Uzman Dr Lütfi Daloğlu: Coronada acil önlemler ve ilginç paylaşımlar

Kayseri Devlet hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Lütfi Daloğlu, tüm dünyada tartışılan  covid 19 ile ilgili ilginç bir paylaşım yaptı. Daloğlu’nun paylaşımı şöyle.

“Tarihi incelediğimiz zaman; Pandemilerin; birçok etkeni olduğunu görürüz. Savaşlar, afetler, kıtlık, kronik açlık, sefalet vs. Coronada; bir gurup insan; virüsler üzerinde çalışıyor. Bizde; hava kirliğine, buna sebep olan baca külleri, bomba atıkları atmosferde kül toz bırakan kimyasallara dikkat çekmek istedik. Bilim dünyası eğer samimi ise; daha başka araştırılacak birçok konular var.

Bacadan çıkan küller; 1 ila 3 mm çapında, beyaz renkli yassı, ince, kokusuz toz şeklindedir ve havada uçuşuyor. Karanlık ortamda havaya florasan ışığı tutulunca ışıldayarak uçuşan ince partiküllerin; virüs değil kül tozları olduğunu gördük. Çünkü 3 mikron büyüklükte ki, virüslerin ışığı yansıtması beklenemez.
Bu küllerin, havaya karışmasını, acilen önlemek lazım. Bunun için de, bacalarda külleri tutacak basit, ucuz bir flitre gereklidir.

Teknik eleman ve mühendis arkadaşlarla görüştüm. Neden ise isimlerinin açıklanmasını istemiyorlar. Bacaların çevresine ince tel süzgeçle, silindir şeklinde kafes yapıp denedik. Duman çıkışı oluyordu ve külün kafes içinde soğuyarak dibe çöktüğünü gördük. Bu süzgeç; basit ve ucuzdur. Bu basit süzgeç bile dünyaya zaman kazandırır. Bu arada; daha iyisini, elbette teknik elemanlar yapacaktır.

Bizim önerilerimiz; bombalar, silahlar, savaşlar hemen bitirilmelidir. Havaya kimyasal kül, toz, atık bırakarak kirleten her şeye gerekli önlemler alınmalıdır. Bunlar; bardağı taşıran son damlalar olabilir.

Birilerinin anlayıp, bacalara filtreler takılıp önlem almasına kadar, devletin aldığı tedbirlere aynen uyacağız. Ayrıca kendi önlemlerimizi de alacağız. Tesbit ettiğimiz; faydalı olacak bulguları da paylaşacağız.

Birden aklıma geldi. İkiyüz kişilik takipçim, bin üç yüz elli dokuz arkadaşım var. Onların haricinde kimsenin dikkatini çekmiyor. Birlikte gönüllü olarak çalışan arkadaşlar, isim açıklaması istemiyor. Arkadaş nediyorsun diyen yok. Acaba yanlış mı yapıyorum? Benim niyetim; Allahın işine karışmak değildir. O; dünyayı cezalandıracaksa, kimse buna engel olamaz. Onun nasip ettiği bilgi birikimleri ile birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Eğer haddimizi aşıyorsak af ola… Allahtan; uygunsa ve isterse; bütün insanlığa yardım etmesini umarız, dileriz, bekleriz. Saglıkla kalın.”

CORONODA KIŞA HAZIRLIK
Bilindiği gibi; coronanın; sadece virüsle ilgili değil, daha bir çok etkenlerin, işin içinde olduğuna, inanan biriyim. Çeşitli yazılarımda bunları anlattım. En çok dikkatimi çeken; kışın yoğun yanan Baca Gazları oldu. Ölümlerin çok görüldüğü yerler incelendiği zaman, genellikle sanayileşmiş büyük şehirler olduğu görüldü. Ortak özelliğide sanayi ve konut bacalardan çıkan çok ince tozların havada yoğun bulunmasıydı. Akciğerde biriken bu toz ve küllerin ölüm sebeplerinden bir diğeri olabileceği düşünüldü. Çalışma bu yönde devam etti. Bu kirli havanın solunması; insanı hemen hasta etmiyordu. Burda bir birikim ve süre söz konusu. Ne zaman sınır aşılırsa hastalık o zaman ortaya çıkıyor.

