Türk Sağlık Sen: Angarya yasaktır, hiç kimse zorla çalıştırılamaz

Türk Sağlık sen  Kayseri Şube Başkanı Kamil Ünal, Şehir Hastanesinde başta II. Ve III. Basamak Yoğun Bakım birimleri olmak üzere birçok birimde personel sıkıntısı nedeniyle aktif çalışan personelin performansının üzerinde çalıştırıldığını iddia etti.  Ünal ‘İş yoğunluğunun belirli birkaç personele yüklendiği ve bu suretle dinlenme hakkının ihlal edildiği, bu durumun hukuka ve yasalara açıkça aykırı olduğunu sizlerin huzurunda bir kez daha belirtmek istiyoruz’ dedi, şunları söyledi.

Anayasamızın “Angarya Yasağı” başlığını taşıyan 18. maddesinde; “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.” hükmü düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasamızın 50. maddesi: “Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır…” şeklindedir. Anayasanın açık hükmüne aykırı olarak idarenin işlem tesis etmesi düşünülemeyeceği gibi, İdare Mahkemelerinin de Anayasaya aykırı bir idari işlemi iptal edeceği kuşkusuzdur.

Danıştay 1.Dairesi’nin 07.06.1982 tarih ve 1982/119 esas, 1982/121 sayılı kararında “Dinlenmenin sağlığı korumanın koşullarından biri olduğu, ayrıca, dinlenen memurun çalışmaktan doğan yorgunluğu ve yıpranmayı gidermiş olmaktan dolayı iş hayatında daha verimli olacağı kuşkusuzdur.” şeklinde dinlenme ve izin haklarının önemine ve yeterince dinlenmeden çalışmanın ve çalıştırılmasının hukuka aykırılığına ve verimsizliğine dikkat çekilmiştir.

Bilindiği gibi, Yataklı Sağlık Tesislerinde Yoğun Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Tebliğ’in “Erişkin Yoğun Bakım servislerinin Asgari Donanım, Personel ve Hizmet Standartları” başlıklı Ek-1 de II. Seviye yoğun bakım ünitelerinde ; “Günün her saatinde, serviste her 3 yatak için en az bir hemşire/sağlık memuru, III. Seviye yoğun bakım ünitelerinde ise ; “Günün her saatinde, serviste her 2 yatak için en az bir hemşire/sağlık memuru” bulundurulur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, her üç yatak için en az bir hemşire/Sağlık Memuru bulundurulması zorunludur.

Sağlık hizmetlerinin aksamaması amacıyla unvan ve branşlar itibari ile o yerde bulunması gereken personel sayısının ne olduğu mevzuatlarda açıkça belirlenmiştir. Şehir Hastanesi için belirlenmiş olan Personel Dağılım Cetveline rağmen fiili olarak bu sayının altında personel çalışmasının hakkaniyete ve kamu yararına aykırı olduğu açıktır. Dinlenme hakkının tesis edilmemesi nedeniyle kamu yararı ilkesine zarar verildiği gibi, dinlenmeden çalışan personel için gerek disiplin gerekse cezai sorumluluk doğurabilecek iş ve işlemlerle karşılaşabilecek olunduğu da kaçınılmazdır. Zira ifa edilen iş sağlık hizmetidir ve telafisi mümkün değildir.

Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesinin 8/2.maddesi ile aynı sözleşmenin 11/1.  maddesinde yer alan yaşam standardı ile ilgili “kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam standardına sahip olma hakkı” ile 7/d. maddesinde yer alan “Dinlenme, boş zaman, çalışma saatlerinin makul ölçülerde sınırlanması hakkı …” gasp edilmektedir.

İdarenin takdir yetkisi sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır. İdarenin mevcut yasal düzenlemeleri uygulamak zorunda olduğu gibi çalışma ortamında iş barışı ve huzurunu sağlamak ve korumak da zorunda olduğu da muhakkaktır.

Kadrosu Şehir Hastanesinde olup da İl Sağlık Müdürlüğü merkez birimlerde geçici görevlendirme yoluyla ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı sağlık memurları sağlık hizmetleri dışında görevlendirilmektedirler. Bu görevlendirmeler sonucunda, sahada aktif olarak çalışan sağlık hizmeti sınıfındaki personellerimizin iş yükleri artmakta, personel yetersizliğinden dolayı fazla mesai ile çalışmak zorunda bırakılmakta, anayasal hakkı olan dinlenme hakkı elinden alınmakta ve ödenen nöbet ücretleri sonucunda kamu zararı oluşmaktadır.

Şehir Hastanesinde personelimiz eksik istihdamdan dolayı 80 saat, 100 saat, 130 saat fazla mesaiyle çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Artık bıçak kemiğe dayandı. Çalışma barışı bozuldu. Tükenmişlik sendromları had safhaya ulaştı. Çocuklar anne ve babalarını göremez oldu. Çocuklarımız, anne ve babalarına nöbet yazanlara sitem dolu sözler söyler hale geldiler.

Buradan Kayseri’mizde sağlığı yöneten idarecilerimize sesleniyorum.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.

Yöneticilerimizi Anayasamıza ve yasalarımıza uymaya davet ediyorum.

Şehir Hastanesinde III. Seviye yoğun bakım ünitelerinde hukuka aykırı şekilde bir sağlık personeline 2 hasta yerine 3 hasta bakma zorlamasından derhal vazgeçilmelidir.

Kadrosu Şehir Hastanesinde olup da İl Sağlık Müdürlüğü merkez birimlerde geçici görevlendirme yoluyla ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve toplum sağlığı sağlık memurlarının sağlık hizmetleri dışında yapılan görevlendirmelerinin acilen iptal edilerek asıl görev yerlerine başlatılmalıdır.

Türk Sağlık-Sen olarak çalışanlarımızın geçmişte de yanındaydık, bugün de yanındayız, yarında yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Herkes duysun ve bilsin ki; nerede bir haksızlık varsa, haksızlığa karşı mücadele eden Türk Sağlık-Sen vardır.’