TUİK’ten: Dünya nüfusu, Tüketici fiyat, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, reel getiri

Dünya Nüfus Günü, 2021
Bu yılın teması, üreme sağlığına ve tüm insan haklarına öncelik verilmesi oldu
Türkiye İstatistik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğü verilerine göre; Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından, 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı tarih olan “11 Temmuz 1987” tarihi “Dünya Nüfus Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu özel günde Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından her yıl nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
UNFPA, son yüzyılın en büyük küresel sağlık sorunu olan Covid-19 salgınının dünyadaki tüm insanları, özellikle de “kırılgan nüfus” olarak tanımlanan grupların sağlığını tehdit ettiğine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini şiddetlendirmekte olduğuna vurgu yapmaktadır. UNFPA, pandemi döneminde sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu ülkelerde üreme sağlığı hizmetlerine ve aile planlama yöntemlerine erişim sağlayamayan ve ayrıca aile içi şiddete maruz kalan kadın ve kız çocuklarına dikkat çekmektedir.
Bu doğrultuda UNFPA, 2021 yılı Dünya Nüfus Günü temasında, değişen doğurganlık oranlarının çözümünün üreme sağlığına ve tüm insan haklarına öncelik verilmesi ile sağlanacağına vurgu yaptı. Bu konuda atılabilecek ilk ve en önemli adım kadın ve kız çocuklarının mevcut durumlarına yönelik en güncel temel istatistiklere sahip olabilmektir. Haber bülteninde bu amaçla doğurganlık ve evlenmeler konusunda temel bilgiler sunulmaktadır.
Türkiye, nüfus büyüklüğüne göre sıralamada 235 ülke arasında 19. sırada yer aldı
Birleşmiş Milletler nüfus tahminlerine göre 2020 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 794 milyon 798 bin 729 kişi olduğu tahmin edildi. Bu tahminlere göre en fazla nüfusa sahip ülke 1 milyar 439 milyon 323 bin 774 kişi ile Çin olurken, bu ülkeyi 1 milyar 380 milyon 4 bin 385 kişi ile Hindistan, 331 milyon 2 bin 647 kişi ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) izledi. Bu üç ülke dünya toplam nüfusunun %40,4’ünü oluşturdu.
Türkiye, 83 milyon 384 bin 680 kişi nüfusu ile nüfus büyüklüğüne göre 235 ülke arasında 19. sırada yer alırken, dünya toplam nüfusunun %1,1’ini oluşturdu.
Türkiye verisinin kaynağı TÜİK’tir.
Yıl ortası nüfuslardır.
Canlı doğan bebek sayısı 2020 yılında 1 milyon 112 bin 859 oldu
Canlı doğan bebek sayısı 2019 yılında 1 milyon 186 bin 560 iken, 2020 yılında 1 milyon 112 bin 859 oldu.
Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade etmektedir. Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2020 yılında 1,76 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum doğurganlığın, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi.
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,71 çocuk ile Şanlıurfa oldu
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2020 yılında 3,71 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,22 çocuk ile Şırnak, 2,88 çocuk ile Ağrı ve Siirt izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,29 çocuk ile Karabük oldu. Bu ili 1,31 çocuk ile Zonguldak ve Kütahya izledi.
Toplam doğurganlık hızının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2020
Yaşa özel doğurganlık hızının en yüksek olduğu yaş grubu 25-29 oldu
Yaşa özel doğurganlık hızı, belli bir yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir.
Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, 2001 yılında en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı binde 144 ile 20-24 yaş grubunda iken 2020 yılında binde 115 ile 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu durum, doğurganlığın kadının daha ileri yaşlarında gerçekleştiğini gösterdi.
Adölesan doğurganlık hızı düştü
Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir. Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından oldukça önem taşımaktadır.
Adölesan doğurganlık hızı, 2001 yılında binde 49 iken 2020 yılında binde 15’e düştü. Diğer bir ifadeyle, 2020 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 15 doğum düştü.
Doğum yapan annelerin ortalama yaşı 29,0 oldu
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2020 yılında 29,0 oldu. Diğer yandan ilk doğumunu 2020 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 26,5 oldu.
Doğum yapan annelerin %35,0’ı ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunu
Doğum yapan annelerin eğitim durumları incelendiğinde, 2019 yılında ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının %34,7, lise veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının %20,8 ve yüksek öğretim mezunu olan annelerin oranının %25,9 olduğu görülürken 2020 yılında ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının %35,0’a, lise veya dengi okul mezunu olan annelerin oranının %22,2’ye ve yüksek öğretim mezunu olan annelerin oranının ise %27,7’ye yükseldiği görüldü.
Diğer taraftan, 2019 yılında doğum yapan annelerin %2,4’ünün okuma yazma bilmediği, %7,4’ünün okuma yazma bildiği fakat bir okul bitirmediği, %8,7’sinin ilkokul mezunu olduğu görülürken, 2020 yılında bu oranların sırasıyla %1,9’a, %6,4’e ve %6,8’e düştüğü görüldü.
Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı yükseldi
İlk evlilik yaşının doğumlar üzerinde önemli bir etkisi olup daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunmakta, bu da genellikle yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabilmektedir. Kadınlarda 2015 yılında 24,4 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2020 yılında 25,1’e yükseldi.
Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı
Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2010 yılında %7,8 iken 2020 yılında %2,7’ye düştü.
16-17 yaş arasında evlenen kız çocuklarının toplam evlenmeler içindeki oranı, 2002-2020
Yaş grubu 20-24 olan evli kadınların %4,6’sı 18 yaşından önce evlendi
Birleşmiş Milletler İstatistik Komisyonu tarafından 2013 yılında kabul edilen “Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri 52 Minimum Gösterge Seti”nde yer alan göstergelerden biri olan “20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenen kadınların oranı” 2010 yılında %8,2 iken 2020 yılında %4,6 oldu.

