Uzman Dr. Lütfi Daloğlu’ndan Coronada fizik tedavi önerileri ve yıkılan hayaller değerlendirmesi

Kayseri Devlet hastanesi Fizik Tedavi uzmanı Dr. Lütfi Daloğlu, coronavirüs’te fizik tedavi üzerine önerilerde bulundu ve bu dönemde yıkılan hayaller üzerine bir değerlendirme yaptı. Lütfi daloğlu’nun öneri ve değerlendirmesi şöyle.
CORONADA; FİZİK TEDAVİ ÖNERİLERİ
Sağlık işleri; bir ekip işidir. Herkesin yaptığını yapmak başarıya götürmez. Hele hele yapılanlar; doğaya ve bilime aykırı olursa hiç bir işe yaramaz.
Başarı artı bir fark koymakla olur. Bu fark; bilgi birikimi, deney ve gözlemlere dayalı olacaktır. ( yazı uzamasın diye detaya girilmedi)
Buronşektazili hastalarda uygulanan Postral Drenaj; bu hastalardada fayda sağlayanilir. Amaç; bu metodile akciğerde biriken kül, toz, balgam ve sair ifrazatı dışarı atıp, solunumu rahatlatmaktır.
Anlaşıldığına göre; hastalar, şişmiş akciğer, çıkarılamayan koyu balgam içinde boğularak ölüyor. Çünki kül, toz, virüs her ne ise akciğerleri birikiyor. Bunları erken dışarı atmak; önem arzadiyor. Hastalara şu sırayı takip ederek yardımcı olunabilir.
-Önce; Uygun ise; Oksolamin fosfatlı bir şurup verilebilir. Bir iki ölçek. Asla balgam söktürücü yada kurutucu (antihistaminik) verilmemelidir.
-Kan elektrolit dengasi takip adilmeli. Salya, sümük, kusma vs uzarsa; bu dengeyi bozabilir
Sonra;
-Hasta 36 derecede ise termofor vs ile ısıtılmalı. Ateş at2ş; 38.5 ise bu seviyede ısıtma gerekmez, ilaçla değil, yaş bezler ile soğutulmalıdır. Kritik seviyeye ulaşmaz isede düşürülmemelidir. Ağrı kesici ateş düşürücü kullanılmamalı varsa kesilmelidir. Aynı ısıda su buharlı hava solutulması kuru balgamı yumuşatır. (20 dakika) Günde iki defa uygulanır.
Bir saat sonra;
-Balgam yumuşayıp, solunum rahatlayınca postral drenaja geçilir. Postral drenaj kolaydır. Hasta kendiside; öğretilirse yavaş yavaş yapabilir. Maksat balgamı dışarı çıkarmaktır.
Önce hasta rahat ettiği bir pozisyonda yatırılır. Üç dört kere alabildiği derinlikte yavaş yavaş nefes alır. Biraz hızlı şekilde verir. Zaten öksürük refleksi başlar, çıkarabildiği balgamı çıkarır. Daha sonra; hastanın durumu uygunsa; sırt üstü, sağ yan, yüzüstü, sol yan gibi pozisyonlarda yatarak tekrar edilip, drenaj yapabilir.
Hasta hangi pozisyonda daha fazla balgam çıkarıyorsa o yönü bulur. Hasta rahatlarsa seans artırılabilir.
Bu metot Buronşektazili hastalarda uygulanan bir metotdur. Coronavirüsden hastanede yatan hastalar, evde öksürme sıkıntısı olanlar, kendi kendine uygulayabilir. Bronşektazide uygulama; yardımsız olmaz. Pozisyonlama ve perküsyon yapmak gerkir. Virüs korkusundan bunu kimse uygulamaz. Hastanın kendisinin uygulaması kolaydır.
Tıpta; her hastaya uycak bir şablon yoktur. Hastanın içinde bulunduğu duruma göre; düzenleme yapılır. Zorda değil.
Bu gün dünyada; bu işleri Aspiratör ve solunum cihazlar ile yapılmaya çalışılıyor. Hekese yetiyormu, hayır. Bu cihazlara giripte, kurtulma oranı %5 -10.
Hasatanemizde yapılacak bu basit, masrafsız uygulama; eğer başarılı olursa; yapacağı farkı bir düşünün. Hele birde; hastalık sebebinin virüs olmadığı ; tesbit edilirse ki ilerde netkeşecek; sırf bu yolla birçok hayat kurtarılır.
CORONA VE YIKILAN HAYALLERİM..HALKLAR
Çeşitli sebepler, çeşitli metotlar ile cahil ve fakir bırakılmış Anadolu insanlarının bu durumu bir kader olamazdı. Bu topraklar; tarihe iz bırakmış, uygarlığa katkı sunmuş, nice; düşünür, filozof, bilim insanı yetiştirmişti. Halende; bir kelimesini anlamadan; Kuran’ı tümüyle ezberleyen bir çok insan var. Hiçte kolay değil; şu kapasiteye bakın.
Bunları gözlemleyen biri olarak; bu kabullenilmiş çaresizliği yenmek, eğitimli halk talepkar olur gibi, şarki düşüncelere inat; bilinçli halk üretken olur diye; bu çıkmazı değiştirmek, benim derdim olmuştu. Her durumda; cahil, kaba gibi laflarla, halkı suçlauan, aşağılayan, ifdeler duysam, siz okumuşlar olarak ne yapa biliyorsunuzki, bakkal Ahmet, çiftçi Mehmet, kasap, işçi, köylü ne yapsın diye; hep savunurdum. Bu sebeple kırdığım, üzdüğüm arkadaşlar da oldu. Ne varki, Corona ortaya çıkınca; gördükki; dünyanın her yerinde, halkların; aslında, birbirinden pek farkı yokmuş. Bu durum, hayallerimi yıktı. Oysa; bir amacım, uğraşacak işlerim, ulaşılacak hedeflerim vardı.