Uçmayın.. (Köşe yazısı 18.03.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Seçimlere şurada bugünü de sayarsak iki hafta kaldı.

Tüm partilerin ve bağımsız belediye başkan,

Belediye meclis üyeliği adayları, eş ve çocukları,

Parti il, ilçe yönetimleri, aktif görev alanlar,

Partilerine sempati duyan kadınlar ile ekipleri durmaksızın çalışıyor.

Gezilerin büyük bölümü yaya, kısman araçla devam ediyor.

Bu gezi ve seçim çalışmaları ile ilgili neler görüyor, duyuyorum kısmen anlatayım..

***

Sokakta takım elbiseli, kravatlı gezenlerin büyük bölümünü gören vatandaşlar artık ‘nereden adaysın, siz kimsiniz?’ diye soruyor.

Bu arada adayın çevresinde toplananlar ‘bize projelerinizi, kendinizi anlatın’ diyerek, çay, simit ne bulduysa ısmarlatıyor ‘oyumuz size’ diyerek harçlık istiyor.

Aynı kişiler, sonraki farklı adayda da benzer yöntemi uyguluyor.

Adaylar uzaklaşınca ‘keşke her gün seçim olsa’ şeklinde konuşmaktanda kaçınmıyor.

***

Hele hele bazı adaylar var ki, kendilerini kışladaki komutan ve seçmeni de askeri zannediyor.

Bir yere gittiklerinde sadece ‘dikkat’ çektirmedikleri kalıyor.

Tepki gösterenleri azarlıyor ya da kendi tepki veriyor.

İkna etmek yerine ‘tamam sen bana oy verme tek oy eksik olsun’ diyerek çekip gidiyor.

***

Adaylar ve partililerin gittikleri yerde de istenmedik, beklenmedik grup tartışmaları da artmaya başladı.

Zıtlaşmalar, hakaretler, tepkiler, yakışmayan ne ararsanız var.

İnsanları birbirine düşüren mi?

Liderlerin konuşmaları, sözleri, işsizlik, meyve-sebze fiyatları, Suriyeliler konusu.

***

Sanki seçim bitmiş gibi mevcut belediye başkanları ile iktidar ve ittifak adayları ile yakınlarının ‘1 Nisan’da seçildiğinde’ diye sözleri milleti de, seçmeni de ister istemez çıldırtıyor.

‘Sanki bizim oyları ipotek altına almışlarda, konuşmalarına bak’ diye tepki gösteriyor.

Sürekli birbirlerine  ‘gaz’ vermelerinin sonucu belki de hayal kırıklığı olacak.

Tek yanlı basın nedeniyle bunlar gizlenirken, seçmen ‘uçmayın birader’ diyor.

***

İttifaklarda halen taban ile tavan arasında gerginlik gözlerden kaçmıyor.

Öyle meydanlara taşımalı seçmenlere kimse inanmıyor.

Zaten şurada seçime sayılı günler kaldı, ortada seçim havası yerine ‘geçim havası’ var.

Ama geçim derdini görmeyenler halen o şımarıklık ile devam ediyor.

Muhalefet ve ittifakı, Pazar yerlerine, marketleri gezerek bu konuda daha başarılı seçim çalışması yürütüyor.

***

Eskisi gibi açılış, temel atma, gösteriş, miting istenmiyor.

Ama aday olamayanlar her gün yeni ‘Şunu yaptım, bunu yaptım’ tanıtımında.

Bu tanıtımda partisinden fazla destek ve kimse yok.

Birde aday gösterilmeyenler, gösterilen adayların adeta sağ kolu gibi. Adaylardan daha çok o gezilerde kendilerini anlatıyor, çay-kahve içerek kendini tatmin ediyor, hırsına hırs katıyor.

***

Kendilerine yakın STK’ları, işyerlerini, işadamlarını, sanayicileri gezenlerde ‘Bu iş bitti’ şımarıklığı yaşıyor.

Oysa siyasette saniyelerin bile önemli olduğu hele hele şu günlerde bu şımarıklık hiç iyi değil.

Erken ‘yüz eskimesi’ yaşayanlar, asıl sorunu seçim sonrası yaşayacaklar gibi.

Benden tavsiye, şimdiden huzurunuzu bozmayın, ailenize sahip çıkın, stres ve gerginlik yaşamayın, yaşatmayın.

***

Ben sürekli tramvay ve belediye otobüslerini kullanan biriyim.

Toplu ulaşımda vatandaşlar en çok bu konuyu soruyor.

‘Hani bize hizmet edecekler? Hani bizim gibi bu kalabalıkta seyahat etmiyorlar, bizi dinlemiyorlar. Gösteriş için arada el sıkmalarını artık istemiyoruz. Öyle takım elbise giyerek, kravat takarak artık bizi kimse kandıramaz. Hele hele arkalarındaki kalabalığa kimse güvenmesin’ diyor.

***

Bir de adayların peşinde sürekli gezen gaz veren ‘her dönemin, her anın, her günün adamları’ var.

Her partinin şehir içi gezilerinde, onları yalnız bırakmıyorlar. Sürekli alkışla tempo tutuyorlar, gaz veriyorlar.

Oysa bunu yaparken bile onlara kendileri bile inanmıyor.

O ‘oynakbaşı’ları da millet ‘yüzlerine tükürsen’ dualarını alırsın’ diyerek tanıtıyor.

***

Aslında siyasilere en iyi mesaj verenler halkın sanatçıları, şairler, yazarlar.

Ama onlarda kendilerine göre bir yol tutturmuş gidiyorlar.

Çoğu yeni destanlar yazıyor, filmler, klipler çekiyor.

Yer tutunmak için ‘güvercin taklaları’nı aratıyorlar.

Onlar mı, seçimden sonra işleri çok zor.

***

45 yıllık gazeteci, televizyoncu, basın mensubu olarak adaylara, partilere, liderlere, sempatizanlarına önerim olacak.

Zafer sarhoşluğu ile şımarmayın, uçmayın, her şeyi garanti görmeyin.

Seçmeni, siyasilerin cambazlığına sizler alıştırdınız.

Projelerin, hizmetlerin, yatırımların, beklentilerin, önerilerin, isteklerin artacağı bu çağda seçmende siyasiler gibi oradan oraya zıplıyor, herkesin gönlünü alırken hem uçuyor hem gaz veriyor.

Ama o gazı balona benzetenlerde çok.

Geçmişte olduğu gibi seçim sonrası hastanelik olmayın, kalp krizi geçirmeyin, hayal kırıklığı yaşayıp, sinirlerinizi bozmayın, ciddi travma yaşamayın.