olduğu ortamda bu durumun yatırımcı adayına yetkili kurum ve kişiler tarafından mutlak suretle anlatılması gerekir. Ruhsat yönetmeliğine uygun dahi olsa sermayesi yetersiz, bilinçsizce yapılan yatırımlarda ilk önce zarar gören kamu kurum ve kuruluşları ile fırıncının yanında çalışan personelleridir. Fırıncının vergisini veremez, personelinin sgk primlerini ve işçilik haklarını ödeyemez hale gelmesi ve en nihayetinde batmasıyla, vergisini düzenli ödeyen diğer işyeri sahiplerine özellikle de tedarikçilerine de bu durum yansır. Diğer iş kollarında da aynı sıkıntılar yaşanmakta olup devletin bu gidişata dur demesi gerekmektedir” dedi.