Türk ailesi küçülüyor, bireylerin dörtte biri yoksulluk sınırının altında!

İstatistiklerle Aile, 2016 verilerine göre, Türkiye’de 2012 yılında 3,7 olan ortalama hanehalkı büyüklüğü, 2016 yılında 3,5 kişiye geriledi. Yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranı 2015 yılında %21,9 olurken, kız çocuklarının eğitimlerini yarıda bırakmasının başlıca nedeni hala ailelerin izin vermemesi…

BM Genel Kurulu tarafından alınan kararla, 1994 yılından bu yana 15 Mayıs günü, Uluslararası Aile Günü olarak kutlanıyor. Her yıl ailenin korunması ve güçlendirilmesi amacıyla belli temalara dikkat çekilen Uluslararası Aile Günü’nün bu yılki teması, “Aileler, Eğitim ve Refah” olarak belirlendi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Uluslararası Aile Günü öncesinde, ülkemizdeki aile yapısını ortaya koyan temel istatistikleri içeren İstatistiklerle Aile, 2016 derlemesi sonuçlarını yayınladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye’de 2012 yılında 3,7 olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalarak, 2016 yılında 3,5 kişi olduğu görüldü.

İllere göre incelendiğinde; 2016 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 6,7 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 5,9 kişi ile Hakkari, 5,8 kişi ile Şanlıurfa illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,7 kişi ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini 2,8 kişi ile Eskişehir, Balıkesir ve Tunceli illeri izledi.

Yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya yalnız ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler, çekirdek aile olarak tanımlanıyor. Ülkemizde çekirdek ailelerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında %67,4 iken, 2016’da %66,4 olurken, 2014’de %13,9 olan tek kişilik hanehalklarının oranının 2016 yılında %14,9’a yükseldiği görüldü.

Birden fazla çekirdek aile veya en az bir çekirdek aile ile çekirdek aile üyesi olmayan en az bir kişiden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı ise %16,7’den %16,3’e geriledi. Çekirdek aile bulunmayan hanehalklarının oranı ise 2014 yılında %2,1 iken, 2016 yılında %2,4’e yükseldi.

Türkiye’de 2016 yılında toplam hanehalklarının %8,2’sini, yalnız ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Bu gruptaki hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller %10 ile İzmir, %9,8 ile Adana ve %9,7 ile Malatya; en düşük olduğu iller ise %5,8 ile Bayburt, %5,9 ile Tokat, %6,2 ile Bitlis, Nevşehir, Burdur ve Yozgat oldu.

Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında %29,9 ile Şırnak olurken, bu ili %26,4 ile Hakkari ve %25,9 ile Batman izledi. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il ise %10,3 ile Çanakkale oldu. Çanakkale’yi %10,5 ile Eskişehir ve %11,2 ile Balıkesir izledi.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan 15 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı %18,3. Bunların eğitimlerini yarıda bırakma nedenlerinde; birinci sırada %45,5 ile ekonomik nedenlerin, ikinci sırada %22,7 ile ailenin izin vermemesinin, üçüncü sırada ise %12,3 ile eğitimde başarısızlığın yer aldığı görüldü.

Erkeklerin en fazla %58,7 ile ekonomik nedenler, %16,6 ile eğitimde başarısızlık ve %7,5 ile ailenin izin vermemesi sebebiyle, kadınların ise en fazla %38,1 ile ailenin izin vermemesi, %32,3 ile ekonomik nedenler ve %9,5 ile evlenme/nişanlanma/anne olma/hamile kalma sebebiyle eğitimlerini yarıda bıraktıkları gözlendi.

Aynı araştırmayı göre; 15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin %49,8’inin eşleri ile aile ve akraba çevresinden, %28,2’sinin komşu ve mahalle çevresinden, %10,3’ünün ise eşleri ile arkadaş (okul ve iş dışı) çevresinden tanıştıkları görüldü.

