Tepkileri duyun..(5) (Köşe yazısı 07.07.2018 Kayseri Star haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Çocuklara yönelik taciz, tecavüz, cinayet ve kayıplarla başladığım sosyal paylaşım dizisinin bu sonuncusunu ise güncel diğer tepki paylaşımları ile sonlandırmak istiyorum.

*Kenan Sofuoğlu bindiği Lamborghini’yi yabancı eşinin üzerine yaptığı için milyonluk aracına vergi ödemiyormuş, peki Vergi kaçıran bu değerli milletvekilimizi kim seçti. Aldığı üç kuruş maaşla ay sonunu zor getiren 365 günün 104 gününü vergiye ve SGK’ya çalışan asgari ücretli..(İlbey Ortaylı)

*Habertürk gazetesinin yayın hayatına son vermesini hiç garipsemedim. Diğer gazetelerin de nasıl ayakta kaldığını biliyorum. Okumayan bir toplumuz. Okumayı sevmiyoruz. Okumadan seçim yapıyoruz. Mesela dinimizi okumadan seçiyoruz. Bu nedenle dinimizi hiç bilmiyoruz. İnandığımız din aslında islam değil. O nedenle cehalette sınır tanımıyoruz. Hiçbir şeye tahammülümüz yok. Partileri de okumadan, incelemeden tutuyoruz. Tuttuğumuz partinin ne eğitim politikasını ne ekonomi politikasını ne de dış politikasını biliyoruz. Hele tarihimizi hiç bilmiyoruz. Binmişiz cehalet denen bir alamete kıyamete gidiyoruz. Karanlığı seven aydınlıktan korkan bir toplum olduk vesselam. (Yavuz Yıldız)

*Keşke “Beyin Göçü” safsatalarına aldanmayıp yurt dışına gitseydim. Burada ki düzende kaybolup gideceğime ülkeme dışarıdan fiili olarak yardımım olurdu. Radikal bir sanayici olarak “sanayi sicili” almak bile bir sorun. Evrakları, evrak kayıta verirken kayıt yapılmıyor, gerek yok cevabı anında suratınıza patlıyor, nedir bu ya. her şey ARAP saçına dönmüş ama biz Araplar için savaşıyoruz. Yaşasın politika. Yıllardır yazdım ama hiç usanmadım. Politikacıların palavralarına karşı yazmaya devam edeceğim. Sizlerden hiçbir şey istemiyoruz, sadece Türkçe ve Matematik öğrensin bu ülkenin çocukları. Bakın Türkiye’yi dünyanın zirvesine nasıl taşıyor bu zeki insanlar görürsünüz. Ama sizler istemiyorsunuz kullarınız dan vazgeçmek!..Planlarınız bozulacağı için , o yenilmez içgüdüleriniz yok diyor yok. (Oguz Solak)

*Yerel seçimler geliyormuş. Tabi ya. Arada seçim varmış gibi yapın da. Biz de demokrasi varmış gibi sanalım. Birbirimizi kekleyerek, tadını çıkartalım bari. Çay da var, içer misiniz? 1973 yılında Şili’deki askeri darbe sırasında önce parmakları kırılarak işkence edilen sonra kurşuna dizilen devrimci sanatçı Victor Jara’nın katillerine 45 yıl sonra hapis cezası verilmiş. Bizde de 12 Eylül darbesinde bir sağdan bir soldan diyerek idam eden Evren’e 90 yaşında ve yatalak haliyle dosya açıldı. Demek ki, adalet son nefese kadar gelebilir, herkes hak ettiğini yaşayabilir. Birine beddua etmek istersen “inşallah evini taşırsın” deyin. Müslüm Gündüz çıktığı tv programında bu ülkeden ya Kemalistler gidecek ya da biz dedi. İleri demokrasi yaşıyoruz gerçekten. (Özlem Uğur)

Evlenecek bir genç için  inanın düğün salonu masrafı ve altın takı büyük külfet.  Yok mu bunun çözüm yolu.  (Özlem Özyol)

*Başkan değil adam olmak önemli. Bu başkanlık bu kadar mı önemli? Yoksa hastalık mı? Adam sırf “başkanım” diye ortaklıkta dolaşmak için etrafına üç kişi toplamış dernek kurmuş. Her üç kişiden birinin başkan olduğu bu memlekette başkan olsan ne yazar, olmasan ne yazar?. (Kemal Soylu)

*Bazen fırtınalar iyi gelir insana. Tekneni biraz yıpratır ama güvertende hiç pislik kalmaz.(Fikret Çelikesir)

*Eskiden otobüste çocuk gördük mü dil çıkartır göz falan kırpardık, güldürürdük. Şimdi anası, babası yanlış anlamasın diye kafamızı çeviriyoruz. Çok şey çaldınız insanlıktan. (Erdoğan Yıldırım)

*Zam yerine ‘düzenleme’ denildiğine göre artık  zam yapana ‘düzen’ zamdan etkilenenlere de ‘düzülen’ demek gerekiyor. (Nesrin Eren)

*Sakarya’da yurtta kalan bir kız öğreci şort giydiği için yurt müdürü tarafından uyarıldı. Yurt müdürü ‘Özgürlük bir yere kadar’ dedi ve yurttan ayrılmasını istedi. (Nuray Karakaya)

*Bence de şort giymesin. Son moda burukalar çıkmış. Pakistan ve Afganistan modeli. Versace tasarımı. Onları giysin. Müdürün aklını çelmesin. Gız kısmı 9 yaşında çarşafa girsin. Müslüm Gündüz son 500 yulın yetiştirdiği en müstesna bilgin kimse. Kuduz aşısını, Telefonu, Suyun kaldırma kuvvetini ve Pi sayısını o buldu. Mr cihazını da onun bulduğu rivayet edilir. Yaşasın din adamlarımız ve müderrislerimiz. (İsmet Şeker)

Algı yönetimlerine mi teslim oluyoruz ne? Ne oluyor, nasıl oluyor, birileri bir merkezde oturuyor, ne düşüneceğimize, ne konuşacağımıza, nasıl tepki vereceğimize mi karar veriyorlar? Bir bakıyorsunuz, her gün tüm medyada, kadın cinayetleri, kadına şiddet haberleri. Sonra sanki her şey sütliman olmuş, kadına şiddet bitmiş gibi, haberler bıçakla kesilmiş gibi bitiyor. Sonra her gün, her dakika, Türkiye’nin her yerinden hayvanlara yönelik şiddet haberleri. Ne oluyor demeden, o konuda da, toplum ıslah olmuş, tövbe etmiş gibi, o haberlerde kesiliyor. Sonra gündem birden çocuk kaçırma, çocuklara cinsel taciz, şiddet. haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Sanki birileri bir yerlerde oturup bu sezonun modası bu olsun gibi gündemleri belirliyor. Ardından haftalık servis ediliyor gibi. Ne oluyor kobay olarak mı kullanılıyoruz? Sosyolojik deneylerde mi kullanılıyoruz? Algı operasyonları altındaki tepkilerimiz mi ölçülüyor? (Oğuz Berk)