Laparoskopik cerrahi safra kesesinden fıtık ameliyatlarına, prostat kanserlerinden böbrek kistlerine kadar uygulama alanını her geçen gün genişletiyor. Uygulama kolaylığı, daha az kanamaya neden olması, daha küçük iz bırakması gibi avantajlarından dolayı hem doktorlar hem de hastalar laparoskopik cerrahiyi tercih ediyor.
Laparoskopi, karın içi ya da leğen kemiğindeki organların cerrahi tedavisinde, geniş ameliyat kesileri yerine, birkaç adet küçük (0.5-1 cm) deliklerden yerleştirilen borucuklardan bir kameraya bağlı olan teleskop ile elde edilen görüntü eşliğinde uzun-ince ameliyat ekipmanları ile yapılan ameliyat tekniğidir.Laparoskopik yöntem ürolojideki birçok cerrahi girişimde uygulanabilir bir tekniktir. Miminal invaziv (daha az yaralayıcı) cerrahi olarak kabul edilen laparoskopik cerrahi, tüm dünyadaki gelişmiş merkezlerde, açık cerrahiden daha sık uygulanır hale gelmektedir.
Ürolojide laparoskopik cerrahinin avantajları ve uygulandığı hastalıklarla ilgili açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç.Dr.Mustafa Sofikerim şunları söyledi: ” Laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatlarda teleskop ile karın içindeki organların görüntüsü teleskoba monte edilmiş ufak kamera sistemi ile bir ekrana yansıtılarak, organın yaklaşık 10 kat büyütülmüş görüntüsü eşliğinde cerrahi gerçekleştirilir. Bu görüntü günümüzde yüksek çözünürlük kalitesi ile çalışan monitörler yardımıyla yapılmaktadır. Günümüzde seçilmiş olgularda bu ameliyat göbek deliğinden yerleştirilen tek kanal yardımıyla da yapılmaktadır.
Laparoskopik cerrahide kullanılan bu ufak kesiler nedeniyle, laparoskopik cerrahi sonrası, açık cerrahideki geniş ameliyat kesilerine göre, çok az rahatsızlık ile ağrı olmakta ve kozmetik açıdan daha iyi bir görünüm sağlanmaktadır. Laparoskopik yöntem ile ameliyat sonrası, ameliyat ağrısı ve bu nedenle ağrı kesici kullanımı, hastanede yatış süresi ve iyileşme süresi oldukça azalmaktadır. Laparoskopik cerrahi de açık cerrahi gibi genel anestezi altında yapılmaktadır.
Laparoskopik cerrahi, hastalar için açık cerrahiye göre daha kolaylıklar sağlayan bir teknik olmasına rağmen, uygulanması için deneyim, bu konu ile ilgili eğitim ve aynı zamanda tüm ekipmanların bulunması gibi şartları gerektirmektedir.
Ürolojide sıklıkla uygulandığı hastalıklar:
Prostat kanseri (Laparoskopik Radikal Prostatektomi)
Böbrek kanseri (Laparoskopik Radikal veya parsiyel nefrektomi)
Böbrek kisti (Laparoskopik böbrek kist dekortikasyonu)
Açık cerrahi endikasyonu konulan üreter taşları (Laparoskopik üreterolitotomi)
Testis kanseri (Laparoskopik Retroperitoneal Lenfadenektomi)
Mesane kanseri (Laparoskopik Radikal Sistektomi)
Böbrek çıkış darlıkları-UPJ darlığı- (Laparoskopik Pyeloplasti)
Fonksiyon kaybına uğramış böbreklerin çıkartılması (Laparoskopik Nefrektomi)
Böbrek üstü bezi (adrenal) tümörleri (Laparoskopik Adrenalektomi)
Laparoskopik cerrahinin uygulanmasının sakıncalı olduğu durumlar:
Rutin olarak laparoskopik cerrahi uygulayan tecrübeli ve eğitimli cerrahlar tarafından yapılan girişimlerde komplikasyonlar düşüktür. Laparoskopik cerrahide yaklaşık komplikasyon oranı %3-5 ‘dir. En sık görülen komplikasyonlar kanama ve çeşitli nedenlerle açık cerrahiye geçilmesidir.
Laparoskopik cerrahinin uygulanmasında kesin sakıncalı olan durumlar, düzeltilemeyen kanama hastalıkları, bağırsak tıkanıklıkları, karın duvarında aktif enfeksiyonlar ve karın zarına yayılmış kanserlerdir. Değişken sakıncalı durumlar aşırı şişmanlık, karın ve leğen kemiği organlarında önceden geçirilmiş büyük ameliyat, gebelik, ağır solunum yetersizliği, ağır kalp atım bozuklukları ve kalp hastalıklarıdır.”