Yaşarken 78 kere ölmek.. (Köşe yazısı 14.10.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Tüm Dünyada, insan ömrünün uzatılması, ölüme neden olan kanser gibi hastalıkların ortadan kaldırılması, sağlığa ayrılan payın azaltılması gibi bir çok konu gündemde tutuluyor.
Ülkelerin, cinsiyetlerin ölüm yaşları tekrar tekrar hesaplanıyor.
Emekli olduktan sonra kalan sürenin insanca yaşanması için önlemler alınıyor.
Ama tüm bunlar olurken, bazı gelişmekte olan ülkeler hariç, gelişmiş ülkelerin neredeyse tamamında insanlar çocuk yapmaktan, evlenmekten korkuyor.
Türkiye’de bile son zamanlarda nikahlarda ‘üç-beş çocuk yapın’ taleplerinin, isteklerinin, önerilerinin altında bile ‘Geleceğin Türkiye’sinde, Türklerin ve Müslümanların azınlığa düşmemesi’ gerçeği yatıyor.
Zaten, Türkiye üzerine oyunların kökeninde, doğu ve güneydoğu da yaşayan insanların kaçakçılığa, hazırcılığa, kolaycılığa, teröre teşvik edilmesi, desteklenmesinin altında da, Türkiye’nin gelecekte batılı ülkelerin karşısına ‘Büyük güçlü Türkiye’ çıkmaması yatıyor.
Türkiye’de tarımın yapıldığı alanların azaldığı, verimli toprakların acımasızca betonlaştığı, yanlış politikaların yine yanlışlarla düzeltilmeye çalışıldığı, çeşitli edebiyat yapanların toprakları yok ederek para kazandığı günümüzde ölüm yaşı da giderek öteleniyor.
Türkiye istatistik Kurumunun verilerine göre; Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78 yıla çıktı.
Evet bu bir şaka değil.
Mezarda emekliliğin yürürlükte olduğu Türkiye’de, sağlıklı kalabilirsen, iş bulabilirsen, karnını doyurabilirsen, emekli olduktan sonra kafayı bozmazsan, ele ayağa düşmezsen batılılar gibi Dünyayı gezerek ortalama 78 yıl yaşarsın.
İstatistiklere göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl.
Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,3, erkekler için bu süre 61,6 yıl, kadınlar için ise 66,9 yıl.
Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,6 yıl. Erkekler için bu süre 28,3 yıl iken, kadınlarda 32,9 yıl.
Ülkemizde, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ise ortalama 17,9 yıl.
Erkekler için bu süre 16,2 yıl iken, kadınlarda 19,4 yıl.
Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,2 yıl daha fazla yaşaması bekleniyor.
Ülkemizde, doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu iller 80,5 yıl ile Tunceli ve Muğla
Mardin 80,3 yıl ile ikinci sırada yer alırken, 80,1 yıl ile Giresun bu illeri takip ediyor.
Yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 75 yıl ile Kilis.
Bunu 75,6 yıl ile Van ve Ağrı, 76,6 yıl ile Ardahan izliyor.
Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 77,7 yıl ile Muğla.
Muğla’yı 76,9 yıl ile Mardin ve 76,8 yıl ile Kahramanmaraş takip ediyor.
Kadınlarda ise doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 85,7 yıl ile Tunceli.
Yine Tunceli’yi 84,3 yıl ile Giresun ve 83,7 yıl ile Mardin ve Rize izliyor..
Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il 72,3 yıl ile Kilis.
Kilis’i 73,2 yıl ile Van ve 73,5 yıl ile Ardahan izliyor.
Kadınlarda ise en düşük değere sahip olan il 77,5 yıl ile Ağrı.
Ağrı’yı 77,6 yıl ile Kilis ve 78 yıl ile Van takip ediyor.
En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul’da doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye ortalamasından daha yüksek olup toplamda 78,7, erkeklerde 75,8 ve kadınlarda ise 81,5 yıl.
Türkiye’de istatistikler aynen böyle diyor.
Şimdi siz bu rakamlara bakarak kendi durumunuzu iyi değerlendirin.
Şu an yaşınız ortalarda. 20-30 yıl sonra emekli oldunuz. Çocuklar büyüdü. Hastalıklar azaldı. Geliriniz düşük. Çocukları evlendirmek, okutmak, isteklerini yerine getirmek, vergilerden, faizlerden kurtulmak, evin ihtiyaçları, medeni harcamalardan uzak, birde terör ve bölgesel sorunlarla sağlığınızı bu ülkede kaybetmeden yaşayacağınıza inanıyor musunuz?
Türkiye’de bunun şimdi ki adı: Yaşarken 78 kere ölmek.