“TÜGVA Gençlik Buluşması”nda ve Talas Danışma Meclisi’nde konuştu

Düzenlenen etkinlikte öğrencilerle bir araya gelen Bakan Özhaseki, Müslüman insanlar olarak çevre anlayışı içerisinde emanet kavramına sahip olduklarını belirterek, Müslüman medeniyetlerinin tarihte örnek yapılar sunduklarını söyledi. Öğrencilere kısa süre içinde hayata geçirilecek projeleri anlatan zhaseki,  eski mahalle yaşamına doğru dönecek planlamalar yapıldığını dile getirdi. Özhaseki “Elbette akıllı şehirler kuracağız. İnsanoğlunun anlamakta bile güçlük çekeceği modernite içerisinde bu şehirleri kuracağız, ama mahalle konsepti içerisinde kuracağız” ifadesini kullandı.

 Yazar Ruşen Keleş’in kitabını incelediğini ve 1960’lı yıllarda İstanbul’da gecekondu sayısının 79 bin, 1994 yılında ise 640 bin olduğuna dikkat çeken Özhaseki, şöyle konuştu: “İnsanların rastgele gece yarısı ev yapmasını sağlamak, bir yöneticinin çok sevineceği ve övünebileceği bir şey mi? Bu İstanbul’a ihanet değil mi? Bir o kadarda kaçak yapı var, etti mi 1,5 milyon. 60’lı yıllarda siz vardınız, 70’li yıllarda, 94’e kadar siz vardınız. 1,5 milyon civarında depreme dayanıksız, Allah korusun ciddi bir deprem olduğunda yerle yeksan olacak binayı siz yaptırdınız. Susuzluğu İstanbul’a siz çektirdiniz. Şehircilik başlı başına bir iş… Bizim biran önce kendi medeniyet kodlarımıza da dönmemiz lazım. Şuan yapı stoku itibari ile biraz sağlıksız birazda kimliksiz yapılara sahibiz. Önümüzdeki sene epey bir kanunumuz gelecek. Bunlar tartışılırken şehircilikle ilgili düşündüklerimizin hepsini ortaya koyacağız inşallah”

Bakan Özhaseki, son zamanlarda Müslüman coğrafyasında yaşanan olaylarda Türkiye’nin önemli bir görev üstlendiğini hatırlattı. Kudüs ile ilgili son zamanlarda yaşanan olaylarda da Türkiye’nin önemli işler yaptığını vurgulayan Özhaseki, “Öyle bir yerde mazlumların sesi olan bir ülke haline geldik. Zalim bir dünyanın vicdanı olan bir ülkesi haline geldik. Aslında üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası da son dönemin mazlumlarının sığınma coğrafyasıdır. Bu ülke son yüzyılın mazlumlarının sığındığı tek coğrafyadır. Balkanlarda, Kafkaslarda, Arap coğrafyasında daralan herkes buraya gelmedi mi? Burada bir ve beraber bir millet olduk.” dedi.

İstanbul’da inşa edilen 3. Havalimanına ilişkin açıklamalarda da bulunan Bakan Özhaseki, gezi olayları sırasında olaylara karışanların Ankara’da hükümetten ne istediklerini dinlediğini de söyledi. Söz konusu kişiler için, “Bize ’12 milyon ağaç dikin’ deselerdi. Helal olsun 12 milyon ağaç istiyorlar derdik” diyen Özhaseki, onların tam tersi görüşte olduğunu anlattı. Bakan Özhaseki, “Bunu istemediler. Bir üçüncü hava limanı yapımından vazgeçin, iki, üçüncü köprüden de vazgeçin, üç, nükleer tesisten de vazgeçin. Yatırımları da durdurun. Nükleer tesisler çevreye çok zarar veriyor… Dünyada şuanda 454 tane nükleer tesis var. Fransa Amerika gibi ülkeler enerjisinin çoğunluğunu nükleerden elde ediyorlar. Nükleere geçmek demek başka bir teknolojiye geçmek demek. Bizde 2 tane kuruluyor, buna neden karşı çıkıyorsunuz? Eyfel kulesinin üzerinde bir pergel kurun 200 kilometre açın 6 tane nükleer tesis var. Londra’nın etrafında 9 tane, Madrid’in etrafında 4 tane nükleer tesis var. Şu anda halen devam eden 50’nin üzerinde nükleer tesis inşaatı var. Üçüncü hava limanını istemeyen kim? Onu neden yapmıyoruz. Türkiye öyle bir noktadaki 50’den fazla ülkeye en geç 3 saate ulaşabiliyoruz. Bu da bizim için bir lütuf. Doğu ile batının kesişme noktasındayız. Bu hava limanı bazı hava limanlarını pabucunu dama atacak ondan istemiyorlar”

Öte yandan AK Parti Talas İlçe Teşkilatı’nın Aralık Ayı Danışma Meclisi Toplantısı’nada  katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, muhalefete yönelik eleştirilerde bulunarak CHP’nin Türkiye’ye düşman ülkelerle aynı tavrı takındığını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi yurt dışına şikayet etmekle bir kazanım elde edemeyeceğini vurgulayan Özhaseki, “Kemal efendi yurt dışına çıkıp ‘Türkiye güvenli ülke olmaktan çıkıyor’ diyor. Yabancı şirketlerin yönetimlerinin İstanbul’da toplanmasına mani olmaya çalışıyorlar. Emperyal ülkeler de turizm için ‘Türkiye’ye gitmeyin. Orası güvenli değil’ diyorlar. Onlar diyor da sana ne oluyor Kemal efendi? Sen Türkiye’yi nasıl karalarsın? Geçen gün bunların grup başkanları Mecliste ‘Ne yaparsanız yapın muhalefet etmeye devam edeceğiz’ diyor. Allah söyletiyor bunlara. Ne biçim adamsınız siz ya? Dün bunlar devrimcilikle övünüyordu. Bunlar için Amerikan emperyalizmine karşı olmak bir şerefti ama ne yazık ki bugünkü CHP’nin yöneticileri için Amerika’nın yaptığı işlere alkış tutmak şeref haline geldi.” diye konuştu.