Yaşasın Demokrasi…(2)(Köşe yazısı 19.07.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Ben yazıma, başarısız darbe girişimi sonrasında şehit edilen Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinden Özel Harekât komiseri Kübra Doğanay,  Bünyanlı komiser Cennet Yiğit, Hataylı komiser Gülşah Güler ile tüm şehitlere ve ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara da acil şifalar dileyerek ve herkese ‘sağduyu’ önerisi ile ‘kaş yapayım derken göz çıkartmadan’ devam etmek istiyorum.

Gazeteci ve öğrenci olarak yaşadığımız 12 Eylül 1980 öncesi ‘kardeş kardeşe düşmandı.

İyi oldu ihtilalin olması’ diye temel dayanak oluşturulmuştu.

Evet düşmanlar sonra birbirlerini anlamış veya anlamaya çalışmıştı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası dost kardeş olanlar daha keskin ayrışmalara gidiyor, ne oluyoruz ey millet?
Lütfen siyasi ve ideolojik tavır alınmasın, insanlar kutuplara ayrıla ayrıla bölünmesin. Benim sözlerim sevdiklerim ve tanıdıklarım için. Kendimi kaf dağında görerek bütün ülkeye insanlığa ait kuru nutuklar atmak değil. Bu bölünmüşlük ve çatışmacı tavrımızla darbeden daha fazla zarar veririz hem kendimize hem de ülkeye. Sen veya ben derdine düşmeden biz olmanın tadını çıkartırcasına birlik olmalıyız ki; o birliğin adı VATANDIR.
Darbe girişiminde bulunanlara asla sempatim olmadı, olamaz da. ‘80 ihtilalinde bile kardeş kanı durdu’ diye barış için, huzur için sustuk. Benim ve kuşağımın çektiği kadar kimse çekmedi. Hayatımızı en az 5 yıl sonrasından kurduk.

Darbe girişimini yapanlara karşı herkes şikâyetçi ama herkes de sorumlusu olarak birbirini görüyor. Bu darbeyi yapmak isteyenlere karşı tavır alacak kişiler bizlersek bizler namlunun önüne geçtik mi veya birlik beraberlik gösterdik mi? Evet yaptık. Ancak hemen dönüp seninle yan yana duranı niye suçlarsın be evlat be kardeş, be arkadaş..
Asker, polis, gazeteci, öğretmen, imam, öğrenci diye art arda sıralayacağımız binlerce statünün hiç bir önemi yoktur. Önemli olan kardeşliktir. Barıştır. Ve bizim saygı göstermemizdir. Ben ne hakim ne de savcıyım. Demokrasiye inanıyorsak demokrasinin en temel dayanağı adaleti sağlayacak kişilerin yerine koymadan kendimizi, yanımızdaki kardeşimizi suçlamadan devletimize güvenerek sonuçlanmasını beklemeliyiz.

Bırakalım polisimiz, adliyemiz, meclisimiz görevini yapsın. Tarihin ilk günleri duygusal tepkiler yoğun olur. 80 ihtilaline karşı çıkan insanlar darbenin yaptığı iddia edilen anayasaya yüzde 93 oy vermedi mi?
Artık duygusal anlamda tepkilerimizi yanlış vermekten kaçınıp sokaklara çıkan gençlere doğru yolu göstermeliyiz. Yahu gençler biraz akıllı ve saygılı olmak gerekmez mi?

İşte burada duygusal davranmamız gerekir; onlarca şehit varken Ankara pavyon havaları ile sağımızı solumuzu oynatmanın ne anlamı var?

Sokaklarda ‘yakıtım yok’ diye dertlenirken araçlarla sabahlara kadar, milleti rahatsız ederek, patinaj yaparak, kornalar çalarak, trafiği tehlikeye düşürerek ‘şov’ yapmanın ne gereği var?

Kendimizi tankın tüfeğin önüne koyarak reklam yoluna gitmenin ne anlamı var?

Bedelini ödeyecek parası olmadığı, bu vatan-millet-devlet-bayrak için askere gönderilen ‘kınalı kuzuları’ dövenleri, kafasını kesenleri, sürükleyenleri görmemek için ‘üç maymunu’ oynamanın ne anlamı var?

Sosyal paylaşımda olmadık görüntüleri paylaşanlara neden fırsat verdiniz?

Samimiyet kişinin kendisine karşı olmalı. Fransa’da yaşanan olay karşısında bayraklarımızı yarıya indirdik.

Belki bu kargaşa içinde kendimizi unuttu isek bu saygıyı milli yası biz ilan edebilmeli idik.
Allah rızası için ideolojik ve siyasi taraftar gibi yorum yapmayın.

Sözüm sadece, devletimizi, milletimizi, Cumhuriyetimizi, bayrağımızı, ezanımızı, bu toprakları seven herkese.

Düşmeyin birbirinize. Biz düşersek elimizden tutup kaldırmak isteyenler bizden olmayacaktır.

Bu darbe kalkışmasının bertaraf edilmesinin kahramanları;
Darbecilere geçit vermeyen Vatansever askerler, polisler, görevini tam yapan din görevlileri, TBMM’yi terk etmeyen milletvekilleri, Demokrasiye sahip çıkmaya çalışan basın kuruluşları ve mensupları, ülkenin geriye gitmesini istemeyen ve birbiri ile kenetlenen kahraman vatandaşlar.