15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin %23,2’sinin eşi ile akraba olduğu belirlendi.

Akraba evliliklerinin en yaygın olduğu bölge %42,6 ile Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt), en düşük oranda görüldüğü bölge ise %8,9 ile Batı Marmara (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) oldu.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; kadınların en yüksek oranda sırasıyla, %78,1 ile ev düzeninde, %58 ile alışveriş konularında ve %56,1 ile komşularla ilişkilerde karar alma önceliğinin olduğu görüldü. Erkekler ise %70,6 ile tatil ve eğlence konusunda, %65,9 ile ev seçiminde ve %59,7 ile akrabalarla ilişkiler konularında karar alıcı oldu.

Zaman kullanım araştırması, 2014-2015 sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin hanehalkı ve aile bakımına harcadıkları sürenin bir günde ortalama 2 saat 45 dakika olduğu görüldü. Erkeklerin bu faaliyet için harcadıkları süre 53 dakika iken, kadınlar için 4 saat 35 dakika oldu. 15 ve daha yukarı yaşta çalışan bireylerin bu faaliyete günde ortalama 1 saat 34 dakika, çalışmayan bireylerin ise 3 saat 47 dakika ayırdığı görüldü.

Hanehalkı ve aile bakımına ayrılan zaman bakımından, çalışan erkekler bu faaliyete günde ortalama 46 dakika, çalışan kadınlar 3 saat 31 dakika ayırırken, çalışmayan erkekler günde ortalama 1 saat 7 dakika, çalışmayan kadınlar ise 4 saat 59 dakika ayırıyor.

15 ve üzeri yaştaki bireylerin hanehalkı ve aile bakım faaliyetlerine harcadıkları zamanın %14,5’i çocuk bakımına ayrılırken, erkekler hanehalkı ve aile bakım faaliyetlerine ayırdıkları toplam sürenin %17,2’sini, kadınlar ise %14,1’ini çocuk bakımına ayırdı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre; 8 Mayıs 2017 tarihi itibariyle Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 4 bin 242. En fazla koruyucu aile 386 aile ile İstanbul’da iken, bunu 310 aile ile İzmir, 254 aile ile Ankara, 160 aile ile Kayseri ve 140 aile ile Kocaeli illeri takip etti.

15 ve üzeri yaştaki bireylerin %30,4’ü koruyucu aile olmayı istediğini, %53,5’i istemediğini, %16,1’i ise konuya ilişkin bilgisinin olmadığını beyan etti. Koruyucu aile olmayı isteyen erkeklerin oranı %28,2, kadınların oranı ise %32,6 oldu.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaştaki bireylerin akraba ve yakınlarını en fazla %65,4 ile dini bayramlarda bayramlaşma için ziyaret ettiği görüldü.

Bayramlaşmadan sonra akraba ve yakınlar en fazla sırasıyla; %61,6 ile başsağlığı için, %59,3 ile düğün, nikah vb. törenlerde, %56,7 ile hasta ziyareti için, %49,5 ile bebeği olan yakınlar için bebek görmede, %47,5 ile kabir/mezarlık ziyaretinde, %46,9 ile askere gidenleri uğurlamada veya karşılamada, %46,8 ile hac veya umre ziyaretlerinde, %45,9 ile ev alan yakınları için ev görmede ziyaret ettikleri belirlendi.

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı 2016 yılında %70,2 oldu. Erkeklerin %76,3’ü kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için %64,3 olduğu görüldü.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 yaş ve üzeri yaştaki bireylerin %74,4’ü ailelerini mutlu olarak tanımlarken, %20’si ailesinin mutluluk düzeyini orta buld, %5,7’si ise ailesini mutsuz olarak beyan etti.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranının 2015 yılında %21,9 olduğu görüldü. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hanehalklarının %29,3’ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.

18 yaşından küçük olan veya 18-24 yaşında olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanan bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı %26,7 iken, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranı %7,9 oldu.