Ülkesel Toprak Bilgi Sistemi (Köşe yazısı 13.09.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

‘Vatan toprağı bir bütündür satılamaz’ diye boşa denmemiş.

Üstelik bu topraklar uğruna ne kanlar dökülmüş, canlar gitmiş.

Kimler son sınırın çizilmesi için fedakarlık yapmamış ki?

Şimdi bakıyorsunuz, bazı yanlışlardan dolayı, verimli araziler bir bir betonlaşıyor.

Meralar, ormanlar, verimli araziler bu vasıftan çıkartılıp üzerine neler yapılmıyor ki.

Neredeyse tam bir yıl oldu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından, Türkiye tarım topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlendi.

Türkiye Topraklarının Organik Karbon Dağılım Haritası ile Türkiye Topraklarının Karbon Bütçesi Haritası oluşturuldu. Ülkesel Toprak Bilgi Sistemi web portalı da devreye alındı.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından FAO destekli olarak 2012-2015 yılları arasında 1 milyonu aşkın bir bütçe ile yürütülen “Ülkesel Coğrafi Toprak Verimliliği ve Organik Karbon (TOK) Bilgi Yönetim Sistemi (UTF/TUR/057/TUR)” projesi kapsamında Türkiye Tarım Topraklarının bazı fiziksel (EC, pH, tekstür, kireç) ve kimyasal (Toplam N, aP, aK OM, aCa, aMg, aMn,aZc, aFe) toprak özelikleri belirlenerek coğrafi veritabanı ve haritalandırılması yapıldı. Yanı sıra Türkiye Topraklarının Organik Karbon Dağılım (%) Haritası ile Türkiye Topraklarının Karbon Bütçesi Haritası (t/ha) oluşturuldu.

Ulusal ölçekteki koordinatlı (mekânsal) toprak verilerinin internet ortamında erişilebilirliğinin sağlanması, bu verilerin paydaşlara ulaştırılması, veri standartlarının geliştirilmesi, tematik haritalama ihtiyaçlarının giderilmesi, toprak veri tabanının güncellenmesi ve izlenebilirlik çalışmalarının geçekleştirilmesi amacıyla, Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesinde yukarıda proje kapsamında elde edilen mekânsal verilerin internet üzerinden paylaşımını gerçekleştirmek üzere Ülkesel Toprak Bilgi Sistemi web portalı oluşturuldu.

İlk etapta Türkiye topraklarının %karbon dağılımı haritası ile Türkiye Toprakları karbon bütçesi haritası başta olmak üzere Türkiye topraklarının pH, Tuzluluk (EC), alınabilir fosfor (P2O5 kg/da), kireç (%), alınabilir potasyum (K2O kg/da), KDK, bünye haritaları hazırlandı. Haritalar, Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü’nün resmi web sitesi (http://arastirma.tarim.gov.tr/toprakgubre) üzerinde kurulan “Ülkesel Toprak Bilgi Sistemi” portalında paylaşıma açıldı.

Söz konusu portal, ülkemiz arazi yönetiminin planlanması çalışmalarında kullanılan en önemli kaynaklardan birisi olarak toprak veri tabanı ve haritalarına ulaşımı sağlayacak. Toplanan ve belli aralıklarla güncellenecek olan veriler, toprak haritalarının oluşturulmasında, tarım, ormancılık ve mera planlamalarında, çevresel etkilerin modellenmesinde, değişik mühendislik dallarında ve entegre tabii kaynakların planlanması ve korunması çalışmalarında da kullanılabilecek.

Bu arada TAGEM Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı koordinasyonuyla hazırlanan 21 ayrı üründe 18 adet Entegre Mücadele Teknik Talimatı, http://www.tarim.gov.tr/TAGEM sayfasında Diğer Faaliyetler başlığı altında yayınlandı.

Entegre Mücadele Araştırma, Uygulama ve Eğitim Politikası, Stratejisi ve öncelikleri hedeflerine uygun olarak revizyonu yapılan Antepfıstığı, Bağ, Buğday, Fındık, Kayısı, Mercimek, Mısır, Nohut, Örtü altında yetiştirilen sebzeler, Pamuk, Patates, Şeftali, Turunçgil, Zeytin ile revizyonla birleştirilen Elma armut ve ayva,  Kiraz ve vişne’ye ilave olarak, yeniden hazırlanan Nar ve Çeltik olmak üzere toplam 21 üründeki teknik talimatlarda, her bir ürün için hastalık, zararlı ve yabancı otlar tanıtılarak araştırmacı, yayımcı, eğitimci ve çiftçilerin yararına sunuldu.

Entegre mücadele teknik talimatlarında; biyolojik mücadele, biyoteknik yöntemler, dayanıklı çeşitlerin kullanımı, genetik mücadele, mekanik ve fiziksel mücadele ile kültürel tedbirler gibi kimyasal mücadeleye alternatif yöntemlere öncelik verilirken, alternatif mücadele yöntemleri ile kontrol altına alınabilen hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı kimyasal mücadele tavsiye edilmiyor. Kimyasal mücadele yapılması zorunlu ise, doğal düşmanlara, insanlara ve çevreye yan etkisi düşük olan, çevre dostu ve spesifik ilaçlar öneriliyor.

Talimatlarda, uluslararası kriterlere göre seçilen ve Entegre Mücadele Programları için uygun olan ilaçlar tavsiye edilirken, mecbur kalmadıkça riski yüksek olan ilaçlara yer verilmiyor.

İşte bu bir yıl içinde bu haritadaki yerlere şimdi iyi bakmak gerekir.

Gerçekten bu haritaya tam uyuluyor mu ve bu verimli araziler gerçekten korunuyor mu?

Yoksa, rantiye-şantiye anlayışı ile hızla betonlaşıyor mu?