Yazılı medya ve istatistikleri.. (Köşe yazısı 31.07.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Gazeteciliğe adım attığım 1974’lü yıllar ne güzeldi.
Amatör maçlara giderdim.
Daktilo tek olduğu için maçın kadrosunu, önemli dakikalarını elle saman kağıda yazardım.
Yazıişleri müdürüm eksik-hataları kağıt üzerinde düzelttikten sonra bodruma iner bunu kurşun harflerle tek tek kumpas içine dizer, kalıba koyardım.
Tüm yazılar tamamlanınca, baskıyı patronumuz rahmetli Atıf Uluyağmur gerçekleştirirdi.
Baskıdan çıkan gazetelerin tek tek kırımını fildişi ile yapar, sonra satılması için gruplandırırdık.
Daha bitmedi.
Ben ve benim gibi yaşı küçük olanlar koltuklarının altına 50’şerli gazete alır filmlerdeki gibi ‘yazıyor, yazıyor. Cinayeti yazıyor.. Sümerspor’u, Yenimahallesporu, Kayserispor’u yazıyor’ diye bağırarak tek tek gazeteleri satardık.
Sattığımız gazetelerden, haftalığımızın dışında artı prim alırdık.
Hem haftalık hem gazete primleri bizi de,. Ailemizi de çok mutlu ederdi.
Şimdi, bu anılarımızdan hiç biri yok.
Televizyon karşısında oturup maç izleyenler, hem yorumcu, hem muhabir, hem foto muhabiri, hem en iyi spor adamı.
İnternet başında gazetecilik yapanlarda ‘Çal-yapıştır, kopyala-değiştir’ taktiği ile ‘yılın en iyi gazetecisi, foto muhabiri, kameramanı….’
Zaten, eskiden yine devlet desteği ve teşviki ile çıkan gazetelerin okunma oranı çoktu.
En basit örneği 1974’te benim gazeteciliğe adım attığım Milli Ülkü gazetesi Kayseri’de Ülker’den sonra gelen ikinci büyük gazete idi.
Günlük trajı maç günleri 10 bini, yılbaşı milli piyango çekilişlerinde 20 bini buluyordu.
Ya bugün, muhabiri, patronu, çalışanları bürolarda oturmaktan yorgun.
Mobil gazetecilik yapan parmakla gösterilecek kadar az.
Zaten, teknoloji ve imkanlar çoğalsa da, bunun muhabire yansıması sıfır.
Gelişen teknoloji ve internet ile yazılı basında son günlerinde. Ama o kağıt ve mürekkep kokusunu almayınca rahat edemeyenler ayrı.
Artık kendi çıkardıkları gazeteleri bayiden toplamak ve bedava dağıtmak moda.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, gazete ve dergilerin sayısı, 2014 yılında 2013 yılına göre %0,5 azalarak 7 bin 120 oldu. Bu yayınların %58,7’sini dergiler oluştu.
Toplam sayıdaki azalma esas olarak yerel gazetelerin sayısındaki azalmadan kaynaklandı.
Ülkemizde 2014’de yayımlanan gazetelerin %89’u yerel, %4,9’u bölgesel ve %6,2’si ise ulusal.
Dergilerin ise %38,2’si yerel, %6,6’sı bölgesel iken, %55,2’si ulusal yayında.
Genel olarak bakıldığında gazete ve dergilerin %59,2’si yerel, %5,9’u bölgesel ve %35’i ise ulusal.
Gazete ve dergilerin tirajı, 2014 yılında 2013 yılına göre %7,6 azaldı.
2014 yılında ülkemizde yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 2 milyar 274 milyon 530 bin 479 adet olup, bunun %94,1’ini gazeteler oluştu.
2014 yılında toplam tirajın %14,1’ini yerel, %2’sini bölgesel, %83,9’unu ise ulusal gazete ve dergiler.
Gazetelerin yıllık toplam tirajının %90,2‘sini günlük gazeteler.
Dergilerin ise yıllık toplam tirajının %54,5’i aylık, %16,9’u ise haftalık.
Gazetelerin %17,7’si günlük, %30,1’i haftalık olarak yayımlanıyor. Yayınlanan gazetelerin %85,8’i siyasi/haber/güncel içerikli olurken, %13,9’u ek de veriyor. Dergilerin ise %22,9’u aylık, %22,2’si üç aylık. Yayınlanan dergilerin %17,5’i sektörel/mesleki içerikli olurken, %9,2’si ek de veriyor.
Bu rakamlar bu yıl belki 2013 ve 2014 rakamlarının çok çok üstünde olacak gibi.
Zaten 24 Temmuz Basında sansürün kaldırılış yıldönümünde, bu dönem sansürün en ağır uygulandığı, gazetecilere en ağır baskılar yapıldığı, işsizler ordusunda ‘En önde’ ama ‘güvende’ en sonda, yani ayaklar altında olduğu ortada.
Demek ki, iktidar basının üzerindeki elini çekecek, oynadığı oyuna bir son verecek. Basında titreyip kendine gelecek ve düzeltecek. Tek taraflı suç zaten olmaz..