Yaşasın Demokrasi…Gönül köprüsü (44)(Köşe yazısı 05.09.2016 Kayseri Star Haber)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Hani hep derler ‘Bekara kız boşamak kolay’ diye.

Ya da bizim gazetecilik mesleğinde ‘Oturarak masa başında haber yaparak ahkam kesenler, sokaktaki, dağdaki, ağır işlerce çalışanları, hatta sokakta sıcak haber yapanların halini bilmez’ denir.

Bende yıllardır, sokakta polis-adliye muhabirliğini sıcak ortamlarda yaparken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki terörle mücadeleyi hep merak etmiştim. O bölgeleri yerinde görmeyi, gezmeyi çok istiyordum.

Çünkü batıdaki terörle mücadele ile Doğu ve Güneydoğu’daki mücadelenin arazi, yüksek irtifa, din, dil, ırk, mezhep, kültür farklılıkları gibi bir çok nedenle farklı olduğunu zaten bilmeyen yok.

Allah nasip etti, 42 yıl sonra gazeteci olarak kısmen de, yarım-yamalakta olsa yerinde gördüm.

Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, AK Parti Genel Merkezi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti Kayseri il Teşkilatı tarafından Şırnak’a yönelik olarak uygulanan ‘Kardeş şehir gönül köprüsü’ projesine gazeteci olarak katıldım.

Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen projeye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, AK Parti Kayseri il Başkanı Hüseyin Cahit Özden, Belediye Başkanları, Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri ile 19 gazeteci katıldı.

Kayseri Erkilet Hava Limanından özel uçakla Şırnak’a giden Kayseri ekibimizi, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Vali Ali İnsan Su, il protokolü, STK temsilcileri, Cizre, Silopi, İdil Kaymakamları karşıladı. Ben bu gezideki bazı notlarımı sizlerle paylaşacağım.

Ama önce şunu söylemek istiyorum. Bu ‘Şırnak gönül köprüsü’ ya da diğer adıyla ‘Kayseri-Şırnak kardeş şehir’ projesinin gerçekten ne kadar önemli olduğunu bu gezide daha iyi anladım. Bu projeler daha da yaygınlaştırılmalı, insanlar, din, dil, ırk, mezhep, kültür, kimlik hiçbir şeyine bakılmaksızın artık ‘dedikoduyu, olumsuz yorumları, uzaktan eleştirileri bırakıp’ kucaklaşmalı, kucaklaştırılmalı. Ben peşinen bu proje ve projeler için emeği geçen herkese teşekkür ediyor, kutluyorum.

*Ramazan bayramı için planlanan gecikmeli bu projede isimleri olmasına karşın Kayseri milletvekilleri, bazı gazeteciler ve STK temsilcileri yoktu. Üstelik iktidar partisine yakın temsilciler çoktu. Keşke muhaliflerden de katılım olsaydı. Katılmayanlar için ‘Bu gezi terör bölgesine olmasa, eğlenceli ve ucunda para olsa, kamp ve benzeri gezi olsaydı kimse kaçırmazdı’ yorumlarına neden oldu

*Yaklaşık 170 kişilik ekip için iki grup planlanmış. Birinci Grupta Cizre ve Silopi, ikinci grupta İdil.

*Cizre ve Silopi için toplam 12 zırhlı araçla halkla bütünleşme gezisi yapıldı. İdil için 4×4 gibi zırhlı araçlarla gezi tamamlandı. Her araçtaki üç kişi bir polise adeta zimmetlendi. Her konvoyda ambulans ve sağlık personeli de görev aldı.

*Gezi bölgesindeki zırhlı araçlar ve eskortlar konvoy halinde gitti. Yollardaki arama-kontrol noktaları, bariyerler, yol kenarları ve köprü giriş-çıkışlarındaki, asfalt, yol ve üst köprü yapımında alınan önlemler gözlerimizden kaçmadı.

*Yine Hava alanından gezdiğimiz bölgedeki bir çok evin dış yüzündeki, balkon ve üst katlarındaki çatışma ve operasyon izleri o kadar çoktu ki.

*Bizim havada ve karadaki programımız devam ederken geniş ve sıkı güvenlik önlemlerinin üst düzeyde olması dikkatimizi çekti. Sonra, o gün bu bölgedeki operasyonlarda 21 güvenlik gücümüzün şehit, bazılarının yaralı olduğunu öğrendik.

