Üretim, yatırım ve savunma.. (Köşe yazısı 11.10.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Artık çevremizdeki şehirleri, yaşayanları kıskanıyorum.

Niye mi anlatayım.

Cumhurbaşkanı Karadenizli.

Karadeniz bölgesine yapılan tünellere, yollara, otobanlara, havalimanlarına, tesislere bakıyorum, birde Kayseri’nin geri bırakılmasına.

Doğu ve Güneydoğu’ya devlet yatırımlarını, destek ve teşviklerine bakıyorum. Kayseri’nin içler acısı durumuna bakınca isyan ediyorum.

Marmara bölgesine, Ege Bölgesine, Akdeniz bölgesine, Kayseri dışında İçanadolu bölgesine bakıyorum, neler yapılmıyor ki.

İsteyene devletin her türlü yatırımı, desteği, teşviği, kalkınması, gelişmesi için imkanları peşpeşe sunuluyor, hizmet akışı ve çarklara durmadan devam ediyor.

Bir kere ‘Kayserili işini bilir’ denmiş.

‘Övünmek gibi olmasın ama Kayseriliyim’ diye kitaplar yazılmış.

Hayırseverliği, ticaretteki başarısı, gelenek görenekleri anlatılınca ortaya ‘medeniyetler şehri’ çıkmış.

Bugün gelinen noktaya bakınca, ‘ekonomik kriz yok’ edebiyatı gibi bir film çevriliyor, güldürüyor.

Geçmişte,  41, 101, 141 kere maşallah, inşallah denilen açılışlar, temel atmalar, şovlar yapıldı. Sonrasında bu şovlara harcanan paranın dışında Kayseri’ye bir faydasını olan görmedi.

Bugün, Kayseri dışında bir çok şehire önemli yatırımlar devam ederken, ‘Kayseri modeli’ denilerek yapılan stat, spor tesisleri, uluslararası etkinliklere bile gösterilemeyecek kadar idare eden tesisler olduğu ortaya çıktı.

Ama yerlerine dikilenlere bakılınca, eh birileri zengin oldu, Kayseri’den daha çok pay aldı.

Şehir Hastanesi, Erciyes kış turizm projesi, tramvay hattı, yollara döşenen taşlar, yap-boz yollar, son olarak Hava ikmal arazisinin de, verimli araziler gibi yok edilmek istenen herşey Kayseri’yi bir adım değil çok adım geriye götürdü, götürüyor da.

Hafta sonu Cumhurbaşkanı Kayseri’ye gelecek, toplu açılış geleneği devam edecek.

41 Kere Maşallah denilecek, 620 milyon Tl değerinde olduğu iddia edilen tesislerin açılışları, tekrarlanacak. Ama üretime, işsizliğe, pahalılığa, sağlığa ne kadar faydası olacak o tartışılır.

Açılacak olanlar, klasik belediye hizmetlerinden öteye gitmeyen, bu şehirde yaşayanlar adına gelen ödeneklerle yapılan ‘onları da yapmasanız olurdu’ niteliğindeki devlet yatırımlarında söylendiği gibi zor, çok başarılı, evladiyelik, kalıcı hizmetlere örnek, beni ve insanları heyecanlandıran nitelikte değiller.

Zaten, yaptırana göre değişen anketlerin sonuçlarına bakarsak başarılı belediye başkanı yok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aradıkları belediye başkanı adayları kriterlerini kısmen açıklarken ve mevcut belediye başkanlarını uyarırken ne demişti. ’

“Artık belediye hizmetleri sadece temizlik, kanalizasyon, içme suyu, yol, kaldırım gibi işlerden ibaret olmaktan çıktı. Bunları yapmak  zaten belediye başkanlarının boynunun borcudur.  Her zaman söylüyorum, hizmet gerektir, ama yeterli değildir.”

İyi de şimdi Kayseri’de ’41 kere Maşallah’ denilerek toplu açılacak olanların çoğu klasik.

Türkiye’yi faiz, kur ve enflasyon şeytan üçgeninden çıkarana kadar gereken her türlü tedbiri alacaklarını belirten Erdoğan, Cumhur ittifakı, milli ve yerli duruşun önemine dikkat çekiyor.

Kayseri yıllardır, Tayyare fabrikası, Sümerbank, Çinkur, Taksan gibi kalıcı ve önemli, savunma sanayi ve yerli otomobil, havalimanının genişletilmesi, bağlantı yolları, kara kontenyr demiryolu taşımacılığı, Yüksek hızlı tren gibi önemli hizmetleri alamadığı gibi adından bile söz eden yok.

Belki de Cumhurbaşkanının, ‘bunlar neden Kayseri’ye yapılmadı, yapılmıyor, gelmiyor?’ tepkilerinden sonra bu dördüncü gelişi olacak. Belki de yine benzer sözlerini tekrarlayacak.

Ben iyisi mi Kızılcahamam konuşmasındaki sözlerini tekrar hatırlatayım.

“Bizim siyasetimiz bildiğiniz gibi hizmet siyasettir. Hizmet siyasetini ise en iyi mahalli idareler, yani belediyelerde gösterdik. AK Parti’nin belediyelerdeki başarılarıyla milletimizin gönül kapılarını açmış kadrolar tarafından kuruldu. Bugün de siyasetteki ve bürokrasideki kritik kadrolarımızla belediyelerde görev alan kadrolarımız arasında yoğun bir geçişkenlik vardır. Kimi zaman belediyelerde başarılı olan arkadaşlarımıza Mecliste, Kabinede, parti yönetiminde ve bürokraside vazife veriyoruz. Kimi zaman da buralardaki arkadaşlarımızı belediyelerde görevlendiriyoruz. Önümüzdeki seçimlerde de bu süreç devam edecektir.

Türkiye’nin geldiği seviye itibarıyla, artık belediye hizmetleri sadece temizlik, kanalizasyon, içme suyu, yol, kaldırım gibi işlerden ibaret olmaktan çıktı. Bunları yapmak zaten belediye başkanlarının boynunun borcudur. Her zaman söylüyorum, hizmet gerektir, ama yeterli değildir. Yeterli olan nedir? Gönüllere girmektir, gönülleri almaktır. Artık biz belediye başkanı olacak veya belediye başkan adayı olacak olan kardeşlerimizden özellikle bunu istiyoruz.”

Şu günlerde, geçmişte olduğu gibi bol taş ticareti yapılıyor, çoğu plansız, projesiz, altyapısız asfaltlar dökülüyor, yerel seçimler için ‘makyaj hizmetlere’ ağırlık veriliyor.

Artık bu şehir, üretim, devlet yatırımları, savunma sanayi ve yerli otomobilin bir ayağı ile kalkınma hamlesini başlatmak istiyor.

Siyasete küsen, kırılan, vereceği oy’un rengini, partisini belli etmeyen Kayseri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği klasik hizmetlerden ve başkanlardan kurtulmak, ciddi yatırım istiyor.