Tramway canavarı (Köşe yazısı)

Bir IŞİD şeriatçısı gibi davranan ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan katil, mahkemede de bayan görevlilere öpücük savurmuş, mahkeme heyetine tükürük yağdırmış, orta parmak göstermiş ve işaret parmağı ile de cihatçı sembolü yapmıştı.

Hapisten çıkarsa aynı eylemeleri tekrarlayacağını belirten katilin kız kardeşi, ‘o part time müslümandı’ derken, erkek kardeşi de ‘İnancı zayıf biriydi’ ifadesini vermişlerdi.

Gökmen Tanış, annesine göre de ‘Yarım yıl Yahudi, yarım yıl da Müslüman’dı.

18 Mart 2019 günü Hollanda’nın Utrecht kentindeki bir tramvayda, silah ile dört kişiyi öldüren, 5 kişiyi de yaralayan Gökmen Tanış’ın, ‘Akli dengesi yerinde olmayan süper bir manyak olduğu’ ortaya çıktı.

Gazeteci Saskia Belleman’ın yazdığına göre, hunharca cinayetleri işleyen Gökmen Tanış, bir IŞİD şeriatçısı gibi davranan, mahkemede bayan görevlilere öpücük savuran, mahkeme heyetine tükürük yağdıran, orta parmağını göstererek, işaret parmağı ile de şeriat semboleri çizmeye çalışmıştı.

Saskia Belleman, canavar olarak nitelendirdiği Gökmen için şunları yazmış:
“Hapisten çıkarsa aynı eylemeleri tekrarlayacağını belirten katilin kız kardeşi, ‘o part time bir müslümandı’ derken, erkek kardeşi de ‘İnancı zayıf biriydi’ ifadesini vermişlerdi.
Gökmen Tanış, annesine göre de ‘Yarım yıl Yahudi, yarım yıl da Müslüman’dı.

Tramvay’daki yolculara dehşet dolu anlar yaşatan Gökmen Tanış, 2 dakika 35 saniye içinde üç kişiyi öldürmüştü. Katilin dördüncü kurbanı, ayakları ile camı kırıp aşağı atlayan ama sırtından kurşun yemekten kurtulamayan bir genç kız olmuştu.

Gökmen Tanış, mahkemede sessiz bir şekilde gösterilen dijital tatbikatta Robocop olarak canlandırılmış, insanları sembolize eden oyuncak bebeklerin kırmızı giysili olanları kadın, mavi giysili olanları ise erkekleri temsil ediyordu. Tramvay içinde Robocop gibi tur atan Gökmen, gözünü kestirdiği Hollanda tiplilere ateş açıyordu. Her ateş edişinde de ‘Allahu ekber’ diye bağırıyordu. Tam anlamıyla kabus yaşayan yolcuların çoğu aylarca psikolojik tedavi görmek mecburiyetinde kalmışlardı.”

İşte böyle değerli okurlar, cinayetlerin işlendiği günlerde, aşırı fanatik bir müslüman olduğu yazılıp çizilen Gökmen Tanış’ın, düşünüldüğü gibi bir müslüman olmadığı, gerek hareketleri ve gerekse aile fertlerinin ifadeleri ile ortaya çıktı.

HUNHARCA CİNAYETİ HATIRLAYALIM
Olayların sonrasında yazdığım yorum:

Hollanda’yı sarsan hunharca katliamın motivasyonu bir yana…

Hollanda Türkleri’nin içinde bulundukları hâletiruhiyeyi anlayan var mı?

Utrecht katliamını yapan cani Gökmen Tanış

Hollanda’da’nın Utrecht şehrinde meydana gelen ve ülkeyi tam anlamıyla sarsan hunharca katliamın motivasyonu üzerinde tartışmalar sürerken, ülkede yaşayan yarım milyonu aşkın Türk ve Türk kökenlilerin içinde bulundukları hâletiruhiyelerini anlayan var mı?

Gün boyu ve gece yarılarına kadar süren TV ve Radyo yayınlarında ortaya serilen varsayımlar kafaları karıştırırken, öğleden sonra yapılan açıklamalarda, olayı yaratan caninin bir Türk olduğu açıklandı. Bu açıklamadan sonra, olayın etkisi ile zaten üzüntü içinde olan Türk ve Türk kökenlilerin yürekleri bir kez daha cız etti.

Olayın yankıları sürerken, gerek Email, gerek WhatsApp ve gerekse messenger ile temasta olduğum dostlarım, ‘Neden bu konuda bir şey yazmadın’ diye hayıflanıyorlardı.
Ben de, çok karmaşık olan söylenti ve iddialar arasında yanlış yapmaktan korktuğumu belirterek, ‘Konu, hele biraz daha netlik kazansın’ diye beklediğimi söyledim.