Normalde, Akciğer; öksürüp balgamla kendini temizler. Ancak bir yere kadar. Zamanla birikim arttıkca bunu yapamaz olur. O zaman hastalık ortaya çıkarki akciğer adeta yanıyor, kuruyor, solunan oksijeni kana geçiremiyor. Benim, kısaca tesbitlerim böyle.

Elit gurupta olsa, halk da olsa, dünyadaki bütün insanlar; az çok bu havayı solumuştur halen de, solumaya devam ediyorlar. Hemen tetbir alıp baca kül ve tozlarının atmosfere karışması önlenmeli diye öneriyorum. Bu konuda çalışma devam ediyor. Ön bilgi; filtre maliyetinnin ucuz ve basit olabileceğidir.

Bir az, kısa süreli solundu diye; insan hemen hasta olmuyor. Birikip hastalık ortaya çıkarması için; bir süre ve eşik miktarın aşılması gerekiyor.

Pandemide; Kışın yine artış olacaktır. Önceden tedbir alıp bardağı taşırmamak lazım diye düşünüyorum. Bunun için de; devletin aldıgı tedbirlere ilaveten, çok basit ve ucuz; şunları da yapabiliriz.

1- Maske çok önemli. Kış boyunca dışarı çıkarken maske takmayı ihmal etmemeliyiz. Çok kaliteli pahalı olması gerekmez. Basit çif kat tülbent bile yeterli. Amaç; (hiçbir maske 3 mikron büyüklüğünde olan virüsü süzemez,)kül ve tozların akciğere girmesini azaltmaktır. Maskeyi; Yıkayıp, yıkayıp tekrar kulanılabiliriz. Çevreyi kirletmeye gerek yok.

Burdaki amaç virüs mücadelesi değil, akciğerlerde birikecek olan kül ve tozları önlemektir.

2- Evler; çok önemli. Öncelikle bu kül ve tozların içeri girmesini önlemek lazım. Bunun için; ince delikli sineklikler yeterlidir. Kışın sinek olmaz diye pencerlerden çıkarılmamalıdır. Yada kış gelmeden sineklik; tozları külleri önlemek için yaptırmalıdır. Oda yoksa; havalandırma yapılırken ince bir tülbent gergin şekilde takılabilir.
Bu sineklikler; zamanla statik elektirik yükleniyor ve bu ağır tozların eve girmesini büyük ölçüde engelliyor. (Ev maskesi). Ayrıca; sanki dışarda temiz hava varmış gibi, kışın, sık sık pencereler açılmamalı. Sadece tetbir alınan percereler açılarak havalandırma yapılmalı.

3- Evde kış temizliği; Bütün tedbirlere rağmen bu çok ince ve ağır küller, tozlar; azda olsa içeri girecektir. Ağır tozlar olduğu için zemine çökecektir. Asla, kuru süpürgeler kullanıp, tozları havaya karıştırıp solumamak gerekir. Bu yüzden temizlik yaparken; kış döemin içinde hafif ıslak nemli bezle zemini silmek, tozu yerden kaldırmamak çok daha doğru olacaktır. Solunmayan, yerde duran tozun, külün zararı yoktur.

Geçen yedi ay içinde, yukarda anlatılanlar denendi uygulandı. Sizlerde uygulayarak sunuçlarını göreceksiniz. Kış boyu kuru öksürük, geniz ve akciğer yanması, olmayacak, yada tolore edilir seviyede kalacaktır. Basit ve masrafsızdır. Daha başka çalışmalarda devam ediyor. Zamanı gelince açıklanacak.

