ZİLLET İLE MİLLETİ AYIRT EDEMEYEN ACİZ SİYASET!(KÖŞE YAZISI)

Mustafa TEMİZER                                          “Gizli ve perde arkasında yapılan her türlü ferdi veyahut kurumsal olarak yapılan düşünce, danışma illegalite ile yakın bir dirsek teması içindedir. Elbette planlama ve koordinasyon için bir üst aklın diğer organlardan izole olarak karar alma noktasında izole ve yalnız olması icab eder. Fakat beyin kararını sarahat ile beyan etmeli, niyeti açık ve belirgin olmalıdır. Türkiye siyaset geleneğinde gizli kapılar ardına biat ve pazarlık süreçlerinin müstesna siyaseti Yeniden Milli Mücadele ve devamı partilerdir. Hiç bir surette illegalite ile yakın ilişki içinde olmak kabul edilemez.
Her kim niyetini apaçık ortaya koymadan kendine bir yön tayin ediyorsa, söyledikleri ile kalbi arasında bir farklılık varsa, o çatal dilli siyaset , şeytani bir  siyasettir..
Biz siyaset yapmıyoruz, siyasetin her türlüsüne karşıyız diyerek Allah’ın ayetlerini değiştirenlerin, gizli ajandalarla hareket edenlerin, işe hile ve hurda karıştırıp siyaseti mundar edenlerin ve liyakati ve sadakati olmayan politika mukallitlerinin siyasetten arındırılması, safraların atılması gerekir.
Biz Milleti uyandırmakla mükellefiz. Tek sloganlık sosyal medya yalanlarının, resim altı yazılarının, gizli ajandalarında, ya gizli bir siyaseti, yada farklı dilde bir teslimiyet bayrağına, zillete düşer gibi sarıldıklarını görmek gerekir.
Aykut Edibali vefat etmiştir. Ama onun davası Allah’ın davasına hizmet ediyor ise, Allah Haydır, Kayyum’dur. O tuzak kuranların en hayırlısına biat etmiş ve kalu belada biat etmiş olduğumuz ilkelerin rehberliğine iman etmiş olduğumuz halde, dava dipdiri ayaktadır.
Zillet ile milleti ayırt edemeyen aciz siyaset komedyasından gerçek siyasete geçişin altın ilkesi yalnız ve yalnız O rehberi takip etmektedir. Edibali’nin konuşmasındaki letafet hala dipdiri ve capcanlı bir rehber olarak bize ışık tutuyor. Bu davanın lideri de belidir, rehberi de.
Tek sloganlı cümleler ya da uzun makaleler, veyahut da yalnızca bir ayeti kerime ile şahsiyetini ayak altı etmeyecek bir siyaset geleneğinin yansımalarını biz her ortamda görmek isteriz.
Sizin yüzünüze tükürülerek haksızlığa uğramış olmanız halinde dahi, “biz nefsi duygular nedeniyle, falanca kişiye olan kızgınlığımız nedeniyle, veyahut kendine haksızlık edilmişler olarak” ayrıldık ve siyaseti de bıraktık diyenlere, Hz. Ali ‘nin tutumunu hatırlatmamız bizim ilkelerimizin gereğidir.
Yamuk yumuk, eğri büğrü kıvrımlı yollar değil Müslüman ilkelerine sadakatle tutunduğu sıratül müstakimden gitmelidir. Kavramları birbirine katar, kendi yorumlarınızı kitabın ayetleri gibi anlar ve algılatır iseniz, siz o kitabı rehber olarak almamış, az bir bedel karşılığında satmış olacaksınız. Nitekim “Euzubillahimine-Şeytane ve Siyase” cümlesi ile ayeti değiştirenler, dini takiyye dini haline getirenler, şeytani bir siyasetin kalemşör ve militanlarından başka bir şeye dönüşmemiştir.
Biz bu mirasın lideri, neferi, varisi, devamı, esasıyız. Biz Ene’l Hakk deyip, ıslah ediyoruz diyenlerin karşısında, Sıratul Müstakim üzerine olanların yanındayız. Biz partiden olsun, aktif siyasetten uzak olsun, hertürlü iyilik hareketin tamamlayıcısı ve yandaşıyız.
Bizim için meşru olan, apaçık bir siyaseti, temiz ve dürüst bir siyaseti ısrarla anlatmak ve yönetimi meşruiyet ile ele geçirmektir.
Dünya ancak bilfiil mazlumların çabası ile değiştirilebilir. İslam’ın Hz. İnsan ile olan ilişkisindeki Rahmani siyaset kötülük ile mücadelede odaklanır. Biz adil, dürüst, güvenilir, enesini, nefsini milletinin ve vatanın bekasının üzerinde görmemiş insanı siyasetin merkezine koyuyor ve mezara kadar mücadelede ısrar ediyoruz. Dünyanın daha iyi bir yer olması bu ideolojinin başarısına bağlıdır.” Ali Edibali facebook sayfadan
Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…