Saldırganın bir Türk olduğu açıklandıktan sonra pek çok dostum, duyumlarını bana da anlattılar. Olayın bir aile dramı olduğunu duyanlar, ‘İnşallah böyledir’ demeden de edemediler.

Hollanda’da yaşanan bu acı olay, başta Başbakan Rutte olmak üzere, ülkedeki huzuru sağlamakla mükellef olan tüm yetkilileri, tam anlamıyla fırtına gibi koşturdu.
Dile kolay, 4 ölü 5 yaralı var ki, ölü sayısının artmasından da korkuluyor.
Hollandalılar çok hüzünlüler ama tabii ki kızgınlar da…
İşte, Hollandalılar’ın bu kızgınlığı, ülkede yaşayan Türkleri ve Türk kökenlileri hem üzüyor ve hem de korkutuyor.
Kim bilir, bu fırsatı kaçırmamaya dikkat edecek olan ırkçı politikacılar ve medya neler diyecekler?

Hollanda’daki Türk ve Türk kökenlileri endişeye sevk eden son gelişmeler hakkında ne düşündüklerini sorduğum Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli şu açıklamayı yaptı:

 Lahey ”Öncelikle, ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ayrıca, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
Olayı duyar duymaz, Utrecht Belediye Başkanı’nı aradım. Sonra da Amsterdam başkonsolosumuz Engin Arıkan’ın Utrecht’e gitmesini istedim. Başkonsolosumuz Utrecht’te gerekli temasları kurdu. Ben de önümüzdeki günlerde Utrecht’e gidip Belediye Başkanı Jan van Zanten nezdinde başsağlığı dileyeceğim.
Olayın nedenini, katilin motivasyonunun ne olduğunu bilmeden, bazı medya organlarının sorumsuz yayınlarını üzülerek izledik. Medyadan son öğrendiğimiz, bu olayın motivasyonunun yüzde doksan terör olayı olmadığı yönünde.”

Büyükelçi Dişli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşlarımız bu durumdan çok etkilendiler. Hollanda yetkililerinin, olayın meydana geliş nedenini bir an önce açıklamaları lazım. Sorumsuz yayınlar, vatandaşlarımızı oldukça tedigin etti. Vatandaşlarımız, sokağa çıkamayacak kadar endişeliler. Biz, gerçek bilgiye ulaşana kadar, medya ile görüşmeme kararı aldık. Bunu ilkesel olarak tercih ettik.
Gerek Bakanlığımız ve gerekse ben gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Vatandaşlarımız şaşkınlık içindedir. Onlara sabırlı ve sakin olmalarını tavsiye ediyorum.
Ölen kardeşlerimize bir kez daha rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.’‘

TRAMVAY CİNAYETİNİN İLK HABERİ

Hollanda’nın Utrecht kentinde tramvay saldırısı: 4 ölü 5 yaralı

Hollanda’nın Utrecht kentinde bir tramvayda düzenlenen saldırıda 4 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Saldırının 37 yaşındaki Türkiye doğumlu zanlısı Gökmen Tanış gözaltına alındı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte düzenlediği basın toplantısında, saldırının nedeninin hala belirsiz olduğunu söyledi.

Mark Rutte, “Çok fazla soru işareti ve söylenti var” dedi. Saldırıyla ilgili soruşturma sürüyor.
Savcı Rutger Jeuken ise zanlının daha önce de bazı suçlardan gözaltına alındığını açıkladı, bu konuda detaylı bilgi vermedi.
Hollanda’da Salı günü hayatını kaybedenlere ve ve akrabalarına saygı amacıyla resmi dairelerde bayraklar yarıya indirilecek.
Hollanda’nın resmi haber ajansı ANP, Tanış’ın gözaltına alındığının açıklanmasının ardından Utrecht’te tehdit seviyesinin düşürüldüğünü duyurdu.

‘Koltuklarda oturanlara nişan alıyor gibiydi’

Saldırı yerel saatle 10:45’de tramvay 24 Ekim Meydanı’nda ilerlerken düzenlendi.
NRC gazetesine konuşan bir görgü tanığı, tramvayda bir erkeğin aniden ayağa kalktığını ve “büyük bir silahla” etrafa ateş etmeye başladığını söyledi. Görgü tanığı şunları anlattı:
“Tramvayın arkasındaydım. Koltuklarda oturan insanlara nişan alıyor gibiydi. Kondüktör hemen kapıyı açmadı. Yanımdaki iki genç pencereyi tekmeleyerek açtı. ben de ordan dışarı kaçtım. Birçok kişi böyle kurtuldu.”