Tüketici Fiyat Endeksi, Haziran 2021
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %17,53, aylık %1,94 arttı
TÜİK Kayseri Bölge Müdürlüğünden alınan verilere göre Kayseri,Sivas ve Yozgat bölgesinde 2021 Haziran ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %2,33 artış, bir önceki yılın aralık ayına göre %9,06 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,36 artış ve oniki aylık ortalamalara göre ise % 14,58 artış gerçekleşmiştir.Kayseri,Sivas ve Yozgat bölgesinde ana harcama grupları itibariyle 2021 Haziran ayında endekste yer alan gruplardan en fazla artış gösteren grup %5,89 ile lokanta ve oteller olurken, bunu %5,32 ile mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri, %5,08 ile giyim ve ayakkabı ve %3,49 ile eğlence ve kültür takip etti. En çok düşüş olan grup ise % 0,01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Kayseri,Sivas ve Yozgat bölgesinde 2021 Haziran ayında bir önceki aya göre fiyatı en çok artan seçilmiş maddeler değişim oranlarıyla birlikte sırasıyla %21,29 ile tişört (kadın için), %12,44 ile pencere (pvc) ve %9,72 ile yatak (tek kişilik) olurken, en çok düşüş gösteren seçilmiş maddeler değişim oranlarıyla birlikte sırasıyla % 39,49 ile sarımsak ve % 19,48 ile patlıcan oldu
TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,94, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,55 artış gerçekleşti.
Yıllık TÜFE’ye göre 6 ana grup daha düşük, 6 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış %2,01 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, %6,13 ile haberleşme, %7,05 ile giyim ve ayakkabı ve %10,86 ile eğitim oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %26,29 ile ulaştırma, %25,69 ile ev eşyası ve %19,99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları (%), Haziran 2021
Aylık TÜFE’ye göre 5 ana grup daha düşük, 7 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Aylık düşüş gösteren tek grup %0,01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Haziran ayında en az artış gösteren ana gruplar %0,35 ile haberleşme, %0,80 ile sağlık ve %0,88 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Haziran ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, %4,50 ile ev eşyası, %4,46 ile eğlence ve kültür ve %3,82 ile lokanta ve oteller oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre aylık değişim oranları (%), Haziran 2021
Haziran 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 55 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 54 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 306 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %18,16, aylık %2,44 arttı
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %2,44, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,08, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,16 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,87 artış gerçekleşti.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Haziran 2021
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %42,89, aylık %4,01 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %4,01, bir önceki yılın Aralık ayına göre %22,04, bir önceki yılın aynı ayına göre %42,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %25,38 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat yıllık %45,87 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %35,34, imalatta %45,87, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %11,22, su temininde %28,59 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %54,89, dayanıklı tüketim malında %33,05, dayanıksız tüketim malında %28,25, enerjide %41,74, sermaye malında %31,65 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık %3,78 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,92, imalatta %3,78, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %7,46, su temininde %0,19 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %4,26, dayanıklı tüketim malında %2,56, dayanıksız tüketim malında %2,57, enerjide %7,28, sermaye malında %2,51 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları (%), Haziran 2021
Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 21 alt sektör daha düşük, 8 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış; %10,43 ile giyim eşyası, %11,22 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı, %13,10 ile deri ve ilgili ürünler olarak gerçekleşti. Buna karşılık ham petrol ve doğal gaz %181,45, kok ve rafine petrol ürünleri %123,80, ana metaller %100,04 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Sektörlere göre Yİ-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Haziran 2021
Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 23 alt sektör daha düşük, 6 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Tütün ürünleri aylık değişim göstermeyen tek alt sektör oldu. Aylık en düşük artış; %0,07 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %0,19 ile su ve suyun arıtılması ve damıtılması, %0,85 ile basım ve kayıt hizmetleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %8,84, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) %8,12, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %7,46 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Haziran 2021

Aylık en yüksek reel getiri Amerikan dolarında oldu

En yüksek aylık reel getiri, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde %0,95 oranında Amerikan dolarında gerçekleşti. Ancak aynı dönemde yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde Amerikan doları %1,06 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın %1,85, Euro %1,86, mevduat faizi (brüt) %2,61, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %2,68 ve BIST 100 endeksi %4,86 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise külçe altın %0,15 ve Euro %0,14 oranlarında yatırımcısına kazandırırken; mevduat faizi (brüt) %0,63, DİBS %0,71 ve BIST 100 endeksi %2,93 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Finansal yatırım araçlarının aylık reel getiri oranları, Haziran 2021

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %6,11, TÜFE ile indirgendiğinde ise %14,44 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %15,64, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,02 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçlarının üç aylık reel getiri oranları, Haziran 2021

Altı aylık değerlendirmeye göre Amerikan doları; TÜFE ile indirgendiğinde %2,98 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlarken; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde ise %8,49 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %19,15, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,02 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçlarının altı aylık reel getiri oranları, Haziran 2021

Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri Euro’da gerçekleşti

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde Euro; TÜFE ile indirgendiğinde %15,08 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağlayan yatırım aracı olurken; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde ise %5,35 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın %6,52, BIST 100 endeksi %10,98, Amerikan doları %11,58, mevduat faizi (brüt) %24,24 ve DİBS %30,74 oranlarında kaybettirmiştir. TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın %13,66, BIST 100 endeksi %8,23 ve Amerikan doları %7,50 oranlarında yatırımcısına kazandırırken; mevduat faizi (brüt) %7,89 ve DİBS %15,79 oranlarında kaybettirmiştir.