*Zırhlı araçlar ve eskortlar eşliğinde giderken, bazı araçların klimasının bozuk olduğunu duyduk. Biz gezerken bile 45 derece olan sıcaklığın zaman zaman 50 derecenin üzerine çıktığında, terörle mücadelenin ne kadar zor şartlarda yapıldığını siz düşünün. Zaten gezi süresince güvenlik güçleri çevremizde ve yüksek tepelerde adeta ‘etten duvar’ ördü.

*Şerafettin Elçi hava alanından Cizre’ye, buradan Silopi’ye giderken içinde bulunduğumuz zırhlı aracın amortisör gibi zıplaması-yamulmasını ‘Bu zırhlı araçtan mı kaynaklanıyor?’ diye sordum. Aldığım yanıt ise şu oldu. “Teröristlerin bugüne kadar bu yollara çok bombalı tuzak kurdu, patlattı. Sonuçta yollarda bu hale geldi. Eskiden köprüleri uçururlardı, önlem alınınca yollara başladılar.”

*Cizre’de halk Kayseri ekibini çok sıcak karşıladı. Çaylar, ikramlar, sohbetler tam misafirperverdi. Onlarda terörden, iç ve dış hainlerin oyunlarından bıkmıştı, bunları gizlemediler.

*İster partili ister partisiz yerel halkla konuştuğumuzda en çok şunu duydum. ‘Tamam geçmişte PKK, iç ve dış güçlerin terörü vardı. Ancak buradaki asıl terörü besleyen, Türkiye üzerine oyun oynayanlar FETÖ’cüler. FETÖ burada neler yapmıyor ki? Keşke Devletimiz, iktidarımız tüm cemaatlerin kökünü kazısa. Diyanet bu konuda etkili olsa. Tüm hainlerin kökü kazınsa. Bizde, herkeste rahatlasa.”

*Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Şırnak ve çevresinde son yaptığı terörle mücadele sonrası bu bölge için halka ve çeşitli nedenlerle yaklaşık 50 milyon lira harcamış.

*Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Silopi’de STK temsilcileri ve vatandaşlarla toplantı yapılan Grand Silopi Oteli önünde “Şırnak ildir, il kalacak” ve “Sokağa çıkma yasağı kaldırılsın” sloganlarıyla karşılandı. Tabi ellerdeki dövizlerde ‘Gönül köprüsü projesi’ nedeniyle Kayseri’ye övgüler vardı.

Bu arada iki arkadaşım sosyal paylaşımda bölgeyi ilgilendirecek konuda görüş yazmış.

*PKK Terör örgütü mü? Evet. Doğu ve Güneydoğu’daki PKK ile irtibatı olan öğretmenler saptandı mı? Evet. Bir o kadarı ve fazlası da diğer bölgelerimizde var mıdır? Kesinlikle. Doğu ve Güneydoğu’dakileri diğer bölgelere kaydırmakla PKK destekçilerini cezalandırmış mı oluyorsunuz ödüllendirmiş mi? Elbette ki ödüllendirmiş olursunuz. Amaç; biraz da diğer bölge çocuklarının zehirlenmesine destek olun mu? Herhalde. FETÖ terör örgütü, PKK değil mi? O da terör örgütü dediniz sanki. Peki, onlara da yapılmasını yapmanız için koltuğunuzda gözleri olduğunu anlamanız mı gerekiyor? Hala anlamadıysanız sözümüz yok. Vatan mı öncelikli, koltuğunuz mu? Karar verin artık. (Mustafa Dördüncü)

*Sayın Başbakan’ımız, Fetöşçü ve pkklı hainlerle yaptığınız mücadelede Allah yardımcınız olsun.
Ancak Fetöşçü hainleri meslekten atarken, en az onlar kadar tehlikeli ve öğrencilerin beynini yıkayan pkklı hain öğretmenleri meslekten atmamanız size güvenen 79 milyonun vicdanını sızlatmaktadır. Bu kararınızı tekrar gözden geçirmenizi istiyoruz.(Aydın Şerbetçioğlu)

*PKK’lı 14000 öğretmeni de., FETÖ’cü yüzbinlerce kamu görevlisini de bilen devlet, bunları kadroya alan devlet, bunlara göz yumup katlanan devlet. Şimdi bunları işten atıp, tayin edip, kahraman olan da devlet. Devlet Baba geleneğinden susan biz. Rastgele! (Av. Fevzi Konaç)