Utrecht polisi olayın ardından yaptığı ilk açıklamada, “terör saldırısı” ihtimalinin de değerlendirildiğini duyurdu.

Utrecht kentinde saldırının düzenlendiği bölgedeki polisler

Utrecht’te önce bir süreliğine tramvay seferleri durduruldu, okullar tatil edildi ve camiler de güvenlik nedeniyle boşaltıldı.

Zanlının babası DHA’ya konuştu: 11 yıldır konuşmuyoruz, yaptıysa cezasını çeksin

Öte yandan, zanlı Gökmen Tanış’ın Kayseri’de oturan babası Mehmet Tanış ise Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuştu.
Tanış, “Oğlumla 11 yıldır diyaloğum yok, konuşmuyoruz. Yaptıysa cezasını çeksin” dedi.
37 yaşındaki Gökmen Tanış’ın, yaşadığı Utrecht’te “sosyalleşmeyi sevmeyen, münzevi bir kişi” olarak bilindiği bildiriliyor.

BBC Türkçe’ye konuşan Utrecht’te yaşayan Türk bir iş adamı, Yozgat doğumlu olan Tanış’ın geçmişte Çeçenistan’a gittiğini ve Hollanda polisi tarafından sorgulandığını söyledi. Ancak bu iddiaları Türk ya da Hollandalı yetkililerden teyit etmek mümkün olmadı.

Anadolu Ajansı ise haberinde, saldırıyı düzenleyen Gökmen Tanış’ın yakınları ile görüştüğünü aktararak, “Yakınları, Tanış’ın ailevi meselelerden dolayı tramvaydaki bir yakınına, ardından da yardım etmek isteyenlere ateş açtığını söyledi” dedi.

Erdoğan: Ailevi mesele olduğunu söyleyenler var, terör olayı olduğunu söyleyenler de var.

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ülke TV-Kanal 7-TVNet ortak yayınında saldırıyla ilgili bir soru üzerine, “Ailevi mesele olduğunu söyleyenler var. Bir terör olayı olduğunu söyleyenler var” dedi. Türk istihbaratının da olayın peşinde olduğunu belirten Erdoğan, “İstihbarat başkanımız, ‘Bilgileri alalım size döneriz’ dediler. Bekliyoruz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı: Saldırıyı şiddetle kınıyoruz

Dışişleri Bakanlığı da Utrecht’teki saldırıyı kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:
“Hollanda’nın Utrecht kentinde bugün (18 Mart 2019) meydana gelen saldırıyı, faili kim olursa olsun ve hangi saikle gerçekleştirilmiş olursa olsun, şiddetle kınıyoruz.
Bu menfur saldırı neticesinde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Bu saldırı karşısında Hollanda halkı ve Hükümeti ile dayanışmamız tamdır.”

İLK TOPLU CİNAYET 40 YIL ÖNCE İŞLENMİŞTİ

Gökhan Tanış’ın işlediği dörtlü cinayet, Hollanda’daki ilk toplu Türk cinayeti değildi tabii. Tam 40 yıl önce, Delft kentinde bir kahvehanede, tam 6 kişiyi öldüren bir Türk daha vardı.
O da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Ama nasıl olduysa Hollanda Kralı onu geçen yıl ocak ayında af etmişti.
Bakınız o olayın haberi de nasıldı:

HOLLANDA’DA TÜRKLER’İN BAŞI YİNE AĞRIYACAK: 6 KİŞİNİN KATİLİ TÜRK’ÜN MÜEBBET CEZASI AF EDİLDİ

Hollanda’yı çalkalayacak olan yeni bir gelişme…

40 yıl önce 6 Hollandalı’yı öldüren müebbet hükümlü Türk’ü Kral af etti.

Eşi ve 12 yaşındaki kızı da öldürülen yaralıya hastanede çiçek vermiştik.

Hollanda Kralı Willem Alexander, 38 yıl önce Lahey’in banliyösü Delft’te, 6 Hollandalı’yı öldüren ve yargılanma sonucunda ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Cevdet Yılmaz’ın af belgesini imzaladı.

Hollanda yasaları ve geleneklerine göre, ‘Müebbet hapis cezası, ölene kadar sürmesi gereken’ bir cezadır.

Az sonra detayını okuyacağınız 6 kurbanlı cinayetin baş rol oyuncusu Cevdet Yılmaz’ın af edildiği haberleri duyulur duyulmaz, Hollanda’da yer yerinden oynadı.
Medyanın en önemli konusu olan bu af, önümüzdeki günlerde siyasetçilerin ve halkın tepkileri ile Hollanda’nın çalkalanması kaçınılmazdır.

