KESK, TSS ve Memur-Sen’den seyyaren zam talebi

KESK Kayseri şubeler Platformu tarafından Kayseri’nin  Cumhuriyet meydanında  düzenlenen maaş zamlarını protesto ve bordro yakma eyleminde, insanca yaşayabilecek ücret, zam ve sosyal destek talepleri tekrarlandı. İktidarın, TUİK üzerinden  enflasyonu ve pazar fiyatlarını düşük göstermemesi, siyasilerin  ekranlardan değil, halkın içinde olması istekleri tekrarlandı.

TSS: Salgınla mücadelenin kahramanlarının yüzlerini güldürmesini bekliyoruz

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Ünal, memurların enflasyona ve ekonomik olumsuzluklara ezdirilmemesini, maaşlardaki erimeyi telafi edecek ek bir zamla salgınla mücadelenin kahramanlarının yüzlerinin güldürülmesini beklediklerini açıkladı. Ünal’ın bu konudaki açıklaması şöyle.

Hepinizin bildiği gibi memur maaş zamları açıklandı. Ne yazık ki, memur ve emeklilerin maaşlarına yapılan artışlar ülkemizin gerçekleriyle örtüşmüyor. Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun bile altında kalıyor ve sürekli eriyor. Bu durum küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal almıştır. Memurlarımız ve emeklilerimiz, yoksulluk içinde en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır. Toplu sözleşme görüşmeleri de etkisiz sendikalar ve malum konfederasyon yüzünden yaralara çare üretmekten uzak kalmaktadır. 2019 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kamu görevlileri ile emeklilerin sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir kazanım sağlanamadığı gibi 2020 yılı için altışar aylık dönemler halinde yüzde 4’er, 2021 yılı için ise yüzde 3’er oranında zam yapılması karara bağlanmıştı. Buna bağlı olarak 2020 yılı içerisinde memur ve emekli maaşlarına enflasyon farkı da dahil olmak üzere yüzde 11,56 zam yapılmışken yıllık enflasyon yüzde 14,60 olmuştur. Dolayısıyla geçtiğimiz yıl memur maaşları resmi enflasyon karşısında yüzde 3,04 erimiş bulunmaktadır.

TÜİK’in resmi enflasyonu yıllık yüzde 14,6 oldu ama çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,12; ulaştırma yüzde 21,12; gıda yüzde 20,61; ev eşyası yüzde 18,04; sağlık harcamaları yüzde 16,67 oranında zamlandı. Memur maaşlarına 2020 yılının tamamı için ortalama 463,86 TL zam yapıldı buna karşılık aynı dönemde dört kişilik ailenin insanca yaşamak için vazgeçemeyeceği zorunlu harcamaları 965,10 TL yükseldi. Yani yalnızca geçen yıl memurun alım gücü aylık tam 501,24 TL azaldı. 2021 yılına ilişkin olarak ise memur maaşlarına, yılın her iki yarısı için yüzde 3, toplam kümülatif yüzde 6,1 oranında zam yapılması kararlaştırılmıştır. Buna karşın TCMB enflasyon tahminini yüzde 9,4 olarak güncellemiştir. 2021 yılında enflasyon hedefine ulaşılsa bile memur maaşlarının gerçekleşen enflasyon karşısında yine en az %3,5 eriyeceği daha şimdiden kesinleşmiştir. Zaten ocak ayında alınan yüzde 3 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecektir. Hal böyle olunca memur ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha büyümektedir.

Memur ve emeklilerimiz alışveriş yapamaz, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Ama her ne hikmetse kamuoyunda sanki memurların bir eli yağda bir baldaymış gibi afaki maaş rakamları dolaşmaktadır. Halbuki kamuoyundaki rakamlarla memurlarımızın eline rakamlar arasında dağlar kadar fark vardır.  Ülkedeki gelir dağılımında adaletin sağlanması için en önemli araçlardan bir tanesi benimsenen ücret politikalarıdır. Bir süredir var olan ekonomik daralmanın yanı sıra COVID-19 salgınının da etkisiyle tüm dünya ekonomileri zor günlerden geçmektedir. Dünyada pek çok devlet bu olumsuzlukları bertaraf etmek için çalışan, çalışmayan toplumun tüm kesimlerine doğrudan gelir desteği sağlamakta, çeşitli sektörlere teşvikler sunmaktadır. Ülkemizde desteğe en çok ihtiyaç duyan kesimlerden birisi de maaşları enflasyonun bile altında kalan kamu görevlileri ve emeklilerdir.

Memur ve emeklilere yapılacak destek ekonomiye de can suyu olacak piyasaların canlanmasını sağlayacaktır. Bu çerçevede kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaş artışlarının gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı ve refah payının temel alındığı bir mantık içinde belirlenmesi lüzumludur. Ortaya çıkan mağduriyetleri gidermek, enflasyona yenik düşen, temel ve vazgeçilmez harcamalar karşısında eriyen maaşlarını telafi etmek ve alım gücünü yükseltmek amacıyla memur ve emeklilere de bir destek paketi açıklanmasını ve kamu görevlilerine ek zam verilmesin talep ediyoruz. Bu talebimizi ve gerekçelerini içeren mektuplarımızı bugün ülkemizin 81 ilinden Cumhurbaşkanımıza, Hazine ve Maliye Bakanımıza gönderiyoruz. Yetkililerin memurlarımızı enflasyona ve ekonomik olumsuzluklara ezdirmeyeceğini umuyor; maaşlardaki erimeyi telafi edecek ek bir zamla salgınla mücadelenin kahramanlarının yüzlerini güldürmesini bekliyoruz.