Paniğe gerek yok. Bilim adamlarıda, araştırmacılarda çalışıyor. Muhakkak kesin çözüm bulunacak. Dünya; kuruldu kurulalı insanlık ne badriler atlattı, bunuda atlatacaktır. Sizlerinde farlı, faydalı tesbit ve önerileriniz varsa yazın. Bazan büyük labaratuvarlar, saplantılı, insanların elinde, hiç bir çözüm üretemez. Çözüm; bazan, hiç umulmadık yerden çıkabilir. Absürt mü olur diye, asla çekinmeyin. Fikir yanlışta olsa, bir işe yarar.

Sayın takipcilerim; yazılarımı paylaşmak için izin gerekmez. Keşke bu fikirlerimi bütün dünyaya ilete bilsem. Yazılarım; sadece kendimizi, çevremizi kurtaralımla sınırlı değildir. Fikirlerimi, araştrma ve çalışmalarımı; bütün dünyaya iletemek isterim. Sosyal medyayı iyi bilen ve kullananlar yardımcı olursa memnun olurum. Dünya hepimizin. Ben seçkinim, bana birşey olmaz diyenler; bu havayı, uzun süre, hep birlikte soluduk, aklınızda bulunsun. Absurt tedbirlerle ve yasaklarla oyalanmanın, hiç gereği yok. Söylenenlerden farklı düşünen, araştıran insanların sesine de kulak vermek gerkmezmi?

CORONODA KIŞA HAZIRLIK 2
Bize bu gün ulaşan; son çalışmanın neticesi şöyle; Karantinaya alınmış, daha sonra karantinası kalkmış evlerde, her türlü tedbiri alarak ve gönüllü olarak yaptığımız araştırma ve sorgulamada; bu dairelerin, bina bacası ile bir şekilde irtibatlı olduğunu gördük. Çoğunda bacalar; tekniğine uygun yapılmamıştı. Küllerin; azda olsa; elektirik düğmesi, buat, priz ve sıva çatlaklarından içeri girdiğini tesbit ettik. Buda; tezimizin doğruluğunu gösteren diğer bir delildir.

Eğer daireniz bacalara yakınsa; elektirik düğmesi, priz, buat vs’den is, toz, kül geliyorsa kış gelmeden önlemimizi almalıyız.

BİR HİKAYE

Üniversitede; MÖTBE (meslek öncesi temel bilimler) önünde otobüs bekliyoruz. Araba durağa yaklaşırken, önümüzde ki çocukları itikledi. Bana birileri çarptı, bende arkamdaki çocuklara çarptım. Zayıf yapılı bir çocuk yere düştü ve bayıldı. Panikledik, onu iki arkadaş kucaklayıp, yakındaki MEDİKO’ya (öğrenci saglık kuruluşu; revir) götürdük.
“İnsanlık ölmemiş, bravo, gerçekten bir kahramanlık bu, teşekkürler, teşekkürler” sözleri içinde, çocuğun iyi olduğundan emin olana kadar, başından hiç ayrılamadım ama “lan; sana çarpan benim” diyip özür de dileyemedim.

Benim arkadaşa çarptığım ve özür dileyemediğim gibi; coronaya sebep olanların da özür dilemelerine gerek yok.
Dünya sağlığı çok önemli. Gerekeni yapsınlar yeter. Ne yaptılarsa; bence hemen gerçeği açıklamalılar ki, bir çare bulunsun. Çare; hiç umulmadık bir yerden çıkabilir. Aksi taktirde; şunu açıkca söylemek isterim ki; kendileride dahil, insanlık güven içinde değildir. Burnuna elleme, gözünü kaşıma, sosyal mesafe, evden çıkma, elini yıka, yaşlılar bizim için çok önemli (işte bu ifade; sebep olanların itirafıdır) vs gibi insanları, şaklabana çeviren absurt önlemlerin, hiç bir işe yaramadığını; yedi aydan beri kırık plak gibi; hep aynı şeye takıldıklarını, hep birlikte izleyip gördük ve göreceğiz.

Neyse, biz, yaptığımız gözlem ve araştırmalara göre, yaklaşan kış dönemine, hazırlanalım ve işimize bakalım.