Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Kayseri’nin sahipsiz, cezalandıran, yetersiz kişilerin elinde yönetilen, sorunları giderek artan, seçilenlerinden pek bir fayda görmeyen, yapılanları, konuşmaları, siyaseti, BM gibi değişik ülkelerden gelip üretime katkısı olmayanları, geleceğe yönelik çabaların yetersiz olduğu bir şehir.
Güya Kayseri ‘örnek, model, referans ve bir Avrupa şehri.’
Kalıcı ama basit ve ucuz kestirme şeklinde yapılan işlere damga vuranları dinlerseniz çok büyük işler başarmışlar. Yapılanları ve sonrasını görünce ‘Kayseri’ye zarar vermişler.’
Her şeyin iyisini yapar ama tramway kurulduğu yıldan bu yana yağmurlu günlerde Bel sin ve bazı bölgelerde sel, su baskını ve benzeri nedenlerden çalışamıyor. Yine imdada otobüsler yetişiyor.
‘Örnek ve model şehir’ diyenler acaba, çakarlı korumalarını bırakıp, lüks araçlardan inerek, vatandaşın yaşadığı rezilliği görüyor mu? Özellikle gündüz çıkıpta trafiğe bakıyor mu yoksa bu rezilliği görmemek için o saatlerde makamında oturmayı ya da makamında da bunları duymamak için uzaklaşıyor mu?
Uzun süredir Kayseri trafiği ‘Ulaşım yılı’ ile tıkanan trafik sorunundan kurtulacak. İstasyon caddesinden şehitliğe, eski emniyetten balıkçılara, Gar’dan hastane caddesi Düvenönü Kiçikapı arası, Trafik denetleme Şube Müdürlüğü önünden Arif Molu Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesi arası, Nato kavşağı Şehitlik arası, Melikgazi Belediye kavşağından diğer yönlere say gitsin. Her yer ve ara yolları tıkalı.
Korna sesleri, kavgalar, maddi hasarlı kazalar, tartışmalar, hakaretler, isyanlar ne ararsan var.
Zaten lüzumsuz, gereksiz o kadar çok trafik ışığı var ki! Trafik ışıkları da, yapılan yollarda çözüm olmayınca iş yine trafik ekiplerine ve polislerine düşüyor.
Otopark sorunu aldı başını gidiyor. En iyi çalışan fiyatları da bu dönemde artırılan, oto park ücretleri, parkmetreler ve deynekçiler.
Olsun parkmetreler çok iyi çalışıyor, birileri için sürekli para basıyor ya önemli değil. Şehir batmış, çıkmış, sorunları artmış hiç önemli değil. Önemli olan belirli sürede iyi para kazanmak.
Bence o yoğunlukta ilerlemeyen, tıkanan trafikteki araçlardan da belediyeler, deynekçiler park ücreti – trafikte ilerlememe bedeli almalı.
Yaşam alanları, verimli araziler birilerinin zenginleşmesi için hızla betonlaşıyor. Yan yana mezar binaların arasında çocuklar asfaltta, betonda oynamaya, yaşlılar buldukları gölgede oturmaya çalışıyor. Şehir merkezinde bile ağaçlık, gölgelik alanlar azalınca şemsiyeli tesisler devreye giriyor.
Şehir merkezindeki trafiğin isyan ettirdiği kara noktalardan birisi Düvenönü. Daha önce bu konuda öneride bulundum. Kentsel Dönüşüm çerçevesinde Meydan parkından eski Ürgüp garajına kadar olan 20-30 tek sıra eski binayı yıkmak, yeni mühendislik hesapları ile düzenleme kalıcı bir sorunu çözecek.
Siyasiler lüks-korumalı araçları artık bırakıp vatandaşın içinde gezmeli, bunları görmeli, yaşamalı. Zaten 2019 için işleri herkesin zor. Öyle makam, araç saltanatı eskisi gibi olmayacak. CİMER’e, BİMER’e, Valiliklere, Bakanlıklara, belediyelere, Parti Genel Merkezlerine atılan şikayetlerin bile geleceğe ve şimdi tribüne oynayanların uykularını kaçırdığı kesin.
Ben bu konuyu basit olarak sosyal medyada da dile getirdim. İşte bazı tepkiler…
Fatih Özdoğan: Park ücretini yasal olmadığı için ödemiyorum. Şehri, boğazı aynı çapta kalıp çeperi sürekli büyüyen bir huniye benzetiyorum. Trafik sorunu köyden şehre göç olduğu müddetçe çözülmez
Ali Aşkın: Şehirlerde raylı sistemler trafiği rahatlatmak için yapılır. Kayseri’de tam tersi yetkililer hiç mi arabayla trafiğe girmiyor? Acaba ışıklarda beklemiyor? Gerçi onların çakar lambaları varda, caddelerdeki sözde hız kesici mühendislik harikası atlama rampalarından da geçmiyorlar
Ersin Şahin: Kafanı kaldır kişi başı kaç tane araba düşüyor Kayseri’ye ve Kayseri kaçıncı sırada. Denizi merkeze getireceğiz ama CHP zihniyeti var ya işte ona da engel çıkarır. Yoksa feribot seferleride yapılacak.
Bekir Demirağ: İyi ki o beğenmediğin CHP zihniyeti var? Eğer onların muhalefeti de olmasa, vallahi bunlar milleti don- gömlek bırakırlar!.
Ali Şen: çok önemli konulara değindiğiniz için teşekkür ederim.
Sinan Bayram: Ama bizim Anadolu Harikalar Diyarımız var, orda aslanlarımız var, kaplanlarımız, kuşlarımız, ceylanlar, antiloplar, ayılar vs. Bilim Merkezi, buz pisti, su kayağı. Her mahallede spor tesislerimiz de var. Üst yapımız var oğlu var. Aşırı trafikten gidemezsek de var. Alt yapıya ne gerek.
Ahmed Eyici: Davut bey bravo kentimizin en önemli konularına büyük bir cesaretle değindiğin için önce tebrik ve sonra teşekkür ederim. İnşallah bu konuları ilgili ve yetkililere de basın olarak ulaştırabilirsin. Biz sade vatandaş olarak ulaşamıyoruzda. Zaten bir kısım muhalefette bölücüler ve hainlerle birlikte çok yoğun işleri var. Devamı gelsin destekliyoruz. Birde asfaltlaşan betonlaşan kentlerle yeşil alanların betonlaşması ve taşlaşmasını da gündeme getirirseniz iyi olur. Yeterince çevrede ağaç ve yeşil alan yok. Olanda yok ediliyor.
Necati Tokbay: Hunat civarında işyeri sahipleri araçlarını ara yollara park ederek yolu araç trafiğine kapatıyorlar. Trafikte durağan oluyor. Emniyet’te kontrol olmadığından müthiş bir yoğunluk oluyor.
Sabit Ince: Akıllarına düşürme dur.
Katip Akın: Davut abi bir halk otobüs şoförü olarak bu konuya değindiğin için teşekkür ederim.
Ahmet Keşoğlu: Başkanım bardağın dolu tarafından bahsedelim. Küçüklüğümüzde akrabalara İzmir’e giderdik. Oralara imrenirdik. Şimdi İzmir’den gelenler Kayserimize imreniyor. Trafik için çalışmalar devam ediyor.