Gelirde Adalet İçin Seyyanen Zam Yapılmalı, Vergide Adalet İçin Oran Sabitlenmeli, Matrah Artırılmalı

Memur Sen  Kayseri il Temsilcisi Aydın Kalkan’da seyyaren zam talebinde bulunurken şunları söyledi.

Dünyanın ve insanlığın bütününe yönelik etki ve tehdit üreten Koronavirüs ve ona dayalı pandeminin temel gündem olduğu 2020 yılı; kamu görevlileri açısından Hakem Kurulu kararı mağduriyetleri ile enflasyona dayalı kayıplar yaşadıkları bir yıl olarak da geride kaldı.

Hakem Kurulu; kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini yüzdelik olarak 2020 yılında 4+4, 2021 yılında 3+3 şeklinde oransal artış yapılması kararı vermişti. Oysa yetkili konfederasyon Memur-Sen olarak; bu oranların ülkenin, ekonominin ve kamu görevlilerinin gerçekleriyle, geçmiş dönem enflasyon verileriyle uyumlu olmadığını dile getirmiştik. Beraberinde İşverenin teklifine hayır demiş, Hakemin Kararına da tepki göstermiştik.

2020 enflasyon rakamları incelendiğinde ortaya çıkan tablo özetle şudur. İşverenin/Hakemin reva gördüğü artış; I. altı aylık dönem için 4 üncü aydan, II. Altı aylık dönem için ise 3 üncü aydan sonra enflasyona yenilmiş ve kamu görevlilerini mağdur etmiştir. Somutlaştırdığımızda, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine I. altı ay için %1,75 II. Altı ay için %4,33 enflasyon farkı yansıtılmış, 2020 yılı toplam artışı ise karara göre %8,16 iken hayata göre %14,82 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle, Hakemin-İşvereninin karara yazdığı artıştan %80’lik bir sapma meydana gelmiştir.

Gelin bu tabloyu düzeltelim, enflasyonu yenen maaş ve ücret hedefi belirleyelim.Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve faiz oranları, kur tarafının rakamları birlikte ele alındığında en az artış, en düşük yükseliş maaşlarda ve ücretlerdedir. Son 10 yıllık enflasyon ve enflasyon farkı tablosu, 2019-2021 faiz, kur tablosu, 2020 yılı aylık enflasyon tablosu özetle şunu söylüyor; kamu görevlilerinin maaşları ve ücretleri eriyor, bu erimeyi durdurmak için gecikmeden seyyanen zam yapılması gerekiyor.

Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre %24 arttığı, gıda enflasyonunun %25 seviyesinde olduğu, 2020 yıl başı ve sonu itibariyle faiz tarafında %75’lik artışın gerçekleştiği, bütçede faiz giderlerinde son 3 yıllık dönem itibariyle %45-%70 artış oluştuğu, kur tarafında %40’a yakın artış rakamına ulaşıldığı gerçekleri artık göz ardı edilmemelidir.

Hem gelir dağılımda adaleti sağlamak, hem de enflasyon kaynaklı kayıpları telafi etmek, beraberinde düşük maaş ve ücret grubunda bulunan kamu görevlilerine asgari ücretler için atılan doğru adıma benzer bir yaklaşımı uygulamak için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 1 0cak 2021’den geçerli olmak üzere “en düşük devlet memuru aylığının %10’na denk gelecek tutarda seyyanen zam” istiyoruz. Daha somut ifadeyle, kamu görevlilerinin mevcut maaşlarına/ücretlerine 1 Ocak’tan geçerli olacak şekilde 400 TL seyyanen zam istiyoruz. Böylece geçmiş yönüyle kayıpların giderilmesini, gelecek yönüyle de enflasyona yenilme riskinin bitirilmesini talep ediyoruz.

Bizzat kamu işvereninin ve siyasi iktidarın öngörüleriyle 2021 yılı enflasyon tahmini, beklentisi %11 seviyesindedir. Bunun anlamı; Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3’lük artışın yetersiz kalacağının, enflasyon farkı oluşacağının itiraf edilmesidir. Biz bu itirafın gereğinin yapılarak; 400 TL’lik seyyanen zammın 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılmasını talep ve teklif ediyor ve ivedilikle bekliyoruz. Bu adım, hem gelir dağılımında hem de sosyal kulvarda adaletin sağlanması, sosyal maliyet ihtimalinin de ortadan kaldırılması gibi önemli sonuçlar üretecektir.

Bizler alın terinin karşılığı kurumadan verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensuplarının emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde, ederin ödenmesinde hükümetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz. Emeğin karşılığını ödemek için akıtılan akıl terini ve bütün gayretleri, milletimiz ve kamu görevlilerimiz takdir etmekte her zaman olduğu gibi cömert olacaktır. Biz bu cömertliğin, kamu yönetimi ve devlet tarafında da temel bakış olarak benimsenmesini bekliyor, seyyanen zam istiyoruz.