Umutları yeşertin…(Köşe yazısı 31.12.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Hani her yeni bir yıl yaklaşırken ‘Umutlar yeşerir.’

Milli piyango ve diğer şans oyunları ‘Ya çıkarsa’ diye alınır.

1 Ocak’tan 31 Aralık’a giden koca bir yılda, bazen sevilenler kaybedilir, gözyaşları dökülür.

Bazen de bu sürede evlilikler, ilk bebekler, mezuniyetler, işe girmeler, askere gitmeler, yeni arkadaşlıkların, dostlukların başlaması gibi mutluluklarla sevinilir.

Koca bir yıl, alıp götürdükleri, güzellikleri ile yaşlandırır da.

Şimdi yeni bir yıl, beklentileri, ümitleri, hayalleri ile geliyor.

Herkese çok uzunmuş gibi gelen ve hiç bitmeyecek sandığımız yeni bir yıl.

Bir önceki yıl, her zaman, içinde kalmışlıklarla, gerçekleştirilememiş hayallerle son bulur.

Hep yeni ümitlerle ‘’inşallah yeni yılda ‘’ diyerek bir sonraki yıla aktarılır.

Azimli insanlar, bir önceki yıl yakalayamadıkları başarıyı, yeni yılda elde etmek için bir başlangıç sayarlar hep 01 Ocak’ları.

Var güçleriyle çalışırlar. Başarmak için, mücadele ruhlarını hiçbir zaman kaybetmezler.

Hatırlıyorum da, çocukluğumda sanki 2000’li yıllar çok uzun gelirdi.

Bazen arkadaşlar  ‘’2000 gelir mi hiç ‘’ derdi.

1960’lı yıllardan bugün 2017’ye adım atıyoruz.

Zaman su gibi akıp geçiyor.

Bizim için değil ama ‘mutlu azınlıklar, iki yüzlüler, binbir suratlar, taklacılar, dönme dolaplar, genetiği bozuklar, hainler’ yine yılbaşı akşam programlarını çoktan yapmışlardır.

Onlar için, Vatan, Millet, Devlet, Bayrak, Şehit, Gazi, Ezan, Acı, keder pek önemli değildir.

Son Türkiye içindeki, dışındaki ve sınırlarındaki gelişmeleri de pek umursamazlar.

Bu ‘Mutlu azınlık’ için otellerde ya da eğlence mekânlarında çılgınlıklarını yapacaklar.

Bizim gibi ‘fikir, sanat, beyin, beden işçileri’ yani ekonomisi izin vermeyenler de ailesiyle, dostlarıyla veya arkadaşlarıyla televizyon karşısında bu akşamı samimi bir atmosferde geçirecekler.

Sıradan bir gün olarak yaşayacaklar.

Bazıları da alternatif yılbaşı ile ‘Suni gündemlerine’ devam edecekler.

İtinayla hazırlanmış sofralar, sonraki saatlerde meyve, çerez, patlamış mısır, belki biraz da alkol.

Ama dozunu da kaçırmamak gerekiyor.

Artık televizyonların o eski ‘Yılbaşı eğlenceleri’ de sıradanlaştı.

İnsanlar gündemi televizyonlardan yakından izlerken hep ‘İnşallah bugün, bu gece bir şey olmaz’ diyerek yatıp kalkıyor.

Herkes siyasilere kızıyor ama gereğini de yapmıyor.

Yarın belki bazıları umutlarını bağladıkları şans oyunları ile biraz daha mutlu yaşayacak.

Bazıları da haberlerin, televizyon programlarının, yeni yıla nasıl adım attıklarının kritiğini yaparken, ‘elalem, çevre ve toplum baskısı’ndan gerçekleri çarpıtarak anlatacaklar.

Tek kanallı yıllarda yılbaşı programının farklı  ve belki de tek olmasından kaynaklanan doyumsuz bir tadı vardı. Hele bir de TRT’nin prensiplerinden dolayı’’dansöz çıkacak mı çıkmayacak mı ‘’tartışması da geceye ayrı bir boyut kazandırıyordu. Şimdi her kanalda var.

Üstelik yılbaşına da gerek yok.

Bugün yeni yıla ‘’bu yıl başaracağım inşallah‘’ diyerek mi, yoksa ‘’bu yıl da olmaz, durum her gün daha da kötüye gidiyor’’ diyerek mi gireceğiz?

Bence sizler birinciyi tercih edin.

Olumlu düşünün, çok çalışın.

Başarı sizi mutlaka bulacaktır.

Her yeni yıl farklı mutluluklara, farklı başarılara gebe.

Eminim sizler, sağlıklı, huzurlu, mutlu, barış içinde yeni bir yılı yaşamak istiyorsunuz.

O zaman içinizdeki çocukluğu yaşayın.

Umutların yeşermesi için yeni bir yıla pozitif düşünerek girin. Mutlu yıllar.