Yaşasın Demokrasi…(4) (Köşe yazısı 21.07.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Her gün yeni gelişmeler, gözaltılar, tutuklamalar, itiraflar, belgeler ile ‘içimden daha çok ve ağır yazı’ kaleme almak istiyorum. Şimdilik yutkunarak yazıma devam ediyorum.

Büyük önder ve lider Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gençliğe hitabesi’nde..

‘Durum çok çok ciddi! Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!.”

Büyük önder Atatürk sanki bu günleri görmüş gibi devam etmiş.

“Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki, o gün geldiğinde, her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır.”

Sosyal paylaşım sitelerinden ise seçtiklerim..
Vatan candır.

Vatan namustur.

Vatan kandır.

Vatana sahip çıkmak imandandır.

Vatan şereftir.

Vatan korunacak tek hedeftir.

Vatan sevdadır.

Vatan aşktır.

Vatanı sevmeyen alçaktır..!

-Fethullah Gülen bile; bunun bir darbe teşebbüsü olduğunu kabul etti. ‘Benimle bir alakası yok’ dedi.
Ama nedense bazıları ısrarla oyun diyor. PKK kaç gündür saldırmıyor diyenler, sizin de gözünüz aydın.
Darbe gerçekleşmeyince PKK tekrar saldırmaya başladı.

-Hepimiz kardeşken neyi bölüşemedik biz?
Saygı yok!
Selam yok!
Sevgi yok!
Sadakat yok!
Sabır yok!
Peki Kim getirdi bizi hale???

Cumhurbaşkanı ağlıyor.

Başbakan ağlıyor.

Asker ağlıyor,

Polis ağlıyor.

Analar, babalar, kuzuları ağlıyor.

Kısaca hepimiz ve herkes ağlıyor.

Peki kardeşim, Allahını seven söylesin.

Bizi kim ve neden ağlatıyor. Kim bu duruma getirdi?

Çok partili siyasal hayata geçtiğimiz son 75-80 yıl içinde milletimizin başına musallat olan “darbelerin” son olması diler, bu cennet vatanda kardeşçe birlik ve beraberlik içinde yaşamayı temenni ederim.

-Meydanlarda, tesettürlü bazı provokatörler, açık kadınlara ya da tersi şekilde sataşıp kavga ve çatışma zemini arıyor. Her türlü oyunun mümkün olduğu bu ortamda; bu ve benzer provokatörleri mutlaka polise bildirin! Allah korusun, kardeş kavgası için her yolun deneneceği muhakkak!…