Ömür boyu hapis cezası yedikten sonra, serbest bırakılmak için mücadele eden Cevdet Yılmaz’ın 2009 yılında bir hafta sonu izine gönderilmesi büyük tartışmalar yaratmıştı.
O günden bu yana af edilmek için defalarca müracaat eden Cevdet Yılmaz, Bakanlığın ret kararlarına karşı durmadı ve konuyu İnsan hakları Mahkemesi’ne kadar götürdü.
Hollanda Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak yeni oluşturulan ‘Hukuk Koruyan Bakan’ koltuğunda oturan Sander Dekker, Cevdet Yılmaz tarafından yapılan başvuruların tamamını, ‘6 kişiyi acımasız bir şekilde öldüren bir insanı af etmek, halkı derinden yaralar’ diye ret etmişti.
Ne var ki, gerek Hollanda’daki mahkemelerin ve gerekse İnsan Hakları Mahkemesi’nin baskılarına dayanamayan Dekker, Yılmaz’ın af dosyasını Kral Willem Alexander’e sunmak mecburiyetinde kaldı.
Kral Willem Alexander, kendisine sunulan af belgesini imzaladı.

Af belgesinin imzalandığı haberinden sonra ilk tepki, kafeteyadaki cinayette eşi Tonnie ve 12 yaşındaki kızı Carmen’i kaybeden baba Gerard Sneekes’ten geldi.
6 Kişiyi bir hiç uğruna katleden Cevdet Yılmaz’ın af edilmesi, diğer kurbanların aileleri tarafından da kınandı.

Önümüzdeki günlerde Hollanda’da günün konusu olmaya devam edecek olan bu olayın nasıl cereyan ettiğini anlatayım.

Yıl 1983, günlerden 5 nisan.
Lahey’in banliyösü sayılan Delft’te, Hollanda tabiyetine geçmiş olan bir Türk, bir kafeteryada Hollandalılığını öne çıkarmaya çalışırken, bir Hollandalı tanıdığının, ‘Sen Hollandalı olamazsın, olsan olsan Nederlander olursun’ diye tepki vermişti. (Hollanda Devleti, o zaman Surinam ve Aruba’yı da içine alan bir devletti ve adı da Nederland idi. Hoş, şimdi de Aruba nedeniyle Hollanda’nın resmi adı Nederland’tır)

Hollandalı tanıdığının bu tepkisine çok kızan o Türk evine gidiyor, silahını alıp kafeteryaya geri dönüyor ve rastgele ateş ederek tam 6 kişiyi öldürüyor.
O zaman Hürriyet gazetesindeki son yılımdı. Zira o yılın sonunda Türkiye’ye kesin dönüş yapacaktım.
O zaman o caniye ‘Rezil’ demiştim. Kendisinden hep, ‘Rezil şunu yaptı, Rezil şunu dedi’ diye söz etmiştim.

Rezil’in hunharca cinayetleri bizi o kadar üzmüştü ki, Türk toplumu olarak kızaran yüzümüzü göstermek istemiyorduk. Doğru söylüyorum, yüzümüz kızarmıştı ama utanmamıştık. Zira Türk toplumu utanılacak bir şey yapmamıştı. Toplumdan bir Rezil çıkmış ve o hunharlığı yapmıştı.
Ama biz yine boş durmadık. Türk toplumu olarak duygularımızı Hollanda toplumuna anlatmaya çalışmıştık.
6 ölüden başka yaralılar da vardı.
Naçizane şahsım, bir buket yaptırdım ve genç bir Türk kızı bularak hastaneye götürdüm.

Genç kız buketi, Hollanda’daki Türkler adına bir yaralıya verirken çektiğim fotoğrafı, haber atlatma sevdasından vazgeçerek hem Türk medyasındaki arkadaşlarıma ve hem de Hollanda medyasına dağıtmıştım. Aynı gece Hollanda televzyonu NOS’taki haber bülteninde o fotoğraf ekrana getirilerek Türkler’in duyguları dile getirilmişti.

Rezil, yargılandıktan sonra ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
1990’larda temyize başvurarak serbest kalmayı denemişti.
2001’de bir kliniğe yatırıldı.
2009’da refakatlı (muhafızlı) hafta sonu izinleri başlamıştı.
2014’te çalışmak için işyerine gidip gelme izni verildi.

Hollanda’da, müebbet hapis cezasına mahkûm olmuş suçlulara, 1986 yılında çok hasta biri hariç, hiç af verilmemiştir.

Şimdi af edilmesinden sonra eşi ile Türkiye’ye dönüş yapacağını belirten Cevdat Yılmaz için çıkarılan af kararının, yapılacak olan tartışmalardan sonra geri alınıp alınmayacağı da